Konu Başlığı: İtirazlar Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 13 Mart 2011, 15:47:59 cb- İtirazlar Mutlak haramdır diyenlerin delillerine de -her ne kadar diğerlerinden çok güçlü olsalar dahi- pekçok yönden itiraz edilebilir. Meselâ: Sigaranın soğan-sarmısağa kıyas yoluyla haram görülmesi biraz önce açıkladığımız sebeplerden ötürü mümkün değildir. Sigaranın her halükârda başkasına eziyet olacağı söylenemez. Bu illetten hareket edilirse başkalar ile hiç irtibatı olmayanlar, mescidlere beili bir özürden ötürü gitmeyenler ve özellikle de kadınlar için bir hükmün geçerli olmayacağı sonucu ortaya çıkar ki, böyle muttarit olmayan bir hükme itibar edilmez. Sigaranın maddesinin pis olduğunu kimse söylememiştir. Yani üzerinde sigara taşıyan birisi, necaset taşıyor değildir, dolayısı ile bu durum onun temizlik isteyen ibadetlerine, meselâ namazına engel teşkil etmez. Gerçi işaret edilen âyette Allah (cc) "habis"in haram olduğunu bildirmiştir. Ama soğan ve sarımsağın "habis" olan yönleri maddeleri değil, kokularıdır. Nitekim onlar için Hz. Peygamber'den "habis" nitelemesini duyan sahabe "Haram kılındı! Haram kılındı!" diye ilân edince Hz. Peygamber: "Ey cemaat! Allah'ın bana helâl kıldığı birşeyi haram etmek benim elimde değildir. Şu var ki, ben bu bitkinin kokusundan hoşlanmıyorum" [931] buyurmuştu. Sigaranın onlara benzediği yönü kokusudur. Binaenaleyh, "habis" olan yönü de kokusu olmuş olur. Bu da aslını isti'mal etmenin haramlığını gerektirmez. Duman ve ateşle ilgili âyet ve hadisler ise fıkıh usulü ilmi ile bilinen hiçbir delalet yolu ile sigaranın haramlığına delalet etmezler. Öyle olsaydı bu konuda âlimler arasında zâten ihtilaf olmazdı. Sigaranın mutlak bir israf olduğu da tartışılabilir. Zira hayatî ihtiyaç bulunmamakla beraber helâl gıdalardan pekçok çeşidi ile telezzüz haram görülmemiştir. Meselâ normal gıdasını alan bir insanın yanında sürekli ananas gibi birşey bulundurup ondan zaman zaman alması haramdır denemez. Sigara çoluk-çocuğun nafakasını keserek içilirse bu durumda da haram olan sigara değil, onların nafakalarını kısmak olur. Bunu kahvede çay içerek de yapsa yine böyledir. Sigara da -eğer bir başka delille haramlığı ya da mahzuru ispatlanmazsa- bu helâl telezzüz araçlarından biri sayılabilir. Kaldı ki tiryakiler için sigara ekmekten ve sudan daha öncelikli bir ihtiyaç halini alabilir. Yine bu durumda abesle iştigal olmaktan da çıkar. Sigaranın bid'at olduğunu söylemek ise hiç mümkün değildir. Çünkü terim olarak "Bid'at"; sünnet karşıtı olarak, din koyucunun açıkça ya da dolayısı ile, sözlü ya da fiili izni olmaksızın sahabeden sonra dinde görülerek ortaya çıkan eksiltme ya da fazlalaştırmalardır. [932] Sigaranın hiç kimse tarafından dinden bir hareket olarak uygulanmadığı açıktır. Gayri müslimlere benzeme konusunda yasak olan, onlara has şeylerde onlara benzemeye çalışmaktır. Mubah olan şeyleri tenavülde benzeme sözkonusu değildir. Sigaranın insanlar için zararlı olması iddiası eğer ispatlanırsa -ki bugün ispatlandığı söyleniyor- bunu ciddiye almamak mümkün değildir. Ancak zararlar arasında da bir meratim (hiyerarşi) vardır ve haram olan zararlıların yanında mekruh olan zararlılar da bulunmaktadır. Helâlin ve haramın belli olduğunu, aralarında ise şüpheli şeyler bulunduğunu söyleyen hadis zaten haramların belli olduğunu söylemekle sigarayı haramlar cümlesinden bizzat çıkarmıştır. Çünkü naslarla belirlenen haramlar arasında sigara bulunmamaktadır. İslâm Halifesinin yasaklamış olduğu birşey, eğer naslarla sabit bir husus değilse tabiî olarak "raiyyenin maslahatında menuftur" ve bu yüzden de sırf kendi zamanını ilgilendirir. Bir başkası bir başka hüküm ısdar edebilir. Bu defa da ona uymak zorunlu olur. Sigara Allah'a zikri ve kulluğu bazı konularda zorlaştırsa dahi insanların mükellef oldukları ibadetler öncelikle farzlar ve vaciplerdir. Pekçok sigara içen kimseler ibadetlerini de tamıtamına yapmaktadırlar. Binaenaleyh, bu da bir haram sebebi olamaz. [933] [931] bkz., Müslim, mesâcîd, 76 (Davudoglu, 111/445). [932] Sba Risale, 1/50 "Bid'at" [933] Doç. Dr. Faruk Beşer, Fetvalarla Çağdaş Hayat, Nün Yayıncılık, İstanbul 1997: 349-351. |