> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Evliyaların Hayatı > Da'lec Bin Ahmed
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Da'lec Bin Ahmed  (Okunma Sayısı 830 defa)
02 Temmuz 2009, 12:58:02
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 02 Temmuz 2009, 12:58:02 »



Hadîs ve fıkıh âlimi, velîlerden. Künyesi, Ebû İshâk Sicistânî'dir. 874 (H.260) senesinde doğdu. 962 (H.351) de Bağdat'ta vefât etti. Mekke'deAli bin Abdülazîz ve diğer âlimlerden, Basra'da Hişâm bin Seyrafî ve onun tabakasından, Rey'de Muhammed bin Eyyûb Beclisen'den, İbrâhim el-Bûşencî'den, Nişâbûr'da zamanının âlimlerinden, Bağdât'ta Osman bin Saîd Dârimî'den, Muhammed bin Ribh'den hadîs-i şerîf işitip, ilim almış ve rivâyet etmiştir. İlmi çok olup, derin bir âlim idi. Kendisinden Dâre Kutnî, Hâkim, İbn-i Zerkaviye, Ebû İshâk İsferâyînî, Ebû Kâsım ibni Beşrân ve daha pekçok âlim ilim alıp rivâyette bulunmuştur. Hadîs ilminde sika, güvenilir ve pek sağlamdı. Zengin ve çok cömert bir zât olup, hayırlar ve iyilikleriyle meşhûrdu. Mekke'de, Bağdât'ta ve Sicistân'da hadîs âlimlerine tahsis edilmiş vakıfları vardı. Kendisi ev satın alıp, bir müddet Mekke'de oturdu. Daha sonra Bağdât'a yerleşti.

Malı mülkü çok olup zengindi. Fakat Dünyâ malına hiç kıymet vermezdi. Elindekileri hep ihtiyâç sâhiplerine verirdi. Bu hususla ilgili olarak, Ebû Amr Muhammed bin Abbâs şöyle anlatmıştır: "Da'lec bin Ahmed, beni evine götürmüştü. Evindeki malları, paraları gösterip, bunlardan istediğin kadar al dedi. Teşekkür edip, sıkıntıda değilim dedim."

İbn-i Ebî Mûsâ'ya, bir yetime âid on bin dirhem, büyüyünce teslim için verilmiş ve kendisi vasî tâyin edilmişti. Bir ara sıkıntıya düşüp, bu paraları harcamıştı. Yetim büyüyüp yetişince, kâdı, hâkim paranın teslim edilmesini istedi. İbn-i Ebî Mûsâ durumu şöyle anlatmıştır: "Yetimin parası istendiği sırada ödeyecek param yoktu, yeryüzü bana âdetâ dar geldi. Sıkıntıdan çâre aramaya başladım. Katırıma binip, Kerh şehrine doğru yola çıktım. Nereye gideceğimi, ne yapacağımı bilemiyordum. Katırı serbest bıraktım. Yolum Da'lec bin Ahmed'in mescidine vardı. Mescide girip sabah namazını Da'lec bin Ahmed'in arkasında kıldım. Namazdan sonra beni evine götürdü. Hoş geldin deyip, yemek hazırlattı. Sofraya oturunca; "Sende bir sıkıntılı hâl görüyorum." dedi. Ben de durumumu anlattım. "Yemeğini ye, ihtiyâcını hallederiz." dedi. Sonra sofraya tatlı geldi. Onu da yedikten sonra, sofradan kalkıp ellerimizi yıkadık. Hizmetçisine, "Şu kapıyı aç!" diyerek bir kapı gösterdi. Kapıyı açıp, bir odaya girdi. Odada mallar ve para kasaları vardı. Bana on bin dirhem verdi. Sevincimden uçacak gibi idim. Parayı aldıktan sonra vedâlaşıp ayrıldım. Gidip borcumu ödedim. Aradan üç sene geçti. Bu zaman içinde işlerim iyi gitti. Otuz bin dinâr kazandım. Daha önce aldığım on bin dirhemi ödemek için Da'lec bin Ahmed'e gittim. Yine berâber namaz kıldıktan sonra evine gittik. Sofra kuruldu. Yemek yedik. Yemekten sonra hâlimi hatırımı sordu. Ben de hâlimi bildirip, daha önce aldığım on bin dirhemi ödemek için geldiğimi söyledim. "Sübhânallah! Onu sana borç olarak vermedim, hediye ettim." dedi. Ben de; "Efendim bu malın aslı nedir ki, bana on bin dirhem hîbe ettiniz?" dedim. Şöyle cevap verdi: "Yetişip büyüyünce Kur'ân-ı kerîmi ezberledim, hadîs-i şerîf dinleyip, öğrendim ve ticâret yaptım. Bir tüccar bana gelip, Sen; "Da'lec bin Ahmed misin?" dedi. "Evet." dedim. "Ben malımı ortak olmak üzere sana teslim etmek istiyorum. Bir defter tut, kazançları peyderpey teslim edersin." dedi. Ayrıca bu maldan bol bol sadaka dağıtmamı da tenbih etti. Ticâret yapmak üzere bana binlerce dinâr bıraktı. Her sene gelir giderdi. Her gelişinde de, bir o kadar daha mal getirirdi. Yine bir senenin sonunda gelip; "Ben, deniz seferlerine çıkan biriyim. Bir kazâya uğrayabilirim. Bu malın hepsi senindir. Bu maldan sadaka dağıt, câmi yaptır." dedi ve ayrılıp gitti. Ben de onun arzusunu yerine getiriyorum. Allahü teâlâ bana bol servet ihsân etti. Bunu ben hayatta olduğum müddetçe kimseye anlatma." buyurdu.

BORCUN UNUTULDU

Ebû Bekr bin Ali bin Abdullah, bir zâtın şöyle anlattığını nakletmiştir: "Bir Cumâ günü Cumâ namazı kılmak için mescide gitmiştim. Önümdeki safta vekarlı, huşû' sâhibi bir zât gördüm. Devamlı namaz kılıyordu. Cumâ namazının başlamasına kadar nâfile namaz kıldı. Heybetinden, kalbimde ona karşı bir muhabbet hâsıl oldu. Sonra Cumâ namazı kılmaya kalktık. O gördüğüm zât, tedirgin bir hâlde elbisesine bürünerek, hep kendini birinden gizliyordu. Namazdan sonra sebebini sordum. Şöyle dedi. Benim bir zâta borcum var. Bu sebeple mahcûbiyetimden böyle yapıyorum, dedi. Kime borcun var dedim. Şu arkamda duran zâta dedi. Meğer alacaklı olan zât, Da'lec bin Ahmed imiş. Bu sözleri Da'lec bin Ahmed'in o safta bulunan bir arkadaşı işiterek, gidip durumunu ona anlattı. Da'lec bin Ahmed de, bu zâtı evine getirmesini söyledi. Evine gittiklerinde yemek ikrâm edip, borçlu zâta; "Senin borcun unutuldu." diyerek alacağını bağışladı. Ayrıca beş bin dirhem de hediye verdi ve; "Mescidde beni görüp, borçlu olduğundan dolayı üzülüp sıkıntıya düştüğün için hakkını helâl et." dedi.

1) Tabakât-üş-Şâfiîyye; c.3, s.291
2) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.4, s.145
3) El-Bidâye ven-Nihâye; c.11, s.241
4) Târih-i Bağdâd; c.8, s.387
5) Tezkiret-ül-Huffâz; c.3, s.881
6) Şezerât-üz-Zeheb; c.3, s.8
7) Vefeyât-ül-A'yân; c.2, s.271
8- İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.4, s.5

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Da'lec Bin Ahmed
« Posted on: 29 Mart 2024, 04:22:39 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Da'lec Bin Ahmed rüya tabiri,Da'lec Bin Ahmed mekke canlı, Da'lec Bin Ahmed kabe canlı yayın, Da'lec Bin Ahmed Üç boyutlu kuran oku Da'lec Bin Ahmed kuran ı kerim, Da'lec Bin Ahmed peygamber kıssaları,Da'lec Bin Ahmed ilitam ders soruları, Da'lec Bin Ahmedönlisans arapça,
Logged
07 Ağustos 2015, 12:46:13
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #1 : 07 Ağustos 2015, 12:46:13 »

Esselamü aleyküm ve rahmetüllah,  Dünya malına önem vermemeliyiz.  Çünkü ölünce hepsi geride kalacak . Rabbim ( celle celaluhu ) bizleri Allah ( celle celaluhu ) yolunda infak eedenlerden eylesin.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

15 Ekim 2020, 21:54:58
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 15 Ekim 2020, 21:54:58 »

Esselamu aleyküm.rabbimin bizlere verdiği nimetlere şükür eden ve İslam yolunda  harcayan kullardan olalım inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

16 Ekim 2020, 04:32:44
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #3 : 16 Ekim 2020, 04:32:44 »

Aleyküm Selâm. Dünya malına heves eden kişi ahiretini ziyan etmiş olur. Oyüzden dünya sevgisine dalıpta ahiretini unutanlardan olmayalım inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes