> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Aile Dergisi > Evlilik - İletişim > Dilimizi teraziye koysak da eşimizle tartışmasak
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Dilimizi teraziye koysak da eşimizle tartışmasak  (Okunma Sayısı 1200 defa)
15 Ağustos 2011, 17:48:59
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 15 Ağustos 2011, 17:48:59 »



DİLİMİZİ TERAZİYE KOYSAK DA EŞİMİZLE TARTIŞMASAK

Ocak 2011 64.SAYI

Küçükken iki şeyi tekrar ederdi annem sürekli. İlki “Her doğru her yerde söylenmez.” İkincisi de “Eğri oturup doğru konuşmak gerekir…” Her defasında sorardım kendi kendime; “İyi ama nasıl? Nasıl hem doğruyu söyleyip hem de her doğruyu her yerde söylemeyeceğim?”

Bazı şeyleri büyüyünce anlıyor insan. Tecrübe edince, yaşanmışlıklar karşısına dikilince... Ve belki en çok da evlenince anlıyor insan annesinin ne demek istediğini. Evliliğin büyük bir denge işi olduğunu… Ve bu dengeyi sağlamak için terazinin bir kefesine daima dilimizi koymamız gerektiğini. Çünkü evlilikte ancak ölçüp biçtikten sonra ağızdan çıkan sözler “doğru yere” ulaşıyor. Ancak o zaman yapıcı oluyor sarf edilen ifadeler. Hem gönülleri yapıyor hem de yuvaya sağlam temeller atıyor. Ama olur da susmamız gereken yeri bilmezsek, doğru da olsa sözümüzü yanlış yer ve zamanda söylersek işte o vakit ağzımızdan çıkan her kelime ok misali saplanıveriyor karşımızdakine. Ve ne yazık ki kendi can acısıyla bizim canımızı acıtıyor muhatabımız. Yüzlerimiz asılıyor, gönüllerimiz kırılıyor, “muhabbetsizlik” yuvamızın hükümranı oluyor…

EŞİMİZLE ARAMIZA “SÖZDEN DUVARLAR” ÖRÜLMESİN

Yunus Emre’nin dediği gibi “Söz oluyor kesiyor savaşı, söz oluyor kestiriyor başı.” Bu sebeple konuşurken en iyi bilmemiz gereken belki de söylediğimiz sözün kendine nasıl bir görev üstlendiği olmalı. Sözümüz ilişkimizin celladı mı oluyor, yoksa savaşlara dur demeye gönüllü bir elçi mi? Söylerken sözümüzü, kurarken cümleleri ardı ardına, elimizle düzeltemediğimizi dilimizle düzeltmeye mi çabalıyoruz gerçekten? Hepimizin hayatının içinden, hepimizin gerçeği olan bir mesele bu… Konuşurken dengeyi tutturamamak… Kimi zaman gereksiz yere çok söylüyoruz kimi zaman da söylememiz gerekirken susuveriyoruz. Halbuki susmanın da konuşmak gibi bir adabı olmalı. İnsan ses vermesi gereken yeri de sus vermesi gereken yeri de çok iyi kavramalı. Kavramalı ki ilişkiler sağlam olsun. Eşimizle aramıza “sözden duvarlar” örülmesin.

“BEN BAŞKA TÜRLÜ KONUŞMAYI BİLMEM”

Sevdiklerimi geçiriyorum gözlerimin önünden. Onların evliliklerini, ilişkilerini düşünüyorum. Aralarında sessiz anlaşmalar yapanlar, gizliden gizliye düşman olanlar, çok sevenler, çok küsenler geliyor bir bir gözlerimin önüne. Bir adam beliriyor misal zihnimde: Karısının her söylediğine azarlayarak karşılık veriyor. Amacı kızmak değil, ama tarzı bu! “Beni böyle kabul edin” diyor, “Ben başka türlü konuşmayı bilmem…” Bir kadın geçiyor sonra önümden. Kocasına sıkılmış canı, “Sen zaten neyi doğru yaparsın ki” diye başlıyor konuşmaya. Adam kızıyor bu söze, adam kızınca kadın daha çok söyleniyor, kadın söylenince adam daha çok… Sonra başka yüzler, başka evlilikler hızla geçiyor bir siluet gibi. Bir çarkın içine sıkışmış gibiyim. Her şey dönüyor, yüzler, sözler, sesler… “Sen” diye başlıyor her cümle. “Sen böyle dersin, şöyle yaparsın. Sen suçlusun!” Sonra uzaklaşıyor eşler birbirinden. Sesler kesiliyor onlar ayrı düştükçe. Aralarına bir duvar örülüyor seslerden, sözlerden. Onlar bilmiyor, ama ben görüyorum yanlış tavırla söyledikleri doğruların onları ayrı düşürdüğünü.

SÖZ VARDIR SÖZE DOLAŞIR, SÖZ VARDIR SÖZE ULAŞIR*

Oysa anlatılmak istenen çok net, çok basit bir mesele oluyor çoğu zaman. Pire için yakılıyor yorganlarımız hep. Ve o yangından ne yüreğimizi ne de ilişkimizi sağ salim kurtarmayı başaramıyoruz ne yazık. Çünkü biz demli gelen çayı görünce, “Bunu biraz açar mısın, demli olmuş” demektense, “Sen zaten ne zaman bana istediğim gibi çay doldurdun ki” demeyi yeğliyoruz. Eve geciken eşimizi merak ettiysek, kapıyı açar açmaz “Ne kadar sorumsuzsun, meraktan öldüm” diye surat asıyoruz. Aslında söylemek istediğimiz çok açık; “Geç gelirsen haber verir misin bir dahaki sefere, çok meraklandım bir şey mi oldu diye…” Ama netiz biz, açık ve seçik konuşuruz. Lafı uzatmaz, cümlelerimize makyaj yapmayız. Doğru olan neyse onu söyleyiveririz neticesini düşünmeden. Varsın kızsın, kırılsın, küssün eşimiz. Hatta bu tavrımızdan ötürü bir dahaki sefere yine göstermesin istediğimiz o hassasiyeti, önemli mi? Önemli olan bizim “doğru” söylüyor olmamız. O doğruyu da pat diye, olduğu gibi söylüyor olmamız…

Halbuki çok zor olmasa gerek kalp kırmamak. Karşılık verince kavga çıkacağını bildiğimiz bir tartışmayı başka bir zamana ertelemek. Keskin yanlarını törpüleyerek kuracağımız bir cümlenin eşimizle aramızdaki iletişimi kuvvetlendireceğini bilmek. Doğru bile olsa söylemek istediğimiz söz, zamanı değilse eğer en büyük yanlıştan daha yanlış addedileceğini fark etmek. Susmak değil söylemeye çalıştığımız şey. Aksine konuşmak, anlatmak, sorunu gidermek için çaba harcamak. Ama bunları yapmadan önce annelerimizi anlamak… Onların sözlerini kulağa küpe yapmak… Eğri oturup doğru konuşmak lakin her doğrunun her yerde söylenmeyeceğinin farkına varmak…
*Necati Şimşek’in şiirinden alıntıdır.

Rümeysa DURAK

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Dilimizi teraziye koysak da eşimizle tartışmasak
« Posted on: 28 Mart 2024, 21:46:32 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Dilimizi teraziye koysak da eşimizle tartışmasak rüya tabiri,Dilimizi teraziye koysak da eşimizle tartışmasak mekke canlı, Dilimizi teraziye koysak da eşimizle tartışmasak kabe canlı yayın, Dilimizi teraziye koysak da eşimizle tartışmasak Üç boyutlu kuran oku Dilimizi teraziye koysak da eşimizle tartışmasak kuran ı kerim, Dilimizi teraziye koysak da eşimizle tartışmasak peygamber kıssaları,Dilimizi teraziye koysak da eşimizle tartışmasak ilitam ders soruları, Dilimizi teraziye koysak da eşimizle tartışmasakönlisans arapça,
Logged
14 Ekim 2011, 14:01:15
Hadice
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5.945


« Yanıtla #1 : 14 Ekim 2011, 14:01:15 »

DİLİMİZİ TERAZİYE KOYSAK DA EŞİMİZLE TARTIŞMASAK

Ne güzel bir başlık olmuş Aile hayatı sabır irade gerektirir..
İnş yeri geldiğinde dilimizi teraziye koymak nasip olur...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes