> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Evliyaların Hayatı > Ebu Ali Rodbari
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ebu Ali Rodbari  (Okunma Sayısı 694 defa)
25 Nisan 2009, 16:58:24
armağan
Ziyaretçi
« : 25 Nisan 2009, 16:58:24 »



Dokuzuncu asrın sonlarında, onuncu asrın başlarında Bağdât'ta ve Mısır'da yaşamış evliyânın büyüklerinden. İsmi Ahmed bin Muhammed'dir. Künyesi Ebû Ali olup Rodbârî nisbesiyle meşhurdur. Doğum târihi bilinmemektedir. Bağdât'ta doğdu. 933 (H.321) senesinde Mısır'da vefât etti. Kabri, Karafe kabristanında Zünnûn-ı Mısrî'nin kabri yakınındadır.

Zamânının ilim ve mârifet merkezlerinden olan Bağdât'ta dünyâya gelen Ebû Ali Rodbârî, küçük yaşından îtibâren ilim öğrenmeye başladı. Âlim ve velîlerin ilim meclislerinde ve sohbetlerinde bulunarak kendini yetiştirdi. Ebü'l-Abbas bin Süreyc'den fıkıh ilmini tahsîl etti. Hadîs ilmini İbrâhim Hasbî'den öğrendi. Tasavvufa karşı alâka duydu.

Ebû Ali Rodbârî'nin tasavvufa yönelişinin sebebi şöyle nakledilir: Cüneyd-i Bağdâdî hazretleri

mescidde birisi ile sohbet ediyordu. Bir ara o kimseye; "Ey kardeşim, iyi dinle!" diye îkâzda bulundu. Bu îkâzın kendine yapıldığını kabûl eden Ebû Ali Rodbârî, Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerini dinlemeye başladı. Cüneyd-i Bağdâdî'nin sohbeti o kadar tatlı ve tesirli idi ki, sözleri Ebû Ali Rodbârî'nin gönlünde yer etti. Bundan sonra kendini tasavvuf yoluna verip Cüneyd-i Bağdâdî'nin sohbetlerine devâm etti.

Uzun müddet Cüneyd-i Bağdâdî'nin hizmetinde ve sohbetlerinde bulunarak tasavvuf yolunda ilerledi. Ayrıca, Ebü'l-Hüseyin Nûrî, Ebû Hamza, Mes'ûd er-Remlî, Sa'leb, İbrâhim Ceyzî ve başka zâtların sohbetlerinde bulunup, yüksek ilimlerinden istifâde etti ve feyz aldı. Şam'da Ebû Abdullah Celâ ile görüşüp sohbet etti. Ebû Bekr ed-Dekkâk ile görüştü. Fıkıh ilminde derin âlim, hadîs ilminde hâfız olan Ebû Ali Rodbârî hazretleri, tasavvufta yüksek bir velî oldu. Tasavvufun inceliklerine vâkıf oldu. Mücâhede ve riyâzet yâni nefsinin istediklerini yapmamak ve istemediklerini yapmak sûretiyle mânevî derecesi git-gide yükseldi. İnsanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlatarak onların bu dünyâda ve âhirette saâdete, mutluluğa kavuşmaları için gayret etti. Sohbetlerinde bulunan birçok kimse, yüksek âlim ve evliyâlık derecelerine ulaştı. Muhammed bin Abdullah er-Râzî yetiştirdiği âlimlerdendir. Nasrâbâdî ve Ebû Ali bin Kâtip gibi zâtlar da sohbetlerinde bulundular.

Bütün Bağdâtlılar, Ebû Ali Rodbârî'nin ilimdeki ve tasavvuftaki derecesini anlayıp, etrâfında toplandılar. O, vâz ve nasihatlarıyla insanların saâdeti için gayret etti.

Bütün Bğdâtlılar onun üstünlüğünü bilir, fazîletlerini anlatırlardı. Ebû Ali Kâtib diyor ki: "Ben, İslâmiyeti iyi bilmekte ve tasavvufun yüksek derecelerine kavuşmakta Ebû Ali Rodbârî gibi birisini görmedim."

Bir sohbeti sırasında şöyle buyurdu:

"İnsanlara felâket şu üç yoldan gelir. Hasta tabiat ve mîzac, alışkanlıklara sıkı bağlılık ve kötü arkadaşlık."

"Hasta tabiatla neyi kasdediyorsun?" diye sorulunca;

"Haram yemeyi kasdediyorum." buyurdu.

"Alışkanlıklara sıkı bağlılık ile neyi kasdediyorsun?" diye sorulunca da;

"Harama bakmayı ve gıybet dinlemeyi kasdediyorum." buyurdu.

"İnsana felâket getiren kötü arkadaşlıktan maksad nedir?" diye sorulunca da;

"Nefiste şehvet coşunca ona uymayı, yâni nefisle dostluk yapmayı." diye cevap verdi."

Ebû Ali Rodbârî'ye; "Sofi kimdir?" diye sorulunca; "Nefsinin istek ve arzularına karşı çıkan, ona eziyetin tadını tattıran, dünyâyı arkasına atan ve Muhammed Mustafa'nın sallallahü aleyhi ve sellem yoluna sıkı sarılan kimsedir." buyurdu.

