๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Güncel Dini Haberler => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 27 Ocak 2012, 01:37:13



Konu Başlığı: Cehalet taassup ve kavmiyetçilik
Gönderen: Sefil üzerinde 27 Ocak 2012, 01:37:13
SIKINTININ KAYNAĞI: Cehalet, taassup ve kavmiyetçilik    
   
Diyanet İşleri Başkanı Görmez: “Irak’taki olay tarihteki Sünni-Şii ihtilâfının devamı değil; cehalet, taassup, kavmiyetçilik ve siyasî ihtirasların bu görüntü altında ortaya çıkması.”
 
Irak'taki problem siyasî ve kavmî
DİYANET İşleri Başkanı Mehmet Görmez, ‘’Bugün Irak;ta başlayan mezhepçiliğin tarihte var olan Sünnî-Şiî ihtilâfının bir devamı olduğuna inanmıyoruz. Bilâkis cehalet, taassup, kavmiyetçilik ve siyasî ihtirasların mezhep görüntüsü altına girerek ortaya çıktığını düşünüyoruz. Sorun, dini ve mezhebi değil, siyasî  ve kavmîdir’’ dedi.
Irak Cumhuriyeti Sünni Divanı Vakfı Başkanı Dr. Ahmed Abdülgafur El Samarrai ve beraberindeki heyet, Diyanet İşleri Başkanı Görmez’i makamında ziyaret etti. İkili görüşmeler öncesi Irak’ta son yıllarda yaşanan sorunlara değinen Görmez, Irak halkının zor bir imtihandan geçtiğini söyledi. Mehmet Görmez, şöyle devam etti: ‘’Yakın geçmişte Irak için yeni bir dönem başlamıştı. İşgalciler ülkeyi terk etti. Iraklılar hür iradeleriyle seçimlerini yaptılar. Hükümetleri kuruldu. Yavaş yavaş insanlar normal hayata dönmeye başlamışlardı ki hepimizi can evinden vuran ve belki bir önceki fitnelerden daha zararlı olabilecek bir fırkacılık, mezhepçilik, bir asabiyet baş göstermeye başladı. Aynı Allah’a inanan, aynı peygambere ümmet olan, aynı kıbleye dönerek namaz kılan ve Allah’ın kardeş kıldığı mü’minler topluluğu hep birlikte yaralarını sarmak için seferber olmaları gerekirken bir mezhep kavgasına girişilmiş olmasını kabul etmek mümkün değildir. Biz bugün Irak’ta başlayan mezhepçiliğin tarihte var olan Sünnî-Şiî ihtilâfının bir devamı olduğuna inanmıyoruz. Bilâkis cehalet, taassup, kavmiyetçilik ve siyasî ihtirasların mezhep görüntüsü altına girerek ortaya çıktığını düşünüyoruz. Sorun, dinî ve mezhebi değil, siyasî ve kavmîdir. İşgal esnasında ortaya çıkan farklı tutum ve davranışların birbirlerini suçlamalarından kaynaklanmaktadır. Güç ve iktidar mücadelelerinin mezhep ihtilâfı rengine bürünerek ortaya çıkmasına izin vermemeliyiz.’’

“IRAKLI ÂLİMLERİN TAMAMI VATANINA DÖNMELİ”

IRAKLI âlimlerin ve dinî müesseselerin büyük sorumluluğu bulunduğuna dikkati çeken Görmez, şöyle devam etti: ‘’Âlimler arasındaki ihtilâf tabiidir. Ancak Irak gibi her karış toprağı İslâm medeniyetinin ölmez eserlerine şahitlik etmiş bir vatan parçasının, işgal edildiği bir zaman diliminde, yüz binlerce gencin, kadının ve çocuğun katledildiği bir ortamda, âlimlerin herhangi bir meselede ihtilâf etmesi uygun değildir. Hele hele birbirlerini ihanetle suçlamaları, bölünmeleri, parçalanmaları, farklılıklar oluşturmaları asla kabul edilemez.’’ Dünyanın muhtelif yerlerinde yaşayan ve bütün İslâm dünyasının saygı gösterdiği Iraklı âlimlerin varlığının farkında olduklarını ifade eden Görmez, ‘’Bu âlimlerin tamamının vatanlarına dönerek birlik ve beraberlik içerisinde kendi ülkelerini yeniden inşa etmek, Bağdat’ı yeniden bir selâm şehri yapmak, Irak halkının yaralarını sarmak, Bağdat’ta İslâm medeniyetinin sancağını yeniden dalgalandırmak gibi bir vazifeleri vardır’’ dedi. Irak Cumhuriyeti Sünnî Divanı Vakfı Başkanı Dr. Samarrai ise Irak'ta yaşanan mezhep sorunlarına değinerek, yaşanan sıkıntıları istişare etmek üzere geldiklerini kaydetti.

yeniasya