๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Emri Maruf Nehyi Münker => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 25 Mayıs 2011, 17:48:21



Konu Başlığı: Münkeri ortadan kaldırmak için
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 25 Mayıs 2011, 17:48:21
Münkeri Ortadan Kaldırmak İçin Kuvvet Kullanmak


Ma'rufu emredip münkeri nehyetmeye çalışma konusunda kuvvet kullanmanın iki yönü vardır.
Birincisi; Eğer münker kuvvete başvurularak ortadan kalkmağa ihtiyaç gösterirse -içki dökmek, eğlence ve şarkı âletlerini kırmak gibi- kuvvete başvurularak ortadan kaldırır.
Diğeri ise; Münkere karşı değil, münkeri işleyene karşı kuvvet kullanmak. Zinadan men'etmek için zina suçunu işleyeni dövmek, vazgeçmezse kendisini öldürmek gibi.
Birinci görüş hakkında İmam Gazâlî der ki:
"Eğlence âletlerini kırmak ve içkileri dökmek, içtihada başvurmaksızın bunların niçin kırıldığı, gerçekten anlaşılmağa sebep olacaksa imamdan (Devlet başkanı veya mahali mülkiye amirinden) izin istemeye ihtiyaç yoktur." 384
378 es-Sâbûnî Tefsir-ul. Ahkâm: (c: 2, sh: 494) de şöyle der: ''Müminlerin arasını düzeltmek farzdır. Ortaya çıkacak anlaşmazlıkların önlenmesi için aralarını bulmak farzdır. Tecâvüz sulh yoluyla önlemediği takdirde kılıç (silah) kullanmak farzdır. İslâm'ın birliğini korumak ve mustaz'afladan zulmü defetmek için mütecavize karşı koymak (beş vakit namaz gibi) farzdır."

Kadı İyaz şöyle der: "Bu hadis, münkerin ortadan nasıl kaldırılacağı hususunda hüküm koyan bir ölçüdür." Münkeri değiştiren kimseye düşen görev; sözle olsun veya fiilen olsun, onu ortadan kaldıran her vasıtaya baş vurmasıdır. Meselâ; bâtılın her çeşit âletini kırar, içkiyi ya bizzat kendisi döker veya onu dökecek birine emreder. Gasbedilen malları ya kendisi onu gasbedenden alarak sahiplerine geri verir, yahut imkânı varsa başkasına emrederek bunu yaptırır. 385
Hafız İbn-ul-Kayyım el-Cevziyye şöyle der:
"İçki kaplarını kırmak veya içki tulumlarını yere çarpıp (parçalamak) hususunda asla tazminat yoktur. 386
İmam Gazâlî Şafiî Mezhebindedir. Fakat Kadı İyaz Mâliki mezhebindedir. Hafız İbnu'l-Kayyım, Ahmed b. Hanbel mezhebine mensubdur. Bu her üç İslâm âlimi kendi mezheblerini temsil ederler.
Hanefî'ler ise bu hususda kâfir ile müslüman arasını ayırırlar ve şöyle derler: "Yok edilen münker, eğer müslümanın mülkiyetinde ise, ister kafir ister müslüman olsun, onu yok edenin, bedelini tazmin etmesi gerekmez. Çünkü haram şeylerin müslüman nazarında hiç bir değeri yoktur. Fakat yok edilen münker kâfirin mülkiyetinde ise, onu ortadan kaldırıp yok eden, ister kâfir ister müslüman olsun, yok ettiği şeyin kıymetini tazmin etmesi gerekir. Allâme el-Kâşâni şöyle buyurur: "içkiyi döküp domuzu öldüren müslümanın ödemekten kurtulması için, fiili işleyen ister müslüman ister zim'mî olsun değişmez. (Yâni bunların bedelini tazmin etmeleri gerekmez.) Şayet içkiyi döken veya domuzu öldüren bir müslüman veya zimmî ise -Şâfînin aksine- bize göre bedelini tazmin eder." 387



384 İhyâ: 2/277 (Zâlim yöneticiye karşı hak sözü söylemek, cihadın en üstünüdür.
385 Şerh-u Sahih-i Müslim: 1/51 (Tere: 1/282
386 et-Turuk-ul Hükmiyye fi-Siyâset-iş-Şer'iyye: 256
387 Bedâi-üs-Sanâî fî-Tertîb-iş-Şerâî: 7/176.