> Forum > ๑۩۞۩๑ Sosyal ve Manevi Hizmetler Dünyası ๑۩۞۩๑ > Gönlünce Seslen > Zinaya Yaklaşmayın
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Zinaya Yaklaşmayın  (Okunma Sayısı 1250 defa)
27 Temmuz 2011, 14:21:33
Halis_52

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 642


« : 27 Temmuz 2011, 14:21:33 »



       ZİNAYA YAKLAŞMAYIN

        ALLAH neden "zina yapmayın" değil de "zinaya yaklaşmayın" diyor? Harama bakmama üzerinde niye bu kadar duruluyor? Müstehcen görüntülere bakmaya din ne diyor?

        İşte size 18 yaşındaki bir delikanlının acı feryadı: “Muhterem ağabey. Bu maili göz yaşları içinde yazıyorum. Bana bir hocam hep Hz. Yusuf’u örnek almam gerektiğini söylerdi. Ancak ben onun gibi Rabbime karşı vefalı olamadım. Gözlerime ihanet ettim. Onları kirlettim. Çok pişmanım. Şimdi o kirleri gözyaşlarıyla temizlemeye çalışıyorum. Sizden ricam bana dua etmeniz. Cenab-ı Hak, Hz. Yusuf hürmetine asrımızın Yusuflarını korusun…”

        Kur’an, bütün olarak kâinatı yaratanın, kâinat içinde insanı yaratanın ve insana “görecek gözler” verenin ALLAH olduğunu hatırlatır ve bize şöyle seslenir: “Gözlerini haramdan korusunlar.” (Nur, 24/30) Bu emri veren, insanı bu fıtratla yaratandır. İnsan için en fıtri ve en uygun hali, Cenab-ı Hak’tan başka kim bilebilir? Kim o fıtratı verenin üstünde söz söyleyebilir?

        Yüce Yaratıcı, bu emriyle, bizi yaratılışımızın gereği olan bir duruma davet eder. Gözünü haramdan sakınmama, her önüne gelene bakma, İlahi takdirin uygun gördüğü fıtratla çelişen bir durumdur. Çünkü insana verilmiş sınırsız duyguları tek bir duygunun emrine verir. İradesini hükümsüz bırakır. Bütün hayatını, bütün dünyasını ve bütün düşüncesini sadece bir yere odaklayan kişilikler ortaya çıkarır.

        Gözlerin harama kaymasının, imani bir zaafın eseri olup bu zaafı giderek beslemesinin yanı sıra, insanı insanlıktan aşağıya düşüren bir boyutu da vardır. Zira bütün kâinatı saracak duygu ve kabiliyetlerle donanmış olan insanı, şehevi arzu ve hislerinin esiri kılmakta; karşı cinsten olanları da yalnız cinsel bir objeden ibaret göstermektedir. İnsan tarifini bu denli bayağılaştırmaktadır.

        “Gözünü haramdan koruma” emrinin manidar bir yönü de, öncelikle içe dönük bir çabayı emrediyor olmasıdır. Gerek mü’min erkeklere, gerek mü’mine kadınlara söylenen ilk söz “Gözünüz önüne gelen haramları ortadan kaldırın” değildir; “Sen gözünü koru”dur.

        Bu, Kur’an’ın önceliği insana veren, düğümü fertlerde çözen genel üslubunun manidar bir yansımasıdır. Çünkü problemin kökü, dış dünyada değil, içimizdedir. İç dünyası, iman kalesi sağlam olan biri, tüm dünya haram tablolarla dolu olsa bile, sarsılıp sapmayacaktır.

        Nitekim, Yusuf (a.s.) kıssası, bunun bir örneğidir. Önünde kendini tüm ziynetleriyle sunan dünyalar güzeli biri karşısında, Hz. Yusuf’un tavrı, gözünü ve sırtını dönmek olmuştur. Hz. Yusuf (a.s.), tüm insanlığa şu dersi vermektedir: İnsan, eğer gözünün sahibini tanır ve O’nun emrini hakkıyla bilirse, en baştan çıkartıcı manzara bile onu baştan çıkartamaz.

       Göz, göre göre...

        Tüm şehvani şeylerde en kritik nokta, yaklaşmaktır. Eşik noktası geçildi mi, gerisi çorap söküğü gibi gelir. Mesela, açık bacaklara bakan bir göz, onunla yetinmez, daha fazlasının izini sürer. Çünkü gözü haramdan korumama gibi eşiklerde, artık iradeyi devre dışı bırakan, insanı kalben ve vicdanen istemese bile günahın son kertesine sürükleyen şeytani bir çekim vardır.

        Hususi bir hayâsızlığın genelleşmesi görme yoluyla gerçekleşir. Göz göre göre, kural dışı olan kural haline gelir; anormal olan normalleşir. Gerek mü’min erkeklere, gerek mü’mine kadınlara yönelik gözlerin haramdan korunması emri, işte bu umumi yozlaşmayı ta başından kesmektedir. (Metin Karabaşoğlu)

        Nur Suresi’nin 30 ve 31. ayetleri, nice mü’minin kalp hanesini yandıran açık saçıklık fitnesi karşısında, bize imani bir şuurlanmaya dayalı aydınlık bir çıkış yolu sunuyor. Rabbimiz şöyle buyuruyor:

        “(Ey Resulüm), mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar! Bu, onlar için en uygun olan davranıştır. ALLAH yaptıkları her şeyden hakkıyla haberdardır. Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar! Yine söyle ki mecburen görünen kısımları müstesna olmak üzere ziynetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini yakalarının üzerini kapatacak şekilde örtsünler.” (Nur, 24/30-31)

        Yukarıdaki ayetler erkek olsun kadın olsun bütün Müslümanlara zinanın haram kılındığını bildiriyor. Ayrıca, yine hem erkek hem kadınlara, kendilerini zinaya götürecek davranışlardan sakınmaları emrediliyor. Yine bu ayetlerden insanı zinaya sürükleyen en önemli şeyin şehvetle namahreme bakmak olduğunu öğreniyoruz. Hz. Peygamber de bir hadislerinde, “... Gözlerin zinası şehvetle bakmaktır” (Buhari, İstizan 12) buyurarak harama bakmayı, göz zinası olarak niteliyor.

        İslam âlimleri, yukarıda mealleri yazılı ayetlere ve konuyla ilgili hadislere dayanarak, erkeklerin ve kadınların, nikâhlı eşleri dışında herhangi bir kimseye şehvetle bakmalarının haram olduğu üzerinde ittifak etmişlerdir. Tedavi, şahitlik ve evlenme maksadı gibi, zaruret veya ihtiyaç halindeki bakmalara, fıkıhta belirtilen şartlar ve ölçüler dâhilinde müsaade edilmiştir.

       Herşey bir “bakış”la başlar

       Harama bakış zinanın başlangıcıdır. Bunun için gözü korumak mühimdir. “Bir bakmadan ne olur” diyerek bu konuda aldırmazlık gösterenler sonunda büyük felaketlerle karşılaşırlar.

       Kasti olmayan ilk bakıştan, kişi sorumlu tutulmamıştır. Fakat tekrar tekrar bakmak yasaklanmıştır. Efendimiz, Hz. Ali’ye, “Ya Ali! (Harama karşı) bakışa bakış ekleme. Birincisi senin için (vebal yoktur; ama) ikincisi aleyhinedir” (Tirmizi, Edeb 28) demiştir.

       Ancak burada hemen şunu da ifade edelim: Buradaki “birinci bakış”, insanın çarşıda pazarda yürüyebilmesi için zaruri olarak baktığı yerlerde istemeyerek gözünün rastladığı durumlar için söz konusudur. İnsan gözü kapalı gezemeyeceğine göre, zaruri işleri için, lüzumlu yerlerde kasti değil, elinde olmayacak şekilde rastladığı durumlar birinci bakışa girer. Bu durum, bilhassa Asr-ı Saadet için söz konusudur.

       Ama şimdi “Nasıl olsa ilk bakış caizdir” deyip sağı solu teftiş eder gibi bakarak gitmek doğru değildir. Çünkü zamanımızda aniden ve farkında olmadan rastlama gibi bir olay yoktur; her tarafta her an harama rastlanmaktadır. Bunun için tüm bakışları kontrol altında tutmak gerekir. (Cemil Tokpınar, Peygamberimiz’in Diliyle Gençlik, s. 33)

        ALLAH “yapmayın” değil “yaklaşmayın” diyor!

        Dinimizde insanı kötülüklere iten zaaflar ve alışkanlıklar konusunda yasaklayıcı hükümler bulunmaktadır. Bu hükümlere uyabilenler ahiretlerini kurtardıkları gibi, dünyalarını da kurtarıyorlar. Gittikçe yaygınlaşan olumsuz alışkanlıklardan kendilerini ve çocuklarını da muhafaza ediyorlar. Rabbimizin şu ikazına kulak verelim: “Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur.” (İsra, 17/32)

        Cenab-ı Hak, “Zinaya yaklaşmayın!” diyor. “Zina yapmayın!” demiyor. Onun için zinaya vesile olabilecek, davetçilik manasına gelebilecek, tahrik ve teşvikçi görüntülere bakılmasını dinimiz caiz görmez. Çünkü asıl mesele yaklaşmamaktadır. Yaklaşmazsanız kurtulmanız kolay olur. Yaklaştıktan sonraki gelişmelere dayanmanız zorlaşır, ateşe yaklaşanın içine düşmesi gibi bir sonuç çıkabilir.

        Gözler müstehcene nazar etmekten sakınılmalı ki hayaller tertemiz olsun, zihinler kirlenmekten korunsun. Mana büyükleri, “Sadece kafa gözlerini kapamakla, sakınmakla kalınmamalı, haramlar hayallere dahi alınmamalı, hayaller bile korunmalı” diyor.

        Harama bakmama üzerinde niye bu kadar duruluyor?

        Çünkü bütün günahlar, ahlaki bozulmalar müstehcene bakışla başlar, bakışın ısrarıyla gelişir, sonra fiilî günaha dönüşür.

        Üstelik gözler baktıklarının resimlerini de çeker, hayal arşivinde depo eder. Nereye gitse, nerede olsa artık çektiği bu resimler, hayal âleminde gözlerinin önündedir.

        Öğrenciyse dersine çalışamaz, işçiyse mesleğine tam yönelemez, fikir adamıysa zihnini toparlayamaz; derken her konuda gerileme ve düşüş söz konusu hale gelebilir. Bu duruma düşmemek için din, müstehcene karşı yasaklar koyar, mensuplarını böylesine gerilemelere düşmekten kurtarır.

        Cinsel tahrik amacı olsun veya olmasın İslam’a göre çıplaklığın sınırları içine girecek resim ve film çektirmek ve çekmek haramdır. Bu resim ve filmlere bakmak ve bunları pazarlamak da haramdır.

        Haramdır, çünkü doğrudan çıplaklıkla resim ve film aracılığıyla çıplaklık temelde aynı gayr-ı meşru amaca yöneliktir. Fark yalnızca tesir bakımındandır. Bizzat çıplaklık, bilvasıta çıplaklıktan şüphesiz daha tesirlidir. Ancak bilvasıta çıplaklıkta da yaygınlık ve süreklilik vardır.

        Çıplak resimleri sadece kadın resmi diye sınırlamamak lazımdır. Çıplak resimler kadının olursa günah, erkeğin olursa sakıncasız diye bir şey yoktur. Avret sayılan yerlerin açılması ve bakılması, kimden olursa olsun haramdır ve günahtır. Ancak haramlık ve günahlık en mahrem noktalara yaklaştıkça artar ve ağırlaşır.

        Güzele bakmak sevap mı, yoksa gözlerin ihaneti mi?

        Güzel nedir, güzel kimdir, güzel kime göredir, güzel kimin içindir? Güzel, nefsin hoşlandığı nesne midir? Yoksa güzel, kalbin akl-ı selimle marifet ve ilim devşirdiği şey midir? Başlıkta sorduğumuz soruyu bu sorular çerçevesinde ele almamız gerekir.

        Bunlardan birincisi kötülüğü emreden nefsin güzeli, ikincisi kalbin ve gönlün güzelidir. Birincisinde nefis, gördüğü güzele kendi hesabına bakar ve çirkinleştirir. İkincisinde kalp ve gönül, gördüğü güzele ALLAH hesabına bakar ve daha da güzelleştirir.

...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 27 Temmuz 2011, 14:23:44 Gönderen: Halis_52 »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Zinaya Yaklaşmayın
« Posted on: 28 Mart 2024, 15:31:36 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Zinaya Yaklaşmayın rüya tabiri,Zinaya Yaklaşmayın mekke canlı, Zinaya Yaklaşmayın kabe canlı yayın, Zinaya Yaklaşmayın Üç boyutlu kuran oku Zinaya Yaklaşmayın kuran ı kerim, Zinaya Yaklaşmayın peygamber kıssaları,Zinaya Yaklaşmayın ilitam ders soruları, Zinaya Yaklaşmayınönlisans arapça,
Logged
11 Eylül 2011, 16:36:36
Hadice
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5.945


« Yanıtla #1 : 11 Eylül 2011, 16:36:36 »

 Kasti olmayan ilk bakıştan, kişi sorumlu tutulmamıştır. Fakat tekrar tekrar bakmak yasaklanmıştır. Efendimiz, Hz. Ali’ye, “Ya Ali! (Harama karşı) bakışa bakış ekleme. Birincisi senin için (vebal yoktur; ama) ikincisi aleyhinedir” (Tirmizi, Edeb 28) demiştir.

Emeğine sağlık kardeşim..
Rabbim Ümmeti Muhammedi 2. bakışdan korusun isteyene dileyene arzulayana hidayet nasip etsin Mevlam..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

11 Eylül 2011, 20:40:18
Halis_52

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 642


« Yanıtla #2 : 11 Eylül 2011, 20:40:18 »

    Mevlam sizlerden de razı olsun hocam... Gerçekten günümüzün en büyük zaafiyetlerden birisi de bu günah kapısının ardına kadar açık olması... O kadar şaşılacak ve değişik türde giyimler var ki İslami ölçülere uygun giyimler çok az... Müslüman Türk Milleti'nin ahlakına ne oldu? yoksa ahlakımızı başkaları mı çaldı ve ya biz mi bozulduk? Ne hazindir ki önce Osmanlı'yı topla-tüfekle bitiremeyen bugünkü batı alemi Osmanlı'nın torunlarını nasılda çağdaşlık adına yendi... İçimize, evimize, ailemize girerek... Televizyon ve medya ile gizli ajanlarla gazete ve dergilerle aile hayatımızın can direklerini sarsarak hocam... İçimiz, gönlümüz sevdamız ağlıyor sevdamız... Bin dört yıllık İslami gerçek manada yaşama sevdamız ağlıyor, bize neler oluyor. Her taraf açık-saçıklarla günaha davetiye çıkarıyor... Mevlam bizleri yoluna hapseylesin, yüreğimizi temiz saklayabilenlerden eylesin...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 11 Eylül 2011, 20:42:08 Gönderen: Halis_52 »
Kayıtlı

21 Ocak 2014, 21:33:12
Pelinay
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.696


« Yanıtla #3 : 21 Ocak 2014, 21:33:12 »

ALLAH katında büyük günahlardan biri olan zina hem bu dünyada hem de ebedi alemde bizlere bir çok zarar verecektir.
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
 (Zinanın dünyada üç zararı vardır:
 1- Güzelliği ve parlaklığı giderir,
 2- Fakirliğe yol açar,
 3- Ömrün kısalmasına sebep olur.
 Âhiretteki üç zararı:
 1- ALLAHü teâlâ gazap eder.
 2- Sorgu suali, hesabı çetin geçer.
 3- Cehennem ateşinde azap çekmeye sebep olur.) [Taberani]

Günümüz toplumunda hepimizin şüphesiz en yaygın karşılaştığı günahlardan birisi de zina.İnsanlar artık nefsinin esiri olmuş ve ona kölelik yapıyor.Öyle ki bunca zararı olan zinayı bile hiç tereddütsüz işlemekten çekinmiyorlar.Rabbim nefsani şehvetlerimize boyun eğdirtmesin.
Rabbim bizleri razı olacağı hal üzere yaşatsın ve yine razı olacağı hal üzere canımızı alsın inşALLAH...


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 21 Ocak 2014, 21:35:00 Gönderen: mevlüdekalınsaz »
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes