|
Konu Başlığı: Camiler üzerinden ayrımcılık yapılamaz Gönderen: Zehibe üzerinde 08 Nisan 2011, 13:25:33 Camiler üzerinden ayrımcılık yapılamaz (http://www.risalehaber.com/images/news/74748.jpg) Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Ayrımcılığı cami üzerinden yürütmeye kalkışmayı hiçbir ahlak sistemi kabul etmez" dedi Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, caminin birinci safının zenginlerden, ikinci safının fakirlerden, bir safının Türklerden, bir safının Kürtlerden ya da Zazalardan oluşmadığını belirterek, "Ayrımcılığı cami üzerinden yürütmeye kalkışmak hiçbir dinin, ahlak sisteminin kabul edebileceği bir şey değildir" dedi. Görmez, bir televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Son günlerde 'Güneydoğu'da imam krizi' başlığıyla yer alan haberlere ilişkin Diyanet'in tepkisinin sert olduğunun belirtilmesi üzerine Görmez, tepkilerinin sert değil, hikmetli olduğunu düşündüğünü söyledi. Görmez, tepkilerinde 'kadirşinas olun, daha dikkatli olun' şeklinde çağrıda bulunduklarını ifade etti. Cami kelimesinin toplayan anlamına geldiğine dikkati çeken Görmez, "Yaratıcımız camide de ibadette de insanların kendi huzurunda ne kadar eşit olduğunu gösterir. Dolayısıyla bizi zaten her türlü ayrımcılıktan korumak ve kurtarmak için var olan camiye de ayrımcılığı sokmak kesinlikle kabul edilebilir bir şey değildir. Ona alternatifler oluşturmak sokakta, şurada, burada. Bu gerçekten halkımızın kabul edebileceği bir şey değildir. Bunu doğru bulmuyorum. Özellikle ayrımcılığı cami üzerinden yürütmeye kalkışmak hiçbir dinin, ahlak sisteminin kabul edebileceği bir şey değildir" diye konuştu. EMNİYET DEĞİL İMAN GÖREVİ Güneydoğu'daki imamların JİTEM mensubu gibi çalıştığı iddialarına da yanıt veren Diyanet İşleri Başkanı, bu sözün 100 bini bulan din görevlilerini rencide ettiğini dile getirdi. Görevlerinin emniyet değil 'iman görevi' olduğuna işaret eden Görmez, insanlara inançlarını anlattıklarını belirtti. İnsanlara imanlarının çok iyi anlatılmasıyla emniyetin de gelişeceğine dikkati çeken Görmez, "Bu toplumda Diyanet mensupları sadece kendi görevlerini yaparlar. Biz sadece din eğitimi aldık. İnsanlara hizmet eğitimi aldık. Bu tamamen Diyanet İşleri Başkanlığı mensuplarına atılan bir iftiradır. Bunu kabul etmek asla doğru değildir" diye konuştu. Bu arada Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada 'din ve dince mukaddes bilinen hususların siyasi çıkarlara, gündelik politikalara alet edilmesinin asla kabul edilemez olduğu' belirtilerek, 'Güneydoğu'da İmam Krizi' başlığıyla verilen haberlerde milleti rencide eden yakışıksız değerlendirmelere yer verildiği ifade edildi. Halkın, bu tür istismarları dün olduğu gibi bugün de çok iyi bildiğinin kaydedildiği açıklamada, şöyle denildi: "Vatandaşlarımız bu türden girişimleri şiddetle reddettikleri gibi yüce dinimizin insanlara huzur, barış ve refah taşıyan mesaj ve esaslarını siyasi rekabetin, ayrımcı politikaların bir enstrümanı olarak kullanmaya yeltenenlere de asla itibar etmeyecektir. Din ve dince mukaddes bilinen hususların siyasi çıkarlara, gündelik politikalara alet edilmesi asla kabul edilemez. ... Ülkemizde, halkımızın dini hassasiyetini politik hasılata tahvil etmek isteyen girişimler karşısında İslam aleminin ve yüce milletimizin sükunet ve itidalini yitirmeyeceğine olan inancımız tamdır." Dinimiz ideolojilere ALET EDiLEMEZ Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, "Din görevlilerini, Diyanet'i ve Yüce Dinimizi siyasi ve ideolojik anlayışlarına alet etmek kimsenin haddi değildir" dedi. Ünal, yaptığı yazılı açıklamada, son günlerde 'din, diyanet, Cuma Namazı ve imam' gibi kavramlar üzerinden İslam dininin istismar edildiğini üzülerek müşahede ettiklerini ifade etti. Bütün Müslümanları kardeş sayan İslam dininin, ayrımcılığa şiddetle karşı olduğunu vurgulayan Ünal, cuma namazının nasıl ve ne şekilde kılınacağının yüzyıllar öncesinden ortaya konulduğunu belirtti. Anayasal kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görevinin de İslam dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek olduğunu belirten Ünal, bunun din görevlileri aracılığıyla sunulduğunu hatırlattı. Ünal, şunları kaydetti: "Din görevlileri ülkemizin her yerinde görevini yerine getirirken cemaatin ırk, dil, felsefi düşünce, mezhep ve siyasi görüşlerine bakmadan dinin ortak, birleştirici ve bütünleştirici emirlerini anlatırlar. Mevzuat çerçevesinde görev yaparlar ve 'din kisvesi' adı altında İslam dışı bir şey söylemezler. Din görevlilerini, Diyanet'i ve Yüce Dinimizi siyasi ve ideolojik anlayışlarına alet etmek kimsenin haddi değildir. Dinin özünde tevhid vardır, bölünmek, parçalanmak yoktur" ifadelerini kullandı. İdeolojik kampların tarafları değiliz Doğu ve Güneydoğu'daki din görevlileri, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın açıklamalarına sert tepki gösterdi. Bölgedeki imamların büyük çoğunluğunu temsil eden Diyanet Sen'e bağlı 14 il başkanı ortak açıklama yaparak, tepkilerini dile getirdi. Ortak açıklamada imamların hiçbir politik ve ideolojik kampın adamı olmadığı belirtilerek, "İmamlar yıkıcı, bölücü, ayrıştırıcı, çatıştırıcı, inkârcı, ırkçı ve ideolojik tartışmaların üzerinde ve dışındadır. Hiç kimse Diyanet mensuplarını, kendi kısır tartışmalarının bir parçası haline getiremez. Ve hiç kimse, siyasi rant sağlamak için bu büyük ve nezih camiayı istismar malzemesi olarak gündeme getirme hakkına da, haddine de sahip değildir" denildi. Yeni Şafak |