> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Fıkhus Sahabe  > Hz. Sad bin Ebi Vakkas
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz. Sad bin Ebi Vakkas  (Okunma Sayısı 4872 defa)
05 Mayıs 2011, 15:05:21
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 05 Mayıs 2011, 15:05:21 »



Hz. Sa'd Bin Ebi Vakkas (R.Anh)


Sa'd b. Ebî Vakkas Malik b. Vuheyb b. Abdi Menaf b. Zühre. Babası Malik b. Vuheyb'dir. Malik'in künyesi Ebî Vakkas olup, Sa'd bu künyeye nisbetle İbn Ebî Vakkas olarak çağrılırdı. Rasûlullah (sav)'in annesi Zuhreoğullarından olduğu için, anne tarafından da nesebi Rasûlullah (sav) ile birleşmektedir. Sa'd'ın annesi Hamene binti Süfyan b. Ümeyye'dir. Sa'd (R.a), ilk iman edenlerden bindir.

Kendisinden yapılan rivayetlere göre o İslâmı üçüncü kabul eden kimsedir. Ancak, Hz. Hatice, Hz. Ebu Bekr, Hz. Ali ve Zeyd b. Harise'den sonra müslüman olmuşsa beşinci müslüman olmuş oluyor. Sa'd (R.a), müslüman olduğu gün henüz namazın farz kılınmamış olduğunu ve o zaman on yedi yaşında bulunduğunu söylemektedir.[34]

Sa'd (R.a) İslama girişine sebep olan olayı şöyle anlatır: "Müslüman olmadan önce rüyamda kendimi hiç bir şeyi göremediğim karanlık bir yerde gördüm. Bu arada ay doğdu ve ben onun aydınlığına tabi oldum. Benden önce bu aya kimlerin uymuş olduğuna bakıyordum. Onlar, Zeyd b. Harise, Ali b. Ebî Talib ve Ebû Bekir'di. Onlara ne kadar zamandan beri burada olduklarını sorduğumda, onlar; "Bir saat kadardır" dediler. Araştırdığımda öğrendim ki, Rasûlullah (sav) gizlice İslâm'a davette bulunmaktadır. Ona Ecyad tepesi taraflarında rastladım. İkindi namazını kılıyordu. Orada İslâmı kabul ettim. Benden önce bu kimselerden başkası imân etmemişti.[35]

Sa'd'ın müslüman olduğunu öğrenen annesi, buna çok üzülmüş ve oğlunu atalarının dinine döndürebilmek için çareler aramaya başlamıştı. Sa'd'a, eğer girdiği dinden dönmezse, yemeyip içmeyeceğine dair yemin etmişti. Sa'd, annesine, bunu yapmamasını, çünkü dininden dönmeye­ceğini söyledi. Yeminini uygulamaya koyan annesi, bir zaman sonra açlık ve susuzluktan bayılmıştı. Ayıklığında Sa'd ona; "Senin bin tane canın olsa ve bunları bir bir versen, ben yine de dinimden dönmeyeceğim" demişti.

Onun kararlılığım gören annesi yemininden vazgeçmişti.[36] Sa'd (R.a) annesine çok düşkündü ve ona bir zarar gelmesini asla kabul edemezdi. Ancak imanla alakalı bir konuda Rabbine isyan edip başkalarının heva ve heveslerine de tabi olamazdı. Sa'd (R.a) ve benzer­lerinin karşılaşacağı bu gibi durumları çözümlemek ve iman edenleri rahatlatmak için Allah Teâlâ şu âyet-i kerimeyi göndermişti:

"Bununla beraber eğer, hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyi bana ortak koşmak için seninle uğraşırlarsa, o zaman onlara itaat etme. Dünya işlerinde onlara iyi davran."[37]

Sa'd (R.a), Medine'ye hicrete kadar Mekke'de kalmıştır. Dolayısıyla müşrikler tarafından uğradıkları bütün saldırı ve işkencelere diğer müslümanlarla birlikte Mekke dönemi boyunca muhatab olduğu muhakkaktır. Mekke'de müslümanlar, Mekke zorbalarının saldırılarından emin olmak için ibâdetlerini gizli ve tenha yerlerde ifa ediyorlardı.

Bir gün Sa'd (R.a) arkadaşlarıyla birlikte ibâdet ederlerken müşrik­lerden bir grup onlara sataşarak İslâmla alay etmişler ve onlara saldır­mışlardı. Sa'd eline geçirdiği bir deve sırt kemiğini alıp müşriklere karşılık vermiş ve onlardan birini yaralayarak kanlar içerisinde bırak­mıştı. İşte İslâm 'da Allah için ilk akıtılan kan budur. [38]

Sa'd (R.a) kardeşi Ümeyr (R.a) ile Medine'ye hicret ettiği zaman, kan davası yüzünden Mekke'den kaçıp buraya yerleşmiş olan diğer kardeşleri Utbe'nin evinde kalmaya başlamışlardı. Muahat olayında Rasûlullah (sav), Sa'd'ı Mus'ab b. Umeyr ile kardeş ilân etmişti. Başka bir rivayete göre de kardeş ilân edildiği kimse Sa'd b. Mu'az'dır.[39]

Medine'ye hicretle birlikte İslâm devlet olmuş ve kendini tehdit eden güçlere karşı askerî faaliyetler başlamıştı. Bu çerçevede Mekke kervanlarına yönelik askerî birlikler (seriyye) sevkediliyordu. İlk seriyye, Hicretin yedinci ayında Mekke kervanının yolunu kesmek için otuz kişi­den oluşan Hz. Hamza komutasındaki seriyyedir. Sa'd (R.a)'da bu ilk askerî birliğe katılanlardandır (İbn Sad, aynı yer) Bir ay sonra Ubeyde b. Haris komutasında gönderilen seriyye Kureyş kervamyla karşılaştığında ilk oku Sad b. Ebî Vakkas (R.a) atarak çatışmayı başlatmıştı. Mekke'de Allah yolunda ilk kan akıtan kimse olma şerefi Sa 'd (R.a) 'a ait olduğu gibi, yine Allah yolunda ilk ok atma şerefi de böylece ona nasip olmuştur. Sa'd (R.a) şöyle demektedir: "Araplardan Allah yolunda ilk ok atan kimse benim.[40]

Aynı yılın Zilkade ayında Rasûlüllah (sav), Sa'd b. Ebî Vakkas'i yirmi kişilik bir askerî birliğe komutan tayin ederek el-Harrar mevkiine gön­dermişti. Bu seriyyenin gayesi de Mekkelilere ait kervanı vurmaktı. Ancak kervan bir gün önceden bu yerden hareket etmiş olduğu için, bir çatışma çıkmamıştı. Rasûlullah (sav), sadece seriyyeler göndermekle yet­inmiyor, bizzat ordusunun başına geçerek seferler düzenliyordu. Bunlardan biri olan ve II. Hicrî yılın Rebiu'l-Evvel ayında gerçekleştir­ilen Buvat gazvesinde, ordu sancağını Sa'd taşımaktaydı.[41] Peşinden tehlikeli bir görevle Mekke ile Taif arasında­ki Nahle mevkiine keşif maksadıyla gönderilen Abdullah b. Cahş seriyyesine katılan Sa'd b. Ebî Vakkas (R.a)'m bütün cihad faaliyetlerine aktif bir şekilde iştirak ettiği görülmektedir.

Bedir savaşında müşrik süvari birliğinin komutanı olan Sa'id b. el-As'ı öldürüp kılıcını Rasûlüîlah (sav)'e getirmişti. O, Zülkife adındaki bu kılıcı ganimetlerin dağıtılışında Sa'd'a vermişti.

Uhud savaşında, müşriklerin üstünlüğü ele geçirdiği ve müslümanlarm paniğe kapılarak dağıldığı esnada Rasûlüllah (sav)'ın yanından ayrılmayıp gövdelerini siper ederek onu korumaya çalışan bir kaç kişiden birisi Sa'd b. Ebî Vakkas (R.a) idi. O, cesaretinden hiç bir şey kay­betmeden ok atmaya devam ediyordu. Sa'd (R.a) ok atmakta mahirdi ve hedefini şaşırmıyordu. Rasûlüllah (sav) ona ok veriyor ve şöyle diyordu: "At Sa'd Anam babam sana feda olsun."[42] Rasûlüllah (sav), övgü, rıza ve hoşnutluğu ifade eden bu kelimeleri, ana ve babasını bir arada zikrederek başka hiç kimse için kullanmamıştır.[43]

Sa'd (R.a)'ın Uhud günü gördüğü hizmet ve gösterdiği kahramanlık gerçekten çok büyüktü. Onun bu günde tek başına bin ok attığı rivayet edilmektedir. [44]

O, Hendek, Hudeybiye, Hayber, Mekke'nin fethi ve diğer gazvelerin tamamına katılmıştır.[45]

Rasülüllah (sav)'m vefatından sonra Hz. Ebu Bekir (R.a)'a bey'at eden Sa'd (R.a), Hz. Ömer döneminde aktif olarak devlet idaresinde görevler almıştır. Bu dönemde onun en önemli görevlerinden birisi, asrın emperyalist süper güçlerinden birisi olan İran İmparatorluğunu çökerten Kadisiye ordusunun kumandanlığıdır.

Bizansa yönelik askerî faaliyetler sürerken, İran topraklarına da sefer­ler yapılıyordu. Hz. Ebû Bekir (R.a) döneminde İranlıların elinde olan Irak'ın büyük bir bölümü fethedilmişti. Hz. Ömer (R.a) iş başına geçtiği zaman İran'a karşı kapsamlı ve netice alıcı bir askerî sefer düzenlenmesi için çalışmalara başladı. Yapılan istişareler sonucunda Sa'd b. Ebî Vakkas'ın hazırlanan orduya komutan tayin edilmesi kararlaştırıldı. Havâzin kabilelerinden zekât toplamak için bu bölgede bulunan Sa'd, Medine'ye çağrılarak ordu ona teslim edildi. Sa'd ordusuyla Irak'a doğru yürüyüşe geçerek Kadisiye mevkiinde karargah kurdu. İran şahı, müslümanlara karşı savaşmak üzere ünlü komutanı Rüstem'i görevlendirmişti. Yapılan savaşı müslümanlar kazanmış ve İran toprakları İslâm tebliğine açılmıştı. Sa'd hasta olduğu için bizzat savaşa iştirak edememiş ve yük­sekçe bir yerden, savaşan orduyu idare etmişti. Kadisiye, İslâm ordu­larının kazandığı en parlak ve kesin zaferlerden biri olarak tarihe geçmiştir.

Daha sonra Sa'd (R.a), Celula'ya yönelmiş ve burasını fethetmişti.[46] Celula'nın fethi bölgede büyük bir ihtida hareketini (İslam'a giriş hareketini) de peşinden getirmişti. Daha sonra İran İmparatorluk merkezi olan Medâin iki aylık bir kuşatmadan sonra düşmüş, büyük meblağlarda ganimet ele geçmiş ve Kisra III. Yezducerd buradan Hulvan'a kaçmıştı. Sa'd b. Ebî Vakkas, bir ordu göndererek sulh yoluyla burayı fethetmişti. Yezducerd ise İsfahan bölgesine kaçarak orada tutunmaya çalışmıştır.

Sa'd (R.a), Medâin'e yerleşerek, fethedilen toprakların idarî yapısını oluşturmaya çalıştı. Medâin'in havası, askerlerin sıhhatini olumsuz yönde etkilediği için, Hz. Ömer (R.a)'in onayı alınarak yerleşime ve ordunun askerî stratejisine uygun bir konumda olan Küfe, ordugâh şehir haline getirildi. Sa'd bölge valisi olarak Kûfe'de üç buçuk yıl kalmıştır. O, tekrar toparlanıp kaybettikleri yerleri geri almak için hazırlıklara girişen İran­lıların hareketlerini takip ediyor ve gerekli askerî önlemleri almaya çalışıyordu. Ancak tam bu sıralarda Kûfe'de bir topluluk, Hz. Sa'd'ı ganimetleri adil dağıtmadığı ve gaza işlerinde gevşek davrandığı yolunda iddialarla Hz. Ömer (R.a)'a şikâyet etti. Ayrıca onun namaz kıldırış tarzını da beğenmiyorlardı. Hz. Ömer (R.a) meseleyi inceletmiş; yapılan şikayet­lerin asılsız olduğunu anlamış olmakla birlikte, maslahatı gözeterek onu geri çağırmıştı.[47]

Hz. Ömer (R.a), kendisinden sonra halife seçimini gerçekleştirmek için altı kişilik bir şûra oluşturmuştu. Sa'd (R.a) da bunlar arasındaydı. Hz. Ömer (R.a)'in vefatından sonra halife tayini için müzakereler başladığı zaman Sa'd, Abdurrahman b. Avf lehine adaylıktan çekildiğini açıklamıştır.

Hz. Osman (R.a), halife seçildiği zaman; Ömer (R.a)'in vasiyetine uyarak Sa'd'ı Küfe valiliğine tayin etti. Ancak, bu seferki Küfe valiliği de fazla sürmemiştir. O, hazineden borç olarak almış olduğu bir miktar parayı geri ödemekte zorluk çekince, hazine emini Abdullah İbn Mes'ud tarafından Halifeye şikâyet edilmiş; bu şikâyet üzerine Osman (R.a), onu Kufi; valiliğinden azletmişti. Bunun üzerine Sa'd (R.a) Medine yakın­larındaki Akik vadisinde bulunan çiftliğindeki evine yerleşm...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz. Sad bin Ebi Vakkas
« Posted on: 17 Nisan 2024, 02:49:23 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz. Sad bin Ebi Vakkas rüya tabiri,Hz. Sad bin Ebi Vakkas mekke canlı, Hz. Sad bin Ebi Vakkas kabe canlı yayın, Hz. Sad bin Ebi Vakkas Üç boyutlu kuran oku Hz. Sad bin Ebi Vakkas kuran ı kerim, Hz. Sad bin Ebi Vakkas peygamber kıssaları,Hz. Sad bin Ebi Vakkas ilitam ders soruları, Hz. Sad bin Ebi Vakkas önlisans arapça,
Logged
22 Haziran 2016, 00:20:42
Pelinay
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.696


« Yanıtla #1 : 22 Haziran 2016, 00:20:42 »

İşte sahabeler bu şartlar altında Allah yolun­da mücadele ettiler. Onların mücadelesi dünyayı elde etme mücadelesi değildi. Onlar dünyada âhireti kazanmaya çalışıyorlardı.

Sahabeler Islam icin canlarini mallarini,ana babalarini her seylerini feda edebilecek kadar teslim olabilmisler.tek dertleri Islami yasamak,yasatmak.kalpleri adeta Allah ve Rasulü icin atiyor.
Onlarin bu yasayislariyla kendimi bir karsilastiriyorum da sanki farkli bir inca sahip misiz gibi geliyor
O kadar uzagiz Islamdan ne yazikki:,(halbuki onlarla ayni Cennete talubiz.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

22 Haziran 2016, 16:59:00
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #2 : 22 Haziran 2016, 16:59:00 »

Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah. Ne kadar zor şartlarda olsalar da yine de İslam ı bırakmamışlar İslam a hizmet etmeyi başarmışlar. Rabbim paylaşım için razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes