Konu Başlığı: Zaruret açısından kıraata ücret Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 19 Mart 2011, 21:22:41 f- Zaruret Açısından Kıraata Ücret İbadetler karşılığında ücret alma konusunda Hanefî mezhebinin dayandığı esas şudur: "Müslümanın yapmakla mükellef olduğu bir ibadet karşılığında ücret alması caiz değildir." Ya da Serahsî'nin ifadesiyle: "Müslümana has her tâat karşılığında ücret almak bâtıldır." [195] Ama Hanefîlerin "sonraki" âlimleri, sonraları ortaya çıkan zaruret haline bakarak, bazı ibadetler karşılığında ücret almanın caiz olduğuna fetva verdiler. Kur'ân öğretme, ilim öğretimi, ezan, imamet ve va'z bu türdendir. Aslında önceleri bunlar karşılığında bile ücret almanın caiz olmadığında ümmet ittifak halinde idi ilmin ve Kur'ân okumanın zayi olması korkusu, "sonraki" âlimlerin zaruret sayıp caiz görmesine mesnet teşkil etmiştir. Zira: "Zaruretler haram olan şeyleri mubah kılar.” [196] "Ancak Kur'ân okumak özellikle de mezarlıklarda, cemiyetlerde ve vefatının filân ya da falan gecelerinde okumak karşılığında ücret almaya zorlayan bir zaruret yoktur." [197] Buna karşılık Şâfiîlerdeki genel kaide ise şudur: "Yapılması, ecîr (ücretle çalışan) üzerine bizzat gerekli olmayan herşey karşılığında onun ücret alması caizdir."[198] Fakat bunun yanında İmâm Şafiî ve Mâlik'ten (ra) yapılan bir nakil, kıraat ve benzeri ibadetlerde sevabın başkasına, ücret alınmasa bile ulaşmayacağı yolundadır. Binaenaleyh, alınması halinde nasıl ulaşacaktır? [199] Diğer yönden Kemâlüddîn İbn Hümâm, eğitim, ezan ve imamette, zarurete binaen ücreti caiz görenlerin söylediklerinde bile düşünülmesi gerektiği görüşündedir. [200] Ama: "Açık olan gerçek şu ki, Kur'ân ve fıkıh öğretimi, ezan ve imamet karşılığında ücret almayı caiz kılan illet, zaruret ve insanların buna olan ihtiyacıdır ve sadece bunlara hastır. Binaenaleyh, bunlar dışındaki tâata ücret almak için bir zaruret yoktur." [201] "Zira, sevabını ücret verene hediyye etmek için Kur'ân okumaya ücreti men etmekte, Kur'ân'ın kaybolması söz konusu değildir. Binaenaleyh, okumayı öğretmeye kıyaslamak da sahih değildir." [202] "Asırlar boyu birisi diğerine bunun için ücret vermese, bir zarar doğmuş olmaz. Aksine, Kur'ân'ın bir kazanç kaynağı ve para kazanılan bir meslek edinilerek, ondan ücret almakta zarar vardır." [203] İmâm Birgivî der ki: "Açlıktan helak olma tehlikesi ile karşı karşıya olan okuyucunun aldığı da haram olur mu? Derseniz, biz de deriz ki: Aslında bu durumda birisini bulamazsınız. Bulunur derseniz ona sözümüz yok. Çünkü bu durumda ona leş, domuz eti ve izinsiz olarak başkasının malını yeme helâl olmuştur. Ancak zaruretlerde sınır aşılamaz." [204] [195] Serahsî,age.,IX/37. [196] bkz. Mecelle, md. 21. 10 [197] Cezîrî, age., 111/127-128; İbn Abidîn, Şifâu'l-'alîl, s. I 69 [198] Serahsî,age., lX/37. 1 [199] İbn Abidîn, Şifâu'l-'alîl, s. 167, \X [200] Kemâlüddîn İbn Hümâm, Fethu'l-Kadîr, Mısır, 1389 (1970) IX/99. [201] İbn Abidîn, Raddü'l-muhtâr, VI/56; Şifâu'l-'alîl, s. 161. [202] İbn Abidîn, el'Ukûdü'd-dürriyye [203] İbn Abidın, 'Uküd'ü Resmi'l-müftî, s. 14 [204] Birgivî; Şerh'u-hadîs-i erba'in, s. 75. Doç. Dr. Faruk Beşer, Fetvalarla Çağdaş Hayat, Nün Yayıncılık, İstanbul 1997: 86-88. [205] bkz, el-Mu'cemü'l-Vasît, ll/1049. Lisânü'l-Arap, XI/728. |