> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Fıkhus Sahabe  > Sahabenin hepsi udüldür
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sahabenin hepsi udüldür  (Okunma Sayısı 2913 defa)
06 Mayıs 2011, 16:17:48
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 06 Mayıs 2011, 16:17:48 »



Sahabenin Hepsi Udüldür


Sahabe, vahyinin nasslarıyla önümüze konulmuş seksiz ve şüphesiz örnek modeldir. Ehl-i Sünnet'in Sahabe anlayışı, onların "seçilmiş" bir nesil olduğu gerçeği üzerine ibtina eder. Sahabe, tebliğden önce temsil etti, yaşadıklarını rivayet etti. Halleriyle konuştular. "Saadet Asrını", hususi renkleriyle bozmadan sonraki zamanlara taşıdılar. İnsanlar ALLAH Rasûlü'nü (sav) onlar vesilesiyle tanıdı. Fıkıh, Tefsir, Kelam. Sahabenin rivayet ettiği Kur'an ve Sünnet'ten neşet etti. ALLAH Rasulü'nün (sav) tale­beleri addedilmeleri ve medeniyetin taşıyıcıları olmaları adaletlerinin araştırılmadan kabul edilmesine gerekçe oldu. Eğer rivayetlerini kabul etme noktasında tereddüt olsaydı, İslâm "Saadet Asrı" ile sınırlandırılmış, sonraki yıllara taşınmamış olurdu.

Sahâbe'ye böyle bir vasıf izafe edilişini yadırgayanları şu nokta üzerinde iz'anla düşünmeye davet ederiz: İslâm, kıyamete kadar baki kalacak son/tek Hak Din ise, onun temel kaynaklan bakımından bize ve gelecek kuşaklara kadar hiçbir noksanlığa maruz kalmadan ulaşmış olmasındaki zaruret de bedihîdir. Aksi halde Yahudiliğin ve Hristiyanlığm başına gelenlerin İslâm'ın da başına gelmesi kaçınılmaz olurdu!

"Sahâbe'nin adaleti" ifadesini, onlara "masumiyet/günahsızlık" izafe­si gibi anlamak derin bir yanılgıdır. Bu ifade onların günahsızlığını değil, Din'in gelecek kuşaklara kavlî ve fiilî olarak gerçek manada aktarımındaki güvenilirliklerini anlatmaktadır. Elbette Sahabe günah ve hatadan masun değildir. Ehl-i Sünnet arasında onlara böyle bir vasıf izafe eden de olmamıştır.

"Sahâbe'nin adaleti"nden ne anlaşılması gerektiği konusunda Allame Abdülhayy el-Leknevî (Rh.a.) şöyle der: "Adalet" tabiri bazen, rivayette taammüden yalan söylemekten kaçınmak ve uzak olmak anlamında kullanılır. Muhaddisler'in, "Sahâbe'nin tamamı udûldür" şeklindeki sözle kasdettikleri mana da budur. es-Sehâvî, Fethu'l-Muğîs'te şöyle der: "İbnu'l-Enbârî şöyle demiştir: "Sahâbe'nin adaletinden murat, onlar hakkında ismet sıfatının sabit ve onların günah işlemesinin müstehil olduğunu söylemek değildir. Bundan murat, onların rivayetlerini, adalet sebeplerini araştırma tekeîlüfüne girmeksizin ve tezkiyelerini istemek­sizin kabul etmektir. Ancak adaleti yaralayıcı bir fiili işlemiş olmaları durumu söz konusu olursa, o başka. Böyle bir durum da sabit olmamıştır.[26]

Gerek hadis rivayetinde ve gerekse inanç ve amel olarak İslâm dininin müteakip nesillere öğretilmesinde ilk kaynak olmaları bakımından sahabenin önemi pek büyüktür. Bu sebepledir ki İslâm dini tarihinde her bir sahabi üzerinde titizlikle durulmuş, her birinin tercemesi veya hayat hikâyesi yazılarak ciltler dolusu sahabe tarihleri meydana getirilmiştir.

"Adalet" ise: Hadis naklinde rivayetlerin kabul edilebilmesi için ravi-lerde bulunması gereken vasıflardan biri ve en önemlisidir ki insanı, kebair (büyük günah) işlemekten ve sagâir (küçük günah) üzerinde ısrar etmekten alıkoyan bir melekedir. Şahitlik ve rivayetinin kabul edilmesini gerektirecek şekilde insana itaat ve mürüvvetin hakim olmasıdır. Zira insanın işlerinde masiyet (günah, isyan) ve mürüvvetsizlik galebe çalarsa şahitliği ve rivayeti reddedilir. Dinde sîret (hal ve gidiş)in doğruluğu ve düzgünlüğüdür ki ruha; sağlamlık verir ve onun takva ve mürüvvete yönelmesini sağlar; bu suretle, insanın doğruluğu hakkında nefislerde güven hasıl olur. Zira insanı, yalandan alıkoyacak ALLAH korkusuna sahip olmayan bir kimsenin sözüne güvenilmez. Diğer taraftan, mubah olmak­la beraber, mesela yolda bir şey yemek, cadde ortasında işemek, reziiane sohbetlerde bulunmak, şakada ifrat (aşınlığ)a gitmek gibi mürüvveti zedeleyebilecek fiil ve hareketlerden sakınmak, adalette şart koşulduktan sonra; bir soğan tanesi çalmak veya kasten bir buğday tanesi ağırlığında noksan tartmak gibi, küçük-büyük bütün günahlardan sakınmak da adaletin şartlarındandır. Zira bütün bunlar, dinîn zayıflığına delâlet eden kusurlardır. O dereceye kadar ki bu kusurları kendisinde bulunduran bir insan dünyevi gayeleri için yalan söylemekten bile çekinmez.

Şahit ve muhbir (haber veren)in sıfatı olarak matlub olan adalet:

Kişinin dininde istikameti, mezhebinde selâmeti; fısktan, kalbinin ve organlarının adaleti iptal ettikleri bilinen düşünce ve hareketlerden uzak­lığıdır. Bu bakımdan, adaleti tanıtan sıfatların tümü için: "ALLAH'ın emir­lerine ittiba, nehyettikierinden intiha (vazgeçme)dir" demek gerekir. Bununla beraber, insanın bütün günahlardan salim olmadığı da bilinen gerçeklerdendir. Kendisine emrolunan şeylerden bazılarını terkedenlerle, bütün vecibelerini terk eden kimselere kadar, çeşitli derecelerde yer alan­lar vardır. Buna göre adaletle vasıflanan kimseyi tarif ederken şu husus­ları belirtmek lazımdır: Adil o kimsedir ki, farzları eda ettiği, kendisine emrolunan şeylere sıkıca yapıştığı, nehyolunanlardan korunduğu, adaleti­ni düşüren fuhşiyyattan sakındığı, fiil ve hareketlerinde hak ve vacip olanı araştırdığı, dinini ve mürüvvetini ihlâl eden sözlerden kaçındığı cümlenin maruf ve malumudur. İşte hali böyle olan kimse, dininde adaletle vasıf­lanan, hadisinde sıdk ile maruftur. Şunu da unutmamak lazımdır ki, bu kimsenin, failini fasık mertebesine indiren büyük günahlardan sakınması kâfi değildir. Halk arasında, küçük günahlar arasında bilinen yalancılık, az miktarda dahi olsa yanlış tartı, bir patlıcan hırsızlığı ve müslümanların yalan sözlerle kandırılması gibi fiil ve hareketlerden de sakınması lâzımdır.

Özet olarak: Adalet'i, bir müslümanın Rabbine ve insanlara iyi olmasını sağlayan vasıfları toptan ifade eden bir tabir olarak tarif edebi­liriz. ALLAH'a karşı iyi olması Kur'an'ın ve Sünnet'in emirlerini yapıp, yasaklarından kaçınmasıyla gerçekleşir. İnsanlara karşı iyi olması ise, halk nazarında değer ve itibarını düşürecek davranışlardan, sözlerden kaçınmasıyla gerçekleşir. Neticede bu da bir bakıma ALLAH'a karşı iyi olmanın, kâmil mânada dindarlığın bir neticesidir. Zira dinimiz güzel ahlâka, ma'rufa,[27] uymayı da emretmiştir. Öyle ise adalet, râvî'nin dînî-insânî yönlerini ifade eder, manevî değerini ortaya koyar.

Adalet'in birrâvîde hakîkî mânâda sübût bulması, adaleti teşkîl eden sıfatların onda görülmesine ve bunun şahitliği makbul kimselerce te'yîd edilmesine bağlıdır.

Adalet'in ne olduğu ile ilgili bu bilgilerden sonra, adaleti tamamlayan 'şartları kısaca sayalım:

1- Akıllı olmak,

2- Bulûğ çağına ermiş olmak,

3- Müslüman olmak,

4- Sağlam, ehl-i sünnet inancına sahip olmak,

5- Dindarlık, takva sahibi olmak,

6- Özü-sözü doğru olmak,

7- Mürüvvet, güzel ahlâk sahibi olmak

8- Ravi'nin meşhur yani herkesçe tanınmış olması,

9- Ravi'nin rivayet yaptığı kimseyle karşılaşmış, görüşmüş olması. Sahâbe'nin ıstılah manası: Hz. Peygamber (sav) devrini idrak etmiş, mü'min olarak Hz. Peygamber (sav)'i görmüş, O'nun sohbetinde bulunmuş ve yine mü'min olarak ölmüş olan kimselere sahabe denir.

"Sahabenin hepsi adalet vasfı ile muttasıftır" Ehl-i sünnetin, ashabın fazileti ve adaleti hakkında dayandıkları icmâ' delili: Nevevî, Îbnu's-Salâh ve İbn-i Abdi'l-Berr'in nakline göre, bid'at sahibi bazı kim­selerden başka bütün İslâm bilginleri, ashabın udûl olduklarında ittifak halindedirler. Bir sahabeye müslümanlar arasında, Hz. Peygamber (sav)'i görmüş olmaktan ileri gelen müstesna bir makam ve şeref tanınmış olmaktadır.

Ehl-i sünnet ve'l-cemaat'e mensub olan bütün mü'minler sahâbe'nin hâiz olduğu bu yüce makamda müttefiktirler. Kıyamete kadar gelecek bütün mü'min nesillerden hiçbiri, hiçbir ferd Ashâb'a mensup hiçbir kimseye karşı fazilet noktasında üstünlük iddia etmez. Onların efdaliyeti biz­zat Kur'ân-ı Kerîm ve Hz. Peygamber (sav) tarafından ifâde edilmiştir.

Ehl-i Sünnet, Ashâb-ı Kiram'ı bir bütün kabul etmekte de müttefiktir. Hususî, ferdî fezâilde aralarında dereceleme yaparsa da sahâbelik faziletinde hepsini bir görür

Ashâb'i bir bütün olarak sevmek, hepsine ayırım yapmadan güvenmek Kur'ân-ı Kerîm ve Rasûlüllah (sav)'ın emirleri gereğidir. Buna bir bakı­ma sahabenin adaleti denir. Yeri gelmişken şunu beyan etmekte fayda vardır: Dinen Ashâb-ı Kiram'a güvenmeyenlere güvenilmez. Ashâb-ı Kiram'ı önemsemeyip küçümseyen, onları hor ve hakir görenlerin hiçbir haberlerine güvenilmez. Sahabeler, Peygamberlerden sonra dünyanın en adil insanlarıdır. Onlara güvenmeyenlerin dine güvenleri kalmamış demektir. Dine güveni kalmayana da güvenilmez.



[26] Abdülhayy el-Leknevî, Zaferu'l-Emânî, 539 vd

[27] âyet ve hadiste yer almamış olsa bile imamlarca güzel sayılmış örfler, âdetler vs


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 06 Mayıs 2011, 16:18:20 Gönderen: Sidretül Münteha »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sahabenin hepsi udüldür
« Posted on: 29 Mart 2024, 11:22:13 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sahabenin hepsi udüldür rüya tabiri,Sahabenin hepsi udüldür mekke canlı, Sahabenin hepsi udüldür kabe canlı yayın, Sahabenin hepsi udüldür Üç boyutlu kuran oku Sahabenin hepsi udüldür kuran ı kerim, Sahabenin hepsi udüldür peygamber kıssaları,Sahabenin hepsi udüldür ilitam ders soruları, Sahabenin hepsi udüldürönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes