> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tefsir Eserleri > Emri Maruf Nehyi