๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Evlilik - İletişim => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 03 Ekim 2011, 11:40:28



Konu Başlığı: En güvenilir sırdaşım eşim mi
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 03 Ekim 2011, 11:40:28
EN GÜVENİLİR SIRDAŞIMIZ EŞİMİZ Mİ?

Ağustos 2009 47.SAYI

Eşinize güvenir misiniz? Evlilikle ilgili en esaslı sorulardan biridir bu. Aslında sağlam bir evliliğin sırrı da bu sorunun cevabında gizlidir. Sadakat anlamındaki “güven” duygusundan bahsetmiyorum ama bu kez. Sırrınızı paylaşır mısınız eşinizle mesela? Peki o size kimselere söylemediklerini fısıldar mı? Eşinize karşı ne kadar açıksınız? Elbette en güzeli hayat arkadaşımızla aramızda sağlam bir dostluk ilişkisi olması. Ancak iyi bir dost olursak O’na güvenip hayatımıza dair en mahrem bilgileri, ailemize, geçmişimize dair özelimizi paylaşabiliriz. Başka insanlara karşı korunaklı kıldığımız özelimize ancak eşimizi ortak ederiz.

Ama kimi zaman eşlerden biri iyi niyetli değilse diğerinin paylaştığı sırlar bir kavga anında ortaya dökülebilir. Suçlayıcı cümleler ardı ardına gelebilir. Oysa aile fertleri birbirlerine herkesten çok güvenebilmelidir. Eğer eşler aile içerisinde güvende olduklarını düşünmezlerse, konuşmak için kendilerini güvende hissedecekleri daha başkalarını tercih ederler ve bu da ailenin birlikteliğine zarar verir. Bu bakımdan eşler birbirlerinin sırdaşı olabilmeli, söylediklerinin kendisine ilerde olumsuz bir biçimde geri dönebileceği endişesi taşımamalıdırlar. Kaldı ki sizin kişiliğinize etki eden kimi huy ve alışkanlıklarınızda belirleyici olan bir durumu eşinizle paylaşmanızdan daha doğal ne olabilir? Ancak bu şekilde eşler arasında bir ünsiyet ve yakınlık kurulabilir. Aksi takdirde aynı evde iki yabancı gibi yaşanılır ki o zaman evli olmak bir anlam taşımaz.

EŞİM BENİM SIRDAŞIM!

Sırlarını birbiriyle paylaşamayan eşler hayatlarını da paylaşamazlar. Yazar Gülay Atasoy’a göre “Evlilik bir arkadaşlıksa başı derde düşen veya yanlış bir şey yapan kadının, ‘Ben şu yanlışı yaptım’ diye ilk koşacağı kişi eşi olmalıdır. Kendisinin sevildiğini, değerli ve güvende olduğunu hissetmelidir.” Bir kadın ya da erkek kendisi mutlu ya da mutsuz eden şeyleri büyük bir gönül rahatlığıyla eşiyle paylaşabiliyorsa o evlilik sağlam temeller üzerine oturmuş demektir. Ancak böylelikle eşler birbirlerinin en yakını ve vazgeçilmezi olur. En kavi dostluklar ve arkadaşlıklar bile zaman içinde tükenebilir ama sağlam bir güven duygusuyla temellendirilmiş evlilikler tıpkı bizden önceki kuşakların ömürlük evlilikleri gibi uzun yıllar sürer. Aksi takdirde her iki taraf birbirinin açığını yakalamaya çalışan iki rakip sporcuya dönüşür ve evlilik, evlilik olmaktan çıkar. Yrd. Doç.Dr. Bünyamin Işık tam da bu noktada olabilecekleri şöyle özetliyor: “Eşler birbirine güven duymaz ve bunu karşı tarafa hissettirirse sürekli bir gerginlik yaşarlar. Kimse kendisine güvenilmediğinde bundan hoşlanmaz. Eşinize güvendiğinizi hissettirmeniz ona vereceğiniz en önemli hediyedir.”

GÜVEN DUYGUSU KOLAY KAZANILMAZ

Psikolog / FARİKA TEYMUR ARTIR

Güven duygusu kolay kazanılmaz. Buna karşın, güvenin kaybedilmesi çok kolaydır. Bu nedenle güven duymak, başkalarının güvenini kazanmak ve bu güven duygusunu korumak gerçekten emek ve zaman harcanmasını gerektiren bir süreçtir. İnsanlarla güzel iletişim içinde olan; anne-babasından ve diğer insanlardan iyi niyet, hoşgörü ve fedakarlık gören insanlar güven içinde olurlar. İnsanları sevmekte ve yeni ilişkiler başlatıp sürdürmekte zorlanmazlar. Çeşitli sebeplerle güven duygusu zedelenen kişiler ise olumsuz bir durumla karşılaşmamak için insanlarla aralarında aşırı mesafe koyarlar. Bu da kişinin yalnızlık duygusuna kapılıp depresif duygular içine girmesine sebep olur, kişiyi kısır döngüye sokup iş ve aile hayatını olumsuz şekilde etkiler.

Hilal ARSLAN