> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Din ve Mezheb Eserleri > Fıkhi Mezhepler Tarihi > Terimler Sözlüğü
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Terimler Sözlüğü  (Okunma Sayısı 20053 defa)
20 Ocak 2010, 22:34:21
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 20 Ocak 2010, 22:34:21 »



Terimler Sözlüğü





Abd: Kul, çoğulu: İbâd; köle, çoğulu: Abîd.

Âdâb-ı muaşeret: Başkalarıyla hoş geçinme usûlü, başkalarına karşı terbiyeli ve nezaketli davranma edebi.

Adalet: Doğruluk, doğru olmak anlamına gelen bu kelime hadîs terimi olarak; «Râvînin din işlerinde tam istikamet sahibi olması, fısk ve fücurdan uzak bulunması» dır.

Adet: Teamül, herkesçe iyi olarak kabul edilen ve daima halk arasında tekrarlanan umumî davranışlar.

Adi: Bak. Adalet.

Âhâd haber: Bak. Haber-i âhâd.

Ahâd hadîs: Bak. Haber-i âhâd.

Ahd: Devir, emir, and, söz verme. Allah´a karşı verilen söz. Sözleşme.

Akâid : Bak. Akîde.

Akd: Bağlamak, düğümlemek; iki kişi veya iki taraf arasında olacak bir işin karşılıklı rıza ile kararlaştırılıp benimsenmesi : Bağıt.

Akide: İnanç inanılacak şey. Çoğulu : Akaîd.

Âkil: Akıllı, akılca ergin kimse, reşid.

Âkile: Âkıl´ın dişil´i, aklı başında ve akılca ergin kadın. Cinayetle ilgili bir´ terim olarak âkile: Kasıtsız olarak bîrini öldüren kimsenin ödeyeceği diyeti vermekle mükellef olan akrabası veya meslektaşları.

Akit (Akid) : Bak. Akd.

Alevîler: Hz. Ali evlâtları, Hz. Alî soyundan olanlar. Hz. Ali ile Muaviye arasında meydana gelen ihtilâf konusunda Hz. Ali´nin tarafını tutanlar.

Avl: Fazlalaşmak demek olup Feraiz´de: Miras, vârisler arasında taksim edilirken hisselerin toplamı meselenin mahreç (ortak payda) inden fazla olmasına denir.

Ayn : Dış âlemde varolan maddî ve gayrişahsî şey, muayyen ve müşahhas nesne. Deyn (borç) karşılığı olarak kulandan bu terim hukuk´ta: Muayyen ve müşahhas eşyaya denir. Ev, at ve benzerî gibi.

Azimet: Kesin karar ve niyet. Fıkıh terimi olarak: Kulların özürleri göz-önüne alınmaksızın üzerlerine önce farz kılınan fiil.

Âmm : Genel, umumî, şümullü. Bir cinsten olan birçok fertlere delâlet eden söz.

Ansâr: Peygamber (S.A.V.)´e yardım edip İslâm´ın kuvvetlenerek yayılmasında büyük hizmeti olan Medîneü ilk müslümanlar.

Arş: Tavan, çardak, taht, şeref ve saltanat. Allah´ın arşı (Arşullah), beşer aklının kavrayamıyacağı bir mahiyettir veya (bir yoruma göre) Allah´ın varlıklar üzerindeki hükümranlığı.

Asi: Kök, delil, nass, metod. Çoğulu: Usûl.

Asıl : Bak. Asi.

Atâ : Armağan, hediye, ihsan.

Bâğî: Âsî, meşru devlet reisine karşı ayaklanan.

Bağy : İsyan, meşru devlet reisine karşı ayaklanma.

Bâtın : Görünmeyen, bir şeyin iç yüzü.

Bâtınî: Bir şeyin içyüzüne âit, dıştan görünmeyen. Âyet ve hadîslerin bir iç, bir dış mânâsı olduğunu ileri sürüp iç mânalarına bağlanan mezhebe mensup kimse.

Bedâ´: Açığa çıkmak; bâzı sapık şiîlere göre, Allah´ın ilmi değiştiği için iradesinin de değişmesi.

Bedihiler: Açık seçik bilgiler, doğuştan varolan gerçek bilgiler.

Bedîhîyyât: Bak. Bedîhîler.

Berâet-i asliyye : Bir şeyde asıl olan, o şeyin herhangi bir hükümden vareste olması prensibi. Buna göre eşya veya bir fiilin haram ya da helâl kılınışı, belli bir nassa dayanmak mecburiyetindedir.

Beytu´l-mal: (Eskiden) İslâm Devletinin maliye hazinesi, (sonraları) veresesi bilinmeyen veya vârisleri başında bulunmayan ölülere ait malların muhafaza edildiği sandık ve bunun idaresi.

Beyyine: Kuvvetli delil, tanık, senet, hüccet.

Bîat: Birisinin hâkimiyyet veya hilâfetini kâbûl ve tasdik etme. Islâmda bu, musafaha şeklinde yapılırdı.

Bid´at: Yeni, sonradan çıkmış şey. Peygamber (S.A.V.)´in zamanından sonra meydana gelen ve dinî bir mahiyet kazanan şey.

Câferîler: Hz. Ali´nin Hz. Hüseyn neslinden gelen torunu İmam Ca´fer-i Sâdık´ımezheb İmamı tanıyan şiîler; bunlara «isnâ-aşeriyye» ve «imâmiyye» de denilir.

Câriye: Kadın köle, dişi kul. Bu kelime kız, hizmetçi anlamlarına da kullanılır.

Cârûdiyye: Zeydiyye mezhebinin bir kolu olup Ebû Cârud b. Ziyad tarafından kurulmuştur.

Cebr: Zorlama. Kulun fiillerinde hiçbir irade ve hürriyete sahip olmayışı

inancı.

Cebriyye: Cebr´i benimseyen fırka mensupları.

Cedel: Bir kavram veya meseleyi zıddıyla birlikte düşünüp tartışarak gerçeğe ulaşma metodu: Diyalektik.

Cefr: Kemikleri irileşmiş ve sertleşmiş kuzu ve oğlak, deri. Daha sonra harflerden rakam ve işaretler çıkarmak suretiyle gelecek olayları haber verme işi (!) olarak ileri sürülmüştür.

Cifr (Cifir) : Bak. Cefr.

Cihat (Cihad) : Mücâdele, savaş; Allah yolunda yapılan savaş: Kutsal savaş.

Cizye: Vergi, haraç; gayrimüslim vatandaşlardan alınan baş vergisi.

Cumhûr-ı fukahâ : Fakîhlerin büyük çoğunluğu.

Dâî: Davetçi, propagandacı. Çoğulu: Düat.

Dehriler: Dünyada olup biten her şeyi tabiata maleden ve zamanının kadim (ezelî) olduğuna inanan ve âhireti tanımayan kimselerdir.

Delâlet: Yol gösterme, işaret; sözün, kullanılmış olduğu asıl mânâyı göstermesi.

Delâletü´n-nass: Bak. Mefhum-ı muvafakat.

Delil: Kılavuz, rehber. Nass ve hüccet. Zahirîlere göre delit, bir nevi kıyas olup fıkhî istidlal vasıtasıdır.

Deyn: Borç, alacak.

Dirayet: Zekâ, bilgi, tecrübe, iktidar.

Dîvan: (Eskiden) ordu mensuplarıyla ve sair maaşlı kimselerin isim, vazife ve tahsîsatları yazılı bulunan defter ve bu işe bakan memurların çalıştığı yer.-Resmî daire. Padişahın huzuru. Şiir kitabı. Bugünkü Türkçede: Yeni tarzda sedir.

Ecr: Ücret, mükâfat, kira, bedel.

Ecr-i misil: Bir şey için bilirkişilerce benzeri gözönüne alınarak takdir olunan ücret.

Ehl-i hadîs: Hadîs bilgini. Fıkıhta hadîs taraftarları, fıkhî meseleleri daha çok hadislere dayanarak inceleyen ve çözümleyen fakîhler.

Ehl-i re´y: Fıkıhta re´y taraftarları, fıkhî meseleleri daha çok ictihad ve kıyasa dayanarak açıklayanlar.

Ekol: Okul, bir ilim veya sanat dalında özel ve belirli tarz, çığır: Medre-re, mektep, mezhep.

Eman: Güven, af, müsaade; yazılı olarak birine verilmiş olan güvenlik

müsaadesi.

Emr-î bil-ma´ruf: İyiliği emir ve tavsiye etme.

Emir (Emr) : Bir işin kesin olarak yapılmasını isteme. Çoğulu: Evâmlr. İş. Ernîr: Hükümdar, prens. Çoğulu: Ümerâ´. Eser: Haber, bilgi, hadîs, iz, eser. Esir: Tutsak, kul, köle; harbde düşman eline düşen kimse. Ahd ve eman ile himaye altına alınmamış olan ve savaşta müslümanın eline düşen gayrimüslim.

Fâcir: Günahkâr, sapı1.

Fahvây-î kelâm : Sözün gelişinden anlaşılan mâna. Terim olarak, sözün

ihtiva ettiği mânaya uygun düşen hüküm. Fakîh : Bilgin, İslâm hukukçusu. Çoğulu: Fukahâ´. Farz: Dince emredildiği Kur´an-ı Kerîm´de mevcut olan kesin bir delil ile bilinen ve yapılması gereken şey.

Fasit (Fâsid) : Bozuk olan, muteber olmayan, geçersiz.

Fâsid örf: Nassa aykırı düşen örf. Fâsık: Doğru yoldan sapmış, günahkâr.

Fer´: Aslın karşılığı olup dalbudak manasınadır. Hüküm ve mesele. Çoğulu: Furû´.

Fer´î fıkıh: Usûl-i fıkıh karşılığı olup fıkhın ana hükümlerinin tatbik edildiği meselelerle uğraşan fıkıh dalı.

Fesat (Fesad) : Bozukluk, zarar, kötülük.

Fesh: Bozma, bir şeyin hükmünü kaldırma, iptal etme. Fetva: Dînî meselenin hükmünü bildiren cevap. Çoğulu: Fetâvâ.

Fey´: Asıl mânâsı gölge veya gölgelik olup ganimet, cizye ve haraç anlamlarında kullanılır. Fıkhî: Fıkha ait, İslâm hukuku ile ilgili.

Fıkıh (Fıkh) : Bilme, anlama söz veya işin gayesini iyice kavrayacak şekilde derin ve ince anlayış. Terim olarak: Tafsîlî (ayrı ayrı) delillerine dayanarak amelî olan şer´î hükümleri çıkarma, diye tarif edilebilir. Dar manâsıyla; İslâm hukuku.

Fidye: Esir veya bir kimsenin kendisini kurtarması için verdiği mal.

Firâset: Derhal anlama, ileriyi kavrama; bir nevi sezgi.

Fitne: İmtihan, mihnet, din yüzünden yapılan baskı ve işkence; karışıklık,fesat.

Fukahâ: Bak. Fakîh. Furû´: Usûl karşılığı olup fer´î fıkıh meseleleri.

Galip zan: Büyük bir ihtimal, kuvvetle tahmin etme.

Ganimet: Harbde düşmandan alınan mal ve benzeri şeyler. Ele her zaman geçmeyen şey.

Garlb : Yabancı, kimsesiz, tuhaf. Hadîs terimi olarak: Hangi tabakadan olursa olsun, bir râvînin tek başına rivayet ettiği haber veya hadîs.

Gayrimenkul: Taşınmaz mal.

Gayrimüslim: Müslüman olmayan kimse.

Gulât-ı şîa: Şiîlerden son derecede sapıtmış olanlar, sapık şiîler.

Haber: Hadîs, rivayet, haber.

Haber-i âhâd : Meşhur hadîslerin şartlarını haiz olmayan hadîs veya haber. Bâzılarına göre; Tevatür derecesine ulaşmamış olan haber veya hadîs.

Haber-i vâhid: Bak. Haber-i âhâd.

Hâcib : Perdedar, saray nâzın.

Haciyyat: Zarurî ve hayatî şeyler.

Hacr: Delilik, çocukluk ve benzeri diğer sebeplerden ötürü kişinin akid ve sözleşme gibi kavlî tasarruflarından mahrum edilmesi.

Hafî: Gizli, kapalı.

Hal´: Söküp çıkarma, padişah ve benzerini tahtından indirme veya vazifesine son verme.

Halîfe: Vekil: Hz. Peygamber (S.A.V.)´in vekili sıfatıyla ümmetin din ve dünya işlerinin yönetimini üzerine alan kimse.

Hakem : İki kişi veya iki tarafın karşılıklı rızaiarıyia hâkim olarak, yâni aralarındaki ihtilaflı meseleyi bir karara bağlamak için kabul ve tâyin ettikleri kişi.

Hâkim: Hüküm verme durumund olan, kadı; hükümdar. Hânkâh : Bir çeşit tekke olup burada hem dervişlerin yatıp kalkacakları odalar, hem de ibadethane, hamam ve mutfak gibi yerler bulunur.

Haram : Dince kesin bir delil ile yasak edilen şey. Hasen: İyi, güzel. Hadîs terimi olarak: Diğer bakımlardan aynı şartlan haiz olduğu halde, zabt...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Terimler Sözlüğü
« Posted on: 20 Nisan 2024, 06:55:12 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Terimler Sözlüğü rüya tabiri,Terimler Sözlüğü mekke canlı, Terimler Sözlüğü kabe canlı yayın, Terimler Sözlüğü Üç boyutlu kuran oku Terimler Sözlüğü kuran ı kerim, Terimler Sözlüğü peygamber kıssaları,Terimler Sözlüğü ilitam ders soruları, Terimler Sözlüğüönlisans arapça,
Logged
06 Nisan 2011, 22:56:15
ceylannur

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 116


« Yanıtla #1 : 06 Nisan 2011, 22:56:15 »

ALLAH celle calalehu razı olsun payalsımınız için
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
09 Mart 2014, 02:42:42
Nurcan 8/F

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 753


« Yanıtla #2 : 09 Mart 2014, 02:42:42 »

Esselamü aleyküm; Mezhepler tarihi, kelam ve akaid gibi derslerde bu kelimelerle çok karşılaşıyoruz sağladığınız kolaylıktan ötürü teşekkür ederiz. Bir çok kardeşimizin işini görecektir.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

09 Mart 2014, 16:32:25
✿ Yağmur ✿

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.684


Site
« Yanıtla #3 : 09 Mart 2014, 16:32:25 »

Esselamü aleyküm;
Allah razı olsun hocam, gerçekten çok işime yarıyor.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

09 Mart 2014, 16:36:53
Nurcan 8/F

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 753


« Yanıtla #4 : 09 Mart 2014, 16:36:53 »

Ve aleykümüsselam kardeşim inş imam-hatip yada ilahiyat Okursan daha çok işini görecektir.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes