> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Güncel Meseleler > Güncel Dini Haberler >  Annemin hakkını ödemiş oluyor muyum?
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Annemin hakkını ödemiş oluyor muyum?  (Okunma Sayısı 253 defa)
02 Eylül 2010, 18:03:17
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 02 Eylül 2010, 18:03:17 »






Onlara hürmette kusur eden, Hakk’a karşı gelmiş sayılır. Onları hırpalayan er-geç hırpalanmaya maruz kalır

Ali İhsan Er'in yazısı:

Peygamber sohbetlerinden istifade etmiş ve sahabe halkasına girmiş talihli bir insan olan Hz. Muaz İbn Cebel’e “Ebeveynin çocuklar üzerindeki hakkı nedir?” diye sorulduğunda “Mal ve evlat adına neyin varsa tüketsen de onların hakkını ödeyemezsin” diye cevap vermiştir.

Sahabeden Hz. Said İbn Ebî Bürde, babası Ebû Bürde’nin İbn Ömer’den (radıyallahu anh) işittiği bir olayı bizlere naklediyor: Bir gün İbn Ömer annesini sırtında taşıyan ve Kâbe’yi tavaf eden bir adam görür. İbn Ömer’i görünce ona “Acaba bu davranışımla, annemin hakkını ödemiş oluyor muyum?” diye sorar. İbn Ömer de “Hayır, kesinlikle! Sen bu yaptığınla annenin seni dünyaya getirirken çektiği bir sancının bile hakkını ödemiş olmuyorsun” diye karşılık verir.

Hazreti Ömer’e (radıyallahu anh) bir gün bir adam gelip şu soruyu sorar: “İhtiyaçlarını karşılamaktan aciz, yaşlı bir annem var. Onu sırtımda taşıyor, abdestini aldırıyorum. Acaba bu yaptıklarımla annemin hakkını ödemiş olur muyum?” Hazreti Ömer (radıyallahu anh) “Hayır” diye cevap verir. Soruyu soran adam: “Sırtımı ona binek yaptım, kendimi ona adadım. Hâlâ nasıl hakkını ödeyemem?” diyerek hayretini ortaya koyar. Hazreti Ömer bunun üzerine şu çarpıcı tespitte bulunur: “Bu söylediğin şeyleri annen de senin için yapmıştı. Fakat o bütün bunları yaparken senin hayatta kalmanı ve yetişip büyümeni temin etmek için yapıyordu. Fakat sana gelince, sen annene hizmet ederken onun ne zaman öleceğini gözlüyorsun.”

ANNESiNi SIRTINDA TAŞIYOR

Yine Hazreti Ömer (radıyallahu anh) annesini sırtında taşıyarak Kâbe’nin etrafında tavaf yaptıran bir adam görür. Bu adam hem annesini sırtında taşır hem de “Annemi sırtımda taşıyorum. Fakat gerçekte hamal olan odur. Çünkü bana bol bol süt verip beni besledi.” anlamında bir şeyler mırıldanmaktadır.

Bu tabloyu gören Hz. Ömer, “Bu adamın yaptığı fedakârlığı görünce annemin üzerimdeki haklarını daha iyi anladım. Şu adamın yaptığı iyiliği kendi anneme yapmak bana en pahalı deve cinsi olan kırmızı develere sahip olmaktan daha hoş gelirdi” demiştir. Ebû Nevfel naklediyor: “Bir gün bir adam Ömer’in (radıyallahu anh) yanına geldi ve cinayet işlediğini söyledi. Hz. Ömer, “Eyvah! Çok yazık. Peki cinayeti kasden mi yoksa hata ile mi işledin” diye sordu. Adam cinayeti hatayla işlediğini söyleyince Ömer (radıyallahu anh) ona ebeveyninin hayatta olup olmadığını sordu. Adam babasının sağ olduğunu söyleyince Hz. Ömer ona şu tavsiyede bulundu:

“Vakit kaybetmeden git ve babana hizmet et. Onu razı etmek için elinden geleni yap.” Bu sözünden sonra Hz. Ömer (radıyallahu anh) sözünü şöyle tamamladı: “Allah’a yeminle söylüyorum ki eğer annesi hayatta olup ona hizmet etseydi, bu adamı ebediyen cehennem ateşinin yutmayacağı konusunda ümitvar olurdum.”

ONLAR BiZiM CENNETiMiZ!

Ana-babaya iyilik etmek insanı cennete götüren bir burak vazifesi görür. Cenneti kazanabilmek ve ona rahatça ulaşabilmek için mümin olmak ve ebeveynimizin gönlünü almamız gerekiyor. Eğer onlar bizden razı olmazlarsa cennete ilk girenler arasında bulunmama gibi bir tehlikeyle karşı karşıyayız demektir. Çünkü onların rızasını almak Allah’ın rızasını almaktır.

Onların gönüllerini kırmak Cenab-ı Hakk’ın hatırını kırmaktır. Yitirdiğimiz cennete ulaşmak istiyorsak evlerimizde beraber yaşadığımız babalarımızın ellerinden tutup, annelerimizin ayaklarına yapışalım. Tutup yapışalım ki onlar bizi cennete götürsünler. Anne-baba, insanın en başta hürmet edeceği kudsî iki varlıktır. Onlara hürmette kusur eden, Hakk’a karşı gelmiş sayılır. Onları hırpalayan er-geç hırpalanmaya maruz kalır. İnsan, daha küçük bir canlı halinde var olmaya başladığı günden itibaren, hep, anne-babanın omuzlarında gelişir. Bu itibarla, onlara hürmet ve saygı, hem bir insanlık borcu hem de bir vazifedir.

Bugün

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Annemin hakkını ödemiş oluyor muyum?
« Posted on: 19 Mart 2024, 12:03:22 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Annemin hakkını ödemiş oluyor muyum? rüya tabiri, Annemin hakkını ödemiş oluyor muyum? mekke canlı, Annemin hakkını ödemiş oluyor muyum? kabe canlı yayın, Annemin hakkını ödemiş oluyor muyum? Üç boyutlu kuran oku Annemin hakkını ödemiş oluyor muyum? kuran ı kerim, Annemin hakkını ödemiş oluyor muyum? peygamber kıssaları, Annemin hakkını ödemiş oluyor muyum? ilitam ders soruları, Annemin hakkını ödemiş oluyor muyum?önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes