> Forum > ๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑ > Fizik Dünyası >  Galaksilerde Kurulan ve Yıkılan Âlemler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Galaksilerde Kurulan ve Yıkılan Âlemler  (Okunma Sayısı 1201 defa)
02 Ekim 2010, 18:34:08
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 02 Ekim 2010, 18:34:08 »








İhsan KÖSE
   
 Galaksilerde Kurulan ve Yıkılan Âlemler

Bir gece vakti hem bizden hem de birbirlerinden çok uzakta olan yıldızların kendilerine çizilen yörüngelerde muntazam bir şekilde hareket etmelerini teleskopla seyretme imkânınız oldu mu? Gökyüzündeki hâdiselerin hikmetle icra edilişi üzerinde tefekkür edebildiniz mi? Akıl sahibi bir insanın göklerde her daim icra edilen hâdiseler karşısında hayran olmaması mümkün müdür? Yıldızlar, süpernovalar, yıldızlar arası ortam (uzay) ile alâkalı araştırmalarda son yıllarda ciddi artış gözlenmektedir. Bundan dolayıdır ki, yıldızlar ve galaksilerle şenlendirilmiş fezada icra edilen fizikî hâdiseler, tefekküre açık, merakı gökleri de içine alan bilim insanları için cazip bir araştırma konusudur. Göklerle alâkalı malûmatlar arttıkça, kâinat tasavvurumuz da değişmektedir. Nasıl ki insan vücudunun fonksiyonel yapıtaşı hücre ise, kâinatın temel yapıtaşları da galaksilerdir. Her varlık gibi, galaksiler de sonsuza kadar yaşamaz; Cenâb-ı Hakk'ın (celle celâlühü) koyduğu kanunlar çerçevesinde doğar, gelişir ve ölür. Son tahminler, kâinatın gözlenebilir bölgesi içinde yaklaşık 1011 (100 milyar) adet galaksi olduğunu ve büyüklüğü yaklaşık 100.000 ışık yılı olan galaksiler bulunduğunu söylemektedir.1 Işık yılı, ışığın 365 günde aldığı yoldur. Bir yıl 31.536.000 saniyedir. Işık saniyede 300.000 kilometre yol aldığına göre, bir ışık yılı, 9.460.800.000.000 kilometredir. Dolayısıyla bir galaksinin ortalama büyüklüğü 946.080.000.000.000.000 (katrilyon) kilometredir. Yıldızlardan farklı olarak, galaksiler arasındaki uzaklık, galaksilerin kendi büyüklüklerinden çok fazla değildir. Meselâ bize en yakın ve büyük bir galaksi olan Andromeda, gökyüzünde Güneş veya Ay kadar bir yer doldurur ve bazen çıplak gözle bile fark edilebilir. Astrofizikteki son araştırmalar, yıldızların uzay içinde düzgün olarak dağıtılmadıklarını, galaksiler içinde toplandıklarını, çevresiyle madde ve enerji alışverişi yapan açık sistemler olduğunu ortaya çıkarmıştır. Galaksinin büyük kısmı, gaz ve toz bulutları ile dolu olup, madde ve enerji alışverişlerinin yapılmasına uygundur. Yıldızların doğup öldükleri bu yıldızlar arası ortam, galaksinin varlığının devam ettirilmesi noktasında son derece önemlidir.2
Galaksilerin bazı çarpıcı hususiyetleri

Bir galaksi içinde, kütleleri farklı yıldızlar bulunur. En küçüğünün kütlesi Güneş'in kütlesinin onda biri kadarken, en büyüğünün kütlesi, Güneş'in yüz katı büyüklüğünde olabilir. Bir galaksi sistemindeki yıldızın en önemli özelliği kütlesidir. Yıldızların parlaklığı, kütleleriyle artmaktadır ve artış hızı yaklaşık olarak kütlenin küpü kadardır (M3). Dolayısıyla bir yıldızın kütlesi diğer bir yıldıza göre iki kat büyükse, sekiz kat daha fazla bir parlaklığa sahiptir. Diğer bir önemli özellik, yıldızların yaşıyla kütleleri arasındaki bağlantıdır. Bir yıldızın kütlesi ne kadar büyükse, o kadar az ömre sahiptir. Çünkü büyük yıldızlar, daha büyük yakıt rezervine sahip olsalar da, çok hızlı bir şekilde yakıt tükettiklerinden küçük kütleli yıldızlara nispeten daha kısa yaşarlar. Benzer bir münasebet, kâinatın bir fihristesi olan insanda da gözlenir; fazla kilolu ve fazla kalori alan insanlar normal kilolu ve daha az kalori alan insanlara göre daha fazla enerji harcadıklarından kolay yıpranarak hızlı yaşlanırlar. Yıldızların ömrü, kütlelerinin karesi ile ters orantılıdır (1/M2). Meselâ bir yıldızın kütlesi bir diğerine göre iki kat daha fazla ise, küçük kütleliye göre dörtte bir nispetinde yaşar. Yapılan hesaplar, Güneş'in ömrünün yaklaşık 10 milyar yıl olduğunu göstermektedir. Buna göre, Güneş'ten 30 kat daha büyük kütleye sahip bir yıldız, yaklaşık olarak 10 milyon yıl yaşayacaktır.

Galaksilerde gerçekleştirilen hâdiselerin süresi, binlerce yıldan on milyonlarca yıla kadar değişebilir. Bir yıldızın yaratılması için geçen süre, galaksi ölçeğinde bir gün sayılabilir. Bu uzun zaman dilimi, galaksilerin yaşlarına kıyasla oldukça küçüktür. Nitekim Kur'ân-ı Kerîm'de, ALLAH katında farklı nispet ve ölçülere göre zamanın değiştiğini, bir günün 1000 ile 50.000 yıl gibi farklı uzunluklarda olabileceğini ifade eden âyetler de (Mearic-4) bu mevzuda ufuk açmaktadır.

Galaksilerin hareket ve davranışları oldukça komplekstir. Zîrâ galaksinin yaratılma süreci tamamlansa da, o galaksi içindeki yıldızların yaratılma ve yok edilme süreçleri devam eder. Normal şartlar altında, bir gaz bulutunun, kendi gravitasyon (kütle çekimi) alanı altında içe doğru çökmesi ve bir yıldız hâline getirilmesi on binlerce yıl almaktadır. Bir galaksi yaratıldıktan beş-on milyar yıl sonra bile, bazı galaksilerde yeni yıldızların yaratılması için yıldızlar arası ortamda hâlâ bol miktarda gazın kalması, bilim insanlarını hayretler içinde bırakmaktadır. Diğer yandan bir yıldızın yaratılmasının Samanyolu galaksisindekinden daha hızlı olduğu galaksiler de mevcuttur. Bu galaksilere "star-burst" (yıldız-patlaması) galaksi denir ve çok uzun bir zaman periyodu içinde, değişken hızlarla yeni yıldızlar yaratılır. Her hayvan ve bitki türünün kendine has özelliklerle donatılmasını gösteren ehadiyyetin bir tecellisi de yıldızların farklı farklı hızlarda yaratılışlarında müşahede edilir. Bu tür galaksilerin bulunması, spiral galaksilerin sırrını daha da artırmaktadır. Çünkü spiral galaksilerde yeni yıldızların kararlı ve dengeli bir hızla yaratılmalarına devam edilirken, diğer galaksilerdeki yıldızların yaratılmasında mevcut toz ve gazın tamamı kullanılmaktadır. Yıldızların yaratılmaya hâlâ devam edildiği bir galakside, büyük kütleli yıldızların yaratıldığı bölgeler, karanlık bir gecede diğer bölgelerden daha fazla dikkat çeker.

Spiral galaksiler
Galaksiler kendi içinde genel olarak kaotik şekilli, eliptik ve spiral olmak üzere üç gruba ayrılır. Kaotik şekilli galaksiler, çok sayıda genç yıldız, toz ve gazdan müteşekkil olup, kararlı bir şekle sahip değildir. Eliptik galaksiler, yaşlı yıldızlardan ve çok az gaz ve tozdan müteşekkildir. Yuvarlak, düz ve beyzbol topu gibi çok değişik şekillerde yaratılırlar. Spiral galaksiler, galaksi dönerken merkezinden dışarıya doğru spiral kolların oluşturulduğu bir disk şeklindedir. Güneş sistemi, spiral tipteki Samanyolu galaksisi içinde yer alır. Bu tip galaksilerde, yıldızlar spiral desenler ihtiva ederler. Galaksilerin birçok resminde görülen parlak spiral kollar, genellikle yıldızların bulundukları yerleri değil, yıldızların yaratılmaya başladığı bölgeleri göstermektedir. Bundan dolayı, spiral galaksilerin ayırt edici özelliği, yıldızların yaratılma ve yok edilme işlemlerinin hâlâ devam ediyor olmasıdır. Yıldızların yaratıldığı bölgeleri gösteren spiral yapı, galaksideki yıldızlarla beraber dönmez. Ancak spiral galaksiler, hususi bir dönme hareketi sergilerler. Yapılan gözlemler, spiral desenlerin galaksi içinde gittikçe bozulduğunu ve galaksinin dönme hızından daha yavaş bir hızla şekil değiştirdiğini göstermektedir. Bu bilgiler ışığında, bir galaksiye statik bir sistem olarak değil, zaman içinde değişen bir sistem olarak bakılmasının daha uygun olduğunu söylemek mümkündür. Diğer bir tabirle kudreti ve ilmi sonsuz ALLAH (celle celâlühü) bu dinamik sistemlerin her birine her ân müdahale etmekte, onları kabza-ı tasarrufunda kontrol etmektedir.

Spiral galaksilerle alâkalı en hayret verici hususlardan birisi, yıldızların yaratıldığı bölgelerin ana spiral içinde yeni alt spiral desen çeşitlerini barındırmalarıdır. Aynen bulutlar gibi, farklı tipte spiral yapıların yaratılması söz konusudur. Bazen, son derece simetrik spiral kollar, bazen de spiral kolların çıkıntılarıyla dikdörtgen çubuk şeklinde bir bölge oluşturulurken, zaman zaman da spirali andıran yapılar inşa edilmektedir. Spiral yapıdaki bu çeşitliliğe rağmen, galaksiye dışarıdan bakıldığında, resimlerde gördüğümüz gibi, yıldızların düz bir diskin etrafını çevreleyerek küre şeklinde büyük bir hâle (nur) oluşturduğu görülür. Bu hâle, milyarlarca yıl önce küçük ve uzun ömürlü yıldızlardan teşkil edilmiştir. Galaksinin en düşük parlaklığa sahip kısmı olsa da, galaksideki maddenin büyük kısmının bu hâlenin içinde olduğu düşünülmektedir. Yıldızlar, gaz ve tozdan oluşan hâlenin içine, bir diski andıracak şekilde yerleştirilir. Toz tabakası, hâlenin merkezinden geçen bir eksen etrafında yavaş bir şekilde döner. Bu dönme hareketi rasgele değildir; diskin herhangi bir bölgesinde, yakın mesafedeki yıldızların hızları, diskin bir bütün olarak döndüğü hızdan yüzde ondan daha farklı olmayacak şekilde kontrol edilir. Başka bir deyişle, disk değişmez bir hızda dönmemektedir. Kendi içinde değişmeler ve esneklikler gösterir. Yıldızlar ve gaz bulutları, merkezden ne kadar uzakta olurlarsa olsunlar ortalama olarak yakın hızlarda döndürülürler. Bu düşünceler, Newton'un tespit ettiği ve onun ismiyle anılan hareket kanunlarının kullanılmasıyla doğrulanmıştır.

Farklı yaş gruplarından ve farklı kütlelere sahip çok sayıda yıldız türleri, galaksinin disk kısmında yer alır. Yıldızların yaşları, yaymış oldukları ışığın spektrumu analiz edilerek belirlenebilmektedir. Bu analizlerden elde edilen neticelere göre, yıldızların yaratılma hızının bir spiral galaksinin disk kısmında, aşağı yukarı sabit olduğu bulunmuştur. Çoğu galakside diskteki maddenin en az % 10'unun gaz ve toz olduğu, yüzde 80 ile 90 arasındaki kısmının diskin dışında kaldığı ve bunların da görülebilir yıldız ve gazlar şeklinde olmadığı bulunmuştur. Bunun sebebi, üzerine gelen ışığın büyük kısmını geri yansıtmamasıdır (soğurmasıdır). Böyle bir maddeye "karanlık madde" denmektedir. Oldukça yaşlı, sönmüş yıldızlardan oluşan bir kara deliğin, çok soğuk toz veya bunların bir kombinasyonu olabilecekleri düşünülmektedir. Bunun yanında, nötrinolardan veya günümüze kadar keşfedilememiş parçacık...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 02 Ekim 2010, 18:35:39 Gönderen: HizmetkaR »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Galaksilerde Kurulan ve Yıkılan Âlemler
« Posted on: 26 Nisan 2024, 22:21:14 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Galaksilerde Kurulan ve Yıkılan Âlemler rüya tabiri, Galaksilerde Kurulan ve Yıkılan Âlemler mekke canlı, Galaksilerde Kurulan ve Yıkılan Âlemler kabe canlı yayın, Galaksilerde Kurulan ve Yıkılan Âlemler Üç boyutlu kuran oku Galaksilerde Kurulan ve Yıkılan Âlemler kuran ı kerim, Galaksilerde Kurulan ve Yıkılan Âlemler peygamber kıssaları, Galaksilerde Kurulan ve Yıkılan Âlemler ilitam ders soruları, Galaksilerde Kurulan ve Yıkılan Âlemlerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes