> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Mevlananın Eserleri > Fihi Ma Fih > 45.Bölüm
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: 45.Bölüm  (Okunma Sayısı 745 defa)
22 Temmuz 2011, 14:43:04
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 22 Temmuz 2011, 14:43:04 »



45. BÖLÜM


 
Şeyh İbrâhim aziz bir derviş. Onu gördük mü dostları hatırlıyoruz. Mevlânâ
Şemseddîn, ona pek iltifat ederdi. Boyuna bizim Şeyh İbrâhim'imiz derdi, kendisine mal ederdi onu.
Tanrının lûtfu başkadır, çalışıp çabalamak başka. Peygamberler, peygamberlik durağına çalışmayla
ulaşmadılar; o devleti Tanrı lûtfuyla buldular. Ancak bu durağa ulaşan kişinin huyunun, yaşayışının itâatle,
ibâdetle geçmesi, halinin düzgün olması da bir töredir; bu da avam içindir; avâmın, onların sözlerine,
onlara güvenmelerini sağlamak içindir. Çünkü, avâm, içyüzü göremez, görünüşe bakar; görünüşe bakınca
da bu yüzden, bu akışın bereketinden içyüze yol bulur. Firavun da pek çalışırdı, mal verirdi, ihsanda
bulunurdu, hayrı yayar-dururdu amma Tanrı lûtfuna mazhar olmadığından o ibâdet, o çaba, o vergi,
kendisine bir parlaklık veremedi; hepsi de örtüldü-gitti. Hani bir bey, bir kale dizdârı, kaledekilere ihsanda
bulunur, hayırlar yapar. Fakat maksadı, padişaha karşı çıkmaktır, ona isyan etmektir de bu yüzden ihsanda
bulunur; o ihsanın kendisine ne hayrı dokunur, ne bir parlaklık verir ona o vergi. Amma bir uğurdan, Tanrı

lûtfetmemiş ona da denemez; olabilir ya, Tanrının gizli bir lûtfu vardır ona da herhangi bir sebeple
görünüşte reddetmiştir onu. Çünkü padişahın kahrıda vardır, lûtfu da; elbise de verir, zindana da atar; her
ikisi de gerektir. Gönül ehli, Firavun'a Tanrının hiç lûtfu yok diyemez; ancak görünüşe kapılanlar onu,
tümden reddedilmiş sayar; görünüşü korumak için bu, gereklidir de. Padişah birisini astırsa onu, halkın
görebileceği bir yerde, pek yüce bir yerde astırır. Halktan gizli, bir evin bucağında, küçücük bir çiviye de
astırabilir; fakat halk görsün de ibret alsın, padişahın buyruğunun geçtiği, yürüdüğü anlaşılsın diye yüce bir
yerde astırır onu. Zâti bütün darağaçları tahtadan değildir ki. Mevki, yücelik, dünya devleti de pek büyük,
pek yüce bir darağacıdır. Tanrı, birisine kahretmek istedi mi dünyada ona büyük bir mevki, ulu bir
padişahlık verir. Firavun gibi Nemrûd gibi, bunlara eşit olanlar gibi hani. O mevki, bir darağacına benzer;
Ulu Tanrı onları, bütün halk görsün, bilsin diye bu darağacına çekmiştir. Çünkü Ulu Tanrı, «Ben gizli bir
defineydim; bilinmeyeni istedim, beni bilsinler dedim» buyuruyor. Yâni bütün âlemi yarattım; kimi lûtufla,
kimi kahırla, fakat hepsinden de maksat, kendimizi göstermek. Öylesine padişah değildir o ki bir tek
muarrif, saltanatını bildirebilsin. Âlemin bütün zerreleri muarrif kesilse de onu övmeye kalkışsa hepsi de
bunda kalır, onu târif edemez. Demek ki bütün yaratıklar, gece-gündüz, Tanrıyı bildirip durmada. Ancak
onların kimisi biliyor bunu, Tanrının bildirisini anlıyor, kimi si de gaflette. Fakat ne olursa olsun, Tanrıyı
bildirme, gösterme var ya. Hani bir bey, birisini dövmelerini, edebe getirmelerini buyursa o adam da
bağırmaya, feryât etmeye koyulsa her ikisi de, döven de, dövülen de beyin buyruğunun yürüdüğünü
gösterir. Dövülen, acıdan bağırır-çağırır amma herkes bilir ki döven de beyin buyruğuna uymuş, dövülen
de. Bu iki işten, beyin buyruğu görülüyor. Tanrıyı ispat eden, boyuna onu bildirmede, göstermede. Tanrı
yok diyen de onu bildiriyor amma. Çünkü birşeyi ispat etmek, inkâr etmek olmazsa düşünülemez bile; hem
de bu, tatsız-tuzsuz bir şey olur. Bir mecliste, bir bahse giren, ortaya bir mesele atan, orda kabul
etmiyorum diyen, onunla çekişen biri olmazsa neyi ispat eder ki? Onun söyleyeceği sözde ne zevk olur ki?
Çünkü ispat, inkâr karşısında güzeldir. Bunun gibi şu dünya da Tanrıyı ispat meclisidir; ispat edenle inkâr
eden olmadıkça bu meclisin zevki yoktur: her ikisi de Tanrıyı göstermededir bunların.
Dostlar İğdişbaşı'nın katına gittiler. O, kızdı da hepinizin ne işi var burada dedi. Dediler ki: Kalabalık
bir halde, hep birden gelişimiz, birisine zulmetmek için değil, dayanmada birbirimize yardımcı olalım,
birbirimize dayanalım dedik. Hani yasta halk toplanır; ölümü kovmak için değildir bu; yasa düşeni teselli
etmek, hatırından kederi gidermek içindir. «İnananlar, bir kişi gibidir.»
Dervişler, bir beden sayılırlar. Organlardan biri ağrısa öbürleri de derde uğrar. Göz görmeyi bırakır,
kulak duymayı, dil söylemeyi. Hepsi de ağrıyan organın katına toplanır. Dostluğun şartı, kendini dostuna
fedâ etmektir; dost için kendini kavgalara atmaktır. Çünkü herkesin yüzü birşeyedir; herkes bir denize
dalmıştır; îmanın da şartı budur, İslâmın da. Bedenle taşınan yük, canla taşınan yüke ne benzesin. «Zararı
yok, biz Rabbimize dönenleriz.» inanan, kendisini Tanrıya fedâ etti mi, belâyı-kazâyı, eli-ayağı ne diye
düşünsün? Mâdem ki Tanrıya gidiyor, ele-ayağa ne hâcet? Eli-ayağı, o yandan bu yana gelmen için verdi
sana; fakat eli yapana, ayağı yaratan giderken elden çıksan, ayaktan kalsan, Firavun’un büyücüleri gibi
elsiz-ayaksız olsan ne gam.

Gümüş bedenli sevgilinin elinden, zehir bile olsa içilir.
Acı sözleri, şeker gibi yenir.
Pek tatlı tuzludur sevgili, pek tatlı-tuzlu;
Tuz olan yerde ciğer yenebilir
.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 22 Temmuz 2011, 14:43:47 Gönderen: Saniyenur »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: 45.Bölüm
« Posted on: 29 Mart 2024, 03:55:40 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: 45.Bölüm rüya tabiri,45.Bölüm mekke canlı, 45.Bölüm kabe canlı yayın, 45.Bölüm Üç boyutlu kuran oku 45.Bölüm kuran ı kerim, 45.Bölüm peygamber kıssaları,45.Bölüm ilitam ders soruları, 45.Bölümönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes