> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Fetvalarla Çağdaş Hayat > Altın diş ve diş dolgusu
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Altın diş ve diş dolgusu  (Okunma Sayısı 964 defa)
14 Mart 2011, 19:14:01
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 14 Mart 2011, 19:14:01 »



10- Altın Diş Ve Diş Dolgusu




Soru: Diş dolgusu yaptırmak, diş protezi kullanmak, al­tın diş yaptırmak caiz midir? Bunun için Hanefî olanların Şafiî Mezhebine geçmesi gerekir mi?

Cevap: Günümüzde ifrata düşülen ve İslâm'ın yaşanılmaz gösterilebildiği konulardan biri de bu sözünü ettiğiniz mes'eledir.

Konu birden çok yönü olan bir mes'ele olduğu için bazı İslâmî esasları hatırlatmamız gerekir:

1- Cünüp olan insanın (Hanefî mezhebine göre ağzının içi da­hil) bütün bedenini, iğne ucu kadar kuru kalmayacak şekilde yı­kaması farzdır.

2- Müslüman erkeklerin iktisadî bir mübadele aracı olması dı­şında altın kullanmaları ittifakla haramdır.

Mes'eleye günümüzde öyle ya da böyle fetva verenler bu esasları düşünerek fetva vermektedirler. Ancak müctehid imam­larımız dönemlerinde mes'ele, günümüzde olduğundan biraz farklı bir görünümde idi. Meselâ önceleri altın diş ve diş dolgusu yaptırmadan söz edildiğini pek görmüyoruz. Çıkan dişi yerine ia­de etme, bir başka diş kullanma, bunu sabitleştirmek için altın tel kullanma, dişleri altınla birbirine bağlama gibi mes'elelerden sözettiklerini görüyoruz. Özet olarak önceleri mes'eleye sadece bu işi için altın kullanmanın cevazı noktasından bakılmış ve bu­nun gusul için bir problem çıkaracağından hiç sözedilmemiş ol­duğunu görüyoruz. İşte bu noktada bir esası daha hatırlatmalıyız.

3-  Zaruretler haram olan şeyleri mubah kılar.

İlk fıkıh alimlerimiz bu mes'elede bu esası işletmiş ve İmam Muhammed, bir rivayette de Ebu Yusuf dişlerin altınla bağlanabileceğine cevaz vermişlerdir. Diğer üç İmam da onlarla beraber­dir. Yani bu, cumhurun görüşüdür. [703] Ortada henüz protez olarak altın diş kullanma olmadığından, ondan söz etmemişler­dir. Delilleri, Sünen kitaplarımızda mevcut meşhur Arfece hadi­sidir. Bu zatın cahiliyye döneminde Kütâb isimli vadide geçen sa­vaşta burnu kesilmiş, bunun üzerine gümüşten bir burun edin­miş, bu, koku yapınca da Rasulüllah Efendimiz (sav) kendisine al­tından bir burun edinmesini emretmişlerdir. [704] İmam Azam Efendimize göre bu sadece Arfece'ye ait bir durumdur. İmam Muhammed'e göre ona ait olduğunu gösteren bir delil yoktur, öyleyse gümüş, ya da bir başka maden kullanıldığında, koku yap­ması veya sıhhata zarar vermesi söz konusu ise dişlerini altınla tutturmak herkes için caizdir. Bu sadece Hanefî Mezhebinde bu­lunan bir görüş değildir, diğer mezheplerden bir çok zevata, bu arada Ahmed b. Hanbel'e göre de böyledir. Selefimizden bir çok kişi de dişlerini altınla bağlamışlardır. [705]

Alimlerimiz genellikle sözkonusu olaya dayanarak bunun caiz olduğu kararına varmışlardır. [706] Sonraları protez olarak altın diş yapma tekniği gelişince de Arfece'nin yapma burnuna kıyas ederek bunun da caiz olduğu söylenmiştir. [707] Hattâbî, zaruret bulunduğunda erkeklerin az mikdarda (zaruret miktarınca) altın kullanabilmelerinin mubah olduğu bu olaydan anlaşılır. Dişleri altınla bağlama ve altının yerini alacak şeylerin bulunmadığı yerde altın kullanma bunun örneğidir, der. [708] Zaten İmam Kerhî dişin altınla bağlanması caizdir, demiş [709] ve ihtilaftan söz etmemiştir. İmam Muhammed ise bu konuda sadece İmam Azam'ın ayrı gö­rüşte olmasına adeta izah getirir ve der ki:

 "Dişin gümüşle bağ­lanması (herkese göre) caizdir. Erkeğin altın ve gümüş kullanma­sının haramlığı, yüzük dışında, eşittir. Öyleyse diş altınla da bağlanabilir". [710] Bu takdirde İmam Azam'ın haram demesi, mutlak (istisnaları olabilecek genel) anlamda anlaşılmalıdır ve zaruret hali ondan istisna edilir. İşin altınla ilgili yönü budur.

Diğer yönden, başta da değindiğimiz gibi, önceleri mes'eleye gusülle hiç alaka kurulmamış ve bu açıdan bakılmamıştır. Hatta çıkan dişin yerine bağlanmasında ihtilaf edilmiş olsa bile, şer'î usûllerle boğazlanmış bir koyun dişi veya gümüş bir diş edin­mekte, ihtilaf yotur. [711] Halbuki, ister koyun dişi olsun ister gü­müş diş olsun, çıkan diş yerine koyulduğunda orayı kapatacak ve dibine suyun ulaşmasına engel olacaktır. Bu hoş görülmüştür, çünkü İslâm'da sıhhat başta gelen nimetlerdendir. Tedavî emre­dilmiştir ve bugün artık ağzın, hastalıklar açısından iç bünye için adeta bir gümrük kapısı görevi yaptığı, dişlerin de bu kapıyı çev­releyen demir teller durumunda bulunduğu, bir çok tehlikeli hastalığa çürük dişlerin sebep olduğu kesin bilinen bir gerçektir. Dolgular da zaten altınla yapılmamaktadır. Buna göre dişi çürü­yen adama dişini hemen çektirmesini, dolgu yaptırmasının caiz olmadığını söylemek cahillik değilse de bir ifrat ve bir cinayettir. Bütün fıkıh kitaplarımızın "yara sargısına mesh" bölümlerinde, nasıl yara olursa olsun, açık kalma ya da su değmesinden zarar görecekse sargısının üzerine meshedileceği, yaranın ömür boyu sürmesi halinde meshin de ömür boyu süreceği yazılıdır. Hatta ufacık bir yara için, başka imkân yoksa, meselâ bütün bileği saran bir sargı kullanabilir ve sadece yaranın üzerinde değil, sargının diğer taraflarına da mesh edilir. Bunun için sargıyı abdestsizken, hatta cünüpken sarmak bile hiç birşeyi değiştirmez. Başka hiçbir delil ve içtihat olmasa dahi, sırf bu sargı mes'elesinden diş dolgu­suna, ya da kaplamasına intikal edip onun da caiz olduğunu anla­mak, müçtehidane yapılmış bir kıyas değil, herkesin anlayabilece­ği "ifadenin delaletiyle delaleti" kabilindendir.

Ancak şunu da ilave etmek gerekir, bu gün sağlık açısından altının yerini alabilecek madenler bulunmuş ise ve kişinin de bunları kullanma imkânı varsa diş rengindeki protezler aynı gö­revi yapıyorlarsa erkeklerin altın diş kullanmaları yine caiz görü­lemez. Kadınlar ise kullanabilirler. Ama bunun bir ihtiyaçtan kay­naklanması, süs için yapılmış olmaması şarttır. Çünkü Rasulüllah Efendimiz, "güzellik için dişlerini seyreltenlere (dişte estetik operasyon yaptıranlara) lanet" etmiştir. Dolgunun, yani asıl dişin yerini alabilecek bir uygulama bulunamayacağı için dolgu (Allah' a'lem) her zaman caiz olacaktır.

Görüldüğü gibi Hanefi Mezhebinin usulü ne altın dişe ne de dolguya cevaz vermez durumdadır. Bir Hanefî de zaruret varsa bunları yapabilir. Öyleyse, cumhura göre gusülde ağzı yıkamak farz değildir, bu yüzden dolgu yaptıracak olan abdestte mezhebi­ni değiştirmelidir, demeye de hiç gerek yoktur. Ama sadece al­tın konusunda diğer imamlarla beraber Ebu Hanife'ye de uymak isteyenler altını kullanmayabilirlerse herhalde daha iyi ederler. Dolgu ise zaten hepsine göre caizdir. [712]



[703] Merginânî, hidâye, lV/83; Kâsânî, bedâyi', V/132; Mecma'ul'-Enhur, ll/536; Dürrü'l-Müntekâ (Damat kenarında), ll/536; Vehbe ez-Zuhaylî, 111/544

[704] Ebu Dâvûd, Hâtem, 7; Tirmizi, Libas, 31; Nesâî, Zinet, 41; Müsned, lV/242, V/23

[705] Örnek olarak bk, Bezlü'l-Mechûd e Kandehlevînin taliki, XVIl/123.

[706] Bk, Aliyyu'l-Kârî, Mirkât, lV/448; Tuhfetü'l-ahvezî, V/465; Avnü'l-Ma'bûd, XI/293; Hâşiyetü’s-Sindî ale'n-Nesâî, Vlll/l64

[707] Bezü'l-Mechud, XVII/I23

[708] Avnü'l-Ma'büd, XI/293

[709] Kâsânî, age. VI/132

[710] ay.

[711] Fetavâyı Kâdıhân, (Hindiyye ile) 111/413: Hamid Mirza, el-Fethur Rahmanî. 11/227-228

[712] Değerli Hocam, Örnek insan Merhum Doç. Dr. Ruhî Özcan Bey biz­zat sorduğumuzda diş dolgusunun caiz olduğunu söylemişlerdi. Değerli Kardeşi­miz Ahmet Akın Çığman Hoca da Ömer Nasûhî Bilmen, Erzurumlu Ali. Os­man Bektaş Hoca (Ruhi Bey kendisi için "Furu'u fıkıhta dünyada yektadır" de­mişlerdi), Şamlı Alim Abdürrezzak Halebinin altın dişe caiz dediklerini bizzat duy­duğunu, İbn Abidîn'ın torunu Ebu'l-Yüsr Abidin'den aynı fetvayı haber aldığını, Fı­kıh Alimi ligazlı Şeyh Ahmet Efendi'den: "Taktı iseniz sökün demeyiz, takmadı ise­niz takın demeyiz" diye dinlediğini bana anlattı. Aziz büyüğümüz Lütfi Doğan Hoca da eski Erzurum müftüsü Sadık Efendi'nin diş dolgusuna cevaz verdiğini söylediler. Ayrıca İzmirli İsmail Hakkı'nın hem altın dişe, hem de diş dolgusuna ce­vaz verdiği uzunca araştırmasını Sebîlü'r-Reşâd, Şaban 1332-12 Haziran 1330/25 Haziran 1913 tarihli nüshasından alarak Muhterem Hayreddin Karaman Bey "İs­lâm'ın Işığında Günümüz Meseleleri" adlı eserinde yayınlamış (1/297 vd.) ve M. Zâhidü'l-Kevser’nin de aynı görüşte olduğunu bir mektubunun kendilerinden mahfuz fotokopilerinden aktarmıştır, (ae. s. 306). Doç. Dr. Faruk Beşer, Fetvalarla Çağdaş Hayat, Nün Yayıncılık, İstanbul 1997: 274-278.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Altın diş ve diş dolgusu
« Posted on: 26 Nisan 2024, 14:22:19 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Altın diş ve diş dolgusu rüya tabiri,Altın diş ve diş dolgusu mekke canlı, Altın diş ve diş dolgusu kabe canlı yayın, Altın diş ve diş dolgusu Üç boyutlu kuran oku Altın diş ve diş dolgusu kuran ı kerim, Altın diş ve diş dolgusu peygamber kıssaları,Altın diş ve diş dolgusu ilitam ders soruları, Altın diş ve diş dolgusuönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes