> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Fıkhus Sahabe  > Hz. Osman ibni Mazun
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz. Osman ibni Mazun  (Okunma Sayısı 2196 defa)
05 Mayıs 2011, 15:07:57
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 05 Mayıs 2011, 15:07:57 »



Hz. Osman İbn-i Maz'un (R.Anh)


Hz.Osman İbni Maz'un (R.a.), Medine'de vefat eden ilk Muhacir sahabedir. Bakî kabristanlığına defnedilen ilk muhacirdir. O, ilk müslümanlardandır. Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimiz Dâru'l-Erkam'a yerleşmeden önce İslâmla şereflendi. Câhiliye döneminde de temiz yaratıhşh, ağırbaşlı bir insandı. O dönemde de hiç içki içmedi. "Aklı gideren, benden aşağıdakileri bana güldüren bir şeyi içmem" derdi. Onun İslâm'a girişi Ahmed İbni Hanbel'in Müsned'inde şöyle anlatılır:

"Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem bir gün Mekke'de evinin yanın­da oturuyordu. Osman İbni Maz'un da oradan geçiyordu. Rasûlullah (sav)'e bakıp tebessüm etti. İki cihan Güneşi Efendimiz de ona: "Biraz oturmaz mısın?" buyurdu. O da karşısına oturdu. Konuşurlarken Resûl-i Ekrem (sav) Efendimize bir hal oldu. Sanki karşısında birisi ona bir şeyler anlatıyor, Efendimiz de anladım dercesine başını sallıyordu. Bu hal bir müddet sonra geçti. Osman bu hali merak etti ve Efendimize sordu. Resûl-i Ekrem (s.a.) efendimiz kendisine Allah'ın elçisi Cebrail'in geldiğini ve Nahî Sûresi 90. âyet-i celileyi indirdiğini söyledi. Meâlen:

"Muhakkak ki Allah, adaleti, ihsanı ve akrabaya vermeyi emrediyor. Zinadan, fenalıklardan ve insanlara zulüm yapmaktanda nehyediyor. Size böylece öğüt veriyor ki, benimseyip tutasiniz."

Bu hadise Osman îbni Maz'un'un gönlünde iman nurunun parlaması­na vesile oldu. Oracıkta İslâm'a giriverdi. İslâm'ın ilk günlerinde Osman'ın bu hareketi Fahr-i Kâinat (sav) efendimizi pek memnun etti. Ailesine de İslâm'ı anlattı ve onlar da müslüman oldular. Diğer müslümanlar gibi o da müşriklerin ezâ ve cefâlarına mâruz kaldı. Ama imanın­dan hiç taviz vermedi. Sonunda Habeşistan'a hicret etti.

O, hicret eden ilk gurubun başkanıydı. Habeşistanda inançlarını daha rahat bir şekilde yaşama imkânı bulan ilk muhacirler her an Mekke'den haber bekliyorlardı. İki cihan Güneşi Efendimizden ayrı kalmalarına çok üzülüyorlardı. Bir ara Kııreyş'in İslâm'a girdiği haberini aldılar. Bunun üzerine müslümanlar Mekke'ye geri dönmeye başladılar. Ancak Mekke'ye yaklaşınca bu haberin yalan olduğunu öğrendiler. Aralarında istişare ettiler ve herkes bir dostunun himayesine girmek süreliyle Mekke'de kalmağa karar verdiler. Kimi himaye edecek birini buldu, kimi de gizlice Mekke'ye girdiler. Osman İbni Maz'un (R.a.) Veiid bin Mugiyre'nin himayesine girmişti. Fakat inanan bir insan için müşrik birinin himayesinde olmak hazmedilir şey değildi. Bu yüzden hepsinin gönlü huzursuzdu.

Osman İbni Maz'un (R.a.) bu durumun acısını kalbinde hissetti ve bunu imandan taviz vermek olarak kabul etti. Birgün kendisini: "Vallahi benim arkadaşlarım Allah yolunda eziyet ve sıkıntı çekerken, bir müşriğin himayesinde rahat ve emniyet içinde yaşamam benim için büyük bir eksikliktir diyerek iç muhasebeye tabi tuttu. Sonra kalktı Velid bin Mugire'ye geldi ve ona:

"Ey Ebû Abdişşems! Artık senin himayeni kabul etmiyorum." dedi. Velid:

"Niçin ey Kardeşimin oğlu!" dedi. O da:

"Ben artık Allah'ın himayesini kabul ediyorum. Ondan başkasının himayesine girmek istemiyorum." diye cevap verdi. Velid:

"Öyleyse bunu Kabe'ye git ve orada açıkla." dedi. Birlikte Kabe'ye git­tiler. Osman İbni Maz'un (R.a.) orada:

"Ben Allah'dan başkasının himayesinde bulunmayı sevmiyorum. Onun için Velid'in himayesini artık kabul etmiyorum." diye ilân etti ve Velid'in himayesinden çıktı.

Münkir ve müşriklerin iradesi ve icazetiyle Allahû Teâla'ya kulluk edilmez. Allahû Teâla'ya kulluk etmenin rükünlerinden birisi de, münkir ve müşriklerin iradesini ve icazetini toptan reddetmektir.

Bir gün o, Kureyşlilerin toplandığı yere gitmişti. Lebid şiir okurken: "Şüphesiz Allah'tan başka her şey bâtıldır." dedi. Osman İbni Maz'un da: "Doğru söyledin." dedi. Lebid: "Her nimet mutlaka yok olacaktir." mısrasını okurken Osman (R.a.) Yalan söyledin, cennet nimetleri ,yok olmaz." dedi. Lebid Kureyşlüere sitemle: "Sizin meclisinizde böyle kimseler olmazdı. Ne oldu size?" dedi. Bu sırada Abdullah İbni Umeyye adındaki müşrik Osman İbni Maz'un (R.a.) 'in gözüne şiddetli bir yumruk vurdu. Velid yeğenine: "Himayemi reddetmeseydin böyle olmazdı." dedi. Bunun üzerine o da: "Vallahi, Allah yolunda bu sağlam gözüm de ötekinin akîbetine uğrasa gam yemem. Şüphesiz ben senden daha güçlü birinin Mmâyesİndeyim. Bana ne kadar eziyet etseler de bu yolda yürüyeceğim." dedi. Sa'd İbni Ebî Vakkas (R.a.) da o meclisdeydi. Kardeşine yapılan bu zulme dayanamadı ve o da bu kâfirin suratına müthiş bir yumruk indirdi. Abdullah İbni Ümeyye'nin yüzü gözü kanlar içerisinde kaldı. Lâyık olduğu cezayı buldu.

Osman İbni Maz'un (R.a.) Mekke'de kaldığı müddetçe belâ ve musi­betleri sabırla karşıladı. İki cihan Güneşi Efendimiz Medine'ye hicret izni verince, kardeşleri, zevcesi Havle binti Hakim ve oğlu Sâib ile beraber Medine'ye hicret etti. Sevgili Peygamberimiz onu Ebu'l-Heysem ile kardeş yaptı. O, dünyaya hiç değer vermedi. Geceleri namaz kılar, gündü­zleri oruç tutardı. Her şeyi bırakıp Allah'a yönelen âbid, zâhid bir kişiy­di. Birgün o, Rasûl-i Ekrem (sav) efendimiz ashabıyla otururken mescide girdi. Üzerinde post parçasıyla yamanmış bir elbise vardı. Fahr-i Kâinat (sav) efendimiz ona hüzünlü hüzünlü baktı ve şöyle dedi:

"Sizden birinizin giderken gelirken bir başka elbise giydiği, önüne bir tabak konulup başka bir tabağın kaldırıldığı, Kabe'nin örtüldüğti gibi evlerinizi örttüğünüz gün siz nasil olursunuz acaba?"

Bu inci danesi sözleri dinleyen Osman İbni Maz'un (R.a.) daha zâhidâne bir hayat sürmeye başladı. O kadar ki meşru nimetlerden kaç­maya kadar vardı. Bunun üzerine iki cihan Güneşi efendimiz ona:

"Ben senin için güzel bir örnek değil miyim? Gözlerinin, bedeninin, ailenin senin üzerinde hakkı var. Namaz kıl, fakat aynı zamanda yat ve uyu, oruç tut, ancak bazan da tutma. Ey Osman! Allah Teâlâ beni ruh­banlıkla değil, tatbiki kolay bir din ile gönderdi." buyurdu.

Bundan sonra o, hayatı terkedip inzivaya çekilen abidlerden değil, aksine hayati güzel amellerle, Allah yolunda cihadla dolduran örnek hayat âbidlerinden oldu. Sahabenin yolu ruhbanlık değil, cihad idi.

Hak yolunda yılmadan çalışan, hayırlı işlerde devamlı fedâkârlıklar gösteren Osman İbni Maz'un (R.a.) hicretten otuz ay sonra ebedî aleme göçtü. O sırada müslümanların henüz bir kabristanı yoktu. Efendimiz Medine etrafına çıktı ve Bakî ile emrolundum buyurdular. Osman İbni Maz'un (r.a.) Medine'de ilk vefat eden sahabî ve Bakî kabristanlığına defnedilen ilk muhacir oldu. Zevcesi kabri başında: "Ey Ebâ Sâib! cen­net sana afiyet olsun." dedi. Sevgili Peygamberimiz de: "Allah ve Rasûlünü severdi, desen kâfi idi" buyurdu. Teçhiz ve tekfin hazırlığı sırasında iki cihan Güneşi Efendimiz alnından öperken gözyaşlarını tuta­madı ve "Ey Ebû Sâib!.. Allah sana rahmet etsin!. Dünyadan çekip gittin... Ama ne sen ona iltifat ettin, ne de o sana..." buyurdu. Defnedildikten sonra da: "O bizim ne iyi selefimizdir..." dedi ve kabrinin başına bir taş dikti. Ondan sonra birisi vefat edince "nereye defnedelim" diye sorulunca Rasül-i Ekrem (sav) efendimiz "Selefimiz Osman İbni Maz'un'un yanına" cevabını verirlerdi. Kızı Rukiyye vefat ettiğinde de: "Bizim hayırlı selefimiz Osman'a kavuş..." buyurarak devamlı onu anardı. Cenab-ı Hak şefaatlerine nail eylesin. Amin. [31]

Müslüman, İslâm'ın kendisine kazandırdığı izzete leke düşürmeyen kimsedir. Şartlar ne kadar zor olursa olsun, müslüman arkasında gelenlere hayırlı izler bırakan kimsedir. Hayırlı ümmete mensub olmanın gereği, hayırlı işlerde hep önde olmaktır.

 
[31] Hayatü's Sahâbe/M. Yusuf Kândehlevî: 2/274-275; Hilyetü'l Evliya; El-İsabe Fi temyizi Sahâbe/İbn-i Hacerü'l Askalani:2/464; Siyerul A'lâmi'n Nübelâ: 1/153-160; El-Müstedrek/Hakim: 4/209-210; Suverun Min Hayatü's Sahâbe/Abdurrahman Refat el-Başâ, Beyrul/ty


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz. Osman ibni Mazun
« Posted on: 24 Nisan 2024, 05:55:42 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz. Osman ibni Mazun rüya tabiri,Hz. Osman ibni Mazun mekke canlı, Hz. Osman ibni Mazun kabe canlı yayın, Hz. Osman ibni Mazun Üç boyutlu kuran oku Hz. Osman ibni Mazun kuran ı kerim, Hz. Osman ibni Mazun peygamber kıssaları,Hz. Osman ibni Mazun ilitam ders soruları, Hz. Osman ibni Mazun önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes