๑۩۞۩๑ Açık Öğretim & İlitam Dunyasi ๑۩۞۩๑ => Fıkıh Usulü Özetleri => Konuyu başlatan: ilim dünyası dergisi üzerinde 09 Kasım 2018, 00:52:28



Konu Başlığı: Fıkıh Usulü 2. Ünite Özetleri
Gönderen: ilim dünyası dergisi üzerinde 09 Kasım 2018, 00:52:28
Fıkıh Usulü 2. Ünite Özetleri

2. ÜNİTE ASLİ DELİLLER(KURAN)

1. ASLİ DELİLLER

İslam dininde yer alan her hükmün muhakkak bir delili vardır ve olmalıdır. Bu durum İslam dinini diğer din ve sistemlerden ayırdığı gibi, din adına keyfi davranmaya son vermiştir. Din adına söz söyleyen kimse her şeyden önce yeterli bilgi birikimine sahip olmalı ve söylediği sözün dayanağı olmalıdır. Gösterilen bu dayanak “delil”adını almaktadır.

1.1. DELİLİN TARİFİ:

]Delil kelimesi lügatta, rehber, bir işi gösteren, ona delalet eden, ona götüren her şeydir. Fıkıh usulü terimi olarak delil:”kat’i olsun zanni olsun, kendisinden şer’i ameli hükmün çıkarıldığı şeydir. DAHA KAPSAMLI TARİFİ:”Üzerinde doğru bir şekilde düşünüldüğü zaman istenen sonuca(şer’i hükme )ulaştıran şeydir.

1.2 ÇEŞİTLERİ:             Ennas Whatsap Grubu / ilimdunyasi.com

Deliller; asli ve fer’i, akli ve nakli, nass olan ve nass olmayan, vahye dayanan ve vahye dayanmayan, icmali ve tafsili olmak üzere çeşitli kısımlara ayrılır. Kitap ve Sünnet asli, nakli, nass olan ve vahye dayanan deliller olarak değerlendirilmiştir. Dinin esas kaynağı oldukları gibi, diğer bütün delillerin de dayanağıdırlar. Dini delil denince ilk akla gelen bunlardır. Bu bakımdan ASLi adını alır. Bunları ancak nakil yoluyla bilebileceğimiz için NAKLİ diye isimlendirilirler. Bunlar yazılı metin oldukları için nas, vahye dayalı oldukları için de vahiy adını alırlar. Kıyas, icma, istihsan, mesalih’i mürsele, ıstıhsab ve örf gibi deliller ise FER’İ , AKL’İ, NASS OLMAYAN VE VAHYE DAYANMAYAN deliller kategorisine girer. Bunlar asli delillere dayalı olarak ve açık hüküm bulunulmaması durumunda başvuruldukları için FER’İ akla dayalı olarak geliştirdikleri için akli, yazılı metin halinde olmadıkları için nass olmayan ve vahye dayalı olmadıkları için de vahiy olmayan adını almışlardır.

Her bir dini meselenin özel deliline tafsili, bütün şer’i delilleri temsil eden ve bütün şer’i hükümlerin kaynağını oluşturan delillere ise icmali delil denir. Fıkıh usulünde, delil başlığı altında ele alacağımız hususlar icmali delilleri oluşturmaktadır.
Deliller Zanni ve Kati gibi kısımlara da ayrılmıştır. Kati delil kesin olan delil demektir. Zanni ise kesin olmayan ihtimali delil demektir. Bu ayırımın temel sebebi delillerin bir kısmının sübut yönünden kat’i delalet yönünden ise zanni olmasıdır. Kuran sübutu ka’i bir delildir. Çünkü Kuran’ın Allah’tan Hz Peygambere gelişinde ve bizlere kadar nakledilmesinde hiçbir şüphe yoktur. Bütün ayetler sübut bakımından yani kaynağına ait olması yönüyle kat’i dir. Şer’i deliller, hükme delaletinin kuvvetine göre, kat’ive zann’i şeklinde ikiye ayrılır. Sünni usulculere göre asli deliller kitap, sünnet, icma ve kıyastır. İstihsan, istishab, örf, mesalih-i mürsele gibi deliller ise fer’i delillerdir.

DELİLLERLE İLGİLİ GENEL BİLGİ:

Şer’i deliller, nakli ve akli deliller olmak üzere iki nevidir. Nakli delilleri bilmenin yolu nakildir. Yani Kitap ve Sünnetin oluşumunda müctehidin hiçbir katkısı yoktur. Akli deliller ise, nakli delil ile  bağlantılı olmakla birlikte, bunlarda akli muhakeme ve beşeri yorum ağırlıklıdır. Bu sebeple bu gibi delillerin oluşumunda müctehidin katkısı bulunmaktadır.Kıyas, mesalih-i mürsele ve bazı istihsan şekilleri akli delillere en bilinen örnekleridir. Şeri deliler aklıselime ters düşmez.

DELİLLER ARASINDA SIRALAMA


İslam huhukundaki bir takım delillere dayalı olarak ortaya konulmuştur. Kitap, sünnet, icma ve kıyas, delil olduğunda görüş birliğine varılmıştır. Sünni usülcülere göre ittifak edilen delilleri oluştururlar. Bunların dışında kalan anlaşma sağlanamadığı için ihtilaflı delillerdir. Bu delillerin hükme delaleti ve delil olma sırası aynı derecede değildir. Kitap, Sünnet, İcma, Kıyas şeklindedir. Bu sıralamanın dayanağı Muazbin Cebel ile Hz.Peygamber arasında geçen konuşmadır. Hz Ömer’inhüküm vermede takip ettiği usül: Kufe kadısı Şurayh’a şöyle nakledilmiştir. Allah’ın kitabı ile hükmet. Onda aradığın hükmü Bulamazsan, Allah Rasülünün hükmü ile yani sünnetle hükmet.Sünnetle bulamazsan, doğru yol üzerindeki imamların görüşlerinden sana doğruluğunu Bazen bir hüküm için kitaba ve sünnete beraber, bazen kitap ve icmaya , sünnet ve icmaya birlikte bakılabilir. Bazen bir hüküm Kuran da bulunur yeteri kadar açık olmayabilir, sünnet bu hükmü açıklığa kavuşturabilir.

Asli deliller: Kitap, Sünnet, İcma, Kıyas .    Fer’i deliller: İstihsan, mesalih-i mürsele, istishab, örf, şer’u men kablena, sedd-i zeraidir.

2. KURAN(KİTAP)          
                                                             
2.1. TARİFİ: Peygamberimize indirilmiş, Mushaflarda yazılı, ondan tevatüren nakledilmiş, okunması ile ibadet edilen, beşerin benzerini getirmekten aciz kaldığı nazm-i celildir

2.2 ÖZELLİKLERİ :                              Ennas Whatsap Grubu / ilimdunyasi.com     

a. Kuran Arapça dilinde indirilmiştir: Kuran apaçık Arap diliyle indirilmiştir. Onun ilk muhatapları Araplardır. Hz.Peygamberin Kureyşli olması sebebiyle Kureyş Lehçesi ağırlıklıdır.  Bununla birlikte Kuran’da diğer fasih lehçelerin unsurları da bulunmaktadır. Kuran’da akaid esasları, hukuki(teşrii)hükümler, kıssalar gibi hususlardan her biri farklı üsluplarla anlatılmış,inkarcılara yönelik uyarı ve tehditlerle müminlere verilen müjdeler değişik şekillerde ifade edilmiştir. Kuran Arapça olarak indirildiği için başka dillere tercüme edilmiş şekli Kuran sayılmaz ve Kuran’ın tercümesine dayanılarak hüküm istinbat edilmez. Arap şair ve edebiyatçılar onun bir benzerini yazamamışlardır. Kuran bu yönüyle MU’CİZ bir kitaptır.

b. Kuran’ın lafzı ve manası Allah tarafından indirilmiştir: Hem lafız hem de manayı meydana getiren ilahi kitaba Kuran denilmiştir. Usul alimleri “Kuran manaya delalet eden nazımdır” demişlerdir.

c. Kuran tevatür yoluyla nakledilmiştir: Tevatür yalan üzere birleşmeleri aklen mümkün olmayan bir topluluğun aynı özelliği taşıyan bir başka topluluktan yaptığı rivayettir. Bir haberin ve olayın tevatür yoluyla  nakledilmesi ona kesinlik kazandırır ve duyanlarda kesin bir bilgi meydana getirir. Kuran’ın sübutu konusunda Müslümanlar arasında hiçbir ihtilaf yoktur.

d. Kuran geçmiş ve gelecek olayları haber vermektedir: Kuran bize Ad, Semud, Medyen halkından, Lut ,Nuh ve İbrahim peygamberden onların kavimlerinden bahsetmektedir. Kuran bize bu kavimleri anlatırken ibret almamız gereken unsurları en güzel bir üslupla anlatmaktadır.

e. Kuran ilmi gelişmelere ışık tutar: Kuran bilim kitabı değildir. Fen , matematik, biyoloji, fizik bilimlerde sistematik ve doyurucu bilgi bulmak mümkün değildir. Ancak Kuran tıp, astronomi, coğrafya, biyoloji gibi  ilimlerin bazı meselelerine mucizevi bir şekilde işaret etmiştir. Kuran da işaret edilen bu ilmi gerçekler indiği dönemde bugünkü şekliyle bilinmemekteydi. Ancak ilmi gelişmeler ve keşiflerden sonra bilinebilmiştir. Halbuki Kuran on dört asır önce yani ilmi gelişmelerden önce bu durumlara işaret etmiştir.

f. KURAN Hz Muhammed’e vahiy yoluyla ve parça parça indirilmiştir:  Kuran Hz Muhammed’e 23 yıllık peygamberlik süresi içinde olaylara göre ve yeri geldikçe parça parça  indirilmiştir. Bir kısmı Mekke’de hicretten önce bir kısmı Medine’de yani hicretten sonra indirilmiştir. Mekke’de nazil olan ayetler: İslam inanç esaslarını Allah’ın birliğine, meleklere, peygamberlere, kitaplara ve ahiret gününe imanı açıklar. Medine’de nazil olan ayetler aile ve miras hukukuna dair hükümleri açıklar. Müslüman kendileriyle ve diğer insanlarla olan münasebetlerini, savaş ve barışı ve ahlaki esasları açıklayan ayetler daha çok Medine döneminde indirilmiştir. Kuran bir defada değil de parça parça ve ihtiyacı göre indirilmiştir.

2.3.MUHTEVASI:

Kuran insan hayatının bütün safhalarını ihtiva eden hükümler getirmiştir. Bu hükümleri üç ana altında toplamak mümkündür.

a.İTİKADİ( İnançla ilgili hükümler)
b. Ahlaki Hükümler
c. Ameli-Fıkhı Hükümler

Bu hükümler içerisinde fıkıh ve fıkıh usulünü doğrudan ilgilendiren sadece ameli-fıkhi hükümlerdir. Bunlar 500 kadar olduğu ifade edilir. Fıkhı-ameli hükümleri tespit ederken kabul edilen kıstaslara göre bu ayetlerin sayısını artırmak ve eksiltmek de mümkündür. Ameli-fıkhı bir hususu kesin olarak emretmesi ve yasaklaması bu kıstaslardan biridir. Ameli-fıkhi hükümler kendi aralarında ibadetlere ait hükümler ve muameleta dair hükümler olmak üzere iki kısma ayrılabilir:

1.İBADETLERE AİT HÜKÜMLER

İbadetler, fertlerin Allah ile olan münasebetlerini tanzim eden dini yükümlülüklerdir. Müslüman fert ibadet etmekle Allah karşısındaki sorumluluğunu yerine getirmeye, Allah ile irtibatını güçlendirmeye ve Allah’ın verdiği nimetlerin şükrünü eda etmeye çalışır. Kuran’a göre ibadet insanların ve cinlerin yaratılış gayesidir. Kuran’ın üzerinde durduğu temel meselelerden ve ihtiva ettiği esas hükümlerden biri olmakla birlikte ibadetler Kuran ‘da tafsili değil icmali olarak yer alır.

2. MUAMELATTA(İnsanlar arası ilişkilere)Dair Hükümler :

 Kuran, ferdin ferd ile, ferdin cemiyet ile ve cemiyetin başka bir cemiyet ile olan münasebetlerine dair birtakım hükümler ihtiva etmektedir.

a.  AİLE HUKUKU İLE İLGİLİ HÜKÜMLER :

 Kuran diğer hükümlere nazaran aile hukuku ile hükümlere daha tafsilatlı olarak, yer vermiştir. Evlenme ve boşanma hükümleri, evlenilmesi caiz olmayan kadınlar, kadının kocasının ölmesi veya boşanma durumunda beklemesi gereken müddet(iddet) Kuran’da genişçe açıklanmıştır.

b. BORÇLAR HUKUKU İLE İLGİLİ HÜKÜMLER:

Kuran’da borçlar hukukunun temel prensiplerine dair ayetler bulunduğu gibi, helal kazanç elde etmenin belli başlı yolları da gösterilmiş, haksız kazanç elde etmek yasaklanmıştır. Faiz haksız kazanç yollarından biri olarak sayılmış ve kesin bir şekilde kaçınılması istenmiştir. Borçları teminat altına almanın yazı, şahitlik ve rehin gibi belli başlı yolları gösterilmiştir.

c. İDARE HUKUKU İLE İLGİLİ HÜKÜMLER:

Erdem bir toplum oluşturmayı hedefleyen Kuran’ın bu hedefe ulaşmak için önerdiği esasların başında adalet ilkesi gelmektedir. Adalete bağlı olarak Kuran idarecilere ve yetkili makamlardaki itaati de emretmiştir. Cemiyetteki huzuru temin etmek için Kuran müşavere (şura) ve yardımlaşma ilkelerini de göstermektedir.

d. CEZA HUKUKU İLE İLGİLİ HÜKÜMLER:

Kuran hedeflediği toplumsal huzuru gerçekleştirmek için suç ve ceza ile ilgili ayetler de ihtiva etmektedir. Zina, namusa iftira(kazf), adam öldürme, yol kesme(eşkiyalık), hırsızlık, yaralama gibi hususlar Kuran’ın büyük suç ve günah saydığı hususlardan bazılarıdır.

e. DEVLETLER UMUMİ VE HUSUSİ İLE İLGİLİ HÜKÜMLER:

Kuran savaş gibi olağanüstü durumların varlığını da kabul etmiş ve buna dair hükümler vaz etmişlerdir. İslamın savaş karşısındaki tavrı her zaman meşru müdafaa şeklindedir.

f. YARGILAMA HUKUKU İLE İLGİLİ HÜKÜMLER:

Adalet ilkesini vazgeçilmez bir esas olarak kabul eden Kuran adaletin en çok ihlal edildiği alanlardan biri olan muhakeme hukukunun dair de bazı esaslar getirmiştir.

g. MİRAS HUKUKU İLE İLGİLİ HÜKÜMLER:

Kuran’ın en ayrıntılı olarak üzerinde durduğu hükümler miras hukuku hükümlerdir. Bunun en önemli sebebi Kuran’ın ilk muhatapları olan Müslüman cahiliye devrinden kalan adaletsiz miras paylaşımı anlayışına sahip olmaları idi. Kuran adaletsizliği kaldırarak ilk defa kadını mirasçı ilan edip ona pay vermiştir.

h. MALİYE HUKUKU İLE İLGİLİ HÜKÜMLER:

Kuran devlet geliri olabilecek esaslara ilişkin bazı ayetler de ihtiva etmektedir.

2.4. DELİL OLUŞU :              Ennas Whatsap Grubu / ilimdunyasi.com

Kuran bütün Müslümanlar hatta bütün insanlar için bir delil ve ilahi doğruları açıklayan bir rehber olduğu hususunda bütün alimler görüş birliği içindedir.

2.5. KURAN’IN HÜKÜMLERE DELALETİ VE HÜKÜMLERİ AÇIKLAMASI


a. Hükümlere Delaleti(Kat-i Zannİ) :

Kuran’ın sübutu konusunda hiçbir şüphe yoktur. Sübutu açısından kendisinde şüphe bulunmayan Kuran’ın hükümlere delaleti konusunda böyle değildir.  Kuran bazı hükümlere kesin olarak(kati şekilde) delalet ederken, bazılarına zanni olarak delalet eder. Çünkü bazı ayetlerden tek ve kesin bir mana anlaşıldığı halde, bazıları birden çok mananın anlaşılmasına müsaittir.
Tek bir mana anlaşılan ayetler : Delaleti kati
Birden çok manaya ihtimali olanlar: Delaleti zanni
Buna göre, MİRAS ve HADLERLE(cezalarla) ilgili ayetlerde geçen “hass”(birden fazla manaya ihtimali olmayan kesin) lafızların ifade ettiği hükümler kesin(KATİDİR)

b. Hükümleri açıklama şekli(İcmali-Tafsili)

İslam hukukunun ilk ve temel kaynağı olarak Kuran’ın insanların ihtiyaç duyduğu esas hükümleri beyan ettiğinde şüphe yoktur. Kuran hükümleri açıklarken bazen icmali (toplu,özlü), bazen de tafsili (detaylı )bir yöntem takip eder. Ancak umumi olarak bakıldığında Kuran’ın hükümleri açıklarken icmali yöntemi tercih ettiği söylenebilir.  Mesela İslam’ın temel ibadetleri olan namaz, oruç, zekat ve hacla ilgili ayetler ya bu ibadetlerin farziyetini açıklamakla yetinmekle veya bu ibadetlere ait hükümlerin sadece bir kaçına işaret etmektedir. Mezkur ibadetlerle ilgili olan kısmı biz sünnetten öğrenmekteyiz. Bir namazın belli vakitlerde kılınması gereken bir farz olduğuna Kuran’dan öğrenmekteyiz. Namazların vakitlerini de umumi olarak Kuran’da görmekteyiz. Fakat namaz vakitlerinin daha net şeklini, rekatlarını ve namaza ait diğer hükümleri sünnetten elde etmekteyiz.  
Kuran icmali olarak ele aldığı bu hükümler yanında tafsili olarak beyan ettiği bazı hükümler de vardır. Miras ve aile hukuku ile ilgili hükümler tafsilatlı olarak açıklanan hükümlerdir. Çünkü bu hükümlerin bir kısmı, akli değerlendirmeye ve yoruma açık değildir. Akıl bunların vaz ediliş sebebini ve hikmetini tam olarak idrak edemez. Bu sebeple de mükellef sadece emredildiği için bu hükümleri yapmak mecburiyetindedir.  İslam hukuk literatüründe bu gibi hükümlere “taabbudi hüküm” denilir. Bir kısmı ise akli değerlendirmelere ve yoruma açık olmakla birlikte, zamana ve mekana göre değişikliğe uğramayacak sabit hükümlerdir. Bunlara da “ta’lili hüküm” adı verilir.Kuran’ın  vaz ettiği temel hükümler dinin aslını oluşturduğu için , zaman ne kadar ilerlerse ilerlesin,toplum ne kadar inkişaf ederse etsin ve insanların ihtiyaçları ne kadar çok , çeşitli hale gelirse gelsin, kıyamete kadar insanlığın bütün ihtiyaçlarını karşılayacak niteliktedir.
Çünkü ana prensiplerin zaman ve mekanın değişmesiyle değişmemesi gerekmektedir ki , sabit ve evrensel bir din anlayışı olabilsin.Hüküm çıkarırken sadece Kuran’la iktifa etmek doğru bir yöntem olmaz. Çünkü Kuran’da hükümler her zaman tafsili olarak açıklanmamıştır. Kuran’ın açıklayıcısı olan sünnete de mutlaka müracaat etmek gerekmektedir. Eğer yeterli  bilgi yoksa sünnette, ilim ve ahlakı ile tanınan İslam’ın ilk nesillerindeki alimlerin tefsirine bakmak gerekecektir.

c. Hükümlerin açıklama üslubu(Helal-Haram-Mubah)
Hükümleri açıklama üslubu konusunda da Kuran kendine mahsus bir yöntem takip etmiştir. Buna göre Kuran, bağlayıcı yani farz ve vacib bir hükmü her zaman “farz” lafızlarıyla ifade etmemiş, Arap dilinin” bağlayıcılık” ifade eden zengin ifade türlerinden faydalanmıştır. Haram ve diğer hükümler konusunda da aynı yolu takip etmiştir. Kuran haram bir hükmü bildirmek için bazen nehiy sıgasından yararlanmıştır.

Kuran hükümleri açıklarken tek bir üslup kullanmadığı için, doğru hüküm çıkarmak isteyen kişinin bu gerçeği göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Kuran da yer alan bir hükmün farz mı, haram mı veya mübah mı olduğunu anlamak için şu hususlara dikkat edilmelidir:

a. ŞARİ(Allah) bir fiil emretmişse, yüce olduğunu ifade etmişse, fiili veya failini övmüş yahut sevdiğini beyan etmişse, fiilin doğru veya mukaddes olduğunu söylemişse, fiil veya fail üzerine yemin etmişse bu durumlar fiilin ya vacib(farz) olduğunu veya mendub olduğunu gösterir. Vacib ve mendubu birbirinden ayırmanın ölçüsü ise umumiyetle şöyledir: Ayette geçen kelime, Arap dilindeki kullanışa göre tek başına bir fiilin kesin olarak yapılmasını göstermekle birlikte bu kesinliği engelleyen bir unsur bulunuyorsa veya kullanılan sıygasının ya da kelimenin kendisi talebi ifade etmiyorsa fiilin hükmü mendub kabul edilir.

b.Şari bir fiilin terkini istemiş, fiili veya kötülemiş, fiili işleyeni lanetlemiş, hayvanlara veya şeytana benzetmiş, bu fiili işlemenin dünyada veya ahirette bir azabın sebebi olacağını ifade etmişse, fiili pis, kötü ve çirkin olarak nitelendirmişse, fiili şeytanın işine benzetmişse veya bu fiilin insanlar arasında düşmanlık ve buğza sebebiyet verdiğini ifade etmişse bu durumlar söz konusu fiilin haram veya mekruh olduğunu gösterir. Mekruh ve haramı birbirinden ayırmanın ölçüsü ise umumiyetle şöyledir: Ayette geçen kelime, arap dilindeki kullanışa göre tek başına bir tek başına bir fiilin kesin olarak yapılmamasını veya terk edilmesini gösterecek bir sıyga şeklinde ise ve bu sıyga yanında kesin yapılmama isteğini engelleyen başka bir unsur da yoksa  fiilin hükmü haram kabul edilir.

c. Ayette bir fiilin helal kılındığını, fiile izin verildiğin, o fiili yapandan günah ve zorluğun kaldırıldığını ifade eden lafızlar kullanılmışsa bu durum fiilin mubah olduğunu gösterir. Mükellef bu fiili yapıp yapmamakta serbesttir. Allah bazı hususları zikredip, bunları kullarına nimet olarak vermiş, fiilin haramlığına dair ifade kullanmamışsa bu durumlar fiilin mubah olduğunu göster


Ennas Whatsap Grubu Tebyin Ailesi Ekibi Tarafından Hazırlanmıştır. / https://www.tebyin.com (https://www.tebyin.com/)

Kaynak: Ennas Whatsap Grupları / Tebyin Yönetim Ekibi ( İzinsiz almak bu emeğin rızasını ihlal etmektir.

Bu site üzerinden Kullanabilir faydalanmak isteyenleri sitemize ve whatsap gruplarımıza yönlendirebilirsiniz.

Paylaşımlarımızın sitemiz dışında yayınlanmasını uygun bulmuyor. Hak ihlali yapmamanızı tavsiye ederiz...


Konu Başlığı: Ynt: Fıkıh Usulü 2. Ünite Özetleri
Gönderen: Büşra Özen Köu üzerinde 09 Kasım 2018, 12:02:35
Emeğinize sağlık hocam


Konu Başlığı: Ynt: Fıkıh Usulü 2. Ünite Özetleri
Gönderen: Mehmed. üzerinde 09 Kasım 2018, 13:12:31
Allah razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Fıkıh Usulü 2. Ünite Özetleri
Gönderen: veli battal koü üzerinde 09 Kasım 2018, 14:56:40
Enes hocam Allah sizden ve ekibinizden razı olsun sağlık ve sıhhat dolu bir ömrünüz olsun İNŞALLAH


Konu Başlığı: Ynt: Fıkıh Usulü 2. Ünite Özetleri
Gönderen: Betül polat koü üzerinde 10 Kasım 2018, 22:47:25
Hocalarım   elinize emeğinize saglık Allah razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Fıkıh Usulü 2. Ünite Özetleri
Gönderen: Hacer Demirbaş koü üzerinde 11 Kasım 2018, 00:31:09
Emeğinize sağlık hocam..


Konu Başlığı: Ynt: Fıkıh Usulü 2. Ünite Özetleri
Gönderen: Esila Esma üzerinde 11 Kasım 2018, 01:41:55
Rabbim gayretinizi boşa çıkarmasin Allah r. Olsun


Konu Başlığı: Ynt: Fıkıh Usulü 2. Ünite Özetleri
Gönderen: Sevgi. üzerinde 11 Kasım 2018, 07:18:02
Rabbim emeği geçenlerden Razı olsun inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Fıkıh Usulü 2. Ünite Özetleri
Gönderen: Zeynep Zehra üzerinde 11 Kasım 2018, 15:44:42
Rabbim okuduğumuz ilmi anlamayı nasip etsin.Hazırlayanlara da güç ,kuvvet versin inşALLAH...


Konu Başlığı: Ynt: Fıkıh Usulü 2. Ünite Özetleri
Gönderen: ღ۩Bilgin۩ღ üzerinde 21 Aralık 2018, 02:59:01
Ennas Whatsap Grubu Tebyin Ailesi Ekibi Tarafından Hazırlanmıştır. / https://www.tebyin.com (https://www.tebyin.com/)

Kaynak: Ennas Whatsap Grupları / Tebyin Yönetim Ekibi ( İzinsiz almak bu emeğin rızasını ihlal etmektir.

Bu site üzerinden Kullanabilir faydalanmak isteyenleri sitemize ve whatsap gruplarımıza yönlendirebilirsiniz.

Paylaşımlarımızın sitemiz dışında yayınlanmasını uygun bulmuyor. Hak ihlali yapmamanızı tavsiye ederiz...


Konu Başlığı: Ynt: Fıkıh Usulü 2. Ünite Özetleri
Gönderen: Züleyha üzerinde 26 Mart 2019, 19:47:01
Allah razı olsun hocam çok faydalı oldu selam ve dua ile...