๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Fıkhus Sahabe => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 04 Mayıs 2011, 16:10:07



Konu Başlığı: Hz. Ukayl bin Ebî Talib
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 04 Mayıs 2011, 16:10:07
Hz. Ukayl Bin Ebî Talib (R.Anh)


Hz; Ukayl Peygamberimizin amcası Ebû Tâlib'in dört oğlundan ikin­cisidir. Başlangıcından beri İslâm'a yakınlık duyuyordu. Ancak, Mek­ke'deki sosyal durumdan ve Mekkeli müşriklerin Müslümanlara yaptığı işkenceleri görüp çekindiğinden, bu düşüncesini açığa vuramadı.

Hz. Ukayl, Mekke müşrikleri baskı yaptıkları için, Bedir savaşında istemeyerek onların yanında yer aldı. Müslümanlar onu esir aldılar. Kendisi fakir idi. Kurtuluş fidyesini ödeyecek durumu yoktu. Bundan dolayı, onun fidyesi, amcası Abbâs bin Abdülmuttalib tarafından ödendi.

Hz. Ukayl'in İslâm'ı kabul edişi, Hudeybiye anlaşmasından sonra olmuştur. Müslüman olan Ukayl, Mûte gazasına iştirak etti. Ancak dönüşünde uzun süren bir hastalığa yakalandı ve bu sebeple Mekke, Huneyn ve Tâif gazalarına iştirak edemedi.

Daha sonra, tekrar Mekke'ye yerleşti. Ancak, zaman zaman Rasûlullahı ziyaret eder, hizmette kusur etmezdi. Bu bakımdan Resûl-i Ekremden birkaç hadis-i şerif rivayet etmiştir.

Hz. Ukayl, Müslüman olmadan önce fakir idi. Müslüman olup, hicret ettikten sonra daha da fakirleşti. Rasûlullah efendimiz bu durumu görünce, Hayber seferinden sonra, kendisine yıllık bir maaş bağladı. Başka geliri olmadığından, geçimini yalnız bu maaşla temin ediyordu.

Ukayl bin Ebi Tâlib, Peygamberimizi çok severdi. Her fırsatta Resûlullaha olan bağlılığını ve sevgisini gösterdi. Rasûlüllah efendimiz de onu severdi. Ukayl hazretlerine buyurdu ki:

“Yâ Ukayl! Ben seni iki cihetten seviyorum. Birincisi, yakın akrabam olduğun için, ikincisi, amcamın seni sevdiğini bildiğim için.”

Hz. Ukayl, Rasûlüllahın kıymetli sünnetine uymakta çok dikkatli ve titiz idi. Çevresindekilere, cahiliyye âdetlerinden uzaklaşmalarını tavsiye ederdi. Nesepler, soylar üzerinde geniş bir bilgiye sahipti.

Cahiliyye devrine dâir, örf ve âdetler, meşhur günler, hikâye ve des­tanlar hakkında da derin bilgisi vardı. Bu yüzden komşu kabileler arasın­da hürmet ve saygı görürdü. Bu konuda sorulan suâllere geniş ve doyuru­cu cevaplar verirdi.

Müslüman olduktan sonra, cahiliyye devrine ait âdetlerini iyi tanıdığından, neleri terkedeceğini de gayet iyi biliyordu. Çünkü şerri, günahı, haramı bilmeyenin, tanımayanın, harama düşme ihtimali her zaman mevcuttur. Ama tanırsa, ondan kendisini muhafaza etmesi müm­kündür.

Ukayl hazretleri hazır cevap bir zat idi. Yüz küsur sene yaşamıştır. Yezid ile olan anlaşmazlıkta Hz. Hüseyin'in tarafını tutarak, bu konuda önemli rol almıştır.

Bid'at sahiplerinden uzak dururdu. Bildirdiği bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:

"Bid'at sahipleri ile birlikte bulunmayınız! Onlarla birlikte yiyip içmeyiniz! Onlardan kız alıp vermeyiniz!"

Ukayl hazretleri, Câfer-i Tayyar hazretlerinden on, Hz. Ali'den yirmi yaş büyük olup, üçü de aynı anadandır. Künyesi Ebû Yezid'dir. 680 tari­hinde vefat etti.[150]

Cahiliyye adetleriyle, bid'atlerle mücadele sahbenin en önemli uğraşlarındır. Onlar bid'atleri mezara gömmüşler, sünnetleri ise ihya etmişlerdir. Sahabe fıkhında sünneti ihya edip ittiba etmek, bid'atlerle mücadele miktarıncadır.



[150] Siyeru A'lamu'n Nubelâ/Zehebî; Sireti İbn-i Hişam; Hayatü's Sahâbe/M. Yusuf Kandehlevî; Hiiyelü'l Evüya; El-İsabe Fi temyizi Sahâbe/İbn-i Hacerü'l Askalani; Suverun Min Hayatü's Sahâbe/Abdurrahman Refat el-Başa, Beyrut/ty