Konu Başlığı: Kıravat Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 11 Mart 2011, 22:07:44 f- Kıravat Soru: Kıravat takmak mahzurlu mudur? Cevap: İslâm, şahsiyet istiklâline çok önem verdiğinden Rasulullah Efendimiz (sav) çok küçük denebilecek hal ve hareketlerde bile başkalarına benzemekten nehyetmtştir. Çünkü "kalıbı ile başkalarına benzeyenin kalbi ile de benzeyeceği" psikolojinin dahi kabullendiği bir gerçektir. "Kim bir kavme benzemeye çalışırsa ondandır" [1231] hadis-i şerifi de bunu anlatıyor olmalıdır. Ancak bu hadis-i şerifte "benzeyen" değil de "benzemeye çalışan" anlamında "teşebbehe" kelimesi kullanılmıştır. Öyle ise yasak edilen benzemenin: 1. Bir kavme benzeme (ona has bir hal ve hareketi yapma), 2. Benzeme için özel çaba gösterme (tekellüf) gibi iki şartı vardır, diyebiliriz. Bu açıdan baktığımızda a. Kıravat şu anda bir kavmin özelliği değildir, b. Kıravat, falanca kavme benzemek için giyiliyor değildir. Ancak şöyle söylenebilir: Müslümanların başkalarına benzemesi haram ya da mekruh olduğu gibi, kendilerine benzemesi (İslâm'a has elbiseler giymesi) de farz ya da sünnettir. Kıravat ise İslâm'a has bir giysi olmadığına göre, giyilmesi en azından İslâmî olanı giymeye engeldir. Öyleyse mahzurludur. Bu mantıkta haklılık payı yok değildir. Binaenaleyh, nötr, yani giyilip giyilmemesinin bir şey değiştirmeyeceği bir ortamda her halde en iyisi giymemektir. Ama içinde yaşadığımız ortam nötr değildir ve özellikle resmî dairelerde çalışanlar ve oralarla çokça münasebeti olanlar giymemekle bir şey yapmış olacak da değillerdir. Öyle ise en azından belli yerlerde bulunanlar kıravatsızlığı mesele yapmamalı ve kibir ve cazibe kazanma gayesiyle giymedikten sonra, kişilerin elbisesi ile karşılandığı günümüzde gerekiyorsa bunu bazı tüccarlar dahi kullanmalıdır. Tâ, kabuğa önem veren bu kanaat değişinceye dek. Ancak, şuna da işaret etmek gerekir ki, temel hak ve hürriyetlerden sözeden resmî ideolojiler insanların özel hayatlarına, bu arada giysilerine karıştıkları oranda baskıcı ve diktatörlüktürler. Zira bu hareket kendi dinleri olan ideolojilerini dikte etme demektir. [1232] [1231] Ebu Davûd, libas, 4; Müsned, 11/50; (Tirmizi'deki bir hadis ise: "Başkasına benzeyen bizden değildir" şeklindedir. İsti'zân, 7). [1232] Doç. Dr. Faruk Beşer, Fetvalarla Çağdaş Hayat, Nün Yayıncılık, İstanbul 1997: 474-475. |