> Forum > ๑۩۞۩๑ Açık Öğretim & İlitam Dunyasi ๑۩۞۩๑ > Dokuz Eylül İlitam > Felsefe Tarihi > Ünite 9 Ders Özetleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ünite 9 Ders Özetleri  (Okunma Sayısı 4462 defa)
23 Mart 2013, 15:44:36
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 23 Mart 2013, 15:44:36 »



17. YÜZYILDA FELSEFE

1-17.YY. düşünürlerinin özellikleri nasıldır?
1-On yedinci yüzyıl düşünürleri olarak Descartes, Spinoza ve Leibniz‟in düşünsel karakteristikleri farklı olmuş olsa da rasyonalist bir biçimde felsefe yapmak olduğu söylenebilir.

2-Rasyonalist yaklaşım nedir?
2-Akılcılık, her türlü bilginin kaynağının akıl olduğu görüşünü savunan bir yaklaşımdır.

3-17.yy. rasyonalist felsefeye göre uygunluk nedir?
3- On yedinci yüzyıl rasyonalist felsefeye göre uygunluk, Tanrı‟nın hem evrenin bütünselliğine ve hem de insan ruhuna aynı ilkeleri yerleştirmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Böylece rasyonel olan akıl, rasyonel bir öze sahip doğayı kolaylıkla kavrayabilecektir.

4-Rönesans felsefesi ve 17.yy. felsefesinin farkı nedir?
4- Rönesans felsefesi, eskiden koparak yeniyi bulma eğilimi içerisinde bir hareketlilik, düşünsel bir zenginlik dönemidir.
Buna karşın on yedinci yüzyıl felsefesi, bir durağanlık ve durulma dönemidir.
Yine Rönesans felsefesinin zengin düşünselliğe sahip olmasına karşın bu dönemde farklı düşünsel boyutların sistemleştirilmesine gayret gösterilmiştir.
On yedinci yüzyıl felsefesi, tıpkı matematik fizik gibi gerçeği son öğelerine ulaşmak için tözleri konu alır ve bunlar arasındaki ilgileri „neden-sonuç‟ bağıyla açıklamaya çalışır.

5. Descartes Kimdir? Eserleri nelerdir?
5-1596 yılında Fransa’da Descartes, 1629 senesinde Hollanda‟ya göç eden filozof, burada geçirdiği yirmi yıl boyunca tam bir yalnızlık içinde felsefe üzerine eserlerini kaleme aldı. 1649 yılında İsveç Kraliçesinin bir akademi kurma teklifini kabul eden Descartes, buraya geldikten beş ay sonra 1650 yılında öldü. Belli başlı eserleri şunlardır:
1. Aklı Kullanmak İçin Kurallar.
2. Denemeler.
3. İlk Felsefe Üzerine Düşünceler.
4. Felsefenin İlkeleri.
5. Ruhun Tutkuları.

6- Descartes Bilgi Teorisi nedir?
6-Descartes yeniçağ rasyonalizmin babasıdır. Rasyonalist eğilimi gereği tüm açık ve seçik düşüncelerin doğuştan geldiğini düşünmüştür. Dolayısıyla bilimsel bilgi, ona göre, doğuştan düşünceler yani apriori (deney öncesi) olan düşüncelere dayanmalıdır.
Descartes, gerçekliğin doğru bilgisine ulaşmak adına kuşkuyu kullanmaktadır. Descartes için kuşku, doğru bilgiye ulaşmada bir araç, diğer deyişle bir yöntemdir.

7-Descartes‟in kuşkuculuğun özellikleri nelerdir?
7-Descartes‟in kuşkuculuğun birtakım özellikleri bulunmaktadır.
a-kuşkuculuğun evrensel olmasıdır. B- kuşku, yöntemsel olmalıdır. C- Descartes‟in kuşkusu, daha önce inanılmış önermelerin yerine yeni önermeleri geçirmeyi amaç edinmiş olması anlamında geçicidir. D-kuşkunun, bizlerin onu davranışlarımızda kullanmıyor olmaması nedeniyle kuramsaldır.
Descartes, öncelikle kuşkunun sınırlarını belirlemeye çalışır. O ilkin, duyular yoluyla öğrenilen her Şeyden kuşku duyar. Descartes‟e göre duyuların, bizleri günlük yaşantımızda bazen aldatmıyor olduğunun hiçbir güvencesi olamaz. Örneğin suyun içindeki çubuk kırık olarak algılanır.
Descartes matematiğin önermeleri konusunda bu kuşkuculuğunu sürdürmez. . Hiçbirimiz ister uyurken ister uyanıklı halde olalım; iki ile üçün toplamının beş ettiğinden kuşku duymayız.
Descartes, yöntemsel kuşkuyu, kuşku-duyulmaz bir gerçeklik olup olmadığını ortaya çıkarmak amacı ile kullanmaktadır. O, söz konusu gerçeği “Cogito ergo sum” (Düşünüyorum, öyleyse varım) önermesinde bulmaktadır. Ona göre kuşku duyamayacağımız tek gerçeklik, kendi varoluşumuzdur.

8- Descartes Teoloji Anlayışı nedir?
8-Descartes‟e göre, Tanrı‟nın varlığını dışsal dünyaya göndermede bulunarak kanıtlamak yerine, O‟nün varoluşunu içeriden kanıtlamak gerekmektedir. Descartes‟in Tanrısal varlığın kanıtlanması yolunda ilk sorusu, insanın zihnindeki Tanrı düşüncenin, bizim kendimiz tarafından üretilebilmiş olup olmadığı üzerinedir. Descartes‟e göre insan, Tanrı kavramı altında sonsuz, her Şeyi bilen, her Şeyden güçlü ve her Şeyi yaratan bir tözü anlamaktadır. Sözü edilen bu nitelikler, bizler gibi sonlu tözsel varlıklar tarafından üretilmiş olamazlar. Dolaysıyla Descartes‟e göre sonsuzluk düşüncesi, insanın sonlu düşüncesine önceliklidir.

9-Descartes‟in akıl yürütmesinde varılan sonuç nedir?
9-Descartes‟in akıl yürütmesinde birbirini izleyen iki sonuç bulundurur. Bunlardan ilki, Tanrı düşüncesinden hareketle Tanrı‟nın varlığına gidilmesi .
ikincisi ise Tanrı‟nın yalnızca insanın değil bütünüyle evrenin nedeni olarak görülmesidir. Sonuç olarak, zihinlerimizdeki mükemmel, sonsuz, her Şeyi bilen, her Şeye gücü yeten ve sonsuz iyi gibi niteliklere sahip Tanrı karşısında doğamızın eksikliğini kabul etmekteyiz.

10- Descartes’in Metafizik Anlayışı nedir?
10-Descartes‟in metafizik anlayışının temelinde töz kavramı bulunmaktadır. Ona göre töz, var olabilmek için kendinden başka hiçbir Şeyi gerektirmeyen Şeydir. Dar anlamıyla bu tanım, yalnızca Tanrı için kullanılabilir gözükmektedir.
Descartes ,eserden nedene değil, nedenden esere giden bir yöntem sunmaktadır.

11-Descartes‟e göre töz kaça ayrılır?
11-Tanrısal töz dışında, töz kavramı yaratıklar için kullanıldığında, biri düşünün ve diğeri cisimsel olmak üzere iki ayrı tözün varlığından söz edilir.

12-Descartes’e göre , ruh ile beden arasında nasıl bir ilişki vardir?
12-Descartes’e göre , ruh ile beden arasında özünlü değil ilintili bir ilişkinin bulunduğundan söz eder .
B ilişkiyi tıpkı kaptan ile gemi arasındaki hareket ettiren ile hareket ettirilen ilişkisi olarak açıklar. Bu örnekte ruh, kaptana ve beden, gemiye benzetilmektedir.

13. Hobbes (Thomas Hobbes) kimdir.
13-Thomas Hobbes, 1588 yılında İngiltere‟ gelmiştir. Oxford üniversitesinde skolâstik felsefe eğitimi almıştır. Hobbes, daha sonra Fransa ve İtalya‟yı gezmiş; buralarda yeni düşüncelerin temsilcileri, sözgelimi ile Galileo karşılaşmıştır. İngiltere‟ye geri döndüğünde ise uzun süre fikirlerinin etkisi altında kalacağı Francis Bacon; ayrıca Gassendi ve Mersenne gibi filozoflarla da tanışmıştır. Bu geniş filozoflar çevresi düşünürümüzün, geleneksel felsefeye yönelttiği güçlü eleştirilerinin temelini sağlamış gözükmektedir. Hobbes insan merkezli felsefenin bir taraftarı olarak ortaya çıkmıştır. 1679 yılında İngiltere‟de ölmüştür.

14-Hobbes (Thomas Hobbes) eserleri nelerdir.?
14-1. Felsefenin Öğeleri. Bu eser, cisim üzerine, insan üzerine ve yurttaş üzerine başlıklarıyla üç bölümden oluşmaktadır.
2. Doğal ve Politik Yasanın İlkeleri.
3. Leviathan.

15- Hobbes (Thomas Hobbes) Bilgi Teorisi nedir?
15 - Hobbes‟a göre bilgisel sürecin temelinde adlar bulunmaktadır. Nesneleri göstermek üzere seçilen adlar, her ne kadar keyfi olarak seçilmişlerse de, onlarla düşünceleri ifade etmek mümkündür. İnsan, düŞüncelerini konuşarak başkalarına iletirken adları, simgeler olarak kullanmakta ve onları birbirine bağlamaktadır.
Hobbes‟a göre adlar iki kısma ayrılmaktadır.
ilki, örneğin „Ali‟ adında olduğu gibi tek bir nesneye özeldir.
İkinci ad türü ise düşünürümüzün evrensel adlar veya evrenseller olarak adlandırdığı, pek çok nesneyi tek bir adla gösteren adlardır. Sözgelimi ağaç ya da insan adı gibi.
Hobbes, biri, olgu ve diğeri sonuç bilgisi olmak üzere iki tür bilgiden söz eder. Olgu bilgisi; bir Şeyin yapıldığının görüldüğünde ya da anımsandığında sahip olunan bilgidir. Örneğin mahkemede tanıktan istenin bilgi, olgu bilgisidir ve bu tür bilginin kayıt altına alınması tarih biliminin iŞidir.
Hobbes‟a göre sonuç bilgisi, „A –doğru- ise B de doğrudur‟ biçiminde dile getirilebilecek olan koŞullu ya da varsayımsal bir bilgidir. Örneğin bir çemberden söz edildiğinde, çemberin ortasından geçen bir düz çizginin onu iki eŞit parçaya böleceği bilgisi sonuçsal bir bilgi olmaktadır.

16-Hobbes (Thomas Hobbes) Fizik Anlayışı nedir?
16- Hobbes‟a göre felsefe, zorunlu olan yani etkin olan nedensellikle ilgilenmektedir. Etkin neden, eseri üzerinde bir etki üreten ve bundan dolayı da neden-sonuç bağının zorunlu olduğu bir nedendir. O, nedensel etkinliğin etken tarafından edilgende hareket üretmek olduğunu söylemektedir. Bir başka deyişle felsefe, hareket halindeki cisimler, bu hareketlerin nedenleri ve özellikleri ile ilgilenmelidir.

17- Hobbes (Thomas Hobbes Teoloji Anlayışı nedir?
17-Hobbes‟un felsefesi cisimler dışında bir gerçekliği konu almaması anlamında maddecidir. Bu anlamda Tanrı ve diğer tüm tinsel varlıklar alanını felsefeden uzaklaştırmaktadır. Ancak Hobbes‟un yaklaşımının yöntemsel bir maddecilik olduğu söylenebilir. Buna göre filozofumuz, Tanrı‟nın var olmadığını söylemek yerine aslında O‟nün felsefenin konusu olamayacağını dile getirmektedir.
Hobbes‟a göre tanrıbilim, bilim olarak ya da doğru önermelerin oluşturduğu kendi içinde tutarlı bir bütünsellik ifade etme bağlamında saçma veya akıl dışı olarak kalmak durumundadır. Felsefe bağlamında dile getirdiği bu ifadesinden yola çıkarak Hobbes‟un bir “tanrıtanımaz” olduğu yargısına ulaşılabilir.

18-Hobbes‟un Ortaçağ tanrı anlayışı farkı nedir?
18-Tanrı anlayışının, ortaçağınkinden bütünüyle farklı olduğunu belirtmek gerekmektedir. Ortaçağ tanrıbilimci ve filozofları Tanrı‟yı cisimsel olmayan bir töz ve sonsuz bir tin olarak düşünmekteydiler.
Oysa Hobbes Tanrı‟yı, en yalın cisimsel bir töz olarak görür.

19- Hobbes (Thomas Hobbes Ahlak Anlayışı nedir?
19- Ona göre canlılarda, biri bilinç-dışı ve diğeri iradeye dayanan olmak üzere iki tür hareket görülmektedir.1- Kan dolaşımı, solunum ve sindirim gibi süreçlerdeki hareket, bilinç-dışı olana hareketin örnekleri...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 03 Mayıs 2014, 14:33:21 Gönderen: Hafize Aişe »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ünite 9 Ders Özetleri
« Posted on: 28 Mart 2024, 23:59:45 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ünite 9 Ders Özetleri rüya tabiri,Ünite 9 Ders Özetleri mekke canlı, Ünite 9 Ders Özetleri kabe canlı yayın, Ünite 9 Ders Özetleri Üç boyutlu kuran oku Ünite 9 Ders Özetleri kuran ı kerim, Ünite 9 Ders Özetleri peygamber kıssaları,Ünite 9 Ders Özetleri ilitam ders soruları, Ünite 9 Ders Özetleriönlisans arapça,
Logged
03 Mayıs 2014, 14:35:24
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« Yanıtla #1 : 03 Mayıs 2014, 14:35:24 »

1. Tıpkı skolâstik felsefede olduğu gibi kendi içerisindeki birlik ve bütünlüğü, monotonluğu sonuna değin koruyan bir felsefedir. Ancak skolâstik felsefede bu birlik; dinin birliği iken on yedinci yüzyıl felsefesinde birlik ve bütünlüğü sağlayan eğilim aşağıdakilerden hangisidir?
A. Geleneksel eğilim
 b. Olgusal eğilim
c. Rasyonalist eğilimn
D. Faydacı eğilim
 e. Sezgisel eğilim

2. Descartes septik bir filozoftur. Ancak onun septisizminin sofistlerin septisizminden ayrıldığı görülür. Sofistler için Şüphe, doğru bilgiye ulaşılması adına bir amaç olmaktadır. Oysa Descartes‟in yöntembilimsel Şüpheciliği için aynı durum söz konusu değildir. Buna göre Descartes‟in metodik Şüpheciliğiyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A. şüphe, gerçek bilgi olan deneyim bilgisine ulaştırır.
B. şüphe, tek başına gerçekliği yansıtır.
C. şüphe, doğru bilgiye ulaşılmasında araçtır.
D. şüphe, tüm gerçeğin bilgisini verir.
E. şüphe, yarar sağlayan bilginin koşuludur.

3. Zihinlerimizden eksiksiz bir Tanrı düşüncesi vardır. Bizler bu düşünceyi kendi zihinlerimize kendimiz yerleştirmiş olamayız. Çünkü bizler eksik ve sonlu varlıklarız. Öyleyse kendi eksiksiz ve sonsuz bir töz bizden önce var olmuş olmalıdır. Tanrı, bizleri varlığa getirdiği anda zihinlerimize bu düşünceyi yani kendi düşüncesini ustanın bastığı damga gibi basmaktadır. Teolojisi adına görüşleri belirtilen yeniçağ rasyonalist filozofu hangisidir?
A. Berkeley        b. Hüma         c. Leibniz          d. Spinoza          e. Descartes

4. Ruh ve beden ilişkisi kaptanın gemisi ile olan ilişkisi gibidir. Burada ruh, kaptana; beden ise gemiye benzetilmektedir. Ancak ruh-beden ilişkisi bununla sınırlandırılamaz. Çünkü gemi olmaksızın kaptanın bir varlığından söz edilebilir. Oysa bedenimiz acı duyduğunda ruhumuzun onu hissetmemesi imkânsızdır. Descartes‟in metafiziğine ilişkin ruh-beden arasında nasıl bir ilişki olduğu söylenebilir?
A. Ruh ve beden ayrı iki töz olmakla birlikte, bir birlik oluştururlar.
B. Ruh ve beden arasında hiçbir ilişki yoktur.
C. Ruh, yaşamın en temel ilkesidir.
D. Beden, ruhtan sonra yaşamın ikinci ilkesidir.
E. Ruh ve beden aynı tözün iki farklı görünümüdür.

5. Hobbes‟a göre doğanın kendinde düzenekçi bir belirlenimcilik görülür. Nedense etkinlik, bilinçli ve bilinçsiz cisimlerin birbiri üzerindeki hareketsel etkinliğidir. Gerçi bilinçsiz cisimlerin alanında farklı, bilinçli cisimlerin alanında farklı hareket yasaları hakimdir. Ancak bu düzenekçi belirlenimcilik içerisindeki nesneler felsefeye konu olabilmektedir. Hobbes‟un fizik öğretisi adına aşağıdakilerden hangisi felsefeye konu olamaz?
A. Maddi nedensellik anlayışı b. Cisimlerin hareketleri
C. Düzeneksel nedensel ilişki d. Özgür neden anlayışı
E. Doğal hareket yasaları

6. İnsan, insanın kurdudur. Doğa durumunda her insan, kendini korumak için diğerine zarar verme eğilimi güder. İnsanlar kendi can güvenlikleri için devlet adı altında yapay bir sözleşme imzalayarak kendi özgür iradeleriyle haklarını sınırlandırmışlardır. Bu siyaset anlayışı hangi filozofa aittir?
A. Locke b. Descartes c. Spinoza d. Hobbes e. Berkeley

7. Doğa, varlıkbilimsel anlamda Tanrı‟nın kendisidir. Tanrı, sonsuzdur ve sonsuz olması anlamında evrendeki tüm olgusallığı barındırmaktadır. Spinoza‟ya göre var olan her Şeyin Tanrı‟da olması demek, onların Tanrı‟nın farklı görünümleri olması demektir. Spinoza‟nın teolojisi adına aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A. Tanrı, doğaya aşkın bir varlığa sahiptir.
B. Tanrı, en üstün ve en mükemmel varlıktır.
C. Tanrı, bilinemez bir varlıktır.
D. Tanrı, evrendeki varlıklara içkindir.
E. Doğal varlıklar duyular yoluyla kavranamaz.

8. Bilgi, doğal dizgenin en kapsamlı bilgisini vermektedir. Bu bilgi bilimsel bilgiden farklıdır. Çünkü bilimsel bilgi bireysellikleri içerisinde nesnelerin bilgisini vermektedir. Oysa her Şey Tanrı‟dadır ve Tanrı‟nın yoluyla kavranabilen bir bilgi düzeyi olmalıdır. Bu görüşüyle Sipinoza, hangi bilgi çeşidinden söz etmektedir?
A. Olgusal bilgi
 b. Rasyonel bilgi
c. Düzensiz bilgi
D. Söylenti bilgisi
e. Sezgisel bilgi

9. Görgüm Şeyleri oluşturan monadılar yalın tözlerdir. Monadılar parçasızdırlar ve bu nedenle uzama ve bölünebilirlik niteliğine sahip değildirler. Onlar sonsuz sayıda olup, dışarı kapalı penceresiz varlıklardır. Evren sonsuz sayıdaki monadılar arasındaki uyumdur. Bu görüşler, hangi filozofun fizik ve metafizik düşüncesini ifade etmektedir?
A. Berkeley         b. Kant                 c. Pergel          d. Leibniz                 e. Sipinoza

10. Tanrı‟nın yaratmayı seçmiş olduğu bu evrenin, olabilecek en iyi evren olması gerekir. Çünkü Tanrı, özü gereği kötü davranmayı istemiş olamaz. Evrendeki kötülüğün tanrısal bir kötülükle bağlaştırmak doğru değildir. Evrendeki kötülük, insana aittir. Çünkü insan özü gereği eksik bir varlıktır. Dolayısıyla bu eksikliğiyle kötü davranmayı istemiş ve seçmiştir. Bu görüşleri dile getiren düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
A. Leibniz             b. Hüma           c. Locke            d. Sipinoza     e. Descartes

Cevaplar :1. C, 2. b, 3. e, 4. a, 5. d, 6. d, 7. d, 8. e, 9. d, 10. a


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

03 Mayıs 2014, 14:38:15
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« Yanıtla #2 : 03 Mayıs 2014, 14:38:15 »

1=) Aşağıdakilerinden hangisi On yedinci yüzyıl düşünürlerinden değildir?
A=) Hume
B=)Descartes
C=)Hobbes
D=)Spinoza
E=)Leibniz
Cevap:A

2=)Rasyonalizm yani akılcılık her türlü bilnin kaynağının akıl olduğu görüşünü savunan yaklaşımı benimsemişdirler.
Bu görüş kaçıncı yüzyılda benimsenmiş vehangi dönemde ortaya konulmuştur?
A=)Onbirinci yüzyıl Aydınlanma dönemi
B=)Onbeşinci  yüzyıl Skolastik dönemi
C=)Onikinci  yüzyıl  Antik felsefe
D=)Onyedinciyüzyıl  Rönesans dönemi
E=)Onsekizinciyüzyıl  Ortaçağ döneminde
Cevap : D

3=)Aşağıdakilerinden hangisi On yedinci yüzyıl felsefesiyle Rönesans felsefesinin arasındaki farklardan değildir ?
A=)Rönesans felsefesi eskiden koparak yeniyi bulma eğlimiiçersinde bir hareketlilik düşünsel bir zenginlik dönemidir.
B=)Onyedinci yüzyıl felsefesi bir durağanlık ve durulma dönemidir.
C=)Matematik fiziğin yönetimini kendine örnek almış ve bu sayede gerçeğin bütünsel bir rasyonel  tablosunu çizmeye hedeflenmiştir.
D=)Onyedinci yüzyıl felsefesi tıpkı matematik fizik gibi gerçeği son öğelerine ulaşmak için tözleri konu almaz.
E=)Rönesanfelsefesininzengin düşünselliği sahip olmasına karşın bu dönemde farklı düşünsel boyutların sistemleştirilmesine gayret gösterilmiştir.
CEVAP =D

4=Aşağıdakilerinden hangisi On yedinci yüzyıl felsefesi’nin özelliklerinden değildir?
A=)Duyular nesnelere ilişkin bilimsel bir metafizik mümkündür.
B=)Metametik fizik gibi gerçeğin son öğelerine ulaşmak için tözleri konu alır ve bunlar arasındaki ilgileri neden –sonuç bağıyla açıklamaya çalışır.
C=)Nedenler bilindiğinde everene işlişkin gerçekler açık ve seçik olarak kavranacaktır.
D=)Açık seçik kavram doğru olan bilginin kendisidir.bu durumda açık ve seçiklik doğruluğun ölçütü olmaktadır.
E=)Karışık ve bulanık olan bilgi doğru olmadığı gibi aldatıcı bir bilgi olmaktadır.
Cevap=)A

5=)Aşağıdakilerden hangisi Descartesin eseridir?
A=)Doğal ve politik yasanın ilkeleri
B=)Ruhun tutkuları
C=)Ahlak
D=)Devlet üzerine inceleme
E=)Manodoloji
Cevap=)B

6=)Rasyonolist bir düşünürdür.Bilimsel bilgi ona göre doğuştan düşünceler yani apriori(deney öncesi) olan düşüncelere dayanmalıdır.Gerçekliğin doğru bilgisine ulaşmak adına kuşkuyu kullanmaktadır.
Bu bilgi teorisini savunan düşünür kimdir?
A=)Hume
B=)Leibniz
C=)Descartes
D=)Spinoza
E=)Berkeley
Cevap= C

7=)Aşağıdakilerden hangisi Descartesin kuşkuculuğunun özelliklerinden değildir?
A=)kuşkunun sınırları sonsuzdur
B=)kuşku duyamıcağımız tek gerçek kendi varlığımızdır
C=)Kuşku yöntemsel olmalıdır
D=)Kuşkuculuk evrensel olmalıdır
E=)kuşkusu daha önce inanılmış önermelerin yerine yeni önermeleri geçirmeyi amaç edinmiş olması anlamında geçicidir
Cevap=A

8=)Duyuların bizleri günlük yaşantımızda bazen aldatmıyor olduğunun hiçbir güvencesi olamaz.Örneğin suyun içindeki çubuk kırık olarak algılanır söz konusu durum bır duyu yanılsımasıdır.
Bu önermeyi hangi düşünür savunuştur?
A=)Hobbes
B=)Berkley
C=)Descartes
D=)Leibniz
E=)Hume
Cevap=C

9=)Yöntemsel kuşkuyu kuşku duyulmaz bir gerçeklik olup olmadığını ortaya çıkarmak amacı ile kullanmaktadır.o söz konusu gerçeği (düşünüyorum öyleyse varım)önermesinde bulmaktadır.ona göre kuşku duymıyacağımız tek gerçeklik kendi varoluşumuzdur.kuşku duyma bir düşünme biçimidir.düşünce ise bilincinde olan herşeyi ifade etmektir.varoluşumuzun güvenilir bilgisine ancak düşündüğümüz yani bilinçli olduğumuz zaman sahibizdir.
Bu görüş hangi düşünürümüze aittir?
A=Kant
B=)Berkley
C=)Hobbes
D=)Spinoza
E=)Descartes
Cevap=E

10=)İnsan tanrı kavramı altında sonsuz herşeyi bilen herşeyden güçlü  ve herşeyi yaratan bir tözü anlamaktadır.Düşünürümüze göre sonsuzluk düşüncesi  insanın sonlu düşüncesine önceliklidir.Çünkü öyle olmasaydı kendi sonluluğumuzu ve sınırlarımızı sonsuz ve eksiksiz bir varlık olarak tanrı  düşüncesi  ile karşılaştırmazdık.
Bu teoloji anlayışı hangi düşünürümüze aittir?
A=)Spinozs
B=)Descartes
C=)Look
D=)Hobbes
E=)Kant
CEVAP =B

11=)Metafizik anlayışının temelinde töz kavramı bulunmaktadır.ona göre töz var olabilmek için kendinden başka hiçbirşeyi gerektirmeyen şeydir.bu tanım yanlızca tanrı için kullanılabilir gözükmektedir.
Bu metafizik görüşünü savunan düşünür kimdir?
A=)Descartes
B=)Leibniz
C=)Hobbes
D=)Hume
E=)Spinoza
CEVAP=A

12=)Descartese göre töz kaça ayrılır?
A=)Üç gurupta incelenir matematik  metafizik  teoloji olarak
B=)beş guruba ayrılır
C=)Yaşınalan olarak tek gurupta incelenir
D=)Düşünen ve diğeri cisimsel olmak üzere iki ayrı töz varıdır.Descartese göre bizler tözleri değil bu tözlerin yüklemlerini algılamaktayız
E=)Bilinen  işitilen ve görülen olarak üçe ayrılır descartese göre
Cevap=)D

13=)Descartesin düşüncesinde insan kaça ayrılır?
A=)Descartesin düşüncesinde insan hem düşünen hemdecisimsel olmak üzere iki ayrı tözden oluşan bir canlıdır.
B=)Descartesin düşüncesine  göre insan üçe ayrılır,fizikselcisimseltözsel
C=)Descartesin metafizik anlayışının temelinde tözler bulunmaktadır
D=) Descartese göre tanrısal töz dışında töz kavramı yaratıklar için kullanıldığında biri düşünen diğeri cisimsel olmak üzere iki ayrı tözden söz edelir
E=)Descartes  akıl yürütmesinde birbirini izleyen iki sonuç bulundurur
CEVAP=A

14=)On yedinci yüzyıl felsefesinde birlik ve bütünlüğü sağlayan eğilim nedir?
A=)Geleneksel eğilim
B=)Faydacı eğilim
C=)Sezgisel eğilim
D=)Olgusal eğilim
E=)Rasyonalist eğilim
CEVAP = E

15=)Descartes septik bir filozoftur.ancak onun septisizminin sofistlerin septisizminden ayrıldığı görülür.sofistler için şüphe doğru bilgiye ulaşılması adına bir amaç olmaktadır.oysadescartes’inyöntembilimsel şüpheciliği için aynı durum söz konusu değildir.buna göre descartesin metodik şüpheciliği ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A=)Şüphe gerçek bilgi olan deneyim bilgisine ulaştırır.
B=)Şüphe doğru bilgiye ulaşılmasında araçtır
C=)Şüphe tekbaşına gerçekliği gerçekliği yansıtır.
D=)Şüphe tüm gerçeğin bilgisini verir
E=)Şüphe yarar sağlayan bilginin koşuludur
CEVAP=C

16=)Zihinlerimizden eksiksiz bir tanrı düşüncesi vardır.bizler bu düşünceyi kendi zihinlerimize kendimiz yerleştirmiş olamayız.çünkü bizler eksik ve sonluvarlıklarız.öyleyse kendi eksiksiz ve sonsuz bir töz bizden önce var olmuş olmalıdır.tanrı bizleri varlığa getirdiği anda zihinlerimize bu düşünceyi yani kendi düşüncesini ustanın bastığı damga gibi bastmaktadır.teolojisi adına görüşleri belirtilen yeniçağ rasyonalist filozofu kimdir?
A=)Berkeley
B=)Hume
C=)Spinoza
D=)Leibniz
E=)Descartes
CEVAP=E
17=)Ruh ve beden ilişkisi kaptanın gemisi ile olan ilişkisi gibidir.burada ruh kaptana beden ise gemiye benzetilmektedir.ancak ruh beden ilişkisi bununla sınırlandırılamaz.çünkü gemi olamaksızın kaptanın bir varlığından söz edilebilir.oysa bedenimiz acı duyduğunda ruhumuzun onu hissetmemesi imkansızdır.Descartesin metafiziğine ilişkin ruh beden arasında nasıl bir ilişki olduğu söylenebilir?
A=)Ruh ve beden arasında hiçbir ilişki yoktur
B=)Ruh yaşamın en temel ilkesidir
C=)Beden ruhtan sonra yaşamın ikinci ilkesidir
D=)Ruh ve beden ayrı iki töz olmakla birlikte bir birlik oluştururlar
E=)Ruh ve beden aynı tözün iki farklı görünümüdür
Cevap =D

18=)Aşağıdakilerden hangisi Hobbesin eserlerinden değildir ?
A=)Metafizik üzerine konuşma
B=)Felsefenin öğeleri
C=)Doğal ve politik yasaların ilkeleri
D=)Leviathan
CEVAP= A

19=)Hobbesin bilgi teorisi nasıldır?
A=)Dört düzeyden söz ederek bilgi anlayışını açıklamaktadır
B=)Hobbese göre bilgisel sürecin temelinde adlar bulunmaktadır.insan düşüncelerini konuşarak başkalarına iletirken adları simgeler olarak kullanmakta ve onları birbirine bağlamaktadır.
C=)Görülenin alanı rastlantının ve bireyselliğin olduğu bir alandır
D=)İkinci tür bilgi olan bilimsel bilgiyi algı bilgisinden ayırmak adına imgeleme değil akla dayandırıldığı görülür.
E=)Görgülenim alanın duygusal algısı insanın hayatına yarar sağlayacak düzeydedir
CEVAP )B

20)Olgu bilgisi bir şeyin yapıldığının görüldüğünde yada anımsandığında sahip olunan bilgidir.örneğin mahkemede tanıktan istenen bilgi olgu  bilgisidir ve bu tür bilginin kayıt altına alınması tarih bilmininişidir.sonuç bilgisi ise A doğru ise B de doğrudur biçiminde dile getirilebilcek olan koşulllu yada varsayımsal bir bilgidir.
Bahsedilen bu olgu bilgisinin düşünürü kimdir?
A=)Hobbes
B=)Leibniz
C=)Spinoza
D=)Hume
E=)Descartes
Cevap =A

21=)Hobbese göre fizik anlayışı nasıldır?
A=)Görülür cisimler olan duyusal nesnelerin bölünebilir nitelikte oldukları açıktır
B=)Monadlar kendi etkinliklerinin ilkesidirler.
C=)Algı  insanın ruhu ile bedeni arasında bir ayrım yapmasına temel sağlamıştır
D=)Her biri özgün ve bu nedenle bireysel olan monadların doğada önceden saptanmış bir uyum içinde oldukları gözlemlenmektedir.
E=) Felsefe zorunlu yani etkin olan nedensellikle ilgilenmektedir.felsefe hareket halindeki cisimler bu hareketlerin nedenleri ve özelllikleri ile ilgilenmelidir.
CEVAP =E

22=) felsefesi cisimler dışında bir gerçekliliği konu almaması anlamında maddecidir.bu anlamda tanrı ve diğer tüm tinsel varlıklar alanını felsefeden uzaklaştırmaktadır.tanrının var olmadığını söylemek yerine aslında onun felsefesinin konusu olmayacağını dile getirmektedir.
Bu teoloji görüşünü...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes