๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Evliyaların Hayatı => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 17 Mayıs 2009, 15:19:44



Konu Başlığı: Geyikli Baba
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 17 Mayıs 2009, 15:19:44
Orhan Gâzi devri Osmanlı evliyâsından. Âzerbaycan'ın Hoy şehrinde doğdu. 1275-1350 (H.674-750) yılları arasında yaşadığı tahmin edilmektedir.

Bağdâtlı Şeyh Ebü'l-Vefâ hazretlerinin yolundan feyz aldı. Aynı yoldaki Baba İlyasHorasânî'den ilim öğrendi. Zâhirî, bâtınî ilimlerde ve tasavvuf yolunda kemâl derecesine ulaştıktan sonra Rum ülkesine geldi. DerhalAnadolu'nun en uç bölgesinde İslâmiyeti yaymak için çarpışan ve gayret eden Osmanlı mücâhid gâzileri arasına katıldı. Bursa'nın fethi sırasında bir geyiğe binmiş ve elinde altmış okkalık bir kılıç olduğu halde en ön saflarda çarpıştı. Kalenin fethinde pekçok kerâmetleri görüldü. Bu sebepten kendisine Geyikli Baba denildi.

Fetihten sonra Keşiş (Ulu) Dağına yerleşti. Buradaki dergâhında kendi hâlinde yaşar, gelenlere dînini öğretir, şehre inmezdi. Diğer taraftan Orhan Gâzi ise Bursa'nın fethinde yardıma gelen evliyânın gönlünü almak, onların bereketli duâlarına kavuşmak için bir imâret yaptırdı. Onları Bursa'ya dâvet etti. Bu arada Bursa'nın fethinden sonra bir daha görmediği Geyikli Babanın da gelmesini istedi ve; "Eğer gelmezse, ben varıp elini öpeyim." dedi. Geyikli Babayı arayıp buldular. Sultânın sözünü arz ettiler ve Bursa'ya dâvet ettiler. Geyikli Baba bu dâvete rızâ göstermedi. "Sakın Orhan da gelmesin. Dervişler gönül ehli olurlar, gözetirler. Öyle bir vakitte varırlar ki, vardıkları zamanda ettikleri duânın kabûl olmasını arzu ederler." buyurdu. "Bâri Orhan Gâziye duâ et." dediklerinde; "Biz onu hâtırımızdan çıkarmıyoruz. Her zaman devletine duâ ile meşgûlüz. Onun İslâmiyete hizmeti sebebiyle, sevgi ve muhabbeti kalbimizde taht kurmuştur." diye haber gönderdi.

Aradan zaman geçti. Geyikli Baba, dergâhının yanından bir ağaç dalı keserek omuzuna alıp yola revân oldu. Doğru Bursa Hisarına vardı. Pâdişâh sarayına girip, avlu kapısının iç tarafına, getirdiği dalı dikmeye başladı. SultanOrhan Gâziye haber verdiler. "Bir derviş gelmiş, saray avlusuna ağaç diker." dediler. Sultan çıkıp hâli gördü. Bu dervişin Geyikli Baba olduğunu bildi. Geyikli Baba, ağacı dikince doğruldu ve Orhan Gâziye; "Bu hatıramız burada kaldığı müddetçe, dervişlerin duâsı senin ve neslinin üzerindedir. Senin neslin ve devletin bu ağaç gibi kök salacak, dalları çok uzaklara ulaşacak, evlatların dîn-i İslâma çok hizmet edecekler." deyip; "Kökü sâbit, dalları ise göktedir." meâlindeki, İbrâhim sûresi 24. âyet-i kerîmesini okudu. Az sonra da geldiği gibi gitti.Diktiği ağaç ulu bir çınar oldu. O ağacın bugün Bursa'da hazret-i Üftâde'ye giden Kavaklı Caddedeki çınar ağacı olduğu söylenmektedir.

Bir zaman sonra Orhan Gâzi, Geyikli Babaya iâde-i ziyârette bulundu. Ona; "İnegöl ve çevresi senin tasarrufunda olsun." dedi. "Mülk ve mal cenâb-ı Hakk'ındır, ehline verir, biz O'nun ehli değiliz. Mal, mülk ve sebeplere meyletmek, emir ve sultanlara gerektir. Bizim gibi fukara kısmına, Allah adamlarına yakışmaz." diye cevap verdi. Pâdişâh ısrar edince, kendisine hibe edilen yerlere bedel olarak, dergâhının çevresinden az bir mikdarını dervişlere odunluk kabûl edip, Sultânın gönlünü aldı. Orhan Gâzi memnûn ve râzı olup, pekçok duâ aldı.

Geyikli Baba bundan sonra yine Keşiş Dağındaki dergâhında ibâdet ve zikirle meşgûl oldu.Sayısız talebe yetiştirdi. Kendisinden nasihat almak ve duâsına mazhâr olmak isteyen pekçok kişi dergâhına gelirdi. Uludağ'ın doğu eteklerinde İnegöl yakınlarında vefât edip oraya defnedildi. Orhan Gâzi tarafından kabri üzerine türbe yaptırıldı. Sonradan yine Orhan Gâzi tarafından türbe yanına bir câmi ve dergâh ilâve edildi.Sevenleri çevresinde bir köy meydana getirdiler. Kurdukları bu köye Baba Sultan adını verdiler. Geyikli Baba Külliyesi 1950 (H.1369)den sonra yeniden restore edilip, onarıldı.

Taşköprüzâde merhum, Şakâyık-ı Nu'mâniyye'sinde, Osmanlı'nın gülbahçesinde yetişen, Nu'mân'ın (İmâm-ı A'zam'ın) bülbüllerini anlatırken, Geyikli Baba'dan da söz eder ve kabrini ziyâretle şereflendiğini söyler. "Kabrini ziyâret ettim. Kabrin yakınında bir mezar daha gördüm. Türbedârdan bu mezarın kime âit olduğunu sordum. Germiyanoğullarından saltanat sâhibi bir kimseyken saltanatı terk edip, Geyikli Babanın hizmetine giren bir büyüğün mezarı olduğunu söyledi." demekte ve zamânında Geyikli Babaya gösterilen îtibârı ifâde etmektedir.

1) Âşıkpaşazâde Târihi (İstanbul 1332); s.196
2) Şakâyık Tercümesi (Mecdî Efendi); s.31
3) Kâmûs-ül-A'lâm; c.5, s.3943
4) Nefehât-ül-Üns; s.690
5) BursaEvliyâları; s.63
6) Güldeste-i Riyâz-iİrfân; s.220
7) Tâcü't-Tevârih; c.5, s.9
8-İslâm ÂlimleriAnsiklopedisi; c.10, s.127


Konu Başlığı: Ynt: Geyikli Baba
Gönderen: Mehmed. üzerinde 14 Ağustos 2015, 17:59:13
Esselamü aleyküm ve rahmetüllah,  Allah ( celle celaluhu ) İslam'a hizmet edenleri yalnız bırakmaz Osmanlı Devleti'ni yalnız birakmadigi gibi . Rabbim ( celle celaluhu) bizleri hizmetcisi eylesin. 


Konu Başlığı: Ynt: Geyikli Baba
Gönderen: Ruhane üzerinde 24 Nisan 2016, 13:55:37
Aleykum selam.. Her dönemde böyle mubarek Allah dostları yetişmiştir ve getiriyorsa çok  şükür.. Bulundukları çevreye dualarını huzur bereket gelmesine vesile olurlar..Rabbim o mubarek dualrinda manevi alemde bizlere dua etmelerini nasip.eylesin.. Rabbimin rahmeti mubareklerin ve bizlerin üzerine olsun .. Amin..


Konu Başlığı: Ynt: Geyikli Baba
Gönderen: Ceren üzerinde 07 Kasım 2019, 20:05:42
Esselamu aleyküm.rabbim bizleri bu İslam alimleri gibi İslam'a hizmet eden allah yolunda giden kullardan eylesin inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Geyikli Baba
Gönderen: Sevgi. üzerinde 10 Kasım 2019, 02:27:17
Aleyküm selâm. Rabbim bizleri herdaim hâk İslâm yolunda hizmet edebilmeyi nasip etsin inşaAllah