> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Fıkhus Sahabe  > Hz. Sevban
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz. Sevban  (Okunma Sayısı 4139 defa)
04 Mayıs 2011, 16:26:36
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 04 Mayıs 2011, 16:26:36 »



Hz. Sevban (R.Anh)


Hz. Sevbân aslen Yemenliydi. Esîr olarak satılıyordu. Peygamberimiz esaret parasını vererek onu satın aldı, sonra da serbest bırakarak hür­riyetine kavuşturdu. Fakat Hz. Sevbân, engin şefkat deryası olan Resûl-i Ekrem'e bir anda ısınmıştı. Ondan ayrılmak istemedi. Bunu farkeden Peygamberimiz, kendisine şu teklifte bulundu:

“İstersen ailenin yanma dön, onlarla yaşa; istersen bizimle, Ehl-i bey­timizin arasında bulun.”

Bu, Hz. Sevbân'ın dört gözle beklediği bir teklifti. Hiç düşünmeden, Kâinatın efendisiyle beraber kalmayı kabul etti.

Hz. Sevbân, böylece Peygamber efendimizin ve ailesinin hizmetinde bulunmak şerefine erdi. Peygamberimizin husûsî hizmetkârlık vazifesini de yürüttü. Akıllı, dirayetli ve zeki bir insandı. Peygamberimizin her emrine koşar, her işini görür ve en mükemmel şekilde istediklerini yerine getirirdi. Bir gün Müslümanlar Resûlullahın hizmetçisi Sevbân'a bir hadîs-i şerîf nakletmesini rica ettiler: Hz. Sevbân dedi ki:

Resûl-i ekrem efendimiz buyurdular ki:

"Bir Müslüman Cenâb-ı Hakka bir secde ederse, Cenâb-ı Hak onun makamını bir derece yük­seltir ve günahlarını affeder."

Eshâb-ı Suffa'dan olan Hz. Sevbân, Resûl-i Ekrem'den sonraki ilim, fazilet ve fetva sahibi kimseler arasında sayılmaktadır. Geniş bir ders halkası ve talebeleri vardı. Hz. Sevbân, Resûl-i Ekreme, hizmet ve taz­imde öyle bir derecede idi ki, Müslümanlar bunu kelimelerle izah etmek­te âciz kalırlardı.

Resûl-i Ekreme olan bu sevgi ve bağlılığından dolayı defalarca zarar görmüş, hattâ yaralanmıştı. Nitekim bir gün, bir Yahûdî gelerek, Resûl-i Ekreme, "Esselâmü aleyke yâ Muhammedi" demişti. Orada bulunan Hz. Sevbân (R.a.), "Niçin, yâ Rasûlallah, demedi" diye Yahudiyîe dövüşmüş ve yaralanmıştı.

Hz. Sevbân (R.a.), "Peygamberimizin ismini, yalnız başına söyle­meyi günâh kabul ederim" derdi. Hz. Sevbân (R.a.), Peygamber aşkını hayata dönüştürmenin pratik modelidir.

Hz. Sevbân, Peygamber efendimizin söz ve emirlerini bütün gönlüyle, pür dikkat dinler ve bunlara titizlikle uyardı. Bir defasında Resûl-i ekrem Sevbân'a;

“Kimseden bir şey isteme ve suâl sorma!” diye buyurmuşlardır.

Bundan sonra, Hz. Sevbân (R.a.), ömrünün sonuna kadar kimseden bir şey istememiş ve kimseden bir şey sormamıştır. Hattâ son zamanlarında, atına binmek veya atından inmek hususunda kendisine yardım etmek isterler, fakat o reddederdi.

Hz. Sevbân'ın bildirdiği bir hadîs-i şerifte buyuruldu ki:

"İhlâs sahibi olanlara müjdeler olsun! Bunlar hidâyet kandil­leridir. Onların üzerinden bütün karanlık fitneler kalkar."

Hz. Sevbân (R.a.) her işte müslümanların maslahatını göetirdi. Hz. Sevbân (R.a.) buyururdu ki:

"Bir Müslümana faydası dokunan veya bir Müslümanm zararını kaldıran yalan hariç, her yalan günâhtır."

Hz. Sevbân (R.a.), Rasûlullah'tan ayrı kalmaya hiçbir zaman dayana­mayan bir Peygamber aşığıydı. Çeşitli hizmetler dolayısıyla bazan Rasûlullah'tan ayrı kaldığı olurdu. Bir gün perişan bir halde Resûl-i Ekrem'in huzuruna geldi. Rengi uçmuş, vücudu zayıflamış, simasında hüzün ve keder belirtilen noktalanmıştı. Onu bu vaziyette gören Peygamberimiz, hâlini sordu:

“Neyin var, hasta mısın, ey Sevbân?”

Hz. Sevbân derdini şöyle anlattı: Ne hastalığım, ne de ağrım var. Hiçbir şeyim yoktur, yâ Rasûlallah! Biz huzuruna gelip gittikçe cemâline bakıyor, yanında oturuyor, sohbetinde bulunuyoruz. Ancak sizi görmediğim zamanlar muhabbetim artıyor, sana kavuşuncaya kadar kederden bunalıyorum. Sonra âhıreti hatırlıyorum ve orada sizi görememekten korkuyorum. Çünkü siz Cennet'te diğer Peygam­berlerle beraber yüksek makamlarda bulunacaksınız. Ben ise Cennet'e girsem bile senin derecenden aşağı makamlarda bulunacağım­dan dolayı, sizi orada görememekten endişe ediyorum."

Bunun üzerine Nisa sûresinin 69-70. âyet-i kerîmeleri nazil oldıu Bunlarda meâlen buyuruldu ki:

"Allahû Teâlâ ve Peygamberlere itaat edenler, işte bunlar, Allah Teâla'nın kendilerine ni'met verdiği Peygamberlerle, sıddîklarla, şehîdlerle ve iyi kimselerle beraberdir. Bunlarsa ne güzel birer arkadaştır!

İşte İtaatkârlara yapılan bu ihsan Allahû Teâla'dandır. Her şeyi bilici olarak Allahû Teâlâ kâfidir."

Bu âyetleri duyan Hz. Sevbân (R.a.) sevincinden uçacak gibi oldu.

Hz. Sevbân, çok sadık, Peygamberimize candan bağlı, fazîlet yönün­den örnek bir Sahabe idi.

Hz. Sevbân (R.a.), Resûl-i Ekrem (sav)'in her zaman yanında hazır bulunup, hizmet edenlerdendi. Bu bakımdan, Peygamber efendimizden pek çok istifâde etmiş ve ilim bakımından pek yüksek bir dereceye kavuş­muştur. Nitekim 124 veya 127 hadis rivayet etmişti. Çok hadis-i şerif ezberleyip neşredenler arasına girmişti.

Hadisleri iyi ezberlerdi. Ezberlediği hadisleri yaymayı farz bilirdi. Haîk, hadis ilmindeki derecesini bildiklerinden, daima ondan hadîs-i şerif sorar öğrenirlerdi. Bildirdiği hadislerin bazılarında buyuruldu ki:

"Bir zaman gelecek, ümmetimden bir kısmı müşriklere katılacak. Onlar gibi putlara tapacak. Yalancılar çıkacak. Kendilerini Peygam­ber sanacaklar. Hâlbuki, ben Peygamberlerin sonuncusuyum. Ben­den sonra Peygamber gelmeyecektir. Ümmetim arasında, doğru yol­da olanlar, her zaman bulunacaktır. Onlara karşı olanlar, Allahın emri gelinceye kadar, onlara zarar veremeyecektir.

Biliniz ki en hayırlı ameliniz namazdır. Yalnız kâmil mü'min abdestli durur.

Kim Ramazandan sonra altı gün oruç tutarsa, bütün sene oruç tutmuş gibi olur. Kim bir iyilik yaparsa, ona, bunun on katı verilir."

Hz. Sevban (R.a.), rivayet ediyor: Rasûlullah (sav) buyurdu:

"Yakında milletler yemek yiyenlerin çanağına eğilerek toplandıkları gibi sizin aleyhinize toplanacak, birleşecektir."  buyurdu. Bir kişi:

Biz o gün sayıca az mı olacağız? dedi.

Rasûlullah (sav): "Belki siz o gün çok olacaksınız. Fakat siz selin üzerinde taşıdığı çor çöp gibi dağınık olacaksınız, Allah sizin korkunuzu düşmanlarınızın kalbinden çıkaracak, Allah sizin kalbinize vehni atacak." buyurdu.

Bir kişi: "Ya Rasûlullah! Vehn ne demektir?" dedi. Rasûlüllah (sav): "Dünyayı sevmek, ölümü sevmemek," buyurdu. [93]

Sahabe fıkhı, zor zamanların ve dar zeminlerin fıkhıdır. Sahabeler, Allah yolunda her türlü zorluğu ve meşakkati göğüsleyen cengaverlerdir. Onlar bizzat Rasûlullah (sav) Men cengaverlik, kahramanlık dersini almışlardır. Dolayısıyla sahabe fıkhından pay almak isteyenler, Allah'ın dini uğrunda başa gelecek her türlü musibet ve belâya katlanmalıdırlar. Allah yolunda meşakkatlere katlanmayanlar, sahabe fıkhından nasiblenemezler.



[93] Süneni Ebu Davud/ Kitabü'l Melahim/ 5, Beyrııt/ty. Sireti İbn-i Hişam; Hayatü's Sahâbe/M. Yusuf Kândehlevî; Hilyetü'l Evliya; El-İsabe Fi temyizi Sahâbe/İbn-i Hacerü'l Askalani; Suverun Min Hayatü's Sahâbe/Abdurrahman Ref'at el- Başa, Beyrut/ty
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz. Sevban
« Posted on: 19 Nisan 2024, 04:44:52 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz. Sevban rüya tabiri,Hz. Sevban mekke canlı, Hz. Sevban kabe canlı yayın, Hz. Sevban Üç boyutlu kuran oku Hz. Sevban kuran ı kerim, Hz. Sevban peygamber kıssaları,Hz. Sevban ilitam ders soruları, Hz. Sevbanönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes