> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Usulü Fıkıh Eserleri > Fahreddin Atar - Usul > Hakim
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hakim  (Okunma Sayısı 1687 defa)
07 Nisan 2010, 00:31:50
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 07 Nisan 2010, 00:31:50 »



Hakim


I- Hakim
a. Kur´ân´dan Deliller:
b. İcmâ Delili
c. Aklî Delil
2- HÜSÜN VE KUBUH
( (İYİLİK - KÖTÜLÜK)
A-Hüsün Ve Kubuh´un Manaları
B- Hüsün Ve Kubuh Hakkında Mezheblerin Görüşleri






1.FASIL

HÂKİM

I- Hakim[1]



Hiç şüphesiz vücûp (vacip), hürmet (haram) gibi hükümlerin bir hâkimi (vâ-zı´ı: hüküm koyucusu) vardır. Bu hükümleri vaz´ eden, Sâri´ Te´âlâ´dır. Kur´ân-ı Kerîm´de bazı âyetler, Cenâb-ı Hakk´m hüküm koyucu olduğunu göstermekte­dir. Müslümanlar bu hususta icmâ halindedirler. Akıl dahi, Cenâb-ı Hakk´m kanun koyucu olduğunu kabul etmektedir.


a. Kur´ân´dan Deliller:



"Allah hâkimler hâkimi değil midir?"[2] "Hüküm ancak Allah´ındır"[3] âyetleri, Allah´ın hüküm koymaya yetkili tek merci olduğunu ifade etmektedir. Bu esasa göre Allah´tan başka hüküm koyacak bir makam yoktur. Peygamberin bu husustaki vazifesi, Allah´ın hükümlerini tebliğ etmek, onları açıklamaktır. Müctehidlerin vazifeleri ise fıkıh usûlü ilminin koyduğu kaide ve esaslar çerçe­vesinde bu hükümleri tanıyıp ortaya koymaktır.


b. İcmâ Delili:


Bütün İslâm âlimleri, ittifakla şu hususu kabul etmişlerdir: Gerek nasslarda zikredilen ve gerekse müctehidlerin ictihâdlarıyla istinbât olunan hükümlerin kaynağı, Sâri´ Teâlâ´dır. Yani hüküm koyan Allah´tır.


c. Aklî Delil:[4]



İnsanlar ancak kaide ve kurallar altında düzenli, tertipli, huzurlu ve güvenli yaşayabilirler. Şu halde cemiyetin huzur ve güvenini temin edecek kaide ve ku­ralların ihdasına ihtiyaç vardır. İlimler, fenler ilerleyip medeniyet seviyesi yük­seldikçe, insanlar, kendi güven ve huzurlarını sağlayacak kaide ve kurallar­ın varlığına daha çok ihtiyaç duyarlar. Ancak hangi kaynaktan çıkacak ka­ide ve kurallar insanlar üzerinde istenilen ölçüde etkili olabilir? Başka bir ifade ile insanlar tarafından ihdas edilmiş kurallar mı, yoksa Yüce bir varlık (Allah) tarafından konulacak kurallar mı insanlar üzerinde daha etkili olabilir?

1. İnsanların akılları farklı olduğundan, birinin koyacağı hüküm ve kaide­leri, diğerleri uygun bulmayabilirler. Bazı konularda birlik sağlansa da pek çok konuda birlik temin edilememesi tabiidir. Şu husus da unutulmamalıdır ki, insan unsuru, her zaman aklıyla hareket edip karar veremez. Bazen, karar ve hareket­lerine hisler de karışmış olabilir. Şu halde akim koyacağı hüküm ve kaideler, bü­tün insanları istenilen ölçüde bir nokta etrafında toplamak gücünde değildir. Diğer taraftan, insanların akıllarıyla koyacakları hüküm ve kaidelerin uygulanması, sa­dece maddi kuvvet ve müeyyideye dayanır. Halbuki insanlar üzerinde en etkili kaideler, maddî müeyyidesi yanında manevî müeyyidesi bulunan kaide ve hü­kümlerdir.

2. Bütün insanları aynı hüküm ve kaidelerle mükellef ve sorumlu tutabil­mek, onları aynı hüküm ve kaidelere saygı ve riâyet ettirebilmek için dinin varlı­ğına ihtiyaç duyulmaktadır. Dinin getirdiği hukuk kaidelerinin maddî müeyyidesi yanında manevî müeyyidesi de bulunduğu için, onların tüm insanlar üzerinde daha etkili olması pek tabidir.

Netice itibariyle diyebiliriz ki, akıl dahi yüksek bir otorite "(Allah) tarafın­dan konan ve manevî müeyyidesi de bulunan hüküm ve kaidelerin insanlar üze­rinde istenilen Ölçüde etkili olabileceğini kabul eder.

Acaba Sâri´ Teâlâ bu hükümleri koymasaydı, insan aklı, bu hükümleri ko­yabilir miydi? Yani şeriat gelmeden önce akıl, fiillerdeki iyilik ve kötülükleri an­layıp bulabilir miydi? Bu, hüsün ve kubuh mes´elesidir. Bu konuda ihtilâf bulunmaktadır.

2- HÜSÜN VE KUBUH[5]

( (İYİLİK - KÖTÜLÜK)


A-Hüsün Ve Kubuh´un Manaları



İyi-kötü, hayır-şer, hak-bâtıl gibi fazilet, rezalet, güzellik ve çirkinlikleri ifade eden ne kadar kelime varsa, bunların hepsinin muhtevası, hüsün ve kubuh ıstı­lahlarının içerisinde bulunmaktadır. Şimdi hüsün ve kubuh tabirleri üzerinde bilgi verelim:

Geniş manada hüsün ve kubuh; insan, insan fiilleri, eşya ve her şeye şâmil olmak üzere güzellik ve çirkinliği, dar manada ise; insanın fiillerinde güzellik ve çirkinlik olan iyilik ve kötülüğü ifade eder. Burada daha ziyade insanların fiil ve davranışları bahis konusu edildiği için, hüsün ve kubuh dar manada ele alına­rak tetkike tabi tutulacaktır.

Esas itibariyle hüsün (güzellik) ve kubuh (çirkinlik, kötülük) dört manada

kullanılır.

a. Bir kemâl sıfatı olan ve insanın değerini yükselten vasf ve özellikler hü­sün böyle olmayanlar ise yani bir noksanlık sıfatı olan ve insan değerini alçaltan vasıf ve özellikler ise kubuhtur. Mesela; bilgi (ilim) güzel, bilgisizlik (cehl) ise kötü­dür. Çünkü bilgi insanı yücelten bir vasıftır. Cehalet ise bunun tam zıddıdır,

b. İnsanın maksat ve gayesine uygun olan şeyler güzel (hasen), aykırı ve uy­gun olmayanlar ise kubuhdur. Mesela; adalet güzel, zulüm ise kötüdür.

c. İnsan tabiatına uygun olan ve hoşuna giden şeyler hüsün, insanın tabia­tına aykırı olan ve hoşuna gitmeyenler ise kubuhtur. Mesela; tatlı güzel, acı ise kötüdür. Herkes tatlıyı sever, zehir gibi-acıdan hoşlanmaz.

Bu üç mana itibariyle hüsün ve kubuh aklîdir. Yani bunların güzelliğini, çir­kinliğini akıl anlayabilir. Başka bir ifadeyle, Sâri´ tarafından bir bilgi gelmemiş olsa bile, yine de İnsanlar akıllarıyla bu konularda hangi şeyin iyi ve hangi şeyin kötü olduğu hükmüne varabilirler.

d. Dünyada medhe (övmeye ve takdir etmeye), ahirette sevaba vesile olan şey­ler, hüsün dünyada zemme (kınamaya), ahirette ikâba (cezaya) sebebiyet veren şeyler ise kubuhtur. Bu mana itibariyle, Allah´a iman, adalet, ibâdetlerden her biri güzeldir. Küfür, düşmanlık, günahlardan herbiri ise kötüdür. Burada "hüsün-kubuh" tabirlerinden kastedilen mana, işte bu son dar manadır. Bu manaya gö­re "hüsün ve kubuh" lafızlarının güzellik ve çirkinlik olarak değil, "iyilik ve kötülük" şeklinde terceme edilmesi daha uygun olur. Ancak biz yer yer hüsün için iyilik güzellik, kubuh için kötülük, çirkinlik tabirlerini kullanacağız.

İşte bu manaca hüsün ve kubuh aklî midir, şer´î midir? Yani haddizatında ve gerçekten insanın fiillerinde iyilik ve kötülük var mıdır, yok mudur? Şeriat gelmeden akıl, kendi başına fiillerde iyilik ve kötülük denilen şeyleri anlayabilir, kavrayabilir mi? Yoksa iyilik -ve kötülük şeriatın bildîrmesiyle mi öğrenilebilir? İşte bu konuda mezhepler ihtilâfta bulunmuşlardır.


B- Hüsün Ve Kubuh Hakkında Mezheblerin Görüşleri


Hüsün ve kubuh mes´elesinde Mutezile, Eş´ariyye ve Mâturîdiyye mezhep­lerinin görüşleri önem arzetmektedir. Bu mezheplerin bu konudaki görüşleri tet­kik edilirken aşağıda zikredilen soruların cevapları verilmiş olacaktır.

1. Hüsün ve kubuh aklî midir, şer´î midir?

2. Kendilerine din gelmeyen insanların dünyevî-uhrevî mes´uliyetleri var

mıdır?

3. Hükmü nassla açıklanmayan bir konuda akıl, hüküm kaynağı (hâkim)

olabilir mi?

a. Hüsün ve kubuh´un aklîliği ve şer´îliği meselesi:

Bütün mezhepler ittifakla şu hususu kabul etmişlerdir: Cenâb-ı Hakk´ın ya­pılmasını istediği her şey hasen (iyi), yapılmasını yasakladığı (nehyettiği) her şey de kabîh (kötü)dir.

Emredilen şey (me´mûrun bih), haddi zatında Ve gerçekten iyi ve güzel ol­duğu için mi emredilmiştir, yoksa yapılması emredildiği için mi iyi ve güzel ol­muştur? Nehyedilen şey (menhiyyün anh: yasaklanan) gerçekten kötü olduğu için mi nehyedilmiştir, yoksa yasaklandığı için mi kötü olmuştur? Başka bir ifadeyle hüsün ve kubuh aklî midir, şer´î midir? Bu konuda ihtilâf vardır. Yukarıda ba­his konusu edilen üç mezhebin bu konudaki görüşlerini ayrı ayrı verelim:

1. Mutezile mezhebinin görüşü: Mutezile mezhebine göre eşya bizatihi gü­zel ve çirkindir. Güzel, güzel olduğu için emredilmiştir. Bizatihi çirkin de kötü olduğu için nehyolunmuştur. Mutezile´ye göre Allah, emretmezden önce de in­san akh eşyada güzelliği anlar ve Allah me´mûrun bih (emrolunan) güzel olduğu için onu emretmiştir. Mutezile´nin bu görüşü "güzel, güzel olduğu için emrolun-du, kötü de çirkin olduğu için nehyolundu" cümlesiyle özetlenebilir. Şu halde Mutezile´ye göre hüsün ve kubuhun anlaşılması akla dayanır. Aklın güzel dediği şey Allah katında da güzeldir. İnsanların çirkin gördüğü şey Allah katında da kötüdür. Tek kelimeyle Mutezile´ye göre hüsün ve kubuh aklîdir, şer´î değildir.

2. Eş´arî mezhebinin görüşü: "Allah, eşyanın güzellerini, fenalarını takdir etti (yazdı). Sonra güzellerin güzelliklerini, fenaların da çirkinliklerini açıkla­dı..."[6] hadis~i kudsisi, hüsün ve kubuh meselesiyle ilgilidir.

Bu ve benzeri nasslan görüşlerine esas kabul eden Eş´arî mezhebine göre eşyada güzelliği, çirkinliği Allah takdir edip güzellerin işlenmesini, çirkinlerden kaçılmasını emretmiştir. Bu mezhebe göre eşyadaki güzellik, çirkinlik zaü değil­dir. Belki Şâri´in takdiriyle meydana gelen geçici bir vasıftır. Allah, namazın fe­nalığını takdir etseydi çirkin olurdu. Şerrin güzelliğini isteseydi, bu da güzel olurdu. Bu mezhebe göre Allah güzelin işlenmesini emrettikten sonra insanlar güzeldeki güzellik vasfını anlayabilirler. Bu mezhebin görüşü "Güzel, Allah em­retti de öyle güzel oldu. Çirkin de Allah nehyetti de öyle çirkin oldu" cümlele­riyle ifade olunabilir. Bu bakımdan bir şeyin güzel veya çirkin olduğuna hükmeden Sâri´ Teâlâ´dır. Akıl ise, Şari´in bu husustaki hitabını, hükmünü ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hakim
« Posted on: 23 Nisan 2024, 23:02:59 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hakim rüya tabiri,Hakim mekke canlı, Hakim kabe canlı yayın, Hakim Üç boyutlu kuran oku Hakim kuran ı kerim, Hakim peygamber kıssaları,Hakim ilitam ders soruları, Hakimönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes