> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tefsir Eserleri > Emri Maruf Nehyi Münker > Maruf ve münker dinin tarifidir
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Maruf ve münker dinin tarifidir  (Okunma Sayısı 1176 defa)
27 Mayıs 2011, 16:32:08
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 27 Mayıs 2011, 16:32:08 »



Ma'ruf Ve Münker Dinin Tarifidir



 Şimdi yanlış bir anlayış üzerindeki perdeyi kaldırmak istiyoruz. Bu yanlış anlayış sıhhate kavuşmadan ma'ruf ve münker kavramlarım anlamakda daima güçlük çekmiş olacağız.
Bu yanlış anlayış; ma'rufu'un; "bir davranışı iyi ve güzel bulmak" münkerin ise, "herhangi bir şeyi sadece hoş görmemek veya çirkin bulmak" gibi anlamlar ifade ettiğidir. Keza ma'ruf, herhangi bir fert ve toplumun hoş görüp kendisiyle amel ettiği davrımşı da ifâde etmez. Yine fert veya cemaatın hoş görmediği ve bilinmeyen bir davranış da münkeri ifâde etmez. (Zira fert veya toplumun hoş görmediği bir davranışı, din hoş görebilir veya onaylayabildiği bir amel olabilir. Yine hoş gördüğü bir ameli dinin ona münker damgasını vurduğu cinsden bir davranış olabilir.) Çünkü ma'ruf ve münkerin Kur'anî ifadeyle özel bir anlamı vardır.
Binaenaleyh Kur'ân-ı Kerim'in genel esprisi açısından bakıldığında ma'rufun; "ilahî yasanın sunmak istediği inanç ve ameli" ifâde ettiği hemen anlaşılacaktır.
Aklımızın mahsûlü olarak keşfedilen bir sahanın insanlar tarafından hoş görülüp beğenilmesine ma'ruf diyemeyiz. Ancak keşfedilen bu saha Kur'an ve sünnet tarafından kabul görürse ma'ruf olur. Aynı şekilde aklımızın kabul etmeyip, insanların da sevmediği, alışamadığı ve uygun olamayan bir davranışı İslâm şeriatı, onun münker olduğuna hükmetmediği sürece münker diye ilân edemeyiz.
Herhangi bir amel veya tatbikatın din nazarında münker olduğu halde o günkü düşünür veya ilim ehli tarafından ma'ruf kabul edilmesi ileri sürülebilir. Dinin bu tatbikatı onaylaması istenemez. Nasıl ki bir kısım şahıs veya kurumların münker olarak kabul ettikleri bir tatbikat dince ma'ruf kabul edilmediği gibi. 128
İmam Râğıb el İsfehânî şöyle buyurur:
"Ma'ruf, akıl ve dinin hoş ve uygun gördüğü her amelin adı, münker ise akıl ve dinin hoş görmeyip yasaklamayı emrettiği her amelin adıdır. 129
Bu açıklamada ma'ruf ve münkerin tanımında aklın, din mevkiine konulduğu anlaşılmasın. Zira bu hususda akıl hür değildir. Aksine dine boyun eğmiştir. Bununla beraber, fesada uğratacak bir hastalığa yakalanmadığı sürece, bütünüyle dinle uyum içindedir. Şüphesiz ki dinin hiç bir hükmü sağlam akılla çatışmaz. Bu nedenle imam Râğıb el-İsfehâni, akıl ile dini aynı makamda zikretti. Binaenaleyh bir davranışın ma'ruf veya münker oluşu ile ilgili hüküm vermede akü acziyete düşse bile din tek başına konuya çözüm getirecek yeterliliktedir, İmam Râğib bu hususa, münker'i açıklarken şöyle temas eder. "Münker, aklın, çirkinliğine ve kötülüğüne hükmettiği, yahut bir davranışın çirkin ve kötü oluşunda aklın durakladığı fakat dinin “çirkindir” dediği ve hükmettiği her ameldir.
İbni Cemre şöyle der:
"Ma'ruf, dinin ma'lum delil ve kıstaslarıyla bilinen her iyi amel ve davranışın adıdır. Bu ister âdet cinsinden olusun, ister dışındaki bir davranış olsun hüküm birdir. 130
İslâm uleması, İslâm toplumunda bir amelin yaygın oluşu veya kabul görmeyişi, güzel görülmesi veya reddedilişi, ma'ruf ve münkerin tanımıda din ile beraber bir kıstas ve ölçü oluşundan söz etmiştir. Bu doğru bir yargı olmayıp sadece bir zandır. Fakat bununla beraber şu da bir gerçektir. İmân sahiplerinin inanış ve amel cinsinden güzel kabul ettikleri davranışların ma'ruf, hoş karşılamadıkları davranış ve tutumları da münker diye adlandırmamızda bir sakınca yoktur. Böyle bir sonuç; "akıl ve tecrübelerinin ürünleridir. Yahut muhtemel ki millî gelenekleri ve ırkî tutumlarıdır" denilemez. Çünkü ALLAH ve Rasûlü'ne sâdık bir imanla teslim olanlar, ma'ruf veya münker bir amele, ancak ALLAH'ın dininin ışığında, O'nun şeriatine tâbi olarak ve emirlerine bağlanarak bakarlar.
İlâhî Şeriatın, tanıyıp kabul ettiği her amel ve davranış onlarca da ma'ruf, hoş görmeyip reddettiği her davranış da münker kabul edilir. Bu yargılarında hiçbir şüphe ve zan içinde değildirler. Dinin "ma'ruf kabul ettiğini "münker" diye ileri sürecek kadar cesaret göstermeleri düşünülemez. Bunun ötesinde bu konuda ihmalkâr bile davranmalarının affedilmeyecek kadar bir suç telâki edilmesi ayrıca zikre değer bir davranıştır. Kaldı ki dinin münker dediğini ma'ruf diye îlan etmeleri veya azıcık da olsa rağbet göstermeleri hiç mümkün değildir. İmam Cerir et-Taberî şöyle buyurur:
"Ma'rufun aslı; inananlarca bir amelin güzel kabul edilip hoş görülmesidir. Meselâ; ALLAH'a itaat ma'ruftur. Çünkü İman taşıyan herkes, bunun güzel bir amel olduğunda müttefiktir. Münkerin aslı ise; ALLAH Teâlâ'nın hoş görmediği ve mü'minlerin de tabiatları gereği reddettiği her ameldir. Bu nedenle ALLAH'a itaat etmemek ve âsî olmak münker diye kabul edilmiştir. Çünkü îman edenler böyle bir davranışı en büyük suç saymış ve hoş görmemiştir. 131
İmam eş-Şevkânî, İslâm ümmetini şöyle vasfeder: "Onlar, dinin emrettiklerini emrederler, yasakladıklarını da yasaklarlar. Onların, bu davranışları ma'ruf ve münker diye kabul etmelerine delil ise Kur'an ve sünnettir. 132
Görülüyor ki İslâm uleması, "ma'ruf kavramını; hikmet, felsefe ve mantık terimleriyle ifade ettikleri gibi, asırlarındaki geleneklerin ışığında anlamağa çalışmamışlardır. Aksine hep dinin ve sünnetin saf ışığında anlamağa çalışmışlar ve hükme bağlamışlardır.
Bir diğer önemli anlayışları da; Ma'ruf ve münker kavramlarım "ALLAH'a itaat" ve O'na isyan" şeklinde oluşudur. Bu açıdan bakılınca görülecektir ki; helâl ve haram, farz ve nafile, müstehab ve mekruh kavramları da bu iki temel kavramın sahasına girmiştir.
Bütün bu açıklamalar yine bizi; "ALLAH'ın şeriatı, ma'ruf ve münker denilen iki temel'e oturmuştur" yargısına götürmektedir. Çünkü bu din, ALLAH Teâlâ'nın, sevdiği ve hoşlanmadığı şeyleri bize haber vermektedir. Helâl ve haram nedir? Vacip ve mendup nedir? Haram ve mekruh ne demektir? sorularının cevaplarını en yetkili bir şekilde önümüze sermektedir.
İbnü'l-Esîr, ma'rufu şöyle tanımlar;
"Ma'ruf; ALLAH'a itaat, onun rızasına nail olma, insanlara (dini mesaj açısından yaklaşıp) iyilikte bulunma, dinin çağırdığı tüm iyilikleri ve nehyettiği tüm kötülükleri kapsamına alan toplayıcı bir kavramdır. Bu tanım, ma'rufun meşhur özelliklerindendir. Yani insanlararası bilinen iyi şeyler, müslümanların kötü görmedikleri ve İslâm ile çatışmayan davranışlardır. 133
İbnül'l-Esîr münkeri de şöyle tanımlamağa çalışır: "münker, Ma'rufun zıddıdır. Dinin çirkin gördüğü, haram kabul ettiği ve hoşlanmadığı her eylem ve ameldir. 134
Allâme es-Sâvî: "Ma'ruf kavramından ınurad; ALLAH Teâlâ'nın istedikleridir. Bu, ister beş vakit namaz, anne babaya iyilik ve yakınları ziyaret gibi vücûb ifâde eden emirler olsun, ister nafileler ve nafile sadakalar gibi mendub cinsinden ameller olsun değişmez. Münker ise şeriat sahibinin yasakladığı şeylerdir. Bu yasaklar, ister zina ve hırsızlık gibi haram yollarla işlenmiş olsun, isterse arzulamadığı amel ve davranışlar şeklinde olsup, hoş görmediği şeylerdir, 135 şeklinde mütalaa beyan eder.
Allâme şe-Şehîd Abdülkadir Udeh bu iki kavramı daha da bir genellemeye tabî tutar. Söyle ki: "Ma'ruf ve münker, sahaları geniş olan temel iki îslâmı kavramdır. Dinin, yapılmasını farz kıldığı her şeyi emretmek yahut namaz, oruç, zekât, tevhid (ALLAH Teâlâ'yı her sahada rakibsiz kabul etmek ve her sahada söz hakkım ona vermek) gibi temel esaslar üzerinde mü'minleri eğitmek... inanç ve amel olarak din ile çatışan her türlü düşünce ve davranışı yasaklamak, bir daha yeşermemek üzere bunların kökünü kazımak ve bu düşünce ile karşı çıkmak.... Semavî dinlerden Hrıstiyanlığa ait münkerlerden, Teslis inancı ve İsa'nın (a.s.) çarmıha gerilip öldürüldüğü iddiası, Ruhbanlık, içki içmek, domuz etini yemek, İslâm dinin diğer dinlerle çatıştığı (çatışır ama muharref şekliyle, ilk haliyle değil) iddiasını ortadan kaldırmak için yapılan tüm çalışmalar bu iki davramm sahalarıdır.136
Tüm bu hükümlerden ve varılan sonuçlardan anlmaşılmaktadır ki ma'ruf ve münker kavramları, herhangi bir kimsenin istediği yorum ve izahla doğru anlaşılamaz. Genel bir anlayışla bakmak gerekir. O zaman görülecektir ki bu iki kavram ALLAH'ın "rızası" ve "gazabı" şeklinde anlamını bulur. Bir amel ve davranışı "ma'ruf ve münker" sınırı içinde mütalaa etmek insan aklının yetkisi dışındadır. Zira ma'ruf ve Münker diye amelleri iki temel üzerine oturtmak ALLAH'ın şeriatının hakkıdır. Kim ALLAH'ın şeriatının üstünde, bir ameli ma'ruf veya münker kabul ederek hükmetme hakkım kendinde görürse, o kimse kendini ALLAH Teâlâ'nın makamına koymuş ve teşri hakkını kendi varlığında toplamış olur. Böyle bir tavır içine girmek, yalnız ALLAH'ı inkâr değil, aynı zamanda ALLAH'a karşı savaş açmak ve topyekün insanlığı ölüme mahkûm ederek, dine karşı isyan etmek demektir. (Bu gün aynı isyan ve küfrü yaşıyoruz. El-İyazu billâh)



128 el-Hisbe fı'l İslâm: 87
129 Tâğutî yönetimlerde içki, kumar, zina ve gayr-i meşru ne kadar amel ve tatabikat varsa hepsi ma'ruf (meşru) kabul edilmişken, hâkim unsur İslâm olan devlet yönetimlerinde bu ameller münkerdir ve savaşılması gerekir bunlarla. Bunun gibi "şehâdet kelimesi" öz olarak yalnız ALLAH'ın hâkimiyetini ve Resûlüllah (s.a.v.) 'in liderliğini ifâde ederken, islâm'da bir amelin temel felsefesi bu iki unsurdan kaynaklanmıyorsa, ölü ve merdûd olduğu kesin çizgilerle . belirlenmiştir. Böyle bir ma'rufun gerçekleşmesi farz-i ayn iken, İslâm'ın bu temel yapısı, çağın tâğutî ve câhiliyye yönetimlerince "Çağ Dışı" damgası vurularak münker kabul edilmiştir."(Çeviren)
 130 el-Müfredat fi-Garib-il Kur'an (Arefe) maddesi
131 el-Müfredat fi-Ğarib-il Kur'an (Nekire).maddesi
132 Feth-ül Bari: 10/342
133 Câmi-ul Beyân fî-Tefsir-il Kur'an: 4/28
134 İrşâd-ülFuhül:74
135 en-Nihâyetü fi-Garib-il Hadîs ve Eser: (Arefe): 3/85
136 en-Nihâyetü fi-Garib-il Hadis ve Eser: (Nekere)4/175

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 27 Mayıs 2011, 16:33:02 Gönderen: Sidretül Münteha »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Maruf ve münker dinin tarifidir
« Posted on: 19 Mart 2024, 09:03:52 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Maruf ve münker dinin tarifidir rüya tabiri,Maruf ve münker dinin tarifidir mekke canlı, Maruf ve münker dinin tarifidir kabe canlı yayın, Maruf ve münker dinin tarifidir Üç boyutlu kuran oku Maruf ve münker dinin tarifidir kuran ı kerim, Maruf ve münker dinin tarifidir peygamber kıssaları,Maruf ve münker dinin tarifidir ilitam ders soruları, Maruf ve münker dinin tarifidirönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes