> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Fıkhus Sahabe  > Hz. Umeyr ibni Vehb
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz. Umeyr ibni Vehb  (Okunma Sayısı 2140 defa)
04 Mayıs 2011, 16:05:31
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 04 Mayıs 2011, 16:05:31 »



Hz. Umeyr İbn-i Vehb (R.Anh)


Hz. Umeyr İbni Vehb (R.a.) Resûlüllah (sav) efendimizin kendisine göstermiş olduğu açık mucize karşısında hayrette kalan ve derhal gönlünü İslâm'a açan bir yiğit...

O, İslâm'la şereflenmeden önce Kureyşin azılılarındandı. Cesur, keskin görüşlü bir yiğitti. Bedir Gazvesinde müşrikler safında yer aldı. Kavmi onu müslümanların sayısını öğrenmek ve arkalarında yardımcı kuvvetleri olup olmadığını araştırmak üzere seçip gönderdi. Kavmine döndüğünde gördüklerini sanki bir müslüman gibi nakletti, şöyle ki: "Ey Kureyş topluluğu!.. Onların sayıları azdır. Arkalarında yardımcı kuvvetleride görünmüyor. Fakat onların herbirini ölüme susamış kişiler olarak gördüm. Sizlerden birini öldürmedikçe onlardan birisinin öldürülmesi mümkün değildir. Onların sayısı kadar sizden de ölen olacaksa hayatın ne tadı kalır? Ona göre kararınızı veriniz... " dedi.

Bu sözlerden Kureyş'in bazı ileri gelenleri etkilendi. Savaş yapmadan Mekke'ye dönmeyi bile gönüllerinden geçirdi. Fakat "Kureyş'in şey­tanı" diye bilinen Ebu Cehil'in kin, kibir ve gururu baskın çıktı. Harb ateşi yakıldı. Başlarına gelen belaya ne kendisi ne de kavmi engel ola­madı. Kureyş hezimete uğrayarak geri döndü. Umeyr İbni Vehb'de yara-bere içerisinde güç belâ Mekke'ye döndü. Oğlu esir olarak Medine'de kaldı. Zamanla Umeyr'in yaraları iyileşti. Ama İslâm'a düşmanlığı daha bir koyulaştı. Kendisinin Rasûlüllah'a ve ashabına yaptığı ezâ ve cefalar aklına geliyor ve oğluna işkence yapılmasından korkuyordu.

Bir gün amcazadesi Safvan İbni Ümeyye ile Kabe'de Hicir mevkiinde oturmuş hasbıhal ediyorlardı. Bedir felâketinden ve esirlerden bahsediy­orlardı. SafVan "Bedir'den sonra hayatın tadı tuzu kalmadı." dedi. Umeyr de: Gerçekten öyle. Bundan sonra yaşamaya değmez. Şayet şu borç­larım olmasa, çoluk çocuğumu geçindirmek düşüncem bulunmasaydı, Medine'ye varır, Muhammed'i öldürürdüm. Oğlumun ellerinde esir olması da bu iş için iyi bir bahanedir." dedi.

Safvan çok zengindi. Bedir'de kaybettiği yakınlarının intikamını almak istiyordu. Umeyr'in bu sözlerini fırsat bildi ve ona: "Umeyr. Eğer Muhammed'i öldürürsen, senin bütün borçlarını öderim. Çoluk çocuğuna da benimkilerle birlikte ölene kadar bakarım. Malım onların hepsine yeter" dedi. Umeyr'in istediği de buydu. Peki Öyleyse dedi. Fakat bu anlaşmamızı gizli tut! Sakın kimseye söyleme diye tenbih etti.

Umeyr kılıcını bileyip zehirledi. Devesine binip Medine'nin yolunu tuttu. Mescid-i Nebevî'nin kapısına yakın bir yerde devesini indirdi. Hz. Ömer (r.a) onun devesinden inip, kılıcını kuşanmış olarak Mescide doğru gittiğini görünce: "Bu, Allah düşmanı Umeyr'dir. Buraya mutlaka bir kötülük yapmak için gelmiştir" dedi. Kendisi derhal Rasûl-i Ekrem (sav) efendimizin huzuruna geldi ve durumu arz etti. İki Cihan Güneşi Efendimiz:

"Onu bana getirin." buyurdu. Hz. Ömer (R.a) geri dönüp Umeyr'in yanına geldi. Yakasından tuttu. Boynundaki kılıcı sımsıkı yakalayarak Rasûlüllah'ın huzuruna götürdü. Efendimiz Umeyr b. bu halde görünce: "Onu serbest bırak Ömer!... Sen geri dur!  Sen de yakın gel ey Umeyr!... Yaklaş ya Umeyr!  buyurdu. Sonra aralarında şu konuş­ma geçti. Efendimiz ona:

"Ey Umeyr! Buraya niçin geldin?" dedi. O da 

"Oğlum elinizde esir. Bir iyilik edip onu bırakasınız diye geldim" dedi.

"Boynundaki şu kılıç ne oluyor?"

"Öyle kılıç olmaz olsun! Bize ne fay­dası dokundu ki... Bedir'de bir fayda verdi mi?" dedi. Efendimiz tekrar: "Bana doğru söyle! Buraya niçin geldin?" diye sordu. O da: Sadece bunun için geldim" dedi. Aldığı bu cevaplardan sonra Fahri Kâinat (sav) efendimiz ona:

"Peki öyleyse Hicir'de Safvan İbni Ümeyye ile yap­tığınız anlaşma neydi? Orada, Bedir'de kuyuya atılan kimselerden bah­settiniz. Sonra sen, borcum ve şu çocuklarım olmasaydı, gider Muhammed'i öldürürdüm, dedin. Safvan da borcunu ödemeyi, çocukları­na bakmayı üstlendi. Sende kalkıp geldin. Fakat Allahü Teâlâ yapmayı düşündüğün işe izin vermeyecektir." buyurdu.

Umeyr bu bilgiler karşısında hayretler içerisinde kaldı. Renkten renge girdi. Ürkek ürkek, kekeleyerek: "Bu konuyu sadece Safvan'la ikimiz konuşmuştuk. Yammızdabaşka biri yoktu. Vallahi, kesin olarak inandım ki, sana bu haberi ancak Allah getirmiştir. Anlıyorum ki, sen Rasûlüllahsın. Müslüman olmam için beni sana gönderen Allah'a hamdolsun..." dedi. Peşinden kelime-i şehadet getirerek İslâm'la şereflendi.

İki Cihan Güneşi Efendimiz ashabına: "Kardeşinize dinini ve Kur'an'i öğretin. Esirini,de salıverin." buyurdu, Kısa zamanda dinini iyice öğrenen Umeyr  Rasûl-i Ekrem (s.a) efendimizden izin alarak Mekke'ye döndü.

Safvan İbni Umeyye Mekke'de Kureyş'in toplantılarına katılıyor ve "Yakında Bedir acılarınızı unnulturacak bir haber vereceğim!" diye ilan ediyordu. Umeyr'in dönüşü, gecikince merak edip yolcu kafilelerinden onu sormaya başladı. Onun İslâm'a girdiğini duydu. Ama inanamıyordu. Onun İslâm'a girişi ve Mekke'ye dönüşü büyük bir hadise oldu. İslâm'ı yaymak için çok çalıştı. Birçok müşrik onun sayesinde İslâm'ın nuruna kavuştu. Mekke fethinden sonra da Safvan'in müslüman olmasına vesile oldu. Uhud'dan evvel Medine'ye hicret etti. Bütün gazalarda bulundu. Hz. Ömer (R.a) devrinde Amr İbni As (R.a)'a gönderilen yardımcı kuvvetlerin birinde komutanlık yaptı. İskenderiye fethinde büyük yarar­lılıklar gösterdi. Diğer bazı şehirlerin fethinde de bulunan Umeyr İbni Vehb (R.a) Hz. Ömer (R.a)'in hilafetinin son zamanlarında vefat etti. Cenâb-l Hak şefaatlarına nail eylesin. Amin. [152]

Müslümanları öldürmeye gelenler onlarda dirilir. Müslümanların tari­hi ile insanlık tarihi bunun şahididir. Sahabeler İslâm'ı o kadar diri ve duru bir şekilde yaşamışlar ki, onlara düşmanlık edenler onları gördük­lerinde İslâm'a teslim olmaktan kendilerini ahkoyamamişlardır. Sahabe nesli, İslâm'ı insanlığın müşterek cazibe noktası haline getirmiş olan bir nesildir.


 
[152] Siyeru A'lamu'n Nubelâ/Zehebî; Sireti İbn-i Hişam; Hayalü's Sahâbe/M. Yusuf Kândehlevî; Hilyetü'l Evliya; El-İsabe Fi temyizi Sahâbe/İbn-i Hacerü'l Askalani; Suverun Min Hayatü's Sahâbe/Abdurrahman Ref'at el-Başa, Beyrut/ty



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz. Umeyr ibni Vehb
« Posted on: 26 Nisan 2024, 15:42:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz. Umeyr ibni Vehb rüya tabiri,Hz. Umeyr ibni Vehb mekke canlı, Hz. Umeyr ibni Vehb kabe canlı yayın, Hz. Umeyr ibni Vehb Üç boyutlu kuran oku Hz. Umeyr ibni Vehb kuran ı kerim, Hz. Umeyr ibni Vehb peygamber kıssaları,Hz. Umeyr ibni Vehb ilitam ders soruları, Hz. Umeyr ibni Vehbönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes