> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Fıkhus Sahabe  > Hz. Ömerin idare anlayışı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz. Ömerin idare anlayışı  (Okunma Sayısı 4811 defa)
08 Mayıs 2011, 16:04:52
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 08 Mayıs 2011, 16:04:52 »



Hz. Ömer'in İdare Anlayışı



Hz. Ömer, toplumu ilgilendiren meselelerde karar vereceği zaman müslümanların görüşüne başvurur, onlarla istişare ederdi. O

"İstişare etmeden uygulamaya konulan işler başarısızlığa mahkûmdur"

demekteydi. Hz. Ömer (R.a.)'ın İstişarede takip ettiği yöntem şuydu: Önce meseleyi müslümanların ulaşabildiği çoğunluğu ile görüşür, peşin­den Kureyşliler'in düşüncesini sorar, son olarak da sahabelerin görüşleri­ni alırdı. Böylece en isabetli fikir ortaya çıkar ve uygulamaya konulurdu. Hz. Ömer, müslümanların yaptığı işlerde bir hata gördükleri zaman ken­disini uyarmalarını isterdi. Başka dinlere mensup olup, zimmî statüsünde bulunan kimselerle alâkalı işlerde de onların görüşlerine başvurur ve meseleyi onlarla istişare ederdi. Bu durum Hz. Ömer'in adalet anlayışının ne kadar kapsamlı olduğunu ortaya koymaktadır.

Hz. Ömer idarede görevlendirdiği memurlarına karşı oldukça sert davranır, onların bir haksızlıkta bulunmalarına asla göz yummazdı. Halka karşı ise son derece şefkatle yaklaşır, onların varsa gizledikleri problem­lerini öğrenip çözümlemek için gece-gündüz uğraşıp dururdu. O bu has­sasiyetini:

"Muhammed’i hak ile gönderen Allah'a yemin ederim ki fırat kıyısında bir deve (koyun, keçi) helak olsa, Allah bunu Ömer ailesinden sorar diye korkarım” [244] sözü ile ortaya koymaktadır. Hz. Ömer, merkezden uzak bölgelerde halkın durumunu yakından görmek için seyahatler yapma yoluna gitmişti. O, insanların çeşitli dertlerini uzak diyarlarda olmaları sebebiyle kendisine ulaştıramadıklarından endişe ediyordu. Bazı bölgeleri dolaş­masına rağmen başka yerlere gitmeyi tasarladığı halde ömrü o şehirlere ulaşmasına yetmemişti. İslâm tarihinde adaletin timsali olarak yerini alan Hz. Ömer (R.a) hakkında rivayet edilen şu olay onun bu sıfatla bütün­leşmiş olduğunun en açık delilidir.

Ey yaratılmışların en hayırlısı olan Peygamber! Kıyamet günü geldiğinde benim senden başka sığınacak kimsem yoktur.

Kerîm olan Allah, kıyamet gününde Müntekım ismiyle tecelli edince, ey Allah'ın Rasûlü bana şefaat etmekle senin makam ve rütbene asla nok­sanlık gelmez.

Şüphesiz dünya ve ahiret senin cömertliğinden. Levh'in ve Kalem'in ilmi de senin ilmindendir.

Ey nefs, Büyük günahlardan dolayı Allah'ın rahmetinden ümit kesme! Çünkü Allah'ın mağfiretine nisbetle büyük günahlar küçük hatalar gibidir.

Umarım ki Rabbim rahmetini taksim ederken, taksim günahların (çok­luğuna göre) yapılır.

 
Kasîde-i Bürde'yi Türkçe Söyleyiş
 

"Şiiriyle Züheyr Övmüş Herem'i

Kralın şaire bolmuş keremi.

Acep Rabbim bize ödül vere mi?

Bir onun lütfundan dilerim rahmet,

Allahümme salli alâ Muhammed.

Ey kerem sahibi yüce Peygamber!

Vakit tamam diye gelince haber,

Bilinmez diyara başlar bir sefer.

Bunca ağır yükle bilmem n'ederim,

O gün senden başka kime giderim?!

Müntakim ismiyle Rabbim tecelli

Ederse, bizlere sensin teselli;

Şefaat kânısın Özünden belli...

Arzet halimizi ulu Allah'a

Güçlük mü var canım sen gibi şaha.

Bu yalın gerçeği bilenler bilir,

Senin ilmin Levh u Kalem'den gelir;

Kereminden dünya-ahiret feyz alır.

 Müştakız feyzine yâ Rasûlallah,

Arınsın ruhumuz, sun şey'en lillah.

Kesme ümidini, gel etme ah vah,

İşlemiş olsan da bir nice günah,

Affeder hepsim, Gafûr'dur Allah.

El aç dergâhına seherde erken,

Ürpersin vicdanın dua ederken.

Huzuruna boyun büküp gidince,

Coşturur derya-i rahmeti bence;

Rabbim o rahmeti taksim edince,

 Günahlara göre taksim yapılır,

En çok payı ondan asiler alır.

……………………………….”

Hz. Kâ'b 645 senesinde Şam'da vefat etti. Rasûlüllah’ın hediye ettiği bu hırka, Hz. Muaviye tarafından Kâ'b bin Züheyr'in vârislerinden satın alınıp, muhafaza edilmiştir. Sırasıyla Emevîlere, onlardan Abbasîlere, daha sonra da Mısır'ın fethinde Mekke Şerifi tarafından diğer kutsal emânetler ile birlikte Yavuz Sultan Selim Han'a teslim edilmiştir. Günümüze kadar korunan bu hırka, "Hırka-ı Saadet" ismi ile meşhur olmuştur. Bugün hâlâ İstanbul'da Topkapı Müzesinde "Hırka-ı Saadet" odasında muhafaza edilmektedir. [245]

Hz. Peygamber (sav)'in ümmetinden olmak bir şereftir. Müslüman insanın bütün çaba ve gayreti Hz. Muhammed (sav)'in ümmetine layık bir kul olabilmektir.

Müslüman, hayatına peygamber sevgisini yansıtan insandır. Sa­habelerin hayatında peygamber sevgisinin büyük bir yeri vardır. Onlar, peygamber sevgisiyle moral buluyorlardı. Peygamber sevgisi, Allah yo­lunda mü'min insanın fedakârlık sergisidir. Peygamber (sav)'in dâvasını hayata hakim kılmak için her hangi bir fedakârlıkta bulunmayanlar, O'na karşı sevgide samimi olmayanlardır.

Samimiyet dersinde sınıfta kalanlar, sevginin bedeline katlanmayanlardır. Allah ve Peygamber sevgisinin önüne geçirilmiş bütün sevgi ve sevdalar birer belâdırlar. Sahabeler, hayatlarında Allah ve Peygamberinin işlemeye müsaade eden devletler, cehalet devletleridir. Oysa ki, İslâm devleti cehaletin her türlüsüne düşman bir devlettir.

Hz. Ömer (R.a.), İslâm devletinin aynı zamanda bir ilim devleti olduğunu ispatlamaya çalışmıştır. Hz. Ömer'in fıkıh ilminde ayrı bir yeri vardır. O, her yönüyle devleti teşkilatlandırmaya çalışırken diğer taraftan da bu teşkilatlanmanın alt yapısı olan ilmî gelişmeyi sağlayabilmek için gayret sarfediyordu. Fıkıh usulünün oluşumu Hz. Ömer (r.a) ile başlar. Fıkıh ilminin temellerini meydana getiren kaideleri, karşılaştığı kazâî ve idarî meseleleri çözüme kavuştururken takip ettiği yöntemlerle belirle­meye başlamıştır. Ondan sahih senetlerle rivayet olunan fıkhî hükümlerin sayısı birkaç bini bulmaktadır. Hz. Ömer'in içtihadlarının İslâm hukuku açısından çok büyük bir önemi vardır ve Rasûlüllah (sav)'in hadislerinden başka hiç bir şey onun bu içtihadlarının üzerinde değildir.[246]

Hz. Ömer (R.a), Hadis rivayeti konusunda çok titiz davranmıştır. O, Peygamber (sav)'den hadis rivayet eden bazı kimseleri sorguya çekmiş, onlardan rivayet ettikleri hadisler için şahid istemişti. Hz. Ömer'in ken­disinden beş yüz otuz dokuz hadis rivayet edilmiştir. [247]

Ayrıca o, Kur'an-ı Kerim'in te'vil ve tefsirinde ilim sahibiydi. İbn Ömer'den rivayet edildiğine göre, kendisine Rasûlüllah (sav) hayattayken kimlerin fetva verdiği sorulduğunda:

"Ebu Bekir ve Ömer'den başkasının fetva verdiğini bilmiyorum" karşılığını vermişti. [248]

İmam-ı Kurtubî (Rh.a.)'in kaydettiğine göre, Hz. Ömer (R.a.) Bakara sûresi üzerinde oniki sene çalıştı. Bitirdiğinde Allah için bir deve kurban edip dağıttı. [249]

Hz. Ömer (R.a.), müslümanlar arasında çıkan ihtilafları Allah'ın ve Rasûlü'nün hükümlerine göre çözüme kavuşturuyordu. Tağutların mahkemelerine itibar etmiyordu. Aksine tağutların mahkemelerini toptan reddediyordu. Çünkü bu imanın bir gereğiydi. Allahû Teâla buyuruyor:

"Sana ve senden öncekilere indirilenlere inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? İnkâr etmeleri/reddetmeleri emrolunmuşken, tağuta muhakeme olmak istiyorlar. Oysa şeytan onları derin sapık­lığa saptırmak istiyordu.”[250]

