> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Mevlananın Eserleri > Fihi Ma Fih > 46.Bölüm
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: 46.Bölüm  (Okunma Sayısı 639 defa)
22 Temmuz 2011, 14:41:20
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 22 Temmuz 2011, 14:41:20 »



46. BÖLÜM



Ulu Tanrı hayrı da irâde eder, şerri de; fakat ancak hayra râzı olur. Çünkü «Ben gizli bir defineyim; bilinmeyi sevdim, diledim» demiştir. Hiç şüphe yok ki Ulu Tanrı emri de irâde eder, nehyi de.
Emir, emredilen kişinin, huy bakımından hoşlanmadığı şeyi yap demektir. A aç, helva ye, şeker ye denemez aç kişiye. Dense bile bu emir değildir, ağırlamadır. İnsanın yapmak istediği şeye de yapma denir; yapmak istemediği şeye değil. İnsana taş yeme, tiken yeme denmesi doğru olamaz. Dense bile buna nehiy
denmez. Hayrı buyurmanın, şerri yapma demenin doğru olması için şerri yapmak isteyen birinin bulunması şarttır. Böylesine birinin varlığını dileyiş de şerri dilemektir; fakat şerre râzı olmaz; olsaydı hayrı buyurmazdı. Bu, şuna benzer: Hani okutmak isteyen var ya, o, okuyacak-öğrenecek kişinin bilgisizliğini istiyor demektir. Çünkü ancak bilgisiz okutulur, bilmeyene öğretilir. Bir şey dilemek, o şeye gerekli olan şeyleri de dilemektir. Fakat okutan, okuyanın bilgisizliğine râzı olamaz; olsaydı öğretmezdi. Hekim de buna
 benzer; hekimlik yapmayı istedi mi, insanların hastalanmasını istiyor demektir; çünkü hekimliğini göstermesi ancak insanların hastalanmasıyla mümkündür. Fakat insanların hastalanmasına râzı değildir, râzı olsaydı onları tedâvi etmezdi, onlara ilâç vermezdi. Ekmekçi de böyle; kazansın, geçimi yoluna girsin diye insanların acıkmasını ister. Fakat aç kalmalarına da râzı değildir, râzı olsaydı ekmek satmazdı. Kumandanlar da, ordu da böyle; padişahlarına aykırı biri olsun, düşmanlar başkaldırsınlar derler; çünkü
böyle olmasa erlikleri de meydana çıkmaz, padişaha olan sevgileri de; padişah da onlara ihtiyâcı olmyacağından onları derleyip toplamaz. Fakat isyâna da râzı değildirler; râzı olsalardı karşı durmazlar, savaşmazlardı. İnsan da böyledir. Kendi nefsindeki şer işletecek huyları diler; çünkü o, şükredeni, itâatte bulananı, çekineni sever; bunların, bu huyların kendisinde bulunabilmesi için nefsinde kötülüğün, şer yaptıran huyların da bulunması gerektir. Bir şey dilemek, o şeye gereken şeyleri de dilemektir. İnsan da o
kötülükleri diler amma onlara râzı olmaz. Çünkü bunları nefsinden gidermeye çalışır-durur. Demek ki o bir yüzden şerri istediğini, bir yüzden de dilemediğini biliyor; düşmansa o diyor, hiçbir yüzden, nasıl olursa olsun, şerri dilemez. Buna imkân yoktur; yâni insan bir şey dilesin de o şeye gerekli olan şeyleri dilemesin, imkân yoktur bunun. Yap-yapmanm gereklisi de yaratılıştan şerre rağbet eden, yaratılıştan hayırdan nefret
eden şu bencil nefistir. Öylesine bir nefistir bu ki dünyada ki bütün serler de ona gerekli olan şeylerdir. Şu kötü işleri dilemeseydi, nefse uymayı istemeseydi bunlara gerekli olan yapmayı da istemezdi insan. Fakat kötülüklere râzı olsaydı da ne yap derdi, ne yapma. Hâsılı kötülük, kötülükten başka bir şey için dilenir. Sonra şunu da söyleyelim: İnsan, bütün hayırları istese şerleri gidermek de hayırlardan bir hayırdır; şu
halde şerri gidermeyi istiyor demektir. İyi amma şerri gidermek, şerrin bulunmasıyla mümkündür. Yahut da insan, inanmayı, inancı ister dersek, inanmak, küfürden sonra mümkündür. Demek ki küfür, iman için gerekli şeylerden. Hâsılı şerri, şer olduğu için dilemek, çirkindir; fakat hayır için dilemek çirkin değildir. Ulu Tanrı, «Kısâsta sizin için yaşayış var?, buyurdu. Ulu Tanrının yapısını yıkmak şerdir; fakat yarı-buçuk şerdir;
buna karşılık halkı öldürmeden korumak, tüm hayırdır. Tüm hayır için parça-buçuk şerri istemek, kötü bir şey olamaz; tüm şerre râzı olarak parça-buçuk şer dileğinden vazgeçmek kötüdür. Bu, şuna benzer: Ana, çocuğu azarlamak, dövmez istemez; çünkü parça-buçuk şerri görür o. Babaysa çocuğun azarlanmasını, dövülmesini ister, râzıdır buna; çünkü tüm şerri görür; kangren olan uzvun kesilmesi gibi hani. Ulu Tanrı
bağışlar, yarlıgar, azâbı da çetindir. Bütün bu sıfatlarla Tanrıyı gerçeklemeni diler mi, dilemez mi? Elbette evet, diler, değil mi? Suçlar olmasa bağışlayıcı, yargılayıcı da olamaz. Birşeyi dilemek, o şeye gerekli şeyleri de dilemektir. Böylece bize de bağışlamamızı, barışmamızı buyuruyor; düzene girmemizi, uzlaşmamızı buyuruyor; buyruğun, düşmanlık olmadıkça faydası olmaz ki. Sadr-al İslâm buna benzer şu sözleri
söylemiştir: Gerçekten de Tanrı bize kazanmayı, mal elde etmeyi buyurdu; çünkü «Allah yoluna harcayın, yoksulları doyurun» dedi. Mal olmadıkça doyurmanın da imkânı yoktur; bu bakımdan bu buyruk, mal elde etmeyi buyurmaktır. Kim, birisine, kalk, namaz kıl derse kesin olarak ona abdest almayı, su bulmayı buyurmuştur; bunların hepsi de namaz için gerekli şeylerdir(*).

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: 46.Bölüm
« Posted on: 20 Nisan 2024, 13:13:56 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: 46.Bölüm rüya tabiri,46.Bölüm mekke canlı, 46.Bölüm kabe canlı yayın, 46.Bölüm Üç boyutlu kuran oku 46.Bölüm kuran ı kerim, 46.Bölüm peygamber kıssaları,46.Bölüm ilitam ders soruları, 46.Bölümönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes