Dünyanın ilk Siyer merkezi açılıyor

Dünyanın ilk Siyer merkezi açılıyor

Hz. Peygamber’in mesajını yaymak için kurulan Siyer Araştırmaları Merkezi bugün açılıyor.

İnsanlığın iftiharı, mü’minlerin rehberi ve kâinatın efendisi Hz. Muhammed (S.A.V)’in hayatını araştırmak, mesajını anlamak ve yaymak için Türkiye’de ilk defa bir merkez kuruluyor. Bugün açılacak olan Siyer Araştırmaları Merkezi, Peygamber Efendimiz’le ilgili dünya çapında bilinen ve bilinmeyen ne varsa hepsini bünyesinde toplamayı ve insanlığa o kutlu mesajı yaymayı hedefliyor. Merkezle ilgili konuşan Muhammed Emin Yıldırım, “İdeal bir insan ve ideal bir mü’min olmanın yollarını öğrenmek ve her zamanın, her mekânın, her olayın karşısında en olgun ve en vakarlı duruşun ne olduğunu bilmek için Peygamber Efendimiz’e ihtiyacımız var” dedi.

Eyüp Sultan’daki merkez binasını tamamlayan Siyer Araştırmaları Merkezi bugün resmen açılıyor. Türkiye’de sadece Peygamber Efendimiz’le ilgili araştırma yapacak olan merkez, aynı zamanda Peygamber Efendimiz’in mesajlarını birinci kaynaklardan halka ulaştıracak. Uluslararası düzeyde çalışacak olan Siyer Araştırmaları Merkezi, dünya çapında Peygamber Efendimiz’le ilgili kaleme alınmış ne kadar eser ve çalışma varsa hepsini bünyesinde toplayıp Müslümanların istifadesine sunmayı hedefliyor.

10 yılı aşkın bir süre boyunca sadece Peygamber Efendimiz’le ilgili araştırma yapan ve bu konuda birbirinden değerli onlarca esere imza atan araştırmacı yazar Muhammed Emin Yıldırım ile Siyer Araştırmaları Merkezi’ni konuştuk. Bugün resmi açılışı yapılacak olan merkezi Vakit’e değerlendiren Muhammed Emin Yıldırım, “İdeal bir insan ve ideal bir mü’min olmanın yollarını öğrenmek ve her zamanın, her mekânın, her olayın karşısında en olgun ve en vakarlı duruşun ne olduğunu bilmek için Peygamber Efendimiz’e ihtiyacımız var” dedi.

NEDEN SİYER ÖĞRENMELİYİZ?

“Neden siyer öğrenmeliyiz” sorusuna anlamlı bir cevap veren Muhammed Emin Yıldırım, Efendimiz’in (sav) değerli bir miras ve büyük bir sermaye olarak ümmetine bıraktığı o bereketli hayatına her zaman olduğu gibi, bugün de çok ihtiyacımız olduğunu söyledi. Siyerin nasıl büyük bir rahmet olduğunu, bizzat siyerin sahibi olan Allah Resulü (sav)’nün bize “Allah’a yemin ederim ki, size gecesi gündüz kadar beyaz, yani aydınlık, genişçe bir yol, yürünecek bir cadde ve takip edilecek bir gidişat bıraktım” hadis-i şerifiyle bildirdiğini anlatan Yıldırım, “İşte siyer dediğimiz zaman hemen zihin dünyamıza bu hadiste belirtilen hususları bünyesinde barındıran, tüm ihtiyaçlarımıza cevap verebilecek bir kudrette olan ve elbette takip edilince işin neticesinde sahili selamete vardıran bir yoldan, bir gidişattan bahsetmiş oluruz. Hal böyle olunca ‘Neden siyer öğrenmeliyiz?’ sorusu bile, fazladan sorulmuş bir soru olacaktır; ama yine de biz bu nebevi mirası hakkı ile anlayabilmek için bu soruyu soracak ve nasıl büyük bir nimet ve rahmet karşısında olduğumuzun farkına varmak için gayret sarf edeceğiz” ifadelerini kullandı.

KUR’AN’IN GÖLGESİNDE PEYGAMBER’İ OKUMALIYIZ

“Neden siyer öğrenmeliyiz” sorusu kadar siyer öğrenmenin de çok önemli bir konu olduğunu anlatan Yıldırım, Kutlu Nebi’den gerçek manada istifade edebilmek için siyer okuma ve anlama usullerine dikkat edilmesi ve O’nun hayatının Kur’an gölgesinde anlamaya gayret edilmesi gerektiğini söyledi. Siyer Araştırmaları Merkezi olarak yediden yetmişe herkese Peygamber Efendimiz’i anlatmayı hedeflediklerini kaydeden Yıldırım, bunun için de herkesin anlayabileceği bir üslup ve yöntem izleyeceklerini ifade etti.

Açılışı bugün Eyüp’te

Bünyesinde kurulan Siyer Yayınları ile geçtiğimiz günlerde Hz. Peygamber’in Albümü adlı görkemli eseri yayınlayan Siyer Araştırmaları Merkezi, bugün dualarla açılıyor. İstanbul Eyüp’te Nişanca Mahallesi Zekai Dede Sokak, 22 numarada hizmet verecek olan merkez, 3 katlı bir binada ve 700 metrekare kapalı alana sahip bulunuyor. Siyer Araştırmaları Merkezi’nden bütün vatandaşlar ücretsiz faydalanabilecekler. Hikmet Eğitim, Kültür ve Yardımlaşma Vakfı desteği ile kurulan merkezin açılışı öncesinde Fatih Ali Emiri Kürtür Merkezi’nde; tanıtım filmleri, selamlama konuşmaları, Muhammed Emin Yıldırım’ın konuşması, plaket takdimi ve dualardan oluşan bir program gerçekleştirilecek. Tanıtım merasimi, bugün 14.00-17.00 saatleri arasında Mimar Sinan Mahallesi, Akşemseddin Caddesi, 52 numarada hizmet veren Ali Emiri Kültür Merkezi’nde yapılacak. Siyer Araştırmaları Merkezi’nin açılış töreni ise yine bugün saat 18.00’de gerçekleştirilecek.
İki cihan mutluluğunun eşsiz rehberi

Peygamber Efendimiz’in, insanlığın iki cihan saadeti için de tek rehber ve ana kaynak olduğunu vurgulayan Yıldırım, insanlığın ancak O’nu doğru okuyup anlayarak kurtulabileceğini kaydetti.

İnsanlığı ve kainatı yoktan var eden Allah’ı daha iyi, daha doğru ve daha kapsamlı anlamak ve tanımak için Peygamber Efendimiz’i öğrenmeye ihtiyacımız olduğunu ifade eden Yıldırım, “Kur’an’ın ne dediğini ve ne demek istediğini daha iyi anlamak için, siyerin sahibinin değer ve kıymetini doğru bir şekilde öğrenmek için, İslam’ın, imanın, ihsanın, ihlâsın ve din binasının diğer anahtar kavramlarının tam anlamı ile değer ve kıymetini öğrenmek için, hadisi, sünneti ve tarihi doğru bir şekilde anlamak için, ideal bir insan ve ideal bir mü’min olmanın yollarını öğrenmek için, her zamanın, her mekânın ve her olayın karşısında en olgun ve en vakarlı duruşun ne olduğunu öğrenmek için, O’nun (sav) gibi terbiye olmak ve O’nun (sav) gibi terbiye etmek için, Rabbani yolun ve Nebevi metodun gerekliliğini ve yöntemini öğrenmek için, Nebevi yolda ahlakın ne kadar önemli ve zorunlu olduğunu öğrenmek için, insanın en büyük problemlerinden biri olan değerler sıralamasının en ideal halinin ne olduğunu öğrenmek için, büyük hedeflerin büyük emellerle, büyük emellerin de büyük fedakârlıklarla kazanıldığını ve bu uğurda nasıl bir yol izlenileceğini öğrenmek için, ümitlerin bir defa daha yeşermesini sağlamak, umudu imanın çocuğu olarak bilip, buna göre gayret etmek için, geçmişten ilham alarak, bugünü ihya, yarını inşa etmenin yollarını öğrenmek için, dünyayı inşa edecek imkânların ilkelerini öğrendiğimiz gibi, ahiretin mamur edilmesinin de yollarını öğrenmek için, siyerin sahibi ile aramızdaki zaman ve mekân farklarına aldırmadan beraber yaşamanın yollarını bulabilmek için... ve daha neler neler... İşte siyeri öğrenme yükümlülüğümüzün farkına varmak için bu kadar önemli sebepler önümüzde durmaktadır. Burada saydığımız bu noktaların hepsi bir tarafa, siyeri öğrenmeyi bizzat Rabbimizin bize emretmesi bile, onu öğrenme zorunluluğunun önemini ve gerekliliğini anlamak adına tek başına yetmez mi? Kur’an bize siyerin sahibini Üsve-i Hasene olarak takdim ederken, aslında bir taraftan da; ‘O (sav) nasıl ki, hayatın her alanının ve her anının tartışılmaz modeliyse, size düşen o Kutlu Nebi’nin hayatını iyice öğrenmektir’ demiş olmaz mı?” şeklinde konuştu.

Vakit
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın