> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Fıkhus Sire > Ömer ibn-i hattabın hilafeti
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ömer ibn-i hattabın hilafeti  (Okunma Sayısı 1693 defa)
07 Ekim 2010, 10:33:08
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 07 Ekim 2010, 10:33:08 »



2- Ömer İbn-i Hattab’ın Hilâfeti


O, «Emîrü'l-Mü'minîn» Ömer ibnü'l-Hattâb'dır. Resûlullah (s.a. v.) da, EL-FARUK lâkabını vermiştir. Çünkü o, Hakk ile bâtılı ayır­mıştı. Sıddık (r.a.)'ın vefat günü kendisine bey'at ed'ldi ve ferdi ha­yatındaki kişiliğini direnci ve mücadelesini hilâfetinde de gösterdi. Allah onunla îslâmın sânını yaydı, yüceltti.

tik icraatı olarak, Halid bin Velid'i cebhe komutanlığından alıp, Ebû Ubeyde'yi tâyinini görüyoruz.

Kudüs'ün fethinde bulundu. Orada on gün kadar kaldı. Medine'­ye dönerken Halld'i de yanında getirdi. Halid kendisine, uygulama­sından ötürü sitem ettiğinde; «Halid, benim için sen değerlisin. Ve ke­sinlikle sevgim var sana» dedi. Bölgeye ve cebhelere de yazı gönder­di. Durumu açıkladı: «Ben Halid'i, yanlışı veya bir suçundan ötürü vazifeden almadım. Çok şiddetli olması savaştaki çetini'ği ve ace­leciliği nedeniyle halka acıdığımdan aldım[15]». Zaten Halid, Ömer (r. a)'in halasının (teyzesinin) oğlu idi. Onun hilâfeti döneminde Hu-mus'ta vefat etti.

Şam, kılıçla sulh arası bir tarzda fethedildi. Ba'lbek ve Humus sulh ile, Basra ile Ebelle savaşla fethedildi. Bu olayların hepsi Hicrî 14. senedeydi. Yine aynı yıl Hz. Ömer, yirmi rik'at teravihte ittifa­kı sağladı ve cemaatla kıldırdı.

Hicri 15. senede Ürdün baştan başa savaşla elde edilirken sadeca Taberiye barışla teslim oldu. Kadisiye ve Yermuk savaşları da. bu başarıldı. îbn-i. Cerir, Tarihinde şöyle diyor:

Bu yıl, Sa'd Kûfe'yi kurdu. Ömer bu yıl birçok kurumlar ve ödev­ler ihdas etti. Divanlar topladı, (kararlar aldı).

İslam'a hizmeti geçenleri mükâfatlandırdı[16]. Onaltıncı senede Ahvaz ve Medain fethedildi. Sa'd orada Kisrâ'nın eyvanında Cuma namazı kıldırdı. Irak'ta ilk kılınan cuma idi bu.

Hz. Ömer, aralarında Hz. Ali'nin de bulunduğu bir kurulda Rum ve Farslara karşı açılan savaşlara katılmak istediğini açtı. Hz. Ali'­nin bu konudaki görüşü şöyleydi:

«Bu işte azlık veya çokluğun, zafer veya yenilgiye etkisi önem­sizdir. Bu Allah'ın ortaya koyduğu d:n (dünya görüşü) dür- Ordula­rını hazırlamış, uzanabileceği noktaya ulaştırmış, istediği yerde boy göstermiştir... Emirlik makamı ise incilerin dizildiği ipliğe benzer ki, o koptu mu bütün inciler dağılıp gider, ikinci bir kişi de o asaletle toplayıp yerine dizemez... O halde sen, merkez ol, Arap senin çev­rende halkalansın. Ama onları savaşın ateş hattına sürerken "de ortalarında olman gerekmez. Çünkü sen bu topraklardan ayrıldı­ğında, bütün bölgelerden sökün eden Araplar çevrende toplanabilir ama arkada bırakacağın namus ve mukaddesat, varacağın yerde el­de edeceğinden daha önemlidir!..[17]

Calûlâ olayı da bu sene oldu: Yezdicerd yenildi. Kisrâ Rey'e kaç­tı... Tikrıt de fethedildi. Ömer Kudüs'e kadar gitti ve fethetti. Meş­hur Câbiye hutbesini de orada verdi. Yine aynı yılda. Kinnisrîn sa­vaşla; Haleb, Antakya ve Menbec barış yoluyla fethedildi. Bu yılın Rebiül-evvelinde de; Hz. Ali ile yapılan toplantıda Hicrî Tarih ku­ruldu.

Onyedinci seneye girince, Mescid-i Nebevi genişletildi. (Bu Ri-mâde senesiydi). Ömer (r.a.) istiskaya çıktı. Abbas (r.a.î'ı vesile edin­di[18]. Aynı zamanda Resûlullah'm hırkasını da giyinmişti.. Bunu ve kıtlık olayını îbn Sa'd naklediyor. Aynı yıl Ahvaz da barışla fetholunr muştu[19].

Umvas Taun Olayı: Onsekizinci senede Suriye'de Taun hastalı­ğı başgösterdi. Birçok müslüman savaşçı buna tutuldu. Olay du­yulduğu sırada Hz. Ömer ikinci kez Şam yolundaydı. Sahabeyle is­tişarede bulunduysa da, karara varılamadı. Tam o sırada Abdurrah-man bin Avf Cr.a.) Resûlullah (s.a.v.)'dan şu haberi nakletti: «Bir beldede veba salgını duyarsanız, bilerek oraya gitmeyin. Yine bulun­duğunuz yerde çıkarsa, ondan kaçmak maksadıyla oradan çıkma­yın..» Bunun üzerine Ömer yanındakilerle birlikte Medine'ye döndü.

On dokuzuncu senede -Kaysariye- kılıçla fethedildi. Yirminci se­nede ise Mısır aynı şekilde fethedilmiş oldu. İskenderiye  hariç bütün Mısır'ın barışla ele geçtiği de nakledilir. Mağrib (Fas) de bu yılda savaşla alındı.

Aynı yıl Bizans imparatoru îKayzer) öldü.

Yine bu yılda Ömer, Necran ve Hayber'den yahudileri sürdü. Yirmibirinci sene Nihâvend ve İskenderiyye fethedildi. Bundan sonra da artık Farslann topluluğu kalmadı.

Azerbaycan yirmi ikinci senede fethedilirken, Hemedan ve Diy-nor da silâh zoruyla alındı. Trablusgarp ve Rey de bu yıl alındı. Fars âleminin kalanı ise yirmi üçüncü senede fethedildi. Yirmiüçüncü yılda-, Kirman, İsfahan ve çevresiyle Fars ülkesinin kalan kısmı da fethedildi. Yıl sonu da, Ömer (r.a.) Hacc yaptı. Said bin Müseyyeb di­yor ki; Ömer, Mina'dan yürüyüp, Ebtahda devesini çökertti. Sırtüstü yatıp ellerini açtı: «Yâ Rabbi, yaşım ilerledi, gücüm azaldı, tebaam çok genişledi. Artık kayba uğramak veya aşırı gitmek olmaksızın, beni kendine al» diye dua etti. Nitekim Zilhicce çıkntadan da katledil­di[20]». Buhârî'de, Eslem'den Ömer (r.a.)'in şöyle duâ ettiğini tahrîc et­miştir: «Yâ Rabbi bana yakında şehadet nasib et. Ölümümü de Re­sulünün şehrinde kıl..» [21]

 
Hz. Ömer'in Öldürülmesi:
 

Gerçekten de Ömer Ebû Lü'lü' lakabıyla anılan Abdül-Muğiyre adlı Mecusi köle eliyle öldürüldü. Bu kişinin, halife'yi öldürmeye kalkması hakkında ise, onun gelip kendisinden alınan haracın ağır­lığından şikâyeti ve Ömer (r.a,)'in de; «Haracın ağır değil» demesi üzerine kinlenip dönmesi olduğu anlatılır.

Ebû Lü'lü' gönlüne, Halife'yi öldürme plânım yerleştirdi ve «her­kese gösterdiği adaletini benden esirgiyor» diye mırıldandı. Bir han­çer alıp biledi ve zehirledi... Bu herif gerçekten çok meharetli ve birçok san'atı beceren bir kişiydi... Mescidin bir köşesine saklandı. Halife, âdeti üzere sabah namazına çıkarken, ona saldırıp bıçakladı Üç bıçak darbesi üstüne Ömer (r.a.) düştü. Adam yaklaşan herkesi bıçaklamaya kalktı. Biri onun başına bir aba atıp yakaladı. Yaka­landığını anlayınca da bıçağını kendisine saplayarak intihar etti[22].

Emlrül-Mü'minîn'in öldürülme olayına dair nakiller bu kadar. Ve tabii bunun arkasında geniş bir hıyanet plânı vardır. Allah bilir ya, bu bir kişinin kızgınhğıyla girişilecek işe benzemez. Böyle büyük bir suçun ardında, yahudi, mecusî ve zındık taifelerinin parmağının ol­duğu acıktır.

Ömer (r.a.)'e, katilin Ebû Lü'îü' olduğu haber verilince; Allah'a hamd olsun ki; benim ölümümü müslüman sıfatlı biri eliyle dilemedi, dedi. Oğlu Abdullah'a emretti. O da bakıp borçlarım hesab etti: 86 bin dirhem çıktı. «Bunu Ömer ailesinin malından ödeyin. Yetmezse, Benî Adiy'den isteyin, o da yetmezse, Kureyş'ten yardım taleb edin» dedi. Sonra da Hz. Âişe'ye adam gönderip, kendisinin de iki dostun (Resûlullah ve Ebû Bekir) yanına gömülmesi için izin istedi. Hz. Âi-şe ise; «Ben de bunu düşünmüştüm. Bugünden itibaren de oradan sahipliğimi ona devrettim» dedi. Ömer bu habere de çok sevindi ve Allah (c.c.)'a hamdetti. [23]

 Ömer'in Şûrası Ve Birini Halife Seçtirmesi:
 

Bazı sahabeler, kimi lâyık görüyorsan, yerine onu tâyin et, dedi. O da altı kişilik b:r hey'et seçip, işi onlara havale etti: Osman bin Affân, Ali bin Ebî Tâlib, Talha bin Ubeydullah, Zübeyr bin Avvâm, Sa'd bin Ebi Vakkas ve Abdurrahman ibni Avf (r.a.) Bunlardan bi­rini tâyin etmeyi uygun görmedi: «Ölü iken de diri iken de onların sorumluluğunu yüklenemem» dedi. Allah size hayır dilerse, Nebiniz (s.a.v.)'den sonra aranızı bulup en hayırlınızda ittifak ettirdiği gibi, sizi biri etrafında toplar.

îşte böylece, sahabeden bir grup oluşturma işi, ilk kez Ömer Cr. a.) tarafından yapıldı. Buna «Ehl-i Şûra» dendi. Hilâfet işi bunlara havale edildi. Bu hey'et yönetimin en üst düzey konseyi durumunday­dı. Ayrıca Ömer bunlara oğlu Abdullah'ı danışman ve öğütçü ola­rak tâyin etti. Yâni seçme, seçilmeye katılmayacaktı. Yine Suheyb-i Rumi'yi de üç gün süreyle namaz kıldırmakla görevlendirmişti. Yâ­ni, şûra problemi çözüp, müslümanlar Halifelerini belirleyinceye kadar. [24]

 
Osman (r.a.)'İn Seçilmesi Nasıl Gerçekleşti:
 

Ömer'in seçtiği altı kişi, mes'eleyi tartışmak üzere bir evde top­landılar. Talha da kapıda muhafız olarak bekliyor ve kimsenin girme­mesini sağlıyordu. Sonunda üç üye yetkisini öbür üçüne devretti. Zübeyr Ali'ye, Sa'd Abdurrahman bin Avf a, Talha ise hakkını Os­man'a emanet etti. Abdurrahman, AK ve Osman'a; -Hanginiz ara­dan çıkmak ister ki, işi birinize bırakalım» diye danıştı. Ama iki büyükler cevab vermeyince Abdurrahman; «Ben hakkımdan vaz­geçtim» dedi. «Allah ve islâm adına söyleyin; birinizden birinize vazi­feyi yüklersem hakkaniyetle davranır mıyım?» Evet, dediler. Sonra her ikisinin de faz'letlerini saydıktan sonra onlardan şu ahd ye mi-

sakı aidi: «Kimi tâyin edersem adaletli davranacak. Kimi de tâyin et­mezsem, o da itaat edip ötekinin emrine girecek.» ikisi de tamam dediler. Ve dağıldılar.

Bu sefer de Abdurrahman îbn-i Avf halk ile istişareye koyul­du. Çeşitli kabile ve grupların ileri gelenleriyle tek tek görüştü. Fer­den veya ikili ya da toplu halde. Kimisiyle gizli, kimisiyle açıktan. Hattâ kadınlara bile perde arkasından danışmayı ihmal etmedi. Mektep çocuklarına bile sordu. Medine'ye gelip giden yolculara da danıştı. Tam üç gün iki gece... Bu soruşturmada, iki kişinin olsun, Osman(r.a.)'m tercihinde ihtilâf ettiğin; görmedi. Sadece Ammar îbn Yâsir ve Mikdad, Hz. Ali'yi teklif etmiş, sonra ise topluluğa katılmış­lardı.

Dördüncü gün ise...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ömer ibn-i hattabın hilafeti
« Posted on: 20 Nisan 2024, 16:54:15 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ömer ibn-i hattabın hilafeti rüya tabiri,Ömer ibn-i hattabın hilafeti mekke canlı, Ömer ibn-i hattabın hilafeti kabe canlı yayın, Ömer ibn-i hattabın hilafeti Üç boyutlu kuran oku Ömer ibn-i hattabın hilafeti kuran ı kerim, Ömer ibn-i hattabın hilafeti peygamber kıssaları,Ömer ibn-i hattabın hilafeti ilitam ders soruları, Ömer ibn-i hattabın hilafetiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes