๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Fetvalarla Çağdaş Hayat => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 17 Mart 2011, 17:37:54



Konu Başlığı: Dua zikir nafile
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 17 Mart 2011, 17:37:54
F. DUA, ZİKİR, NAFİLE
 

1- Teşbihi Sesli Okuma




Soru: Bugün camilerimizde "tesbihat" namazdan sonra ve müezzinin önderliğinde topluca yapılmaktadır. Bu, sün­nete uygun mudur? Peygamberimiz devrinde nasıl yapılır­dı? Yine bugün camilerimizde namazdan önce ihlasların okunması sünnete uygun mudur? Bir de müezzinin görev­leri hakkında bilgi verir misiniz?

Cevap: Bütün hadis ve fıkıh kitaplarımızın "Salat" yani namaz bölümlerinde "Namazın arkasından Dua" bahsine bakıldığında şu anda yapılmakta olan duaların hemen hemen hepsinin'aslının bu­lunduğu görülür. "İstiğfar" (üç kere), "Allahümme entesselam...", "Ayetülkürsî", teşbih, tahmîd, tekbîr, tehlil, elleri kaldırma ve dua bunların en meşhur olanlarıdır. Bizim sözünü ettiğimiz kitap­lardan gördüğümüz kadarıyla Resûlüllah Efendimiz namazların arasında cemaate dönmüş ve duada bulunmuşlardır. Ancak "tesbihât" müezzin ya da bir başkasının öncülüğünde yapılmamıştır. Efendimizin, "Kim namazdan sonra şu kadar teşbih söylerse" şeklindeki hadislerinden şu olmalıdır. Bunları herkesin kendi ba­şına, düşünerek ve hatta en iyisi gizlice söylemesi istenmiştir.

Sonraları Kur'ân diliyle dua vs. okumayı beceremeyen yabancıla­rın müslüman olmasıyla alimlerimiz, cemaate öğretme gayesiyle imamın bu tesbihatı seslice söylemesinde beis olmadığını söyle­mişlerdir. Ancak bu dua ve tesbihatın her birerlerini herkesin söylemesi müstehap olduğundan, günümüzde uygulanan biçimiy­le cemaatın sadece teşbihleri okuyup diğerlerini müezzinin söy­lemesi sünnete uygun değildir. Herkes, söyleyebiliyorsa müezzi­ne uymayı gerekli görmeden, söyleyemiyorsa müezzinle beraber ve de düşünerek bu duaları okumalıdır. Müezzinin yaptığı sırf bir hatırlatmadır ve bunu aslında imamın yapması daha uygundur. Müezzinlerin tesbihattan önce ilave ettikleri "bi kemâli zâtihi..." vb. sözlerse sünnette aslı olmayan lüzumsuz ve bid'at sözlerdir. Özellikle Ramazan'da bazı İstanbul camilerinde yapıldığı gibi mü­ezzinlerin bir sürü gazel okuyup "ses şovları" yapmaları ve tesbi­hatı koro halinde okumaları, ihlâsı ve duanın ruhunu öldürücü tezahürlerdir. Bunda en büyük etken, mevlütçülüğe pazar arama sevdası olmalıdır. Namazdan önce "İhlâs" okumaya gelince:

İhlâs suresi Kur'ân'dan bir parça olmakla pis olmayan her yerde oku­nabilir. Namazdan öncesi de bu yerlerdendir. Ancak sanki nama­zı ikmâl eden ve namazın gereklerinden olarak görülüp, kabul edilirse, yani günümüzde olduğu gibi, okunması sünnete aykırıdır, bid'attır. Üstelik bunda sünnet kılanları teşvik kerahati de vardır. Ancak "namazın bir parçası gibi görülmesi" meselesine çok dik­kat etmek gerekir. Yoksa dediğimiz gibi "İhlâs" okumakta haddi­zatında bir beis yoktur. İhlas gibi olan şeyleri de buna kıyas et­mek gerekir. Bu yüzden İbn Abidîn:

"Herhangi bir mubahın yapıl­ması, cahil halk tarafından sünnet ya da vacip gibi görülecekse onu yapmak mekruh (haram) olur" [396] demiştir. Bende canlı bir misalini kendi hayatımdan vereyim. Erzurum'da ezanların ardın­dan, ezanın bir devamı imiş gibi "Salat-ü selâm" okunur. Bende­niz bir defasında muhterem hocamın ders okuttuğu Gez camiin­de ezan okumak zorunda kalmış ve beceremeyeceğini için de "salât-ü selâm"ı bırakmıştım. Namazdan sonra bir zat beni ce­maatin içerisinde "sen bizim dinimizi yıkamazsın! Salât-ü selâmı niçin terk ediyorsun?!" diye azarlamıştı. Bu, bu uygulamanın o yörede gerekli görüldüğünün bir delilidir ve İbn Abidin'e göre terk edilmesi gerekmektedir. Müezzinin vazifesine gelince, ismin­den de anlaşılacağı gibi ezan okumaktan ibarettir. Sahih örfün yüklediği görevler de şer'an görev sayılır. Mevcut kanunların yüklediği görevleri ise Dib mevzuatından öğrenmek gerekir. [397]



[396] İbn Abidîn, el-'Ukûdü'd-dürriyye, 11/304.

[397] Namazlardan sonraki dua adabı konusunda söylediklerimiz ve daha başka bilgiler için bk. Nevevî, el-Ezkar, 57 vd.; Tahtavî, 252-260; Fetavây-ı Bezza-ziyye, VI/378; Heysemî, EI-Fetave'1-hadîsiyye, 53,80,82,109,1 15; Fetavây-ı Kâdıhan, 111/424; en-Namenkânî, el-Fethu'r-Rahmanî, 1/204 vd.; Halebi Ke­bir, 340 vd.; Halebi Sağîr, 236 vd.; Vehbe ez-Zuhaylî, el-Fıkhu'l-İslâmî, 1/800 vd. Doç. Dr. Faruk Beşer, Fetvalarla Çağdaş Hayat, Nün Yayıncılık, İstanbul 1997: 164-166.



Konu Başlığı: Ynt: Dua zikir nafile
Gönderen: Ekvan üzerinde 21 Eylül 2011, 15:04:22


      Genel itibarıyla güzel ve faydalandığım bir yazı oldu..Ancak;

    Özellikle Ramazan'da bazı İstanbul camilerinde yapıldığı gibi mü­ezzinlerin bir sürü gazel okuyup "ses şovları" yapmaları ve tesbi­hatı koro halinde okumaları, ihlâsı ve duanın ruhunu öldürücü tezahürlerdir. Bunda en büyük etken, mevlütçülüğe pazar arama sevdası olmalıdır.

      Bu cümlede yazılanlara katılmadığımı da belirtmek istiyorum..Teravihlerde en güzel kısımlardan biri,aralarda okunan ilahiler, diye düşünüyorum ben..Rabbim en iyisini bilir..