Yani sana indirilene ve senden önce indirilene iman ettiklerini iddia edenlere, dış görünüşe göre müslüman görünüp münafık olanlara bak­sana! Muhakeme olunmak üzere tağuta, yani Allah'tan korkmaz azgın şeytana başvurmak istiyorlar. Halbuki

"Kim tağutu inkâr edip Allah'a inanırsa, muhakkak ki o, kopmayan sağlam bir kulpa yapışmıştır.. Allah işitendir, bilendir.” [251] âyeti gereğince tağutu inkâr etmek kendilerine emredilmiş bulunuyordu. Böyle iken tağutun mahkemesine gitmek istiyorlar.

"Şeytan, onları derin bir sapıklığa düşürmek istiyor." Bu âyetin indirilmesinin sebebi olmak üzere birkaç olay rivayet edilmiştir. Birçok tefsircilerin İbnü Abbas'tan rivayet ettikleri açıklamalarına göre bir münafık ile bir yahudi kavga etmişler. Yahudi yargılanmak için Hz. Peygambere başvurmayı, münafık da yahudilerin başkanı olan Ka'b b. Eşrefe gitmeyi teklif etmiş. Çünkü yahudi haklı, münafık haksızmış. Halbuki Hz. Peygamberin ancak hak ve adaletle hük­mettiği, Ka'b b. Eşrefin rüşvete düşkün bulunduğu her iki tarafça bilindiğinden yahudi, Peygambere başvurmayı, münafık da Ka'b'a başvurmayı istiyormuş. Nihayet yahudi ısrar etmiş, Rasûlüllah'a başvur­muşlar. Yahudinin lehine, münafıkın aleyhine (zararına) hüküm çıkınca münafık razı olmamış,

"Haydi Ömer'e gidelim aramızda o hakem olsun." diye teklif etmiş. Hz. Ömer'in yanına varmışlar. Yahudi, "Rasûlüllah benim lehime hükmetti, bu onun hükmüne razı olmadı." diye anlatmış. Bunun üzerine Hz. Ömer münafığa

"öyle mi?" diye sormuş. O da

"evet" demiş. Bunun üzerine,

"yerinizde durunuz, azıcık dışarı çıkayım, gelir hükmümü veririm." diyerek çıkmış, varıp kılıcını kuşanmış gelmiş ve derhal münafıkın boynunu vurmuş, işini bitirmiş, sonra,

"Madem ki beni hakem yaptınız, işte Allah'ın hükmüne ve Rasûlünün hükmüne razı olmayan hakkında benim hükmüm budur." demiş. Yahudi kaçmış. Bundan dolayı münafığın akrabaları Hz. Peygambere şikâyet etmişler. Hz. Peygamber (sav), Hz. Ömer'i getirtmiş, olayı sormuş, o da,

"Hükmünü reddetti ey Allah'ın elçisi!" diye cevap vermiş. O zaman hemen Cebrail (a.s.) gelip,

"Ömer, faruktur, hak ile batılı birbirinden ayırdı." demiş. Hz. Peygamber (sav) de Hz. Ömer'e

“Sen faruksun" buyurmuştur. [252]

Dikkat edilirse, Hz. Ömer (R.a.) A...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz. Ömerin idare anlayışı
« Posted on: 19 Nisan 2024, 08:41:23 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz. Ömerin idare anlayışı rüya tabiri,Hz. Ömerin idare anlayışı mekke canlı, Hz. Ömerin idare anlayışı kabe canlı yayın, Hz. Ömerin idare anlayışı Üç boyutlu kuran oku Hz. Ömerin idare anlayışı kuran ı kerim, Hz. Ömerin idare anlayışı peygamber kıssaları,Hz. Ömerin idare anlayışı ilitam ders soruları, Hz. Ömerin idare anlayışıönlisans arapça,
Logged
28 Aralık 2018, 15:18:29
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 28 Aralık 2018, 15:18:29 »

Esselamu aleykum. Rabbim bizleri Hz.Ömer gibi adaletli hakkı gözeterek idarecilik yapacak kullardan eylesin inşallah. Rabbim razı olsun paylasimdan kardeşim. ..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

28 Aralık 2018, 16:15:18
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.956


« Yanıtla #2 : 28 Aralık 2018, 16:15:18 »

Aleyküm Selam.  Hz. Ömer (R.a) İslâm devletinin aynı zamanda bir ilim devleti olduğunu ispatlamaya çalışmıştır. Hz.Ömer'in fıkıh ilminde ayrı bir yeri vardır. Bilgiler için Allah razı olsun


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

28 Aralık 2018, 16:23:38
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #3 : 28 Aralık 2018, 16:23:38 »

Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes