๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Fetvalarla Çağdaş Hayat => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 11 Mart 2011, 21:48:21



Konu Başlığı: Çeşitlemeler
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 11 Mart 2011, 21:48:21
10- ÇEŞİTLEMELER
 

İmam Merğinanî Ve "El-Hidaye" Adlı Kitabı



Şeyhu'l-İslâm İmâm Burhânüddîn Ebu'l-Hasan Ali b. Ebîbekr b. Abdilcelil el-Ferğanî el-Merğinânî (51 1/593-1 117/1 196). Ha­nefî fıkıhçılarının büyüklerinden, mezhepte müctehid [1287] ya da "ashâb-ı tercih"den. [1288]

Ebûbekr (ra) soyundan, fıkıhta, hadiste, tefsirde, usûlde, ede­biyatta mahir, dakîk ve titiz bir âlim, zühd ve takva sahibi, ilm-i hilafta ve mezhepte yetkili bir isim.

Merğînân'da doğdu. Merğînân, Türkistan'ın Ferğana eyâletin­de bir şehirdir. Doğduğu memlekette ölmüş ve Semerkand'da toprağa verilmiştir.

Tahsilini zamanında geçerli olan seyahatler sayesinde elde et­miş ve devrinin önemli âlimlerinden ders okumuştur:

"Akâid'ün-Nesefiyye" sahibi Necmüddîn Ebû Hafs Ömer en-Ehseff (537/1 142-43), Sadru'ş-Şahîd Hüsâmüddîn Ömer b. Abdil-Azîz (536/1141-42), İmâm Ziyâuddîn Muhammed b. Huseyn el-Berdenicî (Tuhfe sahibi Alluddîn es-Semerkandi’nin öğrencisidir). "Hulâsatü'l-Fetâvâ" sahibinin babası İmâm Kıvâmuddîn Ahmed b. Abdirreşîd el-Buhârî ve es-Serahsî'nin talebesi Ebû Amr Os­man b. Alî el-Beykandî (552/1157) bunların meşhurlarıdır. Kendisinden de birçok kişi fıkıh okumuştur ki, kendisinin değerli nesli Şeyhül İslâm Celâlüddin b. Ebîbekr b. Merğinanî, Şemsü'l-elmme el-Kerderî, Celâlüddîn Mahmud b. Huseyn el-Estrûşenî, bunlardan sadece bir kısmıdır. [1289]

Yüceliğini, çağdaşlarından olan Kâdıhân (592/1195) gibi âlim­ler kabul etmiş ve belirtmişlerdir. "Bu derece ilimle megul olma­sına karşılık, son derece zâhid ve takva ehli idi. Geceleri teheccüdle ihya ederdi. Anlatıldığına göre (biraz sonra anlatmaya çalı­şacağımız) Hidâye'yi yazarken, onüç yıl, geceleri hep teheccüde kalkmış ve hiç ara vermeden sürekli oruç tutmuştur. Oruç tut­tuğunu kimseye sezdirmemeye çalışır ve hizmetçi yemek getirdiğinde ona, sen yemeği bırak git der, gidince yemeği bir öğrenci­sine, ya da bir başkasına yedirirdi. Hizmetçi tekrar geldiğinde ka­bı boş görüp, onun yediğini sanırdı." [1290] Talebesinden olan Burhânü'l-İslâm ez-Zernûcî, "Ta'lîmü'l-Muteallim" adlı meşhur ese­rinde, şu beyitlerin ona ait olduğunu söyler:

"Ne büyük bir fesat:

Nefsine düşkün olan âlim/ve bundan daha büyüğü de cahil bir âbid/ikisi de âlemler içinde büyük bir fitnedir/Dinde onlara tutu­nan için".

Merğinanî okuduğu bir hadis-i şerîfe dayanarak, derslerini çarşamba günleri başlatır ve İmâm Ebu Hanife'nin de böyle yap­tığını söylerdi, Talebenin tahsile ara vermemesi gerektiğini, ak­ranlarını ara vermemekle geçtiğini söylerdi. [1291] Zehebî'nin ,(748/1374) "ilim küplerindendi" [1292] dediği Merğinânî'nin:

Münteikâ, Neşru'l-Mezheb, et-Tecnîs, el-Mezîd, Menâsiku'l-hac, Muhtârâtü'n-Nevâzif, Kitabün fi'l-Ferâiz, Bidâyetü'l-Mübtedî, el-Hidâye... gibi eserleri vardır. [1293]



[1287] Ebû Firâs en-Na'sanî, Ta'lîkât alel-Fevâid s. 141. Merğinâninin fıkıhtaki derecesini Lüknevînin "Ashabı tercihten" olarak göstermesine Ebü Firâs şu itiraz­da bulunun "Gerçi İbn Kemal Paşa Merginâniyi kendi içtihatlarıyla, rivayetlerin bir kısmını diğerine tercih gücüne sahip olan "ashab-ı tercih" tabakasında zikreder ama, bu tenkide uğramış ve: Merğinânînin durumu hiç de Kâdihân'dan aşağı değildir. Onun delilleri tenkitte ve mesele istinbatındaki yeri, herkesin kabulüdür. Öyleyse "Mezhepte müctehid" makamına o daha lâyıktır. Aklî selim de bunu kabul eder, denmistir, (agk.)

[1288] Lüknevî, el-Fevâid, 141.

[1289] Lüknevî, age., 142.

[1290] Taşköprüzâde, Mevzûâtü't-ulûm, 1/725; Kâtip Çelebi, Keşf, 11/2032.

[1291] Lüknevî, el-Fevâid, s. 142.

[1292] Zehebî, Siyeru-a'lâmi'n-nübelâ, 21/232.

[1293] Doç. Dr. Faruk Beşer, Fetvalarla Çağdaş Hayat, Nün Yayıncılık, İstanbul 1997: 491-493.