> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Fıkhus Sahabe  > Hz. Sehl bin Hanıf
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz. Sehl bin Hanıf  (Okunma Sayısı 1911 defa)
07 Mayıs 2011, 16:25:46
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 07 Mayıs 2011, 16:25:46 »



Hz. Sehl Bin Hanıf (r.anh)



Uhud gazasında bir ara Müslümanlar geri çekilir, dağılır gibi oldular. Bu sırada hiçbir şey düşünmeyen, sadece Peygamberimizi düşünen Sehl bin Hanîf, parçalanıp ölünceye kadar, O'nu korumaya canla başla çalıştı. Bu aşk ve heyecanla vücudunda birçok ok yarası bulunmasına rağmen, savaşa devam ediyordu. Savaşın en şiddetli anında Peygamberimizi bularak etrafındaki müşriklere karşı ok atmaya başladı. Hatta müşriklerin dikkatlerini dağıtmak ve kendi üzerine çekmek için gür sesi ile ortaya çıkarak müşriklere:

Sehl'i nişan alınız. Oklarınızı ona atınız. Belki onu bu yüzden daha kolay vurursunuz, diyerek elinde bulunan oklar bitinceye kadar onlarla savaştı. Bu haliyle onu gören Peygamberimiz de buyurdu ki:

“Sehl'e ok yetiştiriniz. Çünkü o, Sehl'dir, rahat, iyi ok atar.”

Ve o gün Sehl müşriklerden birçoğunu öldürdü.

Sehl bin Hanîf, Hendek gazası hazırlıklarında ve hendek kazmada hiç durmadan akıllara durgunluk veren gayretle çalıştı. Bu gazada müşriklere çok ok atmış, Peygamberimizin sevgisini daha çok kazanmıştı. Hendek savaşından hemen sonra Beni Kureyza gazasına katılarak onların üzerler­ine yürüdü. Burada da büyük kahramanlıklar gösterdi. Daha sonra hicretin altıncı yılında yapılan Hayber gazasına katıldı. Hicretin sekizinci yılında yapılan Mekke fethine katılarak, hemen bunun ardından Huneyn gazasına işitirak etmiştir.

Hicretin dokuzuncu yılında, Peygamberimiz Tebük savaşı hazırlığına başlayınca, bütün Ashabı yardıma çağırdı. Peygamberimizin teşviklerinin sonunda bilhassa zengin olanlar çok miktarda yardım ettiler. Bu hâli .gören Sehl bin Hanîf çok duygulandı. Fakir olduğu ve Peygamberimizin bu yardım da'vetine katılamadığı için çok üzüldü. Hemen eve gidip.

Hz. Peygamberin yakın arkadaşlarından birisinin Hıristiyanlığı kabul etmesi, günden güne yayılarak, Bizans'ı tehdit eden Müslümanlar arasın­da bir panik meydana getirecek ve Hıristiyanlık âlemi için büyük bir muvaffakiyet olacaktı. Onun için Kral, Hz. Abdullah'ın Hıristiyan olması hâlinde kavuşacağı dünyalıkları durmadan arttırıyor, yeni yeni tekliflerde bulunuyordu. En sonunda şöyle bir teklifte bulundu:

“Hıristiyan olmayı kabul ettiğin takdirde, kızımı verir, seni saltanatı­ma ve mülküme ortak ederim. "

İlk Müslümanlardan olup, Mekkeli müşriklerin daha önceki işkencelerine katlanmış olan Hz. Abdullah b. Huzafe(Ra.), izzetle haykırarak şu cevabı verdi:

“Değil bütün Bizans topraklarını, Arap ve Acem topraklarını da versen, bir an olsun dînimden dönmem!"

Bunun üzerine Kral, Hz. Abdullah'a dedi ki:

“Öyle ise öldürüleceksiniz."

“Buna gücünüz yetebilir. Ama îmânımı kalbimden çıkarıp ata­mazsınız!"

Abdullah bin Huzâfe'den beklediği neticeyi alamayan Bizanslılar, Hz, Abdullah'ı çarmıha gerdiler ve okçular devamlı olarak, ellerine ve ayak­larına yakın yerlere ok yağdırdılar. Bu arada yine Hıristiyanlık telkinle­rine devam ediliyordu. Aynı zamanda, bir kazan su kaynatılmış ve Hıristiyan olmayı reddetmiş olan diğer Müslümanlardan birisi getirilmiş, kazana atılmak üzere bekletiliyordu. Ağlamaya başladı derken o Müslüman kaynar suya atıldı. Etrafta bulunanlar ve Hz. Abdullah bu fecî durumu gördüler. Sonra kazanın yanına Hz. Abdullah getirildi. Bu esnada Hz. Abdullah ağlamaya başladı. Kral Hz. Abdullah'ın korkusundan ağladığını zannederek, tekrar Hıristiyan olmasını teklif etti. Hz. Abdullah yine tekliflerini reddetti. Bunun üzerine kral sordu:

“O hâlde niçin ağlıyorsun?"

“Ben korkumdan ağlamış değilim. Biz Müslümanlar Allah yo­lunda ölümden korkmayız. Benim ağlamamın sebebi şudur ki; başımdaki saçlarım adedince canlarım bulunsa da, onlardan her biri böyle Allah yolunda ölüme gitse, diye düşündüm ve böyle bir düşünce beni ağlamaya şevketti." İslâm izzetinin müşahhas bir timsâli olan Hz. Abdullah'ın bu sözleri karşısında Kral yeni bir teklifte bulundu:

“Başımdan öpersen, seni serbest bırakacağım." Bizans saltanatına ortaklık teklifi karşısında bile îmânından fedâkârlık göstermeyen Hz. Abdullah, bir Hıristiyanın başından nasıl öperdi? Şöyle mukabil bir tek­lifte bulundu:

“Burada bulunan bütün Müslüman esirleri serbest bıraktığın takdirde, dediğini yaparım."

Hz. Abdullah, kralın başını öpmeye giderken şöyle düşünüyordu:

"Bu adamın, Allah’ın düşmanlarından birisi olduğuna inanıyorum. Bunun başını ise, ancak Müslüman kardeşlerimi serbest bırakacağı için öpüyorum."

Hz. Abdullah, kralın başını öptü ve o da sözünde durarak 80 Müslüman esîri serbest bıraktı. Başka bir rivayete göre 100 müslüman esîri serbest bıraktı.[100]

Abdullah bin Huzâfe'nin îmânından gelen izzet ve fedâkârlığı, 80-100 Müslümanın kurtarılmasına ve daha nicelerinin îmânını kurtarmasına vesîle olmuştu. Esîr müslümanların kurtuıluşu için çalışmak, kâfirlerin kahrına katlanmak pahasına da olsa bu hususta zorlukları sineye çekmek, sahabe sünnetindendir. Çünkü bir dünya, bir müslümandan evhendir. Bir müslümanı esaretten kurtarmak, dünyalara bedeldir. Esîr müslümanlarla birlikte hürriyeti yudumlamak, en büyük zaferdir.

Esîrlerle birlikte Medine'ye dönen Hz. Abdullah, Hz. Ömer tarafından karşılandı. Hz Ömer, Abdullah'ı tebrik etti ve orada bulunan Müslümanlara hitaben;

Abdullah, kralm başından öperek 80-100 Müslüman kar­deşimizin kurtuluşuna vesîle olmuştur. Onun için, Abdullah'ın başın­dan öpmek her Müslümana bir vazifedir. İşte ilk önce ben öpüyo­rum" dedi ve başından öptü. [101] Hz. Ömer (r.a.)'ın, Hz. Abdullah b. Huzafe (r.a.)'ın alnında öpmesi, O'nun bu davranışının meşru bir ruhsat olduğunu ortaya koymaktadır. Dolayısıyla dünyadaki esîr müslümanları kâfirlerin, zorbaların elinden kurtarmak için birtakım ruhsatlar kullanılabilir. İslam'ın ve müslümanların maslahatına ruhsatları kullanmak, sahabe sünnetindendir. Kâfirler karşısında maslahat olup olmadığı meçhul ve muğlak birtakım durumlar ile ihtimaller üzerine bina edilen davramşlar, ruhsat değil taviz sayılırlar. Çünkü Hz. Abdullah b. Huzafe (r.a.) kullanmış olduğu ruhsatın İslâm'ın ve müslümanların maslahatı açısında neyi getirip neyi götürdüğünü çok iyi biliyordu.

Abdullah bin Huzâfe, ilk Müslümanlardan idi. Soyu Hz. Lüey'de Peygamber efendimizle birleşmektedir. Annesi Hârisoğullarırrdandır. Müslüman olduktan sonra Mekkeli müşriklerin işkencelerine maruz kaldı. İki defa Habeşistan'a hicret etti. Bedir savaşından sonra Medine'ye geldi. Rasûlüllah'la birlikte bütün savaşlara katılan Abdullah bin Huzâfe hazretleri, bir ara Peygamberimiz tarafından 50 kişilik bir seriyyenin kumandanlığına da getirilmişti. Abdullah bin Huzâfe, Hz. Osman devrinde Mısır'da vefat etti. Allah ondan razı olsun.


[100] El- İsabe/İbn-i Hacer:4/56; Üsdü'l Ğabe/İbn-i Esir:3/143

[101] Üsdü'l Ğabe/İbn-i Esir:3/143

 

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz. Sehl bin Hanıf
« Posted on: 19 Nisan 2024, 12:21:20 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz. Sehl bin Hanıf rüya tabiri,Hz. Sehl bin Hanıf mekke canlı, Hz. Sehl bin Hanıf kabe canlı yayın, Hz. Sehl bin Hanıf Üç boyutlu kuran oku Hz. Sehl bin Hanıf kuran ı kerim, Hz. Sehl bin Hanıf peygamber kıssaları,Hz. Sehl bin Hanıf ilitam ders soruları, Hz. Sehl bin Hanıfönlisans arapça,
Logged
30 Aralık 2018, 15:50:52
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 30 Aralık 2018, 15:50:52 »

Esselamu aleyküm.İslam için ruhen bedenen cihad eden ve peygamber efendimize layık bir sahabe Allahın rızasını kazanan hayırlı bir kul olan Hz.Sehl'e binler rahmet olsun inşallah.Bizleri de Hz.Sehl gibi ömrünü islam yolunda geçiren sahabelerin yolunda giden kullardan eylesin inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

30 Aralık 2018, 16:27:21
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #2 : 30 Aralık 2018, 16:27:21 »

Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Peygamberimiz in ve sahabe efendilerimizin yolundan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes