๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Gıybet => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 11 Haziran 2010, 14:53:29



Konu Başlığı: Dilin Afetleri
Gönderen: Zehibe üzerinde 11 Haziran 2010, 14:53:29
Giriş
 
Dilin Afetleri

 

Dil, insana verilmiş büyük ilahi nimetlerden biridir. Çünkü insan, Allah'a yakınlaşmak için yaptığı zikrin bü­yük bir kısmını dil ile gerçekleştirmekte ve iletişimini dil vasıtasıyla sağlamaktadır. Allah u Teala her türlü ihtiyacı­nı gidermesi için insana konuşma gücü vermiştir. İnsan gereği kadar konuştuğu yani ya Allah'ı zikretmek, ya emr-i bil ma'ruf ve nehy-i anü münker yapmak, ya da za­ruri olan meramını anlatmak için konuştuğu takdirde bu büyük ilahi nimetten doğru bir şekilde faydalanmış olur. Ancak faydasız ve gereksiz şeyler konuşursa bu büyük ilahi nimete karşılık küfran-ı nimet etmiş olur. Çokça şa­kalaşmak, boş şeyler konuşmak ve beyhude sözlere kulak asmak kalbi öldürür.

Nitekim Resul-i Ekrem(s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Al­lah'ın zikri dışında aşırı derecede fazla konuşmaktan sakını­nız. Zira çok konuşmak Allah'ın zikri dışında kalbin katılaş­masına sebep olur ve Allah'tan en uzak olan kimse ise kalbi katılaşmış olandır.”[3]

Sahabeden bazısı şöyle dedi:" Kalbinde kasvet, bedenin­de bir zayıflık, rızkında bir darlık görürsen, bil ki, üstüne düşmeyen, dünya ve ahiretine yaramayan şeylerden söz etmişsindir."

İnsan, gereğinden fazla konuşmamalı, faydasız ve lüzum­suz sözlerden, hatta çirkin ve Allah'ın zikri dışındaki sözler­den kaçınmalıdır. Zira Resul-i Ekrem(s.a.v) şöyle buyurmakta­dır:" Kişinin İslami güzelliklerinden biri de (manasız, faydasız) ve kendisini ilgilendirmeyen şeyleri terk etmesidir.”[4]

Bir rivayete göre şöyle anlatıldı:

Lokman Hekim, Habeşli bir köle idi. Bir gün efendisi ona şöyle dedi:

"Evlat, bize şu koyunu kes, en güzel yerinden iki parça et getir.

Lokman Hekim, koyunun dilini ve kalbini getirdi. Bir başka sefer, yine efendisi ona şöyle dedi: " Bize şu koyunu kes, en kötü yerinden iki parça et getir." Lokman Hekim, yine koyunun dilini ve kalbini getirdi. Efendisi, bunun manasını sordu, o da şöyle açıkladı: "Bu cesette, o iki parça etten daha güzeli yoktur, eğer iyi­lik yolunda olursa. Yine bu cesette, o iki parça etten daha kötüsü yoktur, eğer kötülük yolunda olursa."

Nasıl ki deprem gibi doğal afetler, binalan yerle bir edip büyük felaketlere yol açıyorsa, dil nimeti de şer yolunda kullanıldığı zaman ümmetin birliğini bozacak kadar büyük bir afete dönüşür. Eğer onu terbiye ederek ehilleştirir ve dizginlerini ele alırsak ondan hayır yolunda faydalanabili­riz. Eğer ehilleştiremez de onu kendi haline bırakırsak, kısa bir süre zarfında öyle bir hal alır ki, kiminle konuşursa gıy­bet konuşur, karıştığı her topluluğa fitne ve fesat tohumlan eker, iman ve kardeşlik bağlarını koparır. Hem sahibinin hem de toplumun kalbinde telafisi mümkün olmayan derin yaralar açar. Dilin şerrinden ancak hayır konuşan veya sü­kût edenler kurtulur.

Nitekim Resul-i Ekrem (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Susan kurtulmuştur."[5]

Hz. İsa (a.s)'a dediler ki: "Bize öyle bir ameli tavsiye et ki, onunla cennete girelim!

Hz. İsa (a.s) şöyle buyurdu:

* Hiç konuşmayınız." Dediler ki:

" Buna gücümüz yetmez!" Hz. İsa (a.s) şöyle buyurdu:

* O halde sadece hayırlı söz konuşunuz!"

İnsanın dilini koruyabilmesi için çok konuşmaktan ka­çınması, ölçülü konuşması, Allah'ın rızasını kazandıran ve ahiret gününde kendisine fayda veren şeyleri konuşması gerekir. Eğer bunu yapamıyorsa sükût etmelidir ki selamet bulsun. Çünkü selamet sükûttadır. Şeytan, ancak sükûtla mağlup edilir.

Nitekim biri Resulullah (s.a.v)'e geldi ve şöyle dedi:

" Ya Resulullah, bana bir tavsiyede bulun."

Resulullah (s.a.v) şöyle buyurdu:

* Hayır söz hariç; dilini koru. Eğer böyle yaparsan, şeyta­nı mağlup edersin."[6]

Onun için bir müslüman dilini korumalıdır. Çünkü dili korumak, şeytana karşı korunmaktır. Ayrıca Allah u Teala, dilini koruyan kimsenin ayıplarını kapatır. Yine Resul-i Ek-rem(s.a.v) şöyle buyurmuştur:" Dilini koruyan bir kimsenin avretini Alİah u Teala örter."[7]

Amr b. Dinar anlatıyor: Bir kişi, Resulullah'ın yanında fazla konuştu. Resulullah(s.a.v) kendisine:

" Senin dilinin önünde kaç perde vardır?" diye sordu. O kişi cevaben şöyle dedi:

*   Dişlerim  ve   dudaklarım   vardır."   Bunun   üzerine Resulullah(s.a.v) şöyle buyurdu:

* Acaba senin için bu perdelerde konuşmanı engelleye­cek bir kuvvet yok mudur?"[8]

Allah, ahiret gününde her insanı konuşmalarından dola­yı hesaba çekecek, zamanını ve enerjisini nerede tükettiğini bir bir soracaktır.

Nitekim bir rivayete göre:

Muaz b:Cebel (r.a) Yemen'e gönderildiği zaman, Resulullah'tan nasihat istedi.

Resulullah (s.a.v) dilini işaret etti ve şöyle buyurdu:

* Sana şu dile sahip olmanı tavsiye ederim." Muaz b. Cebel (r.a) dedi ki:

"Ya Resulullah! Biz söylediklerimizden sorumlu muyuz?"

Resulullah (s.a.v) şöyle buyurdu:

" Ey Cebel'in oğlu! İnsanları ateşe yüz üstü sürükleyen, dillerinin kazancından başka ne olabilir?"[9]

Kur'an'a göre şekillenmeyen toplumlarda tevhid yerine şirk, iman yerine küfür, adalet yerine zulüm hâkim olur. Böyle toplumlarda ins ve cin şeytanlar, iman ehlini fitneye düşürmek için teyakkuz halinde beklemektedirler. Nebevi yolda yürüyen fertlerin şeytandan korunabilmesi için, gıy­bet, dedikodu, nemime gibi büyük günahlardan dilini mu­hafaza etmesi gerekir. Zira iç dünyasında bir inkılâp gerçek­leştiremeyen; dış dünyasında bir inkılâp gerçekleştiremez ve İslami davanın bir neferi olamaz. İç ve dış dünyamızda bir inkılap gerçekleştirebilmemiz için en büyük düşmanı­mız olan nefs-i emmare ile çok yönlü bir savaşa girerek onu yenmemiz gerekir. Nefisle cihad etmek o kadar önemli ve hayati bir savaştır ki Resul-i Ekrem(s.a.v) onu Cihad-ı ekber olarak tarif etmiştir. Çünkü söz ve amellerimizin, ahiretteki akibetimizin nasıl olacağı nefsin durumuna bağlıdır. Eğer nefsin dizginlerini elimize alabilirsek o zaman dilin afetle­rinden korunabilir ve ruhen kemale erebiliriz. Aksi halde çirkin ahlak ve kötü amellere yönelmemiz kaçınılmazdır. Onun içindir ki Resul-i Ekrem(s.a.v) nefis ile cihad etmeyi bize emrederek şöyle buyurmuştur: "Kişinin asıl düşmanı nefsidir." "Gerçek mücahit, nefsiyle cihad edendir."[10] Buna göre bir müslüman her şeyden önce kendisini ıslah etmeli ki, başkasını ıslah edebilsin. Şeytanı ve nefs-i emmare-yi yenebilmenin ilk adımı dili gıybetten korumaktır. Çünkü konuşması düzgün olanın diğer amelleri de düzgün olur.

Resul-i Ekrem(s.a.v), bir rivayette şöyle buyurdu: "Ade­moğlu sabahladığı vakit tüm azalar hep birlikte dil için yal­varırlar. Dile hitaben şöyle derler:

"Bizim hakkımızda Allah'tan kork! Eğer sen, doğru olur­san biz de doğru oluruz. Eğer sen, bozulur eğri yola sapar­san, haktan ayrılırız."[11]

Diğer bir rivayette Resul-i Ekrem(s.a.v) şöyle buyurmuş-tur:"Kulun kalbi doğru olmadıkça imanı doğru olamaz. Dili doğru olmadıkça kalbi de doğru olamaz."[12]

İnsan, ilahi nimeti zayi etmemek için dünyevi meseleler hakkında gereğinden fazla konuşmayıp onun yerine dilini Allah'ı zikirle, duayla, istiğfarla, ilmi ve faydalı sosyal ve kültürel meselelerle meşgul etmelidir.

Nitekim Resul-İ Ekrem(s.a.v) şöyle buyurdu: " Allah u Teala her konuşanın dilinin yanındadır. Bina­enaleyh ne söylediğini bilen kişi Allah'tan korksun."


Konu Başlığı: Ynt: Dilin Afetleri
Gönderen: Ekvan üzerinde 11 Şubat 2011, 22:07:42
Nebevi yolda yürüyen fertlerin şeytandan korunabilmesi için, gıy­bet, dedikodu, nemime gibi büyük günahlardan dilini mu­hafaza etmesi gerekir. Zira iç dünyasında bir inkılâp gerçek­leştiremeyen; dış dünyasında bir inkılâp gerçekleştiremez ve İslami davanın bir neferi olamaz. İç ve dış dünyamızda bir inkılap gerçekleştirebilmemiz için en büyük düşmanı­mız olan nefs-i emmare ile çok yönlü bir savaşa girerek onu yenmemiz gerekir. Nefisle cihad etmek o kadar önemli ve hayati bir savaştır ki Resul-i Ekrem(s.a.v) onu Cihad-ı ekber olarak tarif etmiştir. Çünkü söz ve amellerimizin, ahiretteki akibetimizin nasıl olacağı nefsin durumuna bağlıdır. Eğer nefsin dizginlerini elimize alabilirsek o zaman dilin afetle­rinden korunabilir ve ruhen kemale erebiliriz. Aksi halde çirkin ahlak ve kötü amellere yönelmemiz kaçınılmazdır. Onun içindir ki Resul-i Ekrem(s.a.v) nefis ile cihad etmeyi bize emrederek şöyle buyurmuştur: "Kişinin asıl düşmanı nefsidir." "Gerçek mücahit, nefsiyle cihad edendir."[10] Buna göre bir müslüman her şeyden önce kendisini ıslah etmeli ki, başkasını ıslah edebilsin. Şeytanı ve nefs-i emmare-yi yenebilmenin ilk adımı dili gıybetten korumaktır. Çünkü konuşması düzgün olanın diğer amelleri de düzgün olur.

    Rabbim bu konuda çok geniş bir sabır ve irade versin hepimize..Elimizle işlediklerimizi dilimizle zayi ediyoruz çoğu zaman..Hayır hasenatı dile getirmek sevabını ondan bire indiriyor..Zarardayız..Kötü fiilleri anlatmak başkalarını şahit tutmak olduğu için affedilme ihtimalini ortadan kaldırıyor..Yine zarardayız..En iyisi susmak..Zaten emir çok açık,çok net ve çok kısa..
    ''YA HAYIR SÖYLE YA SUS''.....''SUSAN KURTULDU''


Konu Başlığı: Ynt: Dilin Afetleri
Gönderen: Pelinay üzerinde 19 Nisan 2016, 18:37:12
Şeytanı ve nefs-i emmare-yi yenebilmenin ilk adımı dili gıybetten korumaktır. Çünkü konuşması düzgün olanın diğer amelleri de düzgün olur.

Burdan da guybetten korunmanin ne kadar ehemmiyetli oldugunu cok net gorebiliyoruz.
Ki gunumuzde de giybet o kadar yayginlastiki tabiri caizse aldi basini gidiyor.buna artik bi dur dememiz gerek...


Konu Başlığı: Ynt: Dilin Afetleri
Gönderen: Ceren üzerinde 19 Nisan 2016, 18:42:56
Aleykumselam.Dilin akibeti gunahi dedikodu yapmasi yalan söylemesi iftira atmasidir.Dil islevini hayrini allahi andikca hayri konuştukça yapar.Bos konusmakdan uzak,Allahi anan ve hayri konusan kullardan olalim.Rabbim razi olsun paylasimdan kardesim...


Konu Başlığı: Ynt: Dilin Afetleri
Gönderen: Melda üzerinde 19 Nisan 2016, 18:55:06
Selamün aleyküm . Dilimize sahip çıkan onu hayra yönlendiren Müslümanlardan oluruz inşallah . Nefsimize ile savaşalım . Rabbim bizi nefsimize baş başa bırakmasın inşallah .


Konu Başlığı: Ynt: Dilin Afetleri
Gönderen: Sevgi. üzerinde 19 Nisan 2016, 19:06:49
  Aleyna Ve Aleykümüsselăm. Herşeyin fazlası zarar olduğu gibi konuşmanında fazlası insana zarar verir helede boş konuşuluyor ise bu kişinin kalbinin kararmasına sebebiyet verir. Mevlam bizleri ibadetlerimize engel olucak tüm kötü hallerden muhafaza eylesin inşaAllah. Amin
  Paylaşım için Allah ( c.c ) Razı olsun.


Konu Başlığı: Ynt: Dilin Afetleri
Gönderen: Mehmed. üzerinde 19 Nisan 2016, 19:39:30
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah.  Her azamız gibi dili de iyi ve kötü yolda kullanabiliriz.  Rabbim bizleri doğru yolda kullananlardan eylesin. Rabbim paylaşım için razı olsun.


Konu Başlığı: Ynt: Dilin Afetleri
Gönderen: SeLiNaY 8 üzerinde 19 Nisan 2016, 21:12:00
Selamun Aleykum
Bizler her zaman her yerde hiç kimseye dil uzatmamaliyiz. Annem bana sürekli ne cekersen dilinden cekersin der. Bizlerde dilimizi kötü şeylere değilde iyi şeylere kullanmamız gerekir.
Allah razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Dilin Afetleri
Gönderen: İsra Mirac (Esra) üzerinde 20 Ekim 2018, 18:18:04
Allah dostları yolda karşılaştıkları dostlarına ''-nereden geliyorsun '' bir iş yaparken gördüklerine ''ne yapıyorsun'' sorusu yöneltmezlermiş.Maksat bu kiiler bu tarz sorular sorulduğunda belki de söylemek istemezler. bu soru sorulduğunda karşısındaki insan eğer kendisini cevap vermek mecburiyetinde hissediyorsa bu kul hakkıdır.Eğer ki gerçeği söylemek istemiyorsa yalan söyleyecektir. Bu da karşısındaki insanı zor duruma ve yalana sokmak anlamına gelir.Böyle incelikleri olan bir dinimiz var.                                                                                             
       İnsan, gereğinden fazla konuşmamalı, faydasız ve lüzum­suz sözlerden, hatta çirkin ve Allah'ın zikri dışındaki sözler­den kaçınmalıdır. Zira Resul-i Ekrem(s.a.v) şöyle buyurmakta­dır:" Kişinin İslami güzelliklerinden biri de (manasız, faydasız) ve kendisini ilgilendirmeyen şeyleri terk etmesidir.”[4]


Konu Başlığı: Ynt: Dilin Afetleri
Gönderen: Zehra Hüner üzerinde 20 Ekim 2018, 18:35:25
Allahim sen bizleri yalan  soyleyen,küfür soyleyen kullardan olmayi men eyle...doğruyu konusan hayri soyleyen ve hayri isleyen kullarindan eyle..Allah razi olsun ...


Konu Başlığı: Ynt: Dilin Afetleri
Gönderen: Rüveyha üzerinde 21 Ekim 2018, 00:19:28
Ve aleykümselam.. Dilin afetlerinden Mevlama sığınıyorum.. Mevlam diline, beline, gönlüne sahip çıkanlardan kılsın inşallah