Bir başkası; "Tasavvuf nedir?" diye sorunca da; "Tasavvuf sevgilinin kapısına çökmektir. İsterse kovsun. Tasavvuf, uzaklığın kederlerini, acı tadını tattıktan sonra yakınlığın tadına ermektir. Sâfiyetini saflığını, temizliğini bulmaktır. Biz bu tasavvuf konusunda, kılıcın keskin tarafı gibi bir hadde ulaştık. Azıcık meyl ve sapma göstersek ateşe düşeriz. Bizim bu mezhebimiz yâni tasavvuf yolu, baştan sona ciddiyettir. Ona şaka nâmına bir şey karıştırmayız." buyurdu.

Ebû Ali Rodbârî hazretleri, Allahü teâlâya çok ibâdet ve duâ eder, kendisine ihsân edilen nîmetlerin şükründen âciz olduğunu söyleyerek şöyle niyâzda bulunurdu: "Her âzâm ve organımın bir dili olsa da bununla verdiğin nîmetler için sana hamd ve senâ etsem, bu benim şükrümün ziyâdeleşmesinden çok, senin nîmet ve ihsânının artmasına delâlet ederdi. Zîrâ nîmetine şükretmeyi nasîb etmen de bir nîmettir."

Çok ibâdet ve tâatta bulunan, Allahü teâlâyı hatırlamaktan bir an gâfil olmayan Ebû Ali Rodbârî hazretleri, nefsinin isteklerine karşı çıkar, riyâzet ve mücâhedede bulunurdu. Bu hususta buyurdu ki: "Kalp, rûh ve nefs dışarıdan gelen kötü tesirlerden emin olunca, kalpten hikmet, nefsten hizmet ve ruhtan mükâşefe yâni gizli sırların açılması zuhur eder. Bu üç şeyden sonra da Allahü teâlânın sıfatlarının tecellilerini görme, mânevî sırlarını mütâlaa etme ve O'na âit hakîkatleri anlamak nasîb olur. Söylediklerinizin alâmeti nedir? denilecek olursa deriz ki; sağa sola bakmamak, Allahü teâlâyı hatırlamaya mâni olan şeylerden kaçınmaktır. Nefsine bir defâ olsun lâyık olduğundan fazla kıymet vererek bakan kimse, kâinâttaki eşyânın hiçbirine ibret nazarıyla bakamaz."

Ebû Ali Rodbârî rahmetullahi aleyh çok cömertti. Dostlara olan ikrâmları fevkalâde idi. Allahü teâlânın rızâsı için, dostlarına verdiği bir yemek ziyâfetinde, birçok kandil yakmıştı. Birisi gelip kendisine; "Bu kadarı da isrâf olmuyor mu?" diye sorunca; "İçeri gir de bak. Allah rızâsı için olmayıp, gösteriş için yanan bir kandil varsa onu söndür." buyurdu. O kimse içeri girip, kandillerin hepsine baktı, herbirinin lüzumlu yerlerde yandığını, hiçbirisinin söndürülecek halde olmadığını gördü.

Kendisi tevâzu sâhibi olan Ebû Ali Rodbârî hazretleri;

"Yükselen ancak tevâzû ile yükselir, alçalan da ancak kibirle alçalır." buyurdu.

Ebû Abdullah-ı Rodbârî Bağdat'ta bulunduğu bir gün Fırat Nehri kenarında yürüyordu. Canı balık çekti. Hemen kıyıya bir balık çıktı. O sırada bir kimse görünüp; "Ben balığı kızartırım." dedi. Kızarttı ve kendisine verdi. Sonra gözden kayboldu.

Zamânındaki âlim ve velîlerle sohbet eden Ebû Ali Rodbârî hazretleri, Peygamber efendimizin, Eshâb-ı kirâmın ve diğer âlim ve velî zâtların hayatlarını okur, insanlara anlatırdı. Bir gün Amr bin Sinân'a, Sehl bin Abdullah-ı Tüsterî'den bir menkıbe naklet dedi. Amr bin Sinân dedi ki: "Sehl şöyle derdi: Tevekkülün yâni her şeyi Allahü teâlâdan beklemenin, O'na güvenmenin alâmeti üçtür. Kimseden bir şey istememek, dilenmemek, verileni reddetmemek ve ele geçeni biriktirmemektir."

Uzun müddet Bağdât'ta kalıp insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatan ve onların kurtuluşu için çalışan Ebû Abdullah-ı Rodbârî, Mısır'a giderek yerleşti. Onun büyüklüğünü ve şöhretini duyan Mısır halkı etrâfında toplanarak istifâde etmeye çalıştılar.

Bir sohbetinde; "Muhabbetin alâmeti muvâfakat, yâni emredilene uyup, peki demektir. Sevgi, kendini büsbütün sevgiliye hîbe ettiğin için sana senden hiçbir şeyin kalmamasıdır." buyurdu.

Sohbet edilecek ve berâber bulunulacak kimseyle alâkalı olarak; "Ehil olmayan bir kimse ile oturmak; insanı, dar bir zindanda olmaktan daha çok sıkar." buyurdu.

Ebû Ali Rodbârî hazretleri havf, korku ve recâ, ümid arasında bulunur insanların her yaptıkları işte Allahü teâlânın rızâsını kasdetmelerini tavsiye eder, Allahü teâlâdan korkmaları gerektiğini söylerdi. Bu hususta buyurdu ki:

"Havf, Allahü teâlânın azâbından korkmak ve recâ, Allahü teâlânın rahmetinden ümitli olmak, bir kuşun iki kanadı gibidir. İkisi birden bulunursa, hem kuş, hem de uçuş düzgün ve mükemmel olur. Kanatların birisi bulunmazsa, kuş da, uçuş da noksan olur. Kanatlarının ikisi de bulunmazsa kuş ölüme terkedilmiştir.

"Bir kimsenin Allahü teâlâdan korkmasının hakîkî olduğunun alâmeti, Allahü teâlâdan başka hiçbir şeyden korkmamasıdır."

Tövbe husûsunda; "Tövbe; pişmanlık ve günahı bırakmaktır."

"Affa, mağfirete, müsâmahaya kavuşurum diyerek, günahlardan tövbe etmeyi terk etmek, o günahı işlemekten daha beterdir. Tövbe ve pişmanlıkta Allahü teâlânın hoşnûdluğu vardır." buyurdu.

"Tefekkür nedir?" diye soran birisine ise;

"Tefekkür dört türlü olur: Allahü teâlânın mahlûklarındaki güzel sanatları, faydaları düşünmek, O'na inanmaya ve sevmeye sebeb olur. O'nun vâd ettiği sevapları düşünmek, ibâdet yapmaya sebeb olur. O'nun haber verdiği azapları düşünmek, O'ndan korkmaya, kimseye kötülük yapmamaya sebeb olur. O'nun nîmetlerine, ihsânlarına karşılık, nefsine uyarak günah işlediğini, gaflet içinde yaşadığını düşünmek, Allah'tan hayâ etmeye, utanmaya sebeb olur." diye cevap verdi.

Sabır husûsunda buyurdu ki: "Sıkıntılara sabretmeyen kimsede rızâ yoktur. Nîmetlere şükretmeyen kimsede kemâl yoktur. Allahü teâlâya yemîn ederim ki, ârifler, Allahü teâlâya muhabbet, O'nun takdirine rızâ ve O'nun nîmetlerine şükür ederek vâsıl olmuşlardır."

"Dünyâyı kazanmakta nefsler için zillet, âhireti kazanmakta ise nefsler için izzet vardır. Acaba niçin insanlar, bâkî olan âhireti istemekteki izzetin yerine, fânî olan dünyâyı isteyerek zilleti seçerler?"

Tasavvuf yolunda bulunan bir mürîdin talebenin dikkat etmesi gereke hususları şöyle bildirdi:

"Mürid, Allahü teâlânın kendisi için irâde etmiş olduğu şeyden başkasını, nefsi için irâde etmez. Murâd ise iki cihânda O'ndan başka bir şey irâde etmez.

Hakk'ın irâdesine râzı olan kendi irâdesini terkettiği zaman mürîd olur. Sevenin ve âşıkın kendi irâdesi yoktur ki, murâdı olsun. Hakkı irâde eden, Hakk'ın irâde ettiğinden başka bir şey irâde etmez. Murâdı Hak olanın Hakk'ın murâdından başka murâdı olmaz. Hak bir kimseyi irâde ederse, o kimse Hak'tan başka bir şey irâde etmez. Hakk'ın murâdı olan bir kimsenin murâdı sâdece Hak olur."

Ebû Ali Rodbârî hazretleri yüksek bir evliyâ olduğu halde kerâ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ebu Ali Rodbari
« Posted on: 28 Mart 2024, 19:53:40 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ebu Ali Rodbari rüya tabiri,Ebu Ali Rodbari mekke canlı, Ebu Ali Rodbari kabe canlı yayın, Ebu Ali Rodbari Üç boyutlu kuran oku Ebu Ali Rodbari kuran ı kerim, Ebu Ali Rodbari peygamber kıssaları,Ebu Ali Rodbari ilitam ders soruları, Ebu Ali Rodbariönlisans arapça,
Logged
05 Ekim 2020, 12:51:34
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #1 : 05 Ekim 2020, 12:51:34 »

Esselamu aleyküm Rabbim bizleri İslam yolundan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

05 Ekim 2020, 20:55:26
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 05 Ekim 2020, 20:55:26 »

Esselamu aleyküm.rabbim razı olsun paylaşım için kardesim...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

06 Ekim 2020, 01:51:13
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #3 : 06 Ekim 2020, 01:51:13 »

Aleyküm Selâm. Anlıyoruz ki hak yolunda ilerlemek istersek eğer tüm samimiyetimizle Allah'ın yasak ettiği şeylerden yüz çevirip, razı olucağı her ne varsa tüm gayreti onlara vermeliyiz... Rabb'im bu güzel yolda yâr ve yardımcımız olsun.. Amin Rabb'im
Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes