> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tefsir Eserleri > Emri Maruf Nehyi Münker > Kuranı Kerimdeki genel hükmü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kuranı Kerimdeki genel hükmü  (Okunma Sayısı 863 defa)
27 Mayıs 2011, 16:24:50
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 27 Mayıs 2011, 16:24:50 »



Ma'ruf Ve Münker Görevinin Kur'an-ı Kerim'deki Genel Hükmü


Münker ve ma'ruf görevinin kapsam ve sahasını açıklamamız için diğer bir âyetin izahına geçmemiz lâzımdır. Allah Teâlâ bu âyet-i kerime'de İslâm Ümmetine şöyle emretti:
“Sizden öyle bir cemaat bulunmalıdır ki (onlar herkesi) hayra çağırsınlar. İşte onlar muradına erenlerin ta kendileridir.” 147
Birinci âyette geçen "insanlar için çıkarılmış" ifâdesi, bu ümmetin, ma'rufu emretmesi münkeri nehyetmesinden dolayı bütün insanlar arasında seçilip çıkarıldığına işarettir. Oysa bu âyette "Hayra da'vetle emredilmesi, ma'rufu emredip münkerden nehyetmesi" vasfıyla daha belirgin bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Aslında bu âyet "insanlar için çıkarılmış" vasfını kapsamına almaktadır. Çünkü bu âyet, ma'rufu emr münkeri nehiy görevini yapmakla yükümlü bu ümmetin, insanlar arasından çıkarılmış belli bir topluluk veya cemaat olduğunu özelleştirmez. Belki denilir ki emir "mutlak" olarak zikredilmiştir. Ümmet içerisinde ehil bir cemaat bu görevi îfâ edince diğerlerinden farziyyetin sorumluluğu düşer.
Allâme el-Alûsî şöyle der:
"Âyette geçen üç fiilin mef'ûlü hazfedilmiştir" kaidesine uygundur ki ya yapılan işin ortaya çıktığını bildirmektir, yani bu ümmet (topluluk) -mükellef olmasa dahi- tüm insanları Allah'ın dinine da'vet eder. Çünkü bu, onun ayrılmaz vasfıdır. Allah Teâlâ'nın arzuladıklarını emreder, arzu etmediklerini yasaklamağa çalışır. Ya da yapılan işin bizzat ortaya çıkarılmasına niyyet edildiği için zikredilmemiştir. Meselâ; "Falan kimse Allah için veriyor" yani hakka da'vet etmekte, ma'rufu emredip münkeri nehyetmekte ve da'vet işini bizzat yürütmektedir. 148Âlûsî'ye göre âyet iki anlamdan birine muhtemeldir:
1- Âyette bu ümmetin, tüm insanlığa -istisnasız- ma'rafu emredip münkerden nehyettiğine dâir, bir işaret vardır.
2- Ma'rufu emredip münkerden nehyetmekden maksad, bu görevi yapan cemaat veya taife, gözönüne alınmaksızın ümmetin tümünün bu görevi yaptığına dair işaret vardır.
Binaenaleyh iki muhtemel mânâ taşıdığı görüşü varsa da, genel espri içinde mütâlâa edildiğinde, her iki mânânın da kasdedildigi ilâhî murada daha uygundur. Şu bir kesin sonuçtur ki Kur'ân-ı Kerim, ma'ruf ve münker kavramlarını sağlam temellere oturtmuştur. Aynı biçimde bu görevin bu ümmet tarafından îfâ edileceği de kesin çizi gilerle belirlenmiştir.
Ma'ruf ve münker görevinin, bu ümmetin temel görevi olduğu kesin olmasına rağmen, ne acıdır ki günümüzde çoğu insan "Allah'ın dinini hâlâ tanımıyor ve İslâm dini diye bir dinin de farkında değildir" dense mübalağa yapılmış olmaz. Allah'ın bu eşsiz dini ve risâleti, tüm insanlara tebliğ edilip dünyanın en ücre köşesindeki insana ulaştırıncaya kadar, bu ümmetin görevin farziyeti kalkmaz ve kalkmayacaktır. (Zira bu ümmetin görevi insan ile İslâm arasındaki engelleri kaldırıp, engelsiz bir tebliği sağlamaktır.) Hiç bir ma'zeret ümmetten bu sorumluluğu düşürmez. Her sınıf insan bu farziyet karşısında sorumludur. İster hakkı tanıyıp teslim olmayan câhiller, ister haktan yüz çeviren zâlimler veya hakkı tanıyıp îman ettikten sonra intikam alma mevkiinde olan herkes bu farziyet karşısında sorumluluk taşır.
Ümmetin bu mühim, mühim olduğu kadar ma'zeret kabul etmeyen görevini, belli bir topluluğun omuzuna yüklemek asla doğru değildir. Zira ümmetin, insanlığın belli bir kesimini Allah'ın azabından kurtarmağa çalışması, diğer bir kısmını kendi haline terketmesi, Kıar'ân-ı Kerim'in bakış açısına ters düşer. Mü'min de taşıdığı bu sorumluluktan asla kurtulmaz.
Şüphesiz ki Allah Teâlâ, ister fert, ister cemaat kim olursa olsun dininin herkes tarafından öğrenilip amel edilmesini ister. Unutulmağa yüz tuttuğunda ma'ruf ve münker görevinin yeniden devreye sokulması ve devlete giden yolun açılması, yaygınlaşan münker ve îslâm diş,ı her çeşit sistemin geçersiz olduğunu ilan etmesi mü'minin asıl görevidir.
Fuhuş, ister fertte ister ailede isterse devlet çapında destek görüp yaygın hale gelsin, aleyhinde çalışıp onu toplumdan uzaklaştırmak hususunda ittifak etmek müslümanlarm görevidir. Münkerin- Küçüklük veya büyüklük açısından değişmez- görüldüğü her yerde yok edilmesi mutlak manâda elzemdir. Zira münkerin olduğu her yerde, müslümanın savaş halinde olduğuna işaret vardır. Dinden soğutma veya uzaklaştarmağa matuf her çeşit çalışma demek olan fesad ile savaşmak farzdır. Bu, ister ümmetin bünyesinde olsun ister fert ve cemaat arasında olsun. Tüm insanlık, fert, cemaat ve topluluklar Allah'ın dinine itaat edip O'na boyun eğerek O'nun tüm yasalarına teslim oluncaya kadar Evet, fesatla savaşmak her mükellef müslümana farzdır.
Hal böyle olunca, Kur'ânî bir kavram olan ma'ruf ve münkerin ne kadar kapsamlı olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır. Müslümanın gösterdiği her çeşit davranış, münker ve ma'ruf ölçülerine göre değerlendirilir. Küçük-büyük her yapılan amel ve davranış, dine yaptığı ve yapacağı hizmetin her çeşidi ma'ruf ve münker ölçülerine göre değer kazanır. Bu nedenle Îbnu'l-Arâbî el-Malîkî şöyle der:
"Ma'ruf ve münker çok önemli ve büyük bir konudur. Dinin ilk basamağı, İslâm'ın ilk temel düşüncesi olduğu gibi, sona erdiği düğüm noktasıdır. 149
Yukarıda arzettiğimiz bölümlerde yaptığımız açıklamalar ışığında şu sonuca varırız. Bu kavram iki önemli görevi önümüze sermektedir.
1- Da'vet ve tebliğ görevi
2- Eğitim çalışması
Böyle bir sonuç, İslâm ümmetinin yapmak zorunda olduğu böyle bir çalışma, düzenlemenin iki ayrı toplumda yürütülmesi gerektiğini ortaya koymaktadır



147 Al-i İmran: 3/104.
148 Ruh-ul-Maanî-Alûsî: 4/21
149 el-Ahkâm-ul Kur'an: 1/394

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kuranı Kerimdeki genel hükmü
« Posted on: 19 Mart 2024, 11:53:40 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kuranı Kerimdeki genel hükmü rüya tabiri,Kuranı Kerimdeki genel hükmü mekke canlı, Kuranı Kerimdeki genel hükmü kabe canlı yayın, Kuranı Kerimdeki genel hükmü Üç boyutlu kuran oku Kuranı Kerimdeki genel hükmü kuran ı kerim, Kuranı Kerimdeki genel hükmü peygamber kıssaları,Kuranı Kerimdeki genel hükmü ilitam ders soruları, Kuranı Kerimdeki genel hükmüönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes