> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Evliyaların Hayatı > Bilal Bin Sa'd
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bilal Bin Sa'd  (Okunma Sayısı 462 defa)
25 Mayıs 2009, 21:09:27
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 25 Mayıs 2009, 21:09:27 »



Peygamber efendimizin arkadaşlarının yetiştirdiği âlim ve velîlerden. Âlim, vâiz, velî ve kârî, Kur'ân-ı kerîm hâfızı bir zât. İsmi, Bilâl bin Sa'd bin Temîm el-Eş'ârî olup, künyesi Ebû Amr'dır. Ebû Zûr'a da denildi. Şam'da bulundu. Doğum târihi belli değildir. Babası Sa'd bin Temim, Eshâb-ı kirâmdandır. Babasının yanında yetişti ve babasından, hazret-i Bilâl, hazret-i Muâviye, Ebüdderdâ, İbn-i Ömer, Câbir'den ve daha birçok Eshâb-ı kirâmdan hadîs-i şerîf rivâyet etti. Kendisinden ise Evzâî, Saîd bin Abdülazîz, Atâ bin Ebî Rebâh, İbn-i Sa'd gibi birçok zâtlar hadîs-i şerîf naklettiler. Âlimler, Bilâl bin Sa'd'ın sika, güvenilir olduğunu söyleyerek; "Basra'da Hasan-ı Basrî ne ise, Şam'da da Bilâl bin Sa'd odur." dediler. Her gün ve gece bin rekat namaz kılardı. 737 (H. 120) senesinde vefât etti.

Bilâl bin Sa'd, bir gün Ankebût sûresinden; "Muhakkak ki benim arzım (yeryüzü) geniştir. O halde yalnızca bana ibâdet edin." meâlindeki 56. âyetini okudu ve; "Bulunduğunuz yerde fitnelerin yayıldığını görürseniz, o yerden başka yerlere gidiniz. Çünkü yeryüzü çok geniştir." buyurdu.

Bir sene yağmur yağmıyordu. Halk ile yağmur duâsına çıktı. İnsanlara karşı; "Ey insanlar! Hepiniz günahkâr olduğunuzu îtirâf eder misiniz?" diye sordu. Onlar; "Evet, hepimiz günâhkârız. Günâhlarımız çok, hepsine tövbe ettik." dediler. Bunun üzerine Allahü teâlâya şöyle duâ etti: "Yâ Rabbî! Kur'ân-ı kerîmde meâlen; "İhsân edip doğru söyleyenlerin duâsını kabûl ederim." buyuruyorsun. Biz, çok günâhlarımızın bulunduğunu îtirâf edip, doğruyu söyledik ve tövbe ettik. Bizi affet ve bize yağmur ihsân et!". Biraz sonra yağmur yağmaya başladı.

Hazret-i Bilâl bin Sa'd'ın bir oğlu gazâda şehîd oldu. Bir kimse gelip; "Vefât eden oğlunuzda 20 dînâr alacağım vardı." dedi. Gelen kimseye; "Buna dâir bir şâhidiniz veya elinizde bir yazınız var mı?" diye sordu. O kimse; "Yok." dedi. "Peki bunun için yemin eder misiniz?" buyurdu. O kimse; "Yemin ederim." deyince, yemin etmesini istemeden 20 dînârı verdi ve; "Eğer doğru söylüyorsan oğlumun borcunu ödemiş olurum; yalan söylüyorsan sadakam olur." buyurdu.

Bilâl bin Sa'd buyururdu ki:

"Günâhlar gizli olarak işlenirse bunun zararı, günâhı işleyenleredir. Lâkin açıktan işleniyor ve buna mâni olunmuyorsa, bunun zararı herkesedir."

"Bir insanın iyiliklerini hatırlayıp, günâhlarını unutması gururdandır. Günâhların ne kadar küçük olduğunu değil, bu günâhı Allahü teâlânın huzûrunda işlediğini düşünmek lâzımdır."

"Allahü teâlâ bize, haramlardan, şüphelilerden, hattâ şüphelilere düşmemek için ihtiyatlı olup, mübahların çoğundan sakınmayı emrediyor. Biz ise, aşırı derecede dünyâyı sever, ona bağlanırız. Bu; günâh olarak, bize yeter."

"Allahü teâlânın emirlerini hatırlatan, nasîhat eden bir kardeşin, sana altın hediyye edenden daha hayırlıdır." Böyle birini bulunca; "Ey kardeşim! Bende bir kusur var mıdır? Lütfen bildir de düzeltmeye çalışayım." demelidir.

"Bir insan kendisinin medhi yapıldığı zaman, bu medh ve öğmeler kendisine iyi gelmiyorsa ne iyi... Ama bunları duyunca seviniyorsa zarardadır."

"Üç kimsenin hiçbir ibâdeti kabûl olmaz. Müşrik, kâfir ve râî" "Râî kimdir?" diye sordular. Dîn-i İslâmın bildirdiği hükümleri bırakıp, kendi re'yi, görüşü ile amel eden kimsedir." buyurdular.

"Bir kimse müslümânım dediği zaman Allahü teâlâ onun ameline bakmadan bırakmaz. Amel ettiği vakit verâ yâni şüphelilerden sakınmasına bakar. Verâ sâhibi olunca da niyetine bakar. Niyeti hâlis, Allah rızâsı için ise, artık diğer kusurlarını Allahü teâlâ düzeltir."

"Günâhın küçüklüğüne bakma. Fakat kime karşı âsî olduğuna bak."

"Bir kimsenin münâzara ve muhâlefet yaptığını, sâdece kendi görüşünü beğendiğini, ısrarlı bir tutum içerisinde olduğunu görürsen; hüsrânın tamam olduğunu bil."

"Ey ebedî yolun yolcuları! Sizler, yok olmak için yaratılmadınız. Sizler, sâdece bir evden, bir eve göç edersiniz. Nitekim siz, sulblerden rahimlere, buradan dünyâya, dünyâdan kabirlere, kabirlerden mevkif denilen mahşer meydanına, oradan da ebedî Cennet'e veya Cehennem'e gidersiniz."

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bilal Bin Sa'd
« Posted on: 25 Nisan 2024, 03:43:17 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bilal Bin Sa'd rüya tabiri,Bilal Bin Sa'd mekke canlı, Bilal Bin Sa'd kabe canlı yayın, Bilal Bin Sa'd Üç boyutlu kuran oku Bilal Bin Sa'd kuran ı kerim, Bilal Bin Sa'd peygamber kıssaları,Bilal Bin Sa'd ilitam ders soruları, Bilal Bin Sa'dönlisans arapça,
Logged
25 Mayıs 2009, 21:10:32
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« Yanıtla #1 : 25 Mayıs 2009, 21:10:32 »

Ey  İnsanlar!

Bilâl bin Sa'd bir kimseye; "Ölmek ister misin?" diye sordu. O kimse; "Hayır efendim. Ben biraz daha yaşayıp iyi amel yapmak, ondan sonra ölmek istiyorum." dedi. Hazret-i Bilâl bin Sa'd; "Hem ölmek istemiyorsun hem de iyi amel yapmıyorsun. O halde senin hâlin dünyâya bağlanmış olmağı gösteriyor." buyurdu.

Bilâl bin Sa'd bir vâzında şöyle anlattı: "Ey insanlar! Allahü teâlâdan korkun. Sizin için O'ndan başka bir yardımcı yoktur.

Kıyâmet günü herkesin hesâbı görülür. Cennet ehli Cennet'e ve Cehennem ehli Cehennem'e yerleştirildikten sonra Allahü teâlâ meleklere, Cehennem'den iki kişi çıkarıp getirmelerini emreder. Allahü teâlâ meleklerin getirdiği iki kişiye; "Yerleriniz nasıldır?" diye suâl eder. Onlar; "Yâ Rabbî! Yerimizden daha zor yer yoktur." derler. Allahü teâlâ buyurur ki:

"Bunlar sizin işlediğiniz hatâların bedelidir. Ben aslâ, kimseye zulmetmem. Şimdi siz yerlerinize dönünüz." Bunun üzerine o iki kişiden birisi koşarak, diğeri de bir adım atıp geri dönerek yürürler. Allahü teâlâ, meleklere bu kimseleri tekrar huzûra getirmesini emreder. Bunlar, tekrar huzûra getirilince, Allahü teâlâ, koşarak gidene, böyle gitmesinin sebebini sorar. O kimse; "Yâ Rabbî! Her şeyi daha iyi bilen sensin. Ben dünyâda iken senin emirlerine uymakta gevşek davrandığım için Cehennem'i hak ettim. Emrine tekrar muhâlefet etmemek için; "Yerlerinize dönünüz!" emrinden sonra, yerime gitmek için koşmaya başladım." Allahü teâlâ, ikinci kimseye de suâl eder ki: "Niçin bir adım atıp, sonra geri dönüp bakardın?" O kimse de; "Yâ Rabbî! Sen her şeyi en iyi bilensin. Zannettim ki, Allahü teâlâ Cehennem'den çıkardıktan sonra, tekrar Cehennem'e göndermez. Onun için her adımda dönüp dönüp bakardım." der. Allahü teâlâ buyurur ki: "Ben kulumun zannettiği gibiyim. Bu iki kulumu da Cennet'e götürün!" O iki kimseCennet'e kavuşur.

Ölmeyi  İster Misin?

Tâbiîn-i kirâmdan, büyük bir evliyâdır,
Babası İbn-i Temim, Eshâb-ı kirâmdandır.

Çok namaz kılıyordu, her gecede bin rekat,
Yedi yüz otuz yedi, yılında etti vefât.

"Ölmeyi ister misin?", diye sordu birine,
Dedi: Hayır efendim, daldım günah kirine.

Biraz daha yaşayıp, fâideli ve iyi,
İş yapıp ondan sonra, istiyorum ölmeyi.

Buyurdu ki: "Evlâdım, ne gibi iyi amel,
Yapacaksan çabuk yap, âni gelir hep ecel.

Sen iyi iş yapmağa, ettinse de tam niyyet,
O kadar yaşamağa, elinde var mı senet?

Büyükler buyurur ki; "Her gece yattığında,
Bil ki ölüm bekliyor, yastığının altında.

Ve yine sabahleyin, uyandığında bil ki,
Ölüm tam karşındadır, ölürsün o gün belki."

1) Hilyet-ül-Evliyâ; c.5, s.221
2) Tehzîb-üt-Tehzîb; c.1, s.503
3) El-Kâşif; c.1, s.165
4) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.2, s.142

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes