> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Usulü Fıkıh Eserleri > Fahreddin Atar - Usul > Fer´i Deliller
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Fer´i Deliller  (Okunma Sayısı 4556 defa)
07 Nisan 2010, 00:35:09
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 07 Nisan 2010, 00:35:09 »



Fer´i Deliller


İSTİHSAN
İSTİSHAB
MESÂLİH-İ MÜRSELE VEYA İSTISLÂH
ÖRF, ÂDET VE TEAMÜL
ZERÂYİ´




FER´İ DELİLLER



Bu fasılda, fer´î delillerden istihsan, istishâb, ıstıslâh (mesâlîh-i mürsele), örf ve âdet, sahâbî kavli, Şeddi- zerâyi´, geçmiş şeriatlar (Şer´ü men kablenâ) ayrı ayrı incelenecektir.


I- İSTİHSAN


A- Tarifi



İstihsan lügatta bir şeyi güzel saymak manasına gelmektedir. Istılahta biri dar, diğeri geniş manada olmak üzere iki şekilde tarif edilmiştir.


a. Dar Manada İstihsan:


Buna hafî kıyas denir. Bu manaya göre istihsan kıyas´ın bir kısmı demektir. Burada ifade edelim ki, kıyasın illeti, hemen anlaşilıyorsa, ona celî kıyas, şayet illeti, hemen anlaşılmıyor ve bir muhakeme ve derin dü­şünce neticesinde anlaşılıyorsa ona da hafî kıyas ve dar manada istihsan denir. İs­tihsan darcmanasıyla "Bir kıyas´dan, ondan daha kuvvetli bir kıyasa dönmektir: şeklinde tarif edilmiştir. Görüldüğü gibi bu tarif, istihsan için dar manalı bir tarif olmuş oluyor. Çün­kü istihsan, hafî kıyas´ı içerisine aldığı gibi, başka şeyleri de bünyesinde bulun­durmaktadır. Bu yönden her hafî kıyas, istihsân´dır, fakat her istihsan, hafî kı­yas değildir.


b. Geniş Manada İstihsan:


Geniş madana istihsân´ın, hafî kıyası da içerisine alacak şekilde tarifleri bu­lunmaktadır. Bunlardan ikisini vermekle yetineceğiz.

1. "İstihsan, celî kıyasa muarız ve mukabil olan bir delildir [1]Celî kıyasa muarız olan delil; nass, icmâ, zaruret ve hafî kıyas´dan birisi olur. Bu duruma göre istihsân, celî kıyasa muhalif olarak bir muamelenin meşruluğuna hükmetmektir. Bu da sün­net, icmâ, zaruret ve kıyas-ı hafî´ye dayanmaktadır. İşte bunlardan herhangi bi­risi, celî kıyas ile tearuz ederse, o tercih edilir yani celî kıyas terk edilerek istihsânla amel edilir.

2. İstihsân, müctehidin bir meselede herhangi bir sebeple celî kıyasın muk-tezasından, hafî kıyasın muktezasına yönelmesi yahut külli bir kaideden cüz´i bir meseleyi, herhangi bir sebeble istisna etmesidir.


B- Îstihsân´ın Çeşitleri Ve Dayanakları:


îstihsân´ın tarifini verirken "celî kıyasa muarız ve mukabil bir delildir" de­miş ve bu delilin, nass, icmâ, zaruret veya kıyası hafiden birinin olabileceğini ifade etmiştik, işte bunlar îstihsân´ın dayanakları ve çeşitleridir.[2] Şimdi bun­ları misallerle izah edelim.


a. Nass:



Nass ile celî kıyas tearuz edince, nass kıyasa tercih edilir ve onunla amel edi­lir. Böyle bir durumda bu nass, külli bir kaidenin, bir cüz´ünün hükmünü değiş­tirmiş olur. Mesela, İslâm Hukuku´nda yok olan bir şeyin yani akit anında mevcut olmayan bir şeyin satışı, haramdır. Bu genel bir kaidedir. Şu halde satılan malın akit anında mevcut olması gerekir. Ancak selem akdi, yok olan (mevcut olma­yan) bir şeyin satışı olduğu halde şu hadisle caiz görülmüştür: "Malı biîâhere vermek üzere kim bedelim peşinen verirse bunu, hacmi belli, tartısı, miktarı belli ve tesellüm vakti belli maldan yapsın"[3]

îcâre, menfaatin satışıdır. Menfaat ise yok olan bir şeydir. Kıyasa göre bu­nun da caiz olmaması gerekirken bir hadisle bu tecvîz edilmiştir.[4] Müzaraa ve müsakat da böyledir.

Ramazan´da yeme içme vs. orucu bozar. Ancak unutarak yeme ve içme ise orucu bozmaz. Kıyasa göre bununla da bozulması gerekir. Ancak burada nass bulunduğu için kıyas, terk edilmiştir.[5] Malûm olduğu üzere gülme abdesti boz­maz. Ancak bir hadiste namazda gülme ile abdestin bozulacağı hükme bağlan­mıştır. Kıyasa göre namazda iken de gülme ile abdestin bozulmaması gerekir. Ancak burada nass bulunduğu için kıyas, terk edilmiştir.[6]


b. İcmâ:


Bazan kıyas-ı celi, bir icmâ ile tearuz edebilir. Bu takdirde icmâ, celî kıyasa tercih edilir. Mesela, İslâm Hukukunda İstisna´ (siparişle bir şeyin yapılmasını isteme), icmâ ile tecvîz olunmuştur. İstisna, yok olan bir şey üzerine yapılmış bir satış akdidir. Kıyas bu akdin bâtıl olmasını gerektirir. Çünkü akde konu olan şey mesela ayakkabı, akit anında mevcut değildir. Fakat her devirde bu türlü akde göre muamele teamül halinde yapıla geldiğinden onun sıhhati üze­rinde icma teşekkül etmiş, dolaytsıyle celî kıyas terk edilmiştir.


c. Zaruret:


Celî kıyas, zaruretle karşı karşıya gelince terkedilir. Mesela, celî kıyasa göre hareket ettiğimiz zaman, kuyuların temizlenmesi imkânsız olur. Çünkü kuyula­rın su ile yıkanıp temizlenmesi imkânsızdır. Kuyuların temizliği, su ile yıkama yerine kova ile su çıkarılarak yapılmaktadır. Kova ile su çekilirken, kova devamlı olarak pis suya temasta bulunur ve kirlenir. Bu kirlilik hali ne kadar su çekilirse çekilsin bitmez. Bunun için celî kıyas terk edilmiş ve istihsânla amel edilmiştir. Çünkü burada istihsânla amel etmeyi gerektiren bir zaruret hali vardır. Zaruret ise güçlüğün kalkmasını gerektirmektedir. Aynı şekilde bey´ül-vefâ´nın caiz ol­maması gerekirken, zaruret menzilesinde olan ihtiyaca binaen caiz görül­müştür.[7]


d. Hafi Kıyas:



Celî kıyas, hafî kıyas ile tearuz edebilir. Bu takdirde hafî kıyas ile amel edi­lir. Bunun için bir kaç misal verelim.

1. Aslan, kaplan, kurt gibi yırtıcı hayvanların etleri, necis olduğundan ye­nilmesi caiz değildir. Bu hayvanların artık suları da pistir.

Yırtıcı kuşların etleri, necis oldukları için yenilmesi caiz değildir, Celî kıya­sa göre bu kuşların artık sularının da piş olması gerekir. Fakat hafî kıyasa göre onların artık sulan pis değildir. Şöyle ki, yırtıcı hayvanlar ağızları ile suyu içer­ler. Su içerken de salyaları suya akar. Halbuki yırtıcı kuşlar, gagaları ile suyu içerler, gaga ise kemiktir. Dolayısıyle su temiz kalır.

2. Müşteri malı teslim almadan önce, satıcı ile aralarında fiyat üzerinde ih­tilâf çıksa, celî kıyasa göre satıcının delil getirmesi gerekir. Çünkü satıcı müşteri­nin söylediğinden fazla bir parayı iddia etmektedir. Bu duruma göre satıcı davacı, müşteri davalıdır. Delili, satıcı getirecek, müşteri de yemin edecek ve iş bitecek. İstingana göre ise´delil bulunmadığı zaman alıcı da satıcı da yemin eder. Çünkü her ikisi de hem bir şeyi iddia ve hem de bir şeyi inkâr etmektedir. Satıcı, fazla bir para iddia ve alıcının mala sahip olmayı hak ettiğini inkâr etmektedir. Alıcı, ise, ileri sürülen fazla parayı inkâr ve malın kendisine teslim edilmesini iddia et­mektedir. Şu halde her ikisinin de yemin etmesi gerekir.

3. Vâkıf, bir,ziraî araziyi vakf edince, o arazinin geçiş hakkı, su hakkını da zikretmemiş olsa bile vakfetmiş sayılır. Bu istihsân deliline göredir. Celî kıya­sa göre vakf, bey´ gibidir. Bey´de zikredilmeyen bir şey, satılmış sayılmaz. O halde o da vakfedilmiş sayılmaz. îsühsân yönü şudur: Vakfetmekten maksat, vakfedi­len şeyden İnsanların istifade etmelerini sağlamaktır. Vakfedilen araziden ise an­cak onun su yolu, geçiş yolu ile istifade etmek mümkündür. Bu sebeple kişi arazisini vakfedince, icâre de olduğu gibi su yolu, geçiş yolu, bunların vakfedil-diği zikredilmese bile vakfedilmiş olur.


G- İstihsân´ın Hüccet Oluşu


İstihsân´ı hüccet olarak en çok Hanefîler kullanmışlardır, tmâm Mâlik´in de ıtİstihsân, ilmin onda dokuzudur" dediği rivayet edilir. Hanefîlerin istihsân deliline istinaden çıkardıkları hükümleri, klasik fıkıh kitaplarında bulmak müm­kündür. Hanefîler, istihsân delilini çok kullandıkları için Şâfiîlerin tenkidlerine maruz kalmışlardır. Hatta imâm Şafiî (öl. 204) "Kim istihsân deliline istinaden bir hüküm koyarsa, bir sâri´ olmuş olur:[8] demiştir. Şafiî, istihsân deliline müracaat edenlerin keyif ve arzularına uygun hükümler çıkardıklarım zannetmiştir. Halbuki Hanefîlerce kabul edilen istihsân, şer´î nass-ların dışına çıkarak arzu ve keyife uygun olarak hüküm vermek değildir. Nite­kim Ebû Hanîfe´ye göre istihsân; nass, icmâ, zaruret ve Örfe dayanır. Fakat istihsân üzerindeki bu ihtilâf, onun ıstılahı tarifindeki anlaşmazlıktan kaynak­lanmıştır. Şayet tarifte bir anlaşma sağlansaydı, onun hüccet olarak kullanmada bir ihtilâf zuhur etmeyecekti. Nitekim istihsân´a karşı çıkan İmâm Şafiî dahi bu­nunla amel etmiştir. Ancak İsmine istihsân dememiştir. İmâm Mâlik de istihsân deliliyle amel etmiştir. Pek çok fıkhi meselede istihsân deliliyle hüküm çıkarmış­tır. Şu kadar var ki, îmâm Mâlik buna istihsân değil, mesâlih-i mürsele adını vermiştir. "İlmin onda dokuzu istihsâlidir" derken istihsân´ı maslahat yerine koy­muş ve onu maslahatın şümulüne dâhil etmiştir. Netice olarak diyebiliriz ki, ilk önce Hanefî fakîhleri tarafından kullanılan istihsân tabiri, sonradan Mâliki Han-belî ve Şâfİî fakîhleri tarafından da kullanılmıştır. Ancak tatbikatta mezhepler arasında bazı farklılıklar olmuştur.[9]



II- İSTİSHAB


A-Tarifi


İstishâb, lügatte beraberce bulunma (musahabet) veya beraber olmanın de­vam etmesi (sohbet) anlamına gelir. Istılahta ise şöyle tarif edilmiştir: "Mazide sabit olup sonradan değiştiği bilinmeyen bir şeyin, hali hazırda da aynen kalma­sına hükmetmektir:[10] Mesela, ölüp öl­mediği bilinmeyen bir şahsın (mefkûd), hazırda da hayatta olduğu istishâb deliliyle kabul edilir. Aynı şekilde karı kocamı.; İkalılarının devam ettiği, aksi bir haber gelinceye kadar kabul edilir.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Fer´i Deliller
« Posted on: 29 Mart 2024, 18:36:41 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Fer´i Deliller rüya tabiri,Fer´i Deliller mekke canlı, Fer´i Deliller kabe canlı yayın, Fer´i Deliller Üç boyutlu kuran oku Fer´i Deliller kuran ı kerim, Fer´i Deliller peygamber kıssaları,Fer´i Deliller ilitam ders soruları, Fer´i Delillerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes