๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Gıybet => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 11 Haziran 2010, 14:41:37



Konu Başlığı: Risalei Nurdan
Gönderen: Zehibe üzerinde 11 Haziran 2010, 14:41:37
6- BÖLÜM

 
Risale-i Nur'dan...

 

ONUNCU ASIL: Ekser taife-î mahlûkatta olduğu gibi, ef'al(fiiller) ve a'mâl-i beşeriyede (beşeri amellerde) bazı ha­rika fertler bulunur. O fertler, eğer iyilikte ileri gitmişse, o nevilerin medar-ı fahirleridir(övünç sebepleridir), yoksa medar-ı şeametleridir (uğursuzluk sebebidirler). Hem giz­leniyorlar; adeta birer şahs-ı manevî, birer gaye-i hayal hük­müne geçerler. Sair fertlerin herbirisi, o olmaya çalışır ve o olmak ihtimali var. Demek, o mükemmel narika fert mut­lak, müphem bulunup, her yerde bulunması mümkün... Şu ifham itibarıyla, mantıkça kaziye-i mümkinetmümkün olan hüküm) suretinde, külliyetine hükmedilebilir. Yani, herbir amel şöyle bir netice verebilmesi mümkündür. Meselâ, "Kim iki rekât namazı filân vakitte kılsa, bir hac kadardır." İşte, iki rekât namaz bazı vakitte bir hacca mukabil geldiği hakikattir. Herbir iki rekât namazda, bu mânâ külliyetle mümkündür.

Demek, şu nevideki rivayetler, vukuu bilfiil daimî ve küllî değil. Zira kabulün madem şartları vardır; külliyet ve daimîlikten çıkar. Belki, ya bilfiil muvakkattir, mutlaktır; veyahut mümkinedir, külliyedir. Demek şu nevi ehâdisteki külliyet ise, imkân itibarıyladır.

Meselâ, "Gıybet, kati gibidir." demek gıybette öyle bir fert bulunur ki, kati gibi bir- zehr-i katilden daha muzırdır.

Meselâ, "Bir güzel söz, bir abdı âzâd etmek gibi bir sadaka-i azîmenin yerine geçer." Şimdi, tergib veya teşvik için, o müphem ferd-i mükemmel, mutlak bir surette her yerde bulunmasının imkânını vaki bir surette göstermekle, hayra şevki ve serden nefreti tahrik etmektir.(24. söz, shf.151)

"BEŞİNCİ NOKTA (Kur'an'ın) Beyanındaki beraattir; ya­ni, tefevvuk(üstünlük) ve metanet ve haşmettir. Nasıl ki nazmında cezaletfrekabetsiz ifade güzelliği), lâfzında fesa­hat, mânâsında belagat, üslûbunda bedâat var. Beyanında dahi faik bir beraat vardır. Evet, tergib ve terhib, medih ve zem, ispat ve irşad, ifham(anlatmak) ve ifhamfikna ile iskat etmek)[61] gibi bütün aksâm-ı kelâmiyede ve tabakat-ı hitabi-yede beyânât-ı Kur'âniye en yüksek mertebededir...

Makam-ı zemm ve zecirde binler misâllerinden meselâ:[62]

ayetinde zemmi altı derece zemmi altı derece zemme-der(kötüler, çirkin gösterir). Gıybetten altı derece şiddetle zecreder(meneder). Şöyle ki: Malûmdur: Âyetin başındaki hemze, sormak (âyâ) mânâsmdadır. O sormak mânâsı, su gibi âyetin bütün kelimelerine girer.

İşte birinci hemze ile der: (Âyâ) sual ve cevab mahalli olan aklınız yok mu ki, bu derece çirkin bir şeyi anlamıyor?

İkincisi: Âyâ, sevmek, nefret et­mek mahalli olan kalbiniz bozulmuş mu ki, en menfur(nef-ret edilen, sevilmeyen) bir işi sever?

Üçüncüsü;  kelimesiyle der: Cemâatten ha­yatını alan hayat-ı içtimaiye ve medeniyetiniz ne olmuş ki, böyle hayatınızı zehirleyen bir ameli kabul eder?

Dördüncüsü: kelâmıyla der: İn­saniyetiniz ne olmuş ki, böyle canavarcasına arkadaşını diş­le parçalamayı yapıyorsunuz?

Beşincisi: kelimesiyle der: Hiç rikkat-i rin-siyeniz(cinsi şefkatiniz), hiç sıla-i rahminiz yok mu ki, böy­le çok cihetlerle kardeşiniz olan bir mazlumun şahs-ı mane­vîsini insafsızca dişliyorsunuz? Hiç aklınız yok mu ki, ken­di azanızı kendi dişinizle divâne gibi ısıriyorsunuz?

Altıncısı: kelâmıyla der: Vicdanınız nerede... Fıtratınız bozulmuş mu ki, en muhterem bp halde bir kar­deşine karşı, etini yemek gibi en müstekreh(iğrenç) bir iş yapılıyor? Demek zemm ve gıybet, aklen, kalben ve insâni-yeten ve vicdanen ve fıtraten ve asabiyeten ve milliyeten mezmumdur. İşte bak! Nasılki, şu âyet, îcazkârâne altı mer­tebe zemmi zemmetmekle i'câzkârane altı derece o cürüm­den zecreder. (25. söz)

"...yerde olan netâic(neticeler) ve semerâtın mahzenleri oralardadır ve mahsulâtı o tarafa gider.

Deme ki,"Havaî bir Elhamdülillah kelimem nasıl müces­sem bir meyve-i Cennet olur?"

Çünkü, sen gündüz uyanıkken güzel bir söz söylersin; bazan rüyada güzel bir elma şeklinde yersin. Gündüz çirkin bir sözün, gecede acı birşey suretinde yutarsın. Bir gıybet etsen, murdar bir et suretinde sana yedirirler. Öyleyse, şu dünya uykusunda söylediğin güzel sözlerin ve çirkin sözle­rin, meyveler suretinde, uyanık âlemi olan âlem-i âhirette yersin ve yemesini istib'âd(uzak görmek, ihtimal verme­mek) etmemelisin." (Otuz birinci söz)

"Eğer dersen: "İhtiyar benim elimde değil; fıtratımda adavet( düşmanlık) var. Hem damarıma dokundurmuşlar, vazgeçemiyorum.''

Elcevap: Sû-i hulk ve fena haslet eseri gösterilmezse ve gıybet gibi şeylerle ve muktezasıyla amel edilmezse, kusu­runu da anlasa, zarar vermez. Madem ihtiyar senin elinde değil, vazgeçemiyorsun. Senin, manevî bir nedamet(piş-manlık), gizli bir tevbe ve zımnî bir istiğfar hükmünde olan kusurunu bilmen ve o haslette haksız olduğunu anlaman, onun şerrinden seni kurtarır. Zaten bu mektubun bu meb-hasmı yazdık, tâ bu manevî istiğfarı temin etsin; haksızlığı hak bilmesin, haklı hasmını haksızlıkla teşhir etmesin." (Yir­mi ikinci mektup)


Konu Başlığı: Ynt: Risalei Nurdan
Gönderen: Ceren üzerinde 07 Ağustos 2013, 05:49:52
Bura dada anlaşıldığı gibi insanoğlu kendine sahip çıkmalı.Tövbesini,suçunu,günahını bilmeli.Gıybet edince ne ile cezalanacağını ,gıybetten Allah'a sığınınca neler kazandığını bilmeli.İnşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Risalei Nurdan
Gönderen: Pelinay üzerinde 19 Nisan 2016, 18:24:00

Çünkü, sen gündüz uyanıkken güzel bir söz söylersin; bazan rüyada güzel bir elma şeklinde yersin. Gündüz çirkin bir sözün, gecede acı birşey suretinde yutarsın. Bir gıybet etsen, murdar bir et suretinde sana yedirirler. Öyleyse, şu dünya uykusunda söylediğin güzel sözlerin ve çirkin sözle­rin, meyveler suretinde, uyanık âlemi olan âlem-i âhirette yersin ve yemesini istib'âd(uzak görmek, ihtimal verme­mek) etmemelisin." (Otuz birinci söz)

Ustad tam nokta atisi ifadelerle aciklamis yine bu konuyu da.Allah razi olsun.Rabbim dilimizi gonlumuzu iftiradan giybetten sui zandan ve her turlu kotu hasletten muhafaza eylesin insallah


Konu Başlığı: Ynt: Risalei Nurdan
Gönderen: Mehmed. üzerinde 23 Nisan 2016, 06:32:27
Esselamü aleyküm ve rahmetüllah.  Gıybet edilen kişinin etini yemektir.  Rabbim bizleri bu günahtan ve buna benzer günahlardan muhafaza eylesin. Rabbim paylaşım için razı olsun.