๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Gönüllerin Gülü => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 09 Temmuz 2010, 16:59:35



Konu Başlığı: Tesbih
Gönderen: Zehibe üzerinde 09 Temmuz 2010, 16:59:35
Tesbih

Peygamberimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) zamanında zengin Müslümanlar, orduyu techîz ediyor, zekât ve sadaka vererek fakir Müslümanlara yardım ediyor, ellerindeki bütün mâlî imkânları dinin gösterdiği şekilde kullanıyorlardı. Fakir sahâbîler ise böyle bir imkândan mahrum oldukları için üzülüyorlardı. Çünkü başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak da bir ibadettir ve sevabı çok büyüktür.

Nihayet fakir sahâbilerden bir grup Resûlullah’a (sallallâhu aleyhi ve sellem) gelerek şunları söylemişler: “Zenginler, en yüksek dereceleri, ebedi nimetleri aldılar. Onlar, bizim yaptığımız ibadetlerin aynısını yapıyorlar. Namaz kılıyorlar, oruç tutuyorlar. Bunlara ilâveten mâlî durumları iyi olduğu için hacca gidiyorlar, umre yapıyorlar, sadaka veriyorlar, silâh alıp cihâda gidebiliyorlar. Böylece bizim yapamadığımız iyilikleri yapabiliyorlar.”

Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) ise şöyle buyurdu: “Size öyle bir şey söyleyeceğim ki bu dediğimi yaparsanız sizi (hayırlı işlerde) geçmiş olanlara yetişirsiniz ve bundan sonra da kimse size yetişemez. Ancak size dediklerimi yapanlar size yetişebilir. Şunu tavsiye ediyorum: Her farz namazdan sonra otuz üç kere tesbih (subhanallah), otuz üç kere tahmid (elhamdulillah), otuz üç kere tekbir (Allahu Ekber) getirirsiniz.” Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), mâlî ibadetleri yerine getiremedikleri için üzülen Müslümanlara, Allah’ın rızasına ulaşmanın başka bir yolunu göstermiştir. Sahâbîlerin örnek gösterdikleri önemli ibadetlere karşılık Hz. Peygamber’in Allah’ı zikretmeyi (hatırlamayı, anmayı) tavsiye etmesi, hatta zikri çokça yapmaya teşvik etmesi, Allah’ı zikrin ve her namazın sonunda çekilen tesbihin ne önemli bir ibadet olduğunu gösterir.