Konu Başlığı: Kişi Dostunun Samimiyetini Anladıktan Sonra Gönderen: Zehibe üzerinde 12 Haziran 2010, 13:15:31 29. Kişi Dostunun Samimiyetini Anladıktan Sonra Dostuna Karşı Hiçbir Zaman Kusur İşlemez:
Muhammed ibn Ahmed ibn Tövbe el-Mervezi'den şunları işittim: Adamı sevgiyle tanıdığın zaman, onun bütün kusurlan affedilmiş demektir. Adamı düşmanlıkla tanıdığın zaman onun bütün iyilikleri kendine geri çevrilmiş demektir. Allah (cc.) senin gözetimini üslensin. Bil ki, fütüvvetin temeli; dini gözetmek, sünneti izlemek ve Allah Taâlâ'nın: " Affa sarıl, iyiliği emret ve bilgisizlerden yüz çevir. " [57] ve "Allah (cc.) adaleti, iyilik yapmayı ve yakınlara bakmayı emreder. Ahlâksızlığı, kötü davranışı, azgınlığı ve aşınlığı yasaklar. Ders alasınız diye size öğüt verir. " [58] buyruklarında peygamberine bildirdiği ilke ve kurallara uymaktır. Bunun yanında Peygamber (s.a.v.) Efendimizin Mekke'ye girdiği gün şu sözüyle emrettiği: " Ey insanlar! Selâmı yayınız, fakiri doyurunuz, yakınları ziyaret ediniz, insanlar uykudayken siz namaz kılınız ve selametle Cennet'e giriniz." [59] ve şu sözüyle yasakladığı: " Yakınlarınızı ziyareti kesintiye uğratmayın ve birbirinize arkanızı dönmeyin. Ey Allah'ın (cc.) kullan! Allah'ın (cc.) size emrettiği gibi kardeş olunuz. " [60] ilke ve kurallara uymaktır. Fütüvvet ilkelerinden bazılan da şunlardır: Doğruluk, bağlılık, cömertlik, iyi huy, gönül zenginliği, dostlarla şakalaşmak, arkadaşlarla iyi geçinmek, kötü söz dinlemekten kaçınmak, İyi İşler yapmaya özlem duyma, iyi komşuluk, konuşmalarda zarafet, sözünü yerine getirmek, bakmakla yükümlü bulunmadığın aile bireyi ve yardımcıya iyilikte bulunmak, çocuklan eğitmek, büyüklere iyi davranmak, kin, aldatma ve öfkeden uzak durmak, Allah (cc.) için dostluk kurmak, Allah (cc.) için düşmanlıkta bulunmak, mal ve mevkiinden Müslüman kardeşlerini faydalandırmak, bu durumu onların başına kakmamak, mal ve mevkiiyle kendisinden yardım isteyenin sözünü yerine getirmek, misafirlerin hizmetine koşmak, dostlann çağrısına koşmakta onlara minnettarlığı hissettirmek, yemeğiyle onlara saygısını belli etmek, mal ve canıyla dostların ihtiyaçlanna koşmak, kötülüğe iyilikle, gelmeyene giderek karşılık vermek, büyüklenmekten uzak durmak, kendi durum ve davranışlarını beğenmeyi bırakmak, ana babaya iyilikte bulunmak, akrabaya ziyarette bulunmak, dostlann kötülüklerini görmezlikten gelmek, kusurlarını örtbas etmek, dostlara yalnızken öğütte bulunmak, her zaman dostlar için duada bulunmak, yaptıkları işlerde halkı mazur görmek, nefsinin kötülük ve gaddarlığını kesin bildiği için sürekli kendini ayıplamak, halkla kaynaşmak, Müslüman'lara merhamet etmek, onlarla şakalaşmak ve onlara iyilikte bulunmak, fakirlere acımak, zenginlere şefkatle yaklaşmak, âlimlere tevazu göstermek, kimden işitirse işitsin hakkı kabul etmek, yalan gıybetten dili ve çirkin sözleri dinlemekten kulağı korumak, yasaklara bakmaktan gözü kapatmak, ibadetlerde ihlâslı, davranışlarda doğrudan yana olmak, iç dünyasını denetim, dış dünyasını gözetim altında tutmak, yaratıklarda iyilikler görmek, iyilerle arkadaşlık etmek, kötülerden uzak durmak, dünyadan yüz çevirmek, Allah Taâlâ'ya yönelmek, isteklerden vazgeçmek, hedef ve gayeyi şu geçici dünya için kirletmekten uzak durmak, fakirlerle oturmaktan güç almak, zenginliklerinden dolayı zenginlere saygı göstermeye tenezzül etmemek, zenginliği Rabbinin yardımıyla olmak, zenginliğinde şükretmek, hiçbir kötüleyene aldırmadan gerçeği söylemek, hoşlandığı durumlara şükretmek, hoşlanmadığı durumlara sabretmek, hıyanetten kaçınmak, sırlan saklamak, mecliste aşağıya oturmaya razı olmak, kendi haklannı istemekten vazgeçmek, başkalannın haklannı yerine getirmek, nefsi bunu yapmaya zorlamak, tenhalarda Allah'ın (cc.) yasaklannı çiğnememek, arkadaşlarla fikir alış verişinde bulunmak, yoklukta yalnızca Allah'a (cc.) güvenip dayanmak, aşın hırsa kapılmamak, kanaatten güç almak, halkın sıkıntılarına katlanmak, kendi sıkıntılarını halka yüklemek, iyilere saygıda kusur etmemek, günahkârlara şefkatle yaklaşmak, hiç kimseye sıkıntı çektirmemek için çaba harcamak, dışıyla içini birbirine ters düşürmemek, dostunun dostuyla dost, düşmanıyla düşman olmak, dostunun hayatı boyunca bunu değiştirmediği gibi ölümünden sonra da değiştirmemek. Bunlar ve benzeri ilkeler, fütüvvet yol ve ahlâkındandır. Allah Taâlâ'dan bizlere üstün ahlâk bahşetmesini, fütüvvet yollarını nasip etmesini, vaktimizi boşa harcadığımız ve görevlerimizi ihmal ettiğimiz için cezalandırmamasını, kendisine yaklaştıracak işler yapmayı bizlere nasip ederek katına yaklaştırmasını dileriz. O yakındır ve dualan kabul edendir. Hamd âlemlerin Rab'bına özgüdür. Yüce Allah'ın (cc.) rahmet ve mağfireti, her zaman ve bol bol peygamberlerin efendisi ve bizim efendimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.) ve O'nun tüm temiz ve günahsız aile fertlerine olsun. -------------------------------------------------------------------------------- [1] Keşfü'z-Zunûn, II, 1445 [2] Nahl: 16/123 [3] Nisa: 4/125 [4] Al-i İmran: 3/95 [5] Al-i İmran: 3/67 [6] Atatürk Küttür ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi erdem Dergisi, Türklerde Hoşgörü Özel sayısı, Ocak 1996, C. 8, Sayı: 24 [7] Kehf: 18/110 [8] İsra: 17/111 [9] Enbiya: 21/60 [10] Kehf: 18/13 [11] Kehf: 18/14 [12] Kehf: 18/18 [13] Bkz.Yusuf: 12/30, Kehf: 18/10, 60, 62 ve Enbiya: 21/60 âyetler [14] 1943'te vefat etti. [15] Bu hadisi Bezzar Müsned'inde Enes ibn Malik'ten rivayet etmiştir. Hadis zayrftır. Heysemi der ki: Senedinde Ya'la ibn Meymûn vardır ve kendisi hadisçiler tarafından terk edilmiştir. Feyzü'l-Kadir, C. 6, S. 8 [16] Hadisi Ebû Davud ve ibn Hibban Sahih'inde rivayet etmişlerdir. et-Terğib, C.3, S.240 Bkz. et-Edeb, araştırmayı yasaklama bölümü. [17] Hadis-i şerif için bkz. Müslim, Eşribe, 20 [18] Hadisin Ebû Hüreyre (r.a.) hadislerinden olduğu üzerinde görüş birliği vardır. [19] Hadisi Tabarani sağlam bir senetle rivayet etmiştir. Terğîb, C.3, S.373; Feyzü'l-Kadir, C.5, S.428 [20] Bu hadisin metni bulunamamakla birlikte kaynaklarda anlam olarak yer almaktadır. [21] Bu hadisi Darekutni tek kalan hadisler arasında aktarmıştır. Sahih, Feyzü'l-Kadir, C.3, 5.36 [22] Bu hadisi ibn Adiy Kâmü'de ve Kudâî Hz.Âişe (r.a.) den rivayet etmişlerdir. Ancak hadisi ibn Cevzi uydurma hadisler arasında anmıştır. Feyzü'l-Kadir, C.3, S.363 [23] Bu hadisi ibn Adîy Kâmil'de Hz.Âişe (r.a.)'den rivayet etmiştir. Ancak hadis zayıftır. Feyzü'l-Kadir, C.2, S.291 [24] Bu hadisi Buhari Edep bölümünde, Tabarâni Kebir'de, Beyhakî Sünen'de ve Hâkim Müstedrek'te rivayet etmişlerdir. Feyzü'l-Kadir, C.5, S.360 [25] Bu hadisi ibn Ebi'd-Dünya Ebû Bekre'l-Feresi "İhtiyaçlar: Karşılama" bölümünde ibn Müseyyeb'den Mürset olarak rivayet etmiştir. Feyzü'l-Kadir, C.4, S.3 [26] Bu hadisi Beyhaki, Ebû Saîde'l-Hudri'nin rivayet ettiği hadislerden tahric etmiştir. Darekutni'nin de Câbir'in rivayet ettiği hadisler arasından tahric ettiği benzer bir hadis vardır. [27] Bu hadisi Ahmed İbn Hanbel Müsned'inde rivayet etmiştir. C.1.S.79, 106 [28] Bu hadisi Beyhaki imanın Bölümleri'nde ve Tabarâni de Ukbe ibn Âmir'den rivayet etmişlerdir. Feyzü'l-Kadir, C.3, S.214 [29] Bu hadisi İmam Ahmed, Müslim, Tirmizi, Nesâi, ibn Mace Süfyan ibn Abdillah e's-Sakafi'den rivayet etmişlerdir ve hadis sahihtir. Feyzü't-Kadir C.4, S.523 [30] Bu hadisi Dârekutnî ve Ebû Bekr ibn Lal, Enes hadislerinden tahric etmişlerdir. Harâitî, Ahlâkın güzelikleri konusunda Ebû Said ve benzerlerinden rivayet etmiştir. Ancak senedinde Salih e'l-Mürri vardır ve hakkında konuşulan biridir. [31] Bu hadisi Müslim, buluntular konusunda rivayet etmiştir. Hadis no: 18; Ebû Dâvûd, Zekât, 32; Ahmed b. Hanbel, C.3, S.34 [32] Bu hadisi Ahmed ibn Hanbel, Hâkim ve Tabarâni rivayet etmişlerdir. [33] Bu hadis başından "kaçanlar" kelimesine kadar aynı anlamda Tirmizi'nın Sünen'inde mevcuttur. Bkz. İman, 13, [34] Bu hadisi Ahmed Müsned'inde, Tabarâni Kebir'de, Beyhaki Şuab'da ibn Amr'dan, yine Tabarâni ibn Amr'dan, ibn Adiy Kâmil'de, ibn Asâkir ibn Abbas'tan, Hasen bir hadis olarak rivayet etmişlerdir. Feyzü'l-Kadir, C.1, S.461 [35] Bu haşinin aslı buradan başka yerde bulunamadı. [36] Bu hadis Ebû Şüreyh ve Ebu Hüreyre (r.a.) hadislerinden üzerinde ittifak edilen bir hadistir. Ancak sözlerinde ufak bir değişiklik vardır. [37] İbn Mace'nin Sünen'inde benzen bir hadis yer alır. Hadis şöyledir: Peygamber (s.a.v.) Efendimiz buyurdular ki: " Bir kimse oruçlu iken yemeğe davet edildiğinde davete icabet etsin, dilerse yer, dilerse yemez.(orucuna devam eder.)" Oruç konusu: bolüm: 47 [38] Bu hadisi Deylemi Müsnedü'l-Firdevs'de Hz.Ati (r.a.) den rivayet eder. Hadisi aktaranlar arasında Hârûn e'l-Hâşimi vardır ve Zehebi bu kimseyi zayıflar arasında zikretmiştir. Darekutni de bu kimsenin isa ibn Mihran'dan daha zayıf olduğunu söyler. Zayıflar arasında yalancıların ve rafizilerin de varlığını bildirir. Feyzü'l-Kadir, C.2, S.285 [39] Bu hadisi Buhari Sahih'inde, Ebu Ya’la Müsned inde Tabarâni Kebir'de, Hakim ..Müstedrek'te ve Beyhakı Şuabü'l-iman'da Yezid ibn Useyd'den nvayet etmiştir. Hadis sahihtir. Feyzü'l-Kadir, C.1, S.176 [40] Ankebut: 29/26 [41] Bu hadis, Ömer ibn Hattab (r.a.)'ın aktardığı: "Davranışlar niyetlere göredir." Hadisinden bir parçadır. Hadis, sıhhatinde görüş birliği olan hadislerdendir. Buhari, iman konusunda vahyin nasıl başladığını açıklayan bölümde, Müslim, Devlet başkanlığı konusunda, (bölüm 45)hadise yer vermişlerdir. [42] Zuhruf: 43/67 [43] Metin S.60 altı çizili kısma yeniden bak [44] Haşr: 59/9 [45] Bu hadisi Buharı, İman bahsinde rivayet etmiştir. Bölüm: 7 [46] Bu hadisi Buharı ve Tirmizi Enes ibn Mâlik'ten rivayet etmişlerdir. [47] Bu hadisi Buharı, beş vakit namaz konusunda Muhammed ibn Münkedir'den mevkuf olarak rivayet etmiştir. [48] A'râf: 7/199 [49] Bu hadis daha önce geçmişti. [50] Tevbe: 9/72 [51] Buharı, Deavut: 5, Müslim, Zikir: 17 [52] Müslim, Salat: 44; Bu hadisi dört sünen sahibi de Hz. Âişe' den (r.a,) rivayet etmişlerdir. [53] Kalem: 4 [54] Şuarâ: 101 [55] Deylemi, Müsnedü't-Firdevs'te Bezzar da benzeri bir eserde İbn Abbas'tan şöyle rivayet etmişlerdir: "Konuğundan hizmet bekleyen ahmaktır." Feyzü'l-Kadir, C.4, S. 13 [56] Hadisi Buhari, Müslim, Sünen sahipleri ve Ahmed, ibn Ömer ve Âişe' den (r.a.) rivayet etmişlerdir. Feyzü'l-Kadir, C. 5, S. 447 [57] A'raf: 7/99 [58] Nahl: 16/90 [59] Hadisi Tirmizi rivayet etmiş ve hakkında Hasen ve Sahihtir demiştir. Terğib ve Terhib, C. 3, S. 425 [60] Hadisi Müslim ve Tirmizi, bir ve sıla bölümünde rivayet etmişlerdir. Müslim; Bölüm 6, Tirmizi; bölüm 24 Konu Başlığı: Ynt: Kişi Dostunun Samimiyetini Anladıktan Sonra Gönderen: Ceren üzerinde 02 Temmuz 2016, 17:45:55 Esselamu aleykum.Allaha sonsuz tevekkul icinde bulunan onun yolunda olan kullar ile dost olan ve iman yolunda islam yolunda hizmet eden kullardan olalim inşallah...
|