๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Fetvalarla Çağdaş Hayat => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 14 Mart 2011, 19:05:17



Konu Başlığı: Dükkânını bankaya kiralama
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 14 Mart 2011, 19:05:17
18. Dükkânını Bankaya Kiralama





Soru: Dükkanımı bankaya ya da içki satacak olan mar­ketçiye kiraya verebilir miyim?

Cevap: Mes'elenin maslahat-ı âmme ve insan iradesine ve hürriyetine saygı gibi iki önemli yönü vardır. Ebu Hanife tek ba­şına kaldığı bu konuda daha çok hür iradeye, ama bir yönüyle de maslahata ağırlık veriyor gibidir. Ona göre:

Bir müslüman arabasını ve hayvanını kilise tamiri için zimmîye (hıristiyan ve yahudi azınlığa) kiraya verebilir, kendisi ücretle ça­lışabilir, bunu ona içki taşımak için de yapabilir. Çünkü bu du­rumda yapacağı işin bizzat kendisi ma'siyet değildir.

Meselâ taşımaya ücret ma'siyet değildir. Bu, ma'siyete sebep de değildir. Ma'siyet, içenin ihtiyarı ile oluşur. Zira taşımak bazan dökmek ya da sirke yapmak için de olabilir. Ama şarap için üzümü sıkmanın bizzat kendisi haramdır.

Yine İmam Azam'a göre halkının çoğu zimmî olan bölgelerde müslümanın binasını kilise olarak ya da içki satılmak üzere kiraya vermesi de caizdir. Çünkü icare (kiralama akdi) evin menfaati üzerine yapılmıştır. Böyle olduğundandır ki, sırf teslimle ücret gerekli olur. Bunda bir ma'siyet yoktur. Ma'siyet kiralayanın fiilindedir ve o da kendi fiilinde ihtiyar sahibidir. Ama halkının ço­ğu müslüman olan bölgede bunlar caiz değildir. Çünkü böyle olan yerlerde zimmilerin kilise bina etmelerine, açıktan içki sat­malarına imkân verilmez. Binasını bankaya kiraya vermek de içki satışına kiraya vermek gibidir. [759]

İbn Kudâme, İmam Azam'ın bu görüşünü naklederken, halkı­nın çoğu zimmî olan bölge yerine, kırsal kesimi zikreder ve kırsal kesimde caiz olupta diğer yerlerde olmayacağının izahında Ebu Hanifi'nin arkadaşları da anlaşamamıştır der ve bu meyanda havra ve kumarhaneyi de zikreder. [760]

İmam Azam'ın tv. görüşünün Hanefî usûlüne yansımasına ba­kılırsa bu konuda kırsal kesim, ya da halkının çoğu zimmî olan bölge diye bir ayırım yapmak bile zordur. Çünkü bunun usûldeki dayanağı şu esastır:

Sebeple hüküm arasındaki illet, ihtiyarî bir fiil olursa bu sebep hakiki sebeptir ve hüküm, yani fiilin sonucu ona nisbet edilmez, hükümle sebep arasındaki illete nisbet edilir. Bu yüzden meselâ, hırsıza çalacağı malın yerini gösterenden o mal tazmin edilmez. [761] Burada "tazmin" bir hükümdür. İlleti hır­sızlık, sebebi ise malın yerinin gösterilmesidir. Hükme, yani taz­mine gerekçe olan hırsızlık tamamen en muhtar birisinin fiili ol­duğundan hüküm sebebe, yani malın yerini göstermeye nisbet edilemez.

Diğer iki imamımıza ve üç büyük imama göre binasını kilise, havra, içki dükkanı, kumarhane (banka) vb. işler yapmak isteye­ne kiraya vermesi caiz değildir. [762] Çünkü bu, ma'siyete yar­dımdır. Allah Rasûlü'de içki konusunda on kişiye lanet etmiştir, biri de taşıyıcısıdır. [763] Ebu Hanife'nin bu konudaki görüşü kı­yasa, İmaimeyninki istihsana dayanır. Bu türden çoğu yerde itimad istihsanadır.

Görüldüğü gibi dükkânını içki satıcıya ya da bankaya kiraya vermek İmam Azam'ın dışındaki cumhura (fıkıhçı çoğunluğuna) göre mutlak anlamda caiz değildir. İmam Azam'da bunun için bir takım şartlar ileri sürmüştür ki, onun nokta-i nazarına göre de bu gün için buna fetva verilemeyeceği kanaatindeyiz. İhtiyata, cumhurun görüşüne, maslahat-ı âmmeye uygun olan ve seddü'z-zerâyi'in gereği de caiz olmamasıdır. (Allah'u a'lem) [764]



[759] Vehbe, 111/581-82.

[760] İbn Kudâme, el-Mugnî, V/552.

[761] bk, Menâfiu'd-Dekâik, 270; Mir'ât, (İzmirî kenarında), 11/406-407.

[762] İbn Kudâme, el-Mugni, V/552.

[763] bkr. Ebu Davûd, eşribe, 2; Müsned, 1/316, 1l/97

[764] Doç. Dr. Faruk Beşer, Fetvalarla Çağdaş Hayat, Nün Yayıncılık, İstanbul 1997: 296-298..