> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Fıkhus Sahabe  > Hz. Ebû Seleme
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz. Ebû Seleme  (Okunma Sayısı 2233 defa)
06 Mayıs 2011, 16:34:57
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 06 Mayıs 2011, 16:34:57 »



Hz. Ebû Seleme (R.Anh)



Allahû Teâlâ'nın emriyle sevgili Peygamberimiz, Müslümanlara Medine'ye hicret için izin verdiler. Bunun üzerine birçok sahabe hicret hazırlıklarına başladılar. Hz. Ebû Seleme de devesini getirip, hanımını bindirdi. Oğlunu, kucağına oturttu. Hayvanın yularını çekip, kaldırmaya çalışıyordu. O sırada bazı öfkeli adamlar gelerek, elindeki yuları aldılar. Hz. Ebû Seleme, ne olduğunu anlayamadı. Adamlar, hanımına bağırıyorlardı:

“İn deveden aşağı! Çabuk ol!”

Bunlar, Muğîreoğulları olup hanımının akrabaları idiler. Bir yandan zorla kadıncağızı çekiyorlar, öbür yandan da kocasına:

“Sen kendin, bizi dinlemedin! Putlarımızı bırakıp, Müslüman oldun. Şimdi de kabilemizin kızını, kaçırmaya çalışıyorsun! Onu daha nerelere götüreceksin? Buna asla müsaade edemeyiz,” diye çıkışıyorlardı.

Tabii oğlu da, annesiyle birlikte deveden indirildi. Zaten O'nun elini sıkı sıkı tutuyordu. Muğîreoğulları, kalabalık idiler. O zorbalarla başa çık­mak mümkün değildi. Buna rağmen münâkaşa çok uzadı. Olayı işiten, Esedoğulları da oraya koştular. Bunlar da, Hz. Ebû Seleme'nin kabilesin­den idiler. Ne olduğunu sordular. Onların da çoğu, Müslüman değildi. Fakat buna rağmen direttiler:

“Madem ki sizler, bizim akrabamızın hanımını bırakmıyorsunuz; biz de onun oğlunu size bırakmayız!”

Anasının elinden kopmak istemeyen yavrucağızı, çekiştiriyorlardı. İtişme, kakışma arasında küçük çocuk ağlamaya başladı. Çünkü, kolu çık­mıştı. Bu kadar zorbalık sonunda; çocuğu Esedoğulları, Anasını da Muğîreoğulları  alıp, uzaklaştılar.  Hz.  Ebû  Seleme oracıkta,  sadece devesiyle kalakaldı.

İlk Müslümanlar buna benzer eziyet, işkence ve felâketlere artık alışmışlardı. Olaylar karşısında, sabır ve metanet göstermeye çalışıyor­lardı. Çünkü sevgili Peygamberimizin emirleri öyle idi.

Ebû Seleme hazretleri de işte bu yüzden, Hicrete tek başına devam etmeye katlandı. Allah rızâsını kazanmak ümidiyle, yollara düştü. Gözyaşları arasında nihayet Medine'ye vardı. Mekke'de kalan hanımı ise her sabah, şehir dışındaki Ebtah mevkiine çıkıyordu. Orada, Medine'den gelen yolcuları bekliyor ve kocasından haber almaya çalışıyordu.

Yanında kimse olmadığı zamanlar, uzun uzun ağlıyordu. Zorla ayırdık­ları oğlu ve eşi için gözyaşı döküyordu. Amcaoğullarından birisi, O'nu o vaziyette gördü. Perişan hâline acıdı. Doğruca, kendi kabîlesinin zor­balarına giderek bağırmaya başladı:

“Bu zavallıya, daha ne kadar zulmedeceksiniz? Onu hem kocasından, hem oğlundan kopardınız. Sizde hiç insanlık yok mudur? Üstelik kendi akrabanıza işkence ediyorsunuz.”

Bu sözler üzerine, Zorbalar insafa geldiler. Sonra da kederli kadın­cağıza:

“İstersen, gidip kocana kavuşabilirsin,” dediler.

O'nun Medine'ye yollanacağını öğrenen, Esedoğulları da dayana­madılar. Getirip, oğlunu teslim ettiler.

Allah ve Rasülüllah yolunun yolcuları, ışıklı günlere doğru yürüyor­lardı. Hz. Seleme'nin ana-babasının, duaları kabul olmuştu. Uzun ayrılık ve hasretten sonra nihayet, Küba'da hepsi birbirlerine kavuştular.

Hicretten sonra mübarek Medine'de, İslâm’ın ve Ebû Seleme ailesinin, güzel günleri başladı. Bütün Mü'minler İslâmiyeti yaymak için, canla-başla çalışıyorlardı. Bedir'de Mekkelilere karşı ilk zafer kazanıldı. Bu zaferi kazanan mücâhidlerden biri de, Hz. Ebû Seleme idi.

Hz. Ebû Seleme sevgili Peygamberimizin yakın akrabası idi. Hz. Ebû Seleme'nin annesi, Peygamber efendimizin halaları idi. Ebû Seleme hazretleri, cihâd ve gaza olmadığı zamanlar, daha çok ibâdet etmeye çalışıyordu.

Bir gün Mescîd-i Nebeviden, sevinçle evine geldi. Kendisini karşılayan hanımına dedi ki:

Şimdi, Allahû Teâlâ'nın Rasûlü'nden çok sevindirici bir söz duydum. Hanımı merakla sordu:

“Hayırdır inşâallah! Ne duydunuz?”

Peygamber efendimiz

"Müslümanlar, herhangi bir belâya uğrar da; İnnâ illah ve innâ ileyhi râciûn dedikten sonra; yâ Râbbi! Bu uğradığım musibetin ecrini ihsan eyle. Beni, ondan daha hayırlısına eriştir diye duâ ederse; cenâb-ı Hak, onun duasını kabul eder" buyur­dular.

Epeyce daha konuştular. Bir ara hanımı dedi ki:

“Yâ Ebâ Seleme!.. Gel, seninle bir sözleşme yapalım.” Kocası hayretle sordu:

“Hayrola! Nasıl bir sözleşme istiyorsun?”

“İkimizden hangimiz önce ölürsek, geriye kalanımız; bir daha evlen­mesin!. Buna, söz verebilir misin?”

Ebû Seleme biraz düşündü ve sordu:

“Ey hanımcığım! Sen, beni dinler ve itaat eder misin?”

“Evet! Dinlerim ve itaat ederim.”

“Sen, sözümü dinle ve ben ölürsem, evlen!”

Hz. Ebû Seleme böyle söyledikten sonra ellerini kaldırıp, o büyük imanlı hanımına ve bütün Müslümanlara dualar etti.

Bedir'deki yenilginin ateşiyle yanan Kureyş müşrikleri, bütün hınçlarıyla Uhud'da saldırdılar. Medine civarındaki Yahudileri de kışkırtıyorlardı. O gazanın gerçek kahramanlarından birisi, yine Hz. Ebû Seleme idi. Olanca imanı ve olanca gücüyle savaşıyordu. Asıl gayesi şehîd olmaktı. Fakat sâdece kolundan, pâzusundan yaralandı. Yarası küçük olmasına rağmen, kan kaybediyordu.

Gazadan sonra bile, uzun zaman evinde yattı. Hanımı onu, güzelce tedavi ediyordu. Bir ay sonra iyileşti, ayağa kalktı.

İslâmın hudutları genişledikçe, düşmanları da çoğalıyordu. Kutn böl­gesindeki bazı kabile reisleri, hâlâ kibir ve azamet peşindeydiler. Orada başlayan kışkırtma olayları üzerine Peygamber Efendimiz, bir ihtar hareketini uygun gördüler. Hz. Ebû Seleme ile ba'zı arkadaşlarını, bu iş için vazifelendirdiler.

Onlar da kısa zamanda, Kutn civarındaki asi ve müşrikleri dağıttılar. Pek çok ganimet alarak, Medine'ye döndüler. Dönüşte, Hz. Ebû Seleme fenalaştı. Çünkü Uhud'da aldığı yara yeniden açılmıştı. Bütün gayretlere rağmen, fazla kan kaybından vefat etti. Ümmü Seleme hatun, kocası Ebû Seleme'nin şehîd olması üzerine, "İnnâ lillah ve innâ ileyhi râciun" dedik­ten sonra, duâ etti.

Sonda doğruca sevgili Peygamberimizin huzurlarına giderek dedi ki:

“Yâ Rasûlallah! Ebû Seleme vefat eyledi.”

Peygamber efendimiz kalktılar ve halalarının oğlunu görmeye gittiler. Mübarek elleriyle hâlâ açık bulunan gözlerini kapattılar ve buyurdular ki:

“Hakikaten, rûh kabzolunurken göz; ruhun peşinden baka kalır!”

Rasûlütîah efendimiz o sırada ağlaşıp, sızlanan kadınlara ve diğer ev halkına da:

“Sizler şimdi kendinize, hayırdan başka duada bulunmayınız. Çünkü Melekler şu anda, dualarınıza âmin demektedirler, ikazında bulundular.”

Daha sonra da şöyle duada bulundular:

“Ey Allahım! Ebû Seleme'yi rahmetine kavuştur! Doğru yola ermiş kulların arasında, derecesini yücelt! Geride kalanlardan O'na, iyi bir halef ihsan eyle! Bize ve O'na mağfiret kıl. O'nu kahirinde, ferahlandır ve nurlandır.”

Hz. Ebû Seleme Medine'de Baki' Kabristanına defnolundu. Muhterem hanımı, her zaman olduğu gibi sabretti, dualar etti. Onun yetîm kalan yavrularıyla, geçim derdini halletmeye çalıştı. 4-5 ay kadar sonra Peygamberimiz, bir arkadaşlarım ona yolladılar. Gelen zat dedi ki:

“Müjdeler olsun, ey Ümmü Seleme! Rasûlüllah efendimiz, Allah'ın emriyle seni nikahlamak istiyorlar.”

Bu büyük müjdeye rağmen Hz. Ümmü Seleme, düşünceli görünü­yordu. Az sonra, cevap olarak dedi ki:

“Ey Rasûlüllahın elçisi! Hoş geldin, sefalar getirdin! Yalnız şu husus­ları, Efendimize arz etmelisin ki:

1) Ben yaşlı ve kıskanç bir kadınım. Olabilir ki, aksi bir davranışta bulunurum da; o yüzden, Allahm gazabına uğramaktan korkarım.

2) Yetîm çocuklarım mevcuttur. Bir de onların bakımı, kendilerine yük olmaz mı?

3) Nikâhımı yapacak velîlerim, yanımda değildirler.” Elçi bunları, aynen sevgili Peygamberimize arz etti.

Birkaç gün sonra iki cihanın Sultânı bizzat, teşrif buyurdular. Çok heyecanlanan Hz. Ümmü Seleme'ye, tekliflerini kendileri tekrarladılar. Ve buyurdular ki:

“Biliyorsun ki, biz de yaşlıyız. Sonra senin, o kıskançlık hâlin gidermesi için, Allaha duâ ederiz. Çocuklarına gelince onlar, bizim de çocuklarımızdır. Velîlerin  arasında, bizim  evlenmemizi istemiyei kimse çıkmaz.”

Ve Allahın emriyle, nikâhları kıyıldı. Böylece, Hz. Ebû Seleme'ni: muhterem hanımına ettiği vasiyeti de, yerine gelmiş oldu.

Ebû Seleme'nin asıl adı, Abdullah; babası, Abdülesed; annes Abdülmuttalib'in kızı Berre idi. Gayet iyi okumayazma bilir ve ht isteyene öğretirdi.[88]

Hz. Ebû Seleme (r.a.), ilminin zekâtım veren bir sahabedir. İlm zekâktı, âlimin ilmini ehline öğretmesidir. İlmi kötüye kullanacağı bildikleri kimselere ilim öğreten âlimler, ilmi ehline öğretmedikleri iç ilimlerinin zekâtını vermiş sayılmazlar. Aksine toplumun başına belâl üretenlerdir. Dolayısıyla ilim sahibi olan alimlerin ilimlerini kime ve kiı lere öğrettiklerine bakmaları önemlidir. Sahabeler, ilmi bir emanet kat etmişler ve onu ehline ulaştırmaya gayret etmişlerdir. Bilmeli ve im malıyız ki, ilim bir tohumdur her tarlaya ekilmez.

İlmi ehlinden almak ve ilmi ehline vermek,  sahabe fıkhındandır. Dinimiz İslâm göre ilim ehlinden alınır ve ehline de öğretilir. İlim öğren­meyi ve ilim öğretmeyi ertelemek, cehaletin sermayesine sermaye ekle­mektir.



[88] Hayalü's Sahâbe/M. Yusuf Kândehlevî; Hilyetü’l Evliya; El-İsabe Fi temyizi Sahâbe/İbn-i Hacerü'l Askalani; Suverun Min Hayatü’s Sahabe/Abdurrahman Ref'at el-Başa, Beyrut/ty.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz. Ebû Seleme
« Posted on: 19 Nisan 2024, 19:15:25 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz. Ebû Seleme rüya tabiri,Hz. Ebû Seleme mekke canlı, Hz. Ebû Seleme kabe canlı yayın, Hz. Ebû Seleme Üç boyutlu kuran oku Hz. Ebû Seleme kuran ı kerim, Hz. Ebû Seleme peygamber kıssaları,Hz. Ebû Seleme ilitam ders soruları, Hz. Ebû Seleme önlisans arapça,
Logged
25 Aralık 2018, 14:54:50
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #1 : 25 Aralık 2018, 14:54:50 »

Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

25 Aralık 2018, 15:53:11
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 25 Aralık 2018, 15:53:11 »

Esselamu aleyküm. Rabbım bizleri İslam için bu denli hizmet eden kadın sahabelerden eylesin insallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes