> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tefsir Eserleri > Emri Maruf Nehyi Münker > Kötülüğün çeşitli yönleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kötülüğün çeşitli yönleri  (Okunma Sayısı 916 defa)
26 Mayıs 2011, 16:00:44
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 26 Mayıs 2011, 16:00:44 »



Kötülüğün Çeşitli Yönleri


İmam Gazâlî İhyâu Ulumi'd-Dîn gibi kıymetli eserinde kötülüğün ve eziyetin çeşitli yönlerini ve farklılarını derinlemesine incelenmiş ve tedkik etmiştir. Biz burada onun bu geniş tedkikatımn hülâsasını arzedeceğiz.
Gazâlî bu konuda şöyle der: "kişinin, kendisi, akrabası ve dostları için istedikleri arzuları dörttür:
1- İlim, 2- Sıhhat ve sağlık, 3- Servet, 4- Mevki ve makam. Bu dört şeyden iki husus sevilmez ve hoş görülmez:
1- Kazanılanın elden çıkması.
2- Umduğuna kavuşamaması.
(Demek ki, zarar, mevcudun kaybolmasında veya istediğinin eline geçmemesindedir. Çünkü beklediği şey, eline geçmesi mümkün olan şeydir. Mümkün ise olmuş gibidir. Onun imkânını kaçırmak, kendisini kaybetmek gibidir.)
Buna göre mekruh ikiye dönüşmüştür:
1- "Umduğu ve beklediği şeyin kaybolup eline geçmemesinden kormaktadır. 2- Bu korku, ma'rufu emredip münkeri terketmek için bir ruhsat olamaz" Sonra Gazâlî istenen bu dört yöne misaller veriyor.
1- Öğretimden mahrum kalır ve hocası kendisine kızar da bir daha ders vermez, korkusuyla ma'rufu terketmek.
2- Sağlık nedeniyle ma'rufu terketmek. Gelen doktor, ipek elbise giyiyor veya altın-gümüş işlemeli eyere biniyorsa şayet buna üzerindeki münkeri terketmesi için nasihatta bulunursa, doktor kızıp kendisine bakmaz korkusuyla ma'rufu emredip münkeri yasaklamaktan vazgeçmek.
3- Mal ümidi sebebiyle ma'rufu emretmeyi terketmek. Devlet başkanına, adamlarına ve kendisine maddî yardımda bulunanlara karşı gelecekte bu yardımı yapmazlar korkusuyla ma'rufu emredip münkeri yasaklamaktan vazgeçmek.
4- Mevki ve makam. İlerde yardım ve mevki beklediği kimselere, bu yardımı yapmaz ve bu mevkî'i vermez veya verdirmezler korkusu ile ma'nıfu emr ve münkeri nehiy görevini terketmek."
Gazali bu misallerden sonra şöyle der:
"Bütün bunlar, ma'rufu emretme sorumluluğuma kaldıramazlar. Zira bunlar mümkün olmayan ziyâdeler kabilindendir. Bu gibi fazlalıklara zarar adı vermek mecazdır. Esas zarar, eldeki varlığın gitme korkusudur. Bundan hiç birşey istisna edilemez. Ancak ihtiyacın da'vet ettikleri şey müstesna. Bunların kaybolmasında, münker karşısındaki susmanın zararından daha büyük mahzur ortaya çıkar,"
Gazali istisnanın bu yönünü yukarıda verdiği misâllerle açıklamakta ve şöyle demektedir:
"Mühim dînî mes'elelerin câhili olup da bunları öğrenmek için bulunduğu yerde de ancak bir âlim olursa başka tarafa gitmesine de gerek yoktur. Kendisine ma'ruf emredilip münker nehyedilen kimse, bu âlime itaat edip ondan okuması ve sözlerini dinlemesine vesile olacak imkândan men'edilirse, bir yarıdan dinin mühim mes'elelerini öğrenmeyip câhil kalmak üzere sabretmek mahzurlu, bir yandan münker karşısında susmak mahzurlu. Bu takdirde birini diğerine tercihe mecburdur. Bu da münkerin son derece çirkin oluşu ve dinin mühim mes'eleleriyle ilgili olan ilme şiddetûi ihtiyaca göre değişir."
Sıhhat konusuna gelince; nasıl ki insan helake götürücü bir hastalıktan dolayı doktora muhtaç oluyorsa, sıhhat de doktorun tedavisini gözetir. Tedaviyi geciktirmesinde süratli bitkinlik, hastalığın uzaması ve ölüme sürükleme durumu olduğunu bilir.
Mala gelince, bu da kazanmak ve birşey istemekten âciz olan kimse gibidir. Ne kuvvetli bir tevekkül ruhuna sahip, ne de bir kişiden başkasına infak etmekte. Şayet ma'rufu emrederse rızkı kesilir, onu elde etmede fakirleşir ve haram kazancı aramağa koyulur veya açlıktan ölür korkusu olursa, aynı şekilde -içinde bulunduğu durum şiddetlense dahi- münker karşısında susma ruhsatına sahip olamaz.
Makam ve mevki elde etme düşüncesi: Kötü bir kişi kendisine eziyet eder, kötülüğünü önlemek için devlet başkanından (veya onun vekillerinden) bir mevkki olmadığı müddetçe, kendisini bu adamın şerrinden kurtaramaz. Devlet başkanı da ipek elbise giyen veya içki içeni bir adamdır. Ancak kurtulma çaresi de buna sığınmaktan başka bir yolunun olmamasındandır. Şayet ona "içki içme" veya ipek elbise giyme" diye kendisini, işlediği bu dînî yasaktan men'etse o'da kendisine bu fırsatı vermeyecek ve bu mevkü elde edemeyecektir. Bu sebeple o, kötü insanın kötülüğüne katlanıp duracaktır.
Gazali bu misalleri verdikten sonra şöyle der:
"İşte bütün bu hususlar ortaya çıkıp kesinleştiği zaman ma'rufu emretmede istisna uzak değildir. Fakat bu hususda ictihad etmek -kalbine danışıp neticeye varıncaya kadar- muhtesibin (ma'rufu yapanın) kendisine bırakılmıştır. Mahzurlardan birini diğerin göre ölçüp tartarak, heva ve arzu ile değil, din gözü ile bir yönünü tercih eder. Şayet dinin ölçülerine göre susmayı tercih ederse, onun bu susmasına "mudara" denir.Eğer arzu ve hevesinin ölçülerine göre susmayı tercih ederse buna da müdâhene (= yağcılık) adı verilir. Bu da insanın iç dünyasına ait bir davranış olup, ancak ince düşünce ölçüleriyle anlaşılır. Fakat herşeyin iç yüzünü bilen Allah'tır . Dini düşünce ve amele sahip herkes kalbini kontrol etmeli ve Allah Teâlâ'nın, kalbinde geçeni bildiğini, arzusuna göre mi yoksa dini çizgide mi yürüdüğünü bileceğini anlamalıdır. Her kim iyilik veya kötülük cinsinden ne yapmışsa, onu Allah katında hazır bulacaktır. Allah hiç bir kimseye zulmetmez.
Sonra İmam Gazali ikinci kısmı ele alır ve şöyle der:
"İkinci kısım ise elde olanı kaybetmektetir. Bu, hoş görülmeyen bir davranıştır, ilim hariç diğer dört husuzda susmak caizdir. İlimin hariç tutulmasının sebebi, çünkü ilimden bir şeyin kaybolmasından korkulmaz. İnsanın, başkasından zorla ilim söküp almaya gücü yetmez .
Fakat sıhhat ve selâmete gelince, bunların kaybedilmesi dövülmekle olur. Şiddetle dövüleceğini bilen kimseye -ma'rufu emretmek müstehap bile olsa- ma'rufu emretmesi gerekmez. İnsanı açındıran dayakda hüküm bu olduğuna göre, kesip kırmakda ve ölüm korkusunda ruhsat evleviyetle ortaya çıkar.
Servet korkusu: Evini yıkıp yağma edeceklerini veya elbisesini soyup alacaklarını anlayınca -aynı şekilde- ma'rufu emretme vücûbu kendisinden kalkar. Fakat müstehap hükmü devam eder. Çünkü dünyalığını verip dinini almasında mahzur yoktur.
Gazâlî bu konuda "küllî bir kaide" koyar ve şöyle der: "Dayağın ve evin yağma edilmesinin de az ve çokluk bakımından dereceleri vardır. Malın bir tanesini almak gibi. Hafif bir tokatm vurulmasının verdiği acı da böyledir. Ama hızlı vurmasında had vardır. Bu da içtihada konu olan "dövmeye benzer" esasına kıyas edilerek had vurulur. Buna göre değer taşır. Dindar olan, mümkün olduğu kadar dînî yönünü tercih etmelidir.
Makam ve mevkî: Bu konuda iki husus düşünülür: Birincisi, "İnsanlığını kaybedecek, başı açık, yalın ayak şehir içerisinde dolaştarılmak gibi bir durum ile karşılaşacaksa, insanlığını korumak şer'an memur olduğu bir vazife olduğundan, ma'rufu emretmekden kaçınıp, susmasında ruhsat vardır.
İkincisi, sırf mevkî ve yüksek mertebedir. Değerli elbise ile dışarı çıkmak ve vasıtalarla dolaşmak gibi. Şayet ma'rufu emr, münkeri nehyetttiginde, âdî elbiselerle yaya olarak, alışkın olmadığı bir biçimde gezdirileceğini bilirse, bunlar öyle bir takım meziyetlerdir ki, bunları korumak makbul bir şey değil, fakat mürüvvetini korumak makbuldür. İşte bu gibi tehlikeli durumlarda ma'rufu emredip münkeri nehyetme görevini terketmek uygun olmaz."
Gazâlî bu geniş açıklamadan sonra konuyu şöyle noktalar:
"Umûmî emirler, ma'rufu emretmenin kuvvetli bir vacip olup, ona karşı susmanın son derece büyük bir tehlike olduğuna ve olacağına delâlet etmektir. Bunun asıl büyük tehlikesi, dinin mahzurlu kabul ettiği tehlikedir. Mal, can ve servetin büyüklüğü şer'an sabit olmuştur. Fakat mevkiin meziyeti haşmet, süslenme dereceleri ve halkın övgüsünü isteme gibi şeyler o kadar tehlikeli değildir." 327



327 Şerh-u Sahih-i Müslim: 1/54. (Tere. Şerh: 1/301).
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kötülüğün çeşitli yönleri
« Posted on: 19 Mart 2024, 07:54:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kötülüğün çeşitli yönleri rüya tabiri,Kötülüğün çeşitli yönleri mekke canlı, Kötülüğün çeşitli yönleri kabe canlı yayın, Kötülüğün çeşitli yönleri Üç boyutlu kuran oku Kötülüğün çeşitli yönleri kuran ı kerim, Kötülüğün çeşitli yönleri peygamber kıssaları,Kötülüğün çeşitli yönleri ilitam ders soruları, Kötülüğün çeşitli yönleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes