๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Gençlik Ahlakı Fütüvvet => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 14 Haziran 2010, 07:12:34



Konu Başlığı: Alçakgönüllülük
Gönderen: Zehibe üzerinde 14 Haziran 2010, 07:12:34
22. Alçakgönüllülük:  
 

Alçakgönüllülük, ger­çeği kabul etmek ve ahlâklı davranmaktır. Muhammed ibn Ca'fer ibn Harun'un bize bildirdi­ğine göre o şöyle der: Fudayl'a (Allah'ın (cc.) rahmeti onun üzerine olsun) alçakgönüllülükten soruldu, şöyle dedi: Kimden işitirsen işit, gerçeği kabul etmek ve ona boyun eğmektir. Fütüvvetten soruldu, ona da şöyle cevap verdi: Halka karşı ahlâklı davranmaktır


Konu Başlığı: Ynt: Alçakgönüllülük
Gönderen: Zeynep 8D üzerinde 02 Haziran 2014, 12:58:20
Alçak gönüllü olmak çok önemli ... İnsan da kibir duygusu olmamalı insana en çok alçak gönüllü olmak yakışır.
(http://www.egelisesi.k12.tr/User_Files/fotolar/20121129104425.jpg)


Konu Başlığı: Ynt: Alçakgönüllülük
Gönderen: -merve-7d- üzerinde 02 Haziran 2014, 17:11:29
(http://) bence alçak gönülü olmamız gerekli yani şu dünyada herkes alçakgönüllü olamaz.


Konu Başlığı: Ynt: Alçakgönüllülük
Gönderen: Burcu 8D üzerinde 02 Haziran 2014, 18:37:38
alçakgönüllülük  her kişiye yakışabilecek seçkin davranıştır.


Konu Başlığı: Ynt: Alçakgönüllülük
Gönderen: Pelinay üzerinde 02 Haziran 2014, 19:07:33
Esselamü aleykum;
Tevazu Alçakgönüllülük, Kibirlenmenin, büyüklük taslamanın zıttıdır.
Tevazu, beğenilen bir özelliktir. Ancak, sınırı çok iyi ayarlanmalıdır. Kişinin şahsiyetini ortadan kaldıran hafifmeşreplik tevazu değildir. İnsan, büyüklük taslamamakla birlikte, zamanın ve yerin gerektirdiği davranışı göstermelidir.  İnsan, mevkisi ne olursa olsun Allah'ın kulu olduğunu unutmamalıdır(1)

İslam tevazuya büyük önem vermiştir. Peygamberimiz bu özelliği hem bizzat üzerinde taşımış, hem de sözleriyle tavsiye etmiştir. Bir gün kendisine bir adam getirilir, gelen şahıs korkudan titremeye başlar. Bunu gören Allah Resulu (s.a.v) "Sakin ol, ben bir melik değil, Kureyş 'ten, kuru et yiyen bir kadının oğluyum" buyurmuştur (2)
 
 Kibir, Allah'ın yarattığı kullarına yakışmaz. Biz kuluz, kula kulluk yaraşır. Bazı insanlar bir mekan veya mevki sahibi olunca kimseye selam bile vermeye tenezzül etmez. Sanki küçük dağları kendisi yaratmış gibi büyüklenerek, kibirlenerek yürür. Bu, çok çirkin bir davranıştır. Nihayet hepimiz insanız. Ve insanlar arasında üstünlük sadece takva iledir. (3)

 "Ne Arabın Aceme, ne Acemin Araba, ne kırmızının siyaha, ne de siyahın kırmızıya bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir. Allah'a göre en üstününüz, O'ndan en çok korkanınızdır. (4)

 Sevgili Peygamberimiz hadis-i şeriflerinde: "Çalım satarak elbisesini sürükleyen kimseye Allahü Tealâ kıyamet gününde rahmet nazarı ile bakmaz." (5) buyurmuşlardır.  
 
Allah için tevâzu gösterenin Cenab-ı Hak derecesini yükseltir. Büyüklük taslayanları da alçaltır. Allah'ın emrettiği ibadetleri kibir ve gururları sebebiyle yerine getirmeyenlerin yeri cehennemdir.

 Rasulü Ekrem Efendimiz (a.s.v.): "Cehennemlikleri sizlere haber vereyim mi? Onlar, katı yürekli, malını hayırdan esirgeyen kibirli kimselerdir." (6) buyurmuşlardır.

 Mütevazi olmak Allah'ın emridir. İslâm'ın emridir. Allah Rasülü (a.s.v.): "Muhakkak ki Allahü Teala bana sizin mütevazi olmanızı vahyetti. Hiçbir kimse diğerine karşı övünmesin. Ve hiçbir kimse diğerine zülum ve haksızlık etmesin."  (9)
 
Sevgili Peygamberimiz (a.s.v.) büyüklenmekten, hatip geçinmekten ve samimiyetsiz parlak sözlerle halkı aldatmaktan da asla hoşlanmazlardı.

Kibir ve gurur insanın değerini düşüren, ibadetlerini hükümsüz bırakan ve ilahi mükafatlardan mahrum eden kötü bir huydur. Bir müslümanda bulunmaması gereken bir huydur. Peygamberimiz (a.s.v.) bir hadis-i şeriflerinde: "Kalbinde zerre miktarı kibir bulunan kimse cennete giremez"  (10) buyurmuşlardır.


 Peygamberimiz (a.s.v.) sonsuz bir tevazu ve büyük bir edep sahibi idi. Herkes onu büyüklerden daha büyük görebilir; fakat o şöyle demektedir: "Hiç kimse kendi ameliyle cennete giremez. O, Sen de mi? diyenlere: Evet, ben de. Eğer Allah rahmeti ile sarıp sarmalamazsa." (11) İşte Allah Rasulü (a.s.v.), bu sözü söyleyecek kadar, tabii, üstün tevazuda salih bir insandı.
Kendisini insanlar arasında bir fert ve bir parça olarak görüyor, sonra da davranışlarını bu anlayışa göre ayarlıyordu.

 Zaten bizzat Cenab-ı Hakk da Kur'an diliyle Rasulü (a.s.v.)’a tevazu emretmiyor mu?:  (12)"Sana tabi olanlara tevazu kanatlarını indirebildiğin kadar indir"

 Kibir ve gurur kabalığın, hamlığın ve yetişmemişliğin bir tezahürüdür.

 Tevâzu ise, efendiliğin alameti ve olgunluğun meyvesidir. Gök ekinler dimdik durduğu halde, olgun başağın boynu eğri, yönü toprağa doğrudur. Akıllı ve olgun mü'min de böyle mütevazi ve alçak gönüllü olmalıdır.

 Tevâzu sahibi insanları Allah yükseltir. Kibirli insanları Allah alçaltır. Allah Resulü; "Müslüman kardeşine karşı tevâzu gösteren kimseyi Allah yüceltir. Ve ona karşı üstünlük taslayan kimseyi ise alçaltır. buyurmuştur. (13)

 Cenab-ı Hak insanı topraktan yaratmıştır. Toprak gibi gönülsüz ve mütevazi olunmalıdır. Madem ki topraktan yaratıldık, ateş gibi yakıcı ve inatçı olmaya gerek yoktur. Bundan dolayı kibir ve gurur kötü huylardandır Bizlerin bu kötü huylardan uzak kalmamız gerekir.
 

1- Şamil İslam ansiklopedisi
 2- (Gazalî, İhyâu Ulûmi'd-din, Kahire, 1954, II, 483, 484)
 3-Nihat.Kızılçelik -İslamda tevazu 4- Veda Hutbesinden.
 5-  Riyazü-s Salihîn, c. II, sh, 46.
 6 Riyazü-s Salihîn, c. II, sh, 45.
 7 Riyazü-s Salihîn, c. II, sh, 37
 8-Seçme Hadisler, sh, 79
 9  Buharî, Rikak, 18.
 10- Nahl, 23
 11- Seçme Hadisler, sh, 83.

 (ALINTI)