Başörtüsü, toplumsal hayatın her alanında serbest bırakılmalı

Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı (TESEV), kamuda ve üniversitelerde uygulanan başörtüsü yasağıyla ilgili rapor hazırladı.

Özge Genç ve Ebru İlhan'ın kaleme aldığı 'Başörtüsü yasağına ilişkin değerlendirme ve öneriler' konulu raporda özellikle üniversitelerde 'kalktı' denilen ancak hoca ve üniversite yönetiminin inisiyatifine bırakılan uygulamanın öğrenci-öğretmen ilişkilerini olumsuz etkilediği belirtiliyor. Asıl olması gereken uygulamanın ise başörtüsünün üniversiteye girişlerde tamamen serbest bırakılması olarak ifade ediliyor. Başörtüsü sıkıntısının sadece üniversiteyle kısıtlı olmadığının vurgulandığı raporda, yasağın mesleki, siyasi, toplumsal ve gündelik hayatın tüm alanlarında serbest bırakılması gerektiğinin altı çiziliyor.

28 Şubat'ın antidemokratik uygulamalarından biri olan ve günümüzde de etkileri devam eden başörtüsü yasağıyla ilgili bugüne kadar çeşitli kurumlar birçok öneri sundu. Ancak TESEV'in açıkladığı çözüm önerileri yasağın tamamen kaldırılmasını içeriyor. Bu bakımdan açıklanan en radikal önerilerden biri olarak öne çıkan rapor, başörtüsü yasağı konusunda yapılması gereken düzenlemeler nelerdir, nereden başlanmalıdır ve nasıl yol alınmalıdır gibi sorulara cevap veriyor. Rapor hazırlanırken bakanların, siyasi parti temsilcilerinin, milletvekillerinin, Meclis komisyon üyelerinin, sendika liderlerinin, sivil toplum örgütü temsilcilerinin ve yasağın mağdurlarının görüşlerine yer verilmiş. Raporda 11 Kasım 2010'da Ankara'da gerçekleştirilen çalıştayda dile getirilen tespit ve öneriler de bulunuyor. Başörtüsü yasağının kadının gündelik yaşamından siyasete, eğitiminden çalışma hayatına her alanda önüne çıkan bir engel olduğunun anlatıldığı raporun, engellerin ortadan kalkmasına yönelik bir kılavuz olması öngörülüyor.

ZAMAN

olur mu ki her yerde serbestlik.