๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Fetvalarla Çağdaş Hayat => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 13 Mart 2011, 15:58:54



Konu Başlığı: Belediye otobüslerine parasız binme
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 13 Mart 2011, 15:58:54
37- Belediye Otobüslerine Parasız Binme



Soru: İçinde yaşadığımız bozuk düzenin hakkını yemek caiz olur mu? Meselâ otobüse 200 liralık yerine 100 liralık bilet atmak gibi. Caiz değilse şimdiye kadar yaptığımız haksızlıkları kime helâl ettireceğiz?

Cevap: Düzen ne kadar bozuk olursa olsun devlet, hakiki değil hükmî bir şahsiyettir ve yaptığı harcamaları ve hizmetleri kendi parasından değil yine halkın parasından yapmaktadır. Dolayısı ile devletindir denilip aşırılan paralar, ya da elektrik, su, ulaşım vasıtaları vb. şeylerden yararlanıldığı halde verilmeyen be­delleri aslında milletin fertlerinden aşırılmış olur. Onun için buna caizdir diyebilmek, millet fertlerinin fırsat bulabilenleri, bulama­yanlarını soyabilir demek olur. Öyleyse bunu inananların yapma­ması gerekir. En zayıf düşünenlere göre bile, bu şüpheli bir ko­nudur. Halbuki, Rasûlüllah Efendimiz (sav), "Şüpheli şeylerden kaçınan dinini ve ırzını korumuş olur" [887] buyurmuştur. Kendileride, somut bir küfür düzeni olan Mekke toplumunda bulun­muş olmasına rağmen her konudaki güvenilirliği ile "Muhammedü'l-Emîn=Güvenilir Muhammed" unvanını atmışlardı. Bu nokta­yı inananların çok iyi düşünüp değerlendirmesi gerekir. Çünkü öyle bir yönteme iki düşünceden biriyle başvurulmuş olabilir:

1. Mevcut sistemlerin ekonomik tercihleri "vahşi kapitalizm" oldu­ğu, zengin fakir demeden halktan topladıkları paraların çok bü­yük bir yekûnunu ya mutlu azınlığın israf harcamalarına, ya da kazandıklarının çoğunu İsviçre'de, Amerika'da, İsrail'de bloke eden oralarda harcayan, milletini düşünmeyen zenginlere, ger­çek anlam da karşılıksız denebilecek kredilerle verdiği için dev­letten aşırmak, asılnda bu tür israflara engel olmak, dolayısı ile "Hakça Düzen"in kurulmasını kolaylaştırmak demektir diye dü­şünülmüş olabilir.

2. Biz de devletin vatandaşlarıyız. Devlet, va­tandaşlarına bakmak zorundadır. Öyleyse bu hizmetlerden be­dava yararlanmalıyız, denebilir. Bu mülâhazaları şöyle cevaplandı­rabiliriz:

1. İslâm, sadece gayenin değil, gayeye götüren vasıtanın da meşru olmasını emreder. Eğer gaye, "Hakça" denen düzene kavuşmaksa en kestirme yolun haklara riayet etme olduğu bilin­melidir.

2. Devlet (bizim anlayışımızda) herkese değil, muhtaç olan vatandaşına bakmak zorundadır. Malı olana, malı olmasa da­hi iş bulup çalışabilene, o da yoksa yakınlarından nafaka alma du­rumunda olana bakmak zorunda değildir. Bunların hiçbirine sa­hip olmayana bakmak zorundadır. Eğer siz de öyle iseniz, ihtiya­cınız kadarını verilmese dahi alabilirsiniz, değilseniz alamazsınız. Şimdiye kadar aldıklarınızı ise millete (hayır kurumlarına) iade edeceksiniz. [888]



[887] Buhan, İman, 39, Buy'ü, 2; Müslim, Musakât, 107, 108; Ebu Davûd, Buyü', 3.

[888] Doç. Dr. Faruk Beşer, Fetvalarla Çağdaş Hayat, Nün Yayıncılık, İstanbul 1997: 337-338.