> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Güncel Meseleler > Güncel Dini Haberler > Karadavi: Kudüs için ölüme hazırız
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Karadavi: Kudüs için ölüme hazırız  (Okunma Sayısı 373 defa)
23 Mart 2010, 02:43:16
zahdem

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 2.060


Site
« : 23 Mart 2010, 02:43:16 »





İslam dünyasının tanınmış alimlerinden Yusuf el Karadavi, "Biz Müslümanlar, İslâm dâvetçileriyiz. Savaş yanlısı değiliz. Fakat kutsal değerlerimizi savunmak için ölümüne de savaşırız" dedi.


İslam dünyasının tanınmış alimlerinden ve Müslüman Alimler Birliği Başkanı Prof. Dr. Yusuf el Karadavi, "Biz Müslümanlar, İslâm dâvetçileriyiz. Savaş yanlısı değiliz. Fakat kutsal değerlerimizi savunmak için ölümüne de savaşırız" dedi. Nida yayınları arasında çıkan "Her Müslümanın Ortak Davası: Kudüs" ve "Filistin Hakkında Fetvalar" adlı kitabıyla Karadavi, tüm Müslümanları Filistin ve Kudüs davasına sahip çıkmaya davet etti. Karadavi'nin "Kudüs" adlı kitabının tavsiyeler bölümünde şu konulara yer verdi;

Tavsiyeler

Biz Müslümanlar, İslâm dâvetçileriyiz. Savaş yanlısı değiliz. Fakat kendimizi, vatanımızı ve kutsal değerlerimizi savunmak için ölümüne de savaşırız. Çünkü bu durumda savaşımız Allah yolunda olacaktır. Bu, iman ehlinin sonsuza dek değişmeyen tavrıdır: “İman edenler Allah yolunda savaşırlar, kâfir olanlar ise tağut yolunda savaşırlar.” (Nisa, 4/76)

Hendek savaşında olduğu gibi karşılaştığımız düşmanlarla savaşmadan ayrılırsak Kur’an’ın yorumu şöyle olacaktır: “Müminlerin savaşmasına hacet bırakmadı.” (Ahzab, 33/25) Kur’anımız bize, zorunlu olarak savaşa meylettikten sonra şunu söylüyor: “Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş ve Allah’a tevekkül et.” (Enfal, 8/61)

Fakat İsrail bir gün olsun barışa meyletmedi. Çünkü barış, onun tabiatına terstir. Kan, şiddet, işgal ve düşmanlıktan beslenenler nasıl barışa meyledebilir? Bugün İsrail, Kudüs’ü Müslüman ve Hıristiyan halkından soyutlayıp buraya batıdan ve doğudan getirdiği Yahudileri yerleştirmek için çabalamaktadır.

Bu nedenle topraklarımızı gasp edenlerle barışmak dinî, ahlakî, hukukî ve örfî açıdan reddedilmiştir. Zîra demir ancak demirle körelir! Zorla gasp edilen ise ancak zorla geri alınabilir! Bunların ışığında şu tavsiyelerde bulunuyoruz:

1. Daha sonra ‘İntifada’ ismini alan ‘Cami Devrimi’ tekrar canlandırılmalıdır. Çünkü bu hareket İsrail’i, Filistin‘in özgürlüğü için çalışanları tanımaya ve onlarla görüşme masasına oturmaya zorlamıştır. Temennimiz, bu hareketin, olduğundan daha güçlü, Arapların, Müslümanların, dünyadaki tüm hür ve şerefli insanların, yöneticileri ve halkıyla bütün Filistinlerin desteğini almış bir şekilde dönmesidir.

İsrail, dünyanın en büyük teröristidir. İsrail, bir devlet terörü ve bir terör devletinden ibarettir. Zulmü ve işkenceyi, evleri yıkmayı ve insan haklarını çiğnemeyi meşrulaştıran bir devlettir.

Filistin halkının önünde bulunan tek yol ‘direniş’tir. Her halkın en doğal haklarından birisi de gâsıp işgalcilere karşı var gücüyle mücadele etmesidir. Eğer onların “Savaşıyorum o halde varım!” diyen Menahem Begin’leri varsa bizim de “Mücadele ediyorum o halde varım” diyen Ahmed Yasin’imiz var. Ahmed Yasin’in hakkı Menahem Begin’in bâtılına mutlaka galip gelecektir!

2. İsraille siyasi, iktisadi, toplumsal ve kültürel başta olmak üzere tüm alanlarda her türlü ‘normalleştirme’ fikri reddedilmelidir. Müslümanların İsraille diplomatik ve iktisadî ilişkiler yapmaları, ülkelerinde İsrail’i temsil eden büro ve temsilcilikler açmaları; Mescid-i Aksâ’da namaz kılmak için de olsa İsrail’e gitmeleri asla caiz değildir. Müslümanlar ancak Yahudilerin boyunduruğundan kurtulması durumunda Mescid-i Aksâ’yı ziyaret edip içinde namaz kılabilirler.

Ne suretle olursa olsun Arap ve İslâmî aklın zedelenmesine asla izin vermemeliyiz. Arap ve İslâm kültürünü istilâ etmeye çalışan ‘yeni İsrailiyat’a karşı var gücümüzle direnmeliyiz. Kimliğimize de sıkıca tutunarak onu bütün şaibelerden uzak tutmalıyız.




3. İktisadî alanda İsrail boykot edilmeli ve bu boykot etkin bir şekilde sürdürülmeli; bütün Arapları ve Müslümanları içine alacak şekilde büyük çaplı bir boykota dönüştürmelidir. Müslümanların İsrail’le alış veriş yapması caiz değildir. Bu hüküm tüm İslâm ülkelerini bağlamaktadır. Müslümanlar, İsrail mallarına verdikleri her kuruşun İsrail’e gittiğini, İsrail’in elinde füzeye, bombaya ve mermiye dönüştüğünü ve İsrail’in bunlarla bizi öldürdüğünü ya da tehdit ettiğini bilmelidirler. Hatta bu boykot, İsrail’e her türlü desteği sunan ABD başta olmak üzere, İsrail’i destekleyen tüm ülkeleri içine almalıdır. Tüm Müslümanlara düşen, uçağı, arabası, hamburgeri, pizzası, kolası ve sigarasıyla tüm ABD mallarını boykot etmektir.

4. Araplar ve Müslümanlar da aralarındaki anlaşmazlıkları ve dargınlıkları bir kenara bırakıp birbirlerine sağlam bir şekilde kenetlenmelidirler. Bizi büyük mücadelelerin beklediğini unutmamalıyız. Aramızdaki küçük dargınlıkların bizi bu mücadeleden alıkoyması caiz değildir. Şairin dediği gibi: “Musibetler ancak musibet zedeleri birleştirir!”
Eğer musibetlerin en büyüğü yeryüzünde büyüklük taslayan İsrail ise, buna karşılık nelerin yapılması gerektiğini akıl sahipleri anlasın artık!

Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Şüphesiz ki Allah, kendi yolunda birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak savaşanları sever.” (Saff, 61/4)

Zaten yeterince yıpranmış olan ümmetimizi hedef alacak tüm yıpratma girişimlerine karşı koymalıyız. Kelime-i Tevhid’in ışığında uzlaşmak için çabalamalıyız. Tevhidin ufuklarına yükselemiyorsak en azından ona yaklaşmaya çalışmalıyız ki, bu imanın en zayıfıdır.

Sünnî-Şiî, Arap-Kürt, sağcı-solcu ve zengin-fakir gibi tüm dinî, millî, ideolojik ve toplumsal ihtilaflardan şiddetle uzak durmalıyız.

Filistinli gruplar arasında anlaşmazlıklar varsa bunları çözmeye odaklanmalıyız. Çünkü hepimiz aynı mevzinin içindeyiz. İşgalci Siyonist İsrail’e karşı büyük bir savaş yürüttüğümüzü unutmamalıyız.

Şeyh Ahmed Yasin’in Katar’da söylediği bu sözler oldukça mânidardır: “Filistin yönetimi bizimle savaşırsa biz asla onunla savaşmayacağız. Bize eziyet ederlerse asla bu kötülüğe, kötülükle karşılık vermeyeceğiz. Âdem’in oğlu Hâbil gibi olacağız. Kardeşi ona “Seni öldüreceğim” dediği vakit O şöyle dedi: “Eğer beni öldürmek için elini bana uzatacak olursan, ben seni öldürmek için elimi sana uzatacak değilim. Çünkü ben, âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım.” (Maide, 5/28)

5. Bize düşen, mücadelemizin İslâmî yönünü açıkça ilân etmektir. Bize göre Kudüs, sadece Filistinlilerin ya da Arapların değil, bütün Müslümanların sorunudur. Kudüs’ü, sadece Filistinlilerin meselesi olarak görenlere asla katılmıyoruz. Kudüs, dünyanın doğusundan batısına bütün Müslümanları ilgilendiren bir meseledir. Filistinler Kudüs konusunda mağlup olur ya da teslim olurlarsa tüm Müslümanlara düşen buna rıza göstermemeleri ve bu uğurda tüm imkânlarını seferber etmeleridir. Nasıl Mekke, Kâbe ve Mescid-i Haram, Suudî Arabistan’ın bir meselesi değilse, Kudüs ve Mescid-i Aksâ da böyledir.





6. Kudüs’ü kurtarmak için bir uluslararası bir İslâmî komite oluşturmalıyız. On üç asırdan fazla bir süre ümmetin tâbi olduğu gibi bugün de Müslümanlarca biat edilen, birliğimizi sağlayan ve bize önderlik yapan bir halifemiz olsaydı, ümmetten, Mescid-i Aksâ’yı kurtarmak için hemen harekete geçmelerini isteyecek, onlar da, İsrail’in gücüne ve silahına aldırmadan onun bu nidasına uyacaklardır. İsrail onların binlercesini yahut on binlercesini öldürse de bütün mücahitleri öldüremeyecek ve Müslümanların tümüne asla karşı koyamayacaktır.

Eğer bizi yöneten ve yönlendiren bir hilâfetimiz yoksa o zaman bunun yerini tutacak “Uluslararası İslâm Âlimleri Kongresi”ni oluşturmalıyız. Bu oluşum her türlü siyasi etkilerden ve resmi temayüllerden uzak olmalıdır ki, Müslümanlara yönelttiği karar ve beyanlarının bir bağlayıcılığı olsun. Bu kongrenin en önemli icraatı herkesin özlemini çektiği “Mescid-i Aksâ’yı Kurtarma Heyeti” adında uluslararası bir heyet kurmaktır.

7. Kurulacak bu heyetin görevi “Kudüs Fonu” adında tüm dünya Müslümanlarının –hatta tüm şerefli ve hür insanların- imkânları ölçüsünde katkıda bulunabilecekleri uluslararası bir fon oluşturmaktır. Fonun amacı, yerleşim birimleri kuran, Kudüs halkını sessiz sedasız göçe zorlayan, Mescid-i Aksâ’nın altında durmadan kazılar yaparak bu mübarek mescidi yıkmak isteyen İsrail’in tehlikeli planlarına karşı koymak ve Kudüs ile Mescid-i Aksâ’yı kurtarmaktır.

Bu tavsiyeleri hükümeti ve muhalefetiyle tüm Filistinlilere; Müslüman’ı ve Hıristiyan’ıyla tüm Araplara; Arab’ı ve Acem’iyle tüm Müslümanlara; doğuda ve batıda zulme düşmanlık besleyen tüm şerefli ve âdil insanlara yöneltiyorum. Onlardan, bizi bu haklı mücadelemizde desteklemelerini ve gücün hakkından değil hakkın gücünden yana olmalarını talep ediyorum.

Hak, er ya da geç galip gelecektir. Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Müminlere yardım etmek bizim üzerimizde bir haktır.” (Rum, 30/47)

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Karadavi: Kudüs için ölüme hazırız
« Posted on: 26 Nisan 2024, 01:00:08 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Karadavi: Kudüs için ölüme hazırız rüya tabiri,Karadavi: Kudüs için ölüme hazırız mekke canlı, Karadavi: Kudüs için ölüme hazırız kabe canlı yayın, Karadavi: Kudüs için ölüme hazırız Üç boyutlu kuran oku Karadavi: Kudüs için ölüme hazırız kuran ı kerim, Karadavi: Kudüs için ölüme hazırız peygamber kıssaları,Karadavi: Kudüs için ölüme hazırız ilitam ders soruları, Karadavi: Kudüs için ölüme hazırızönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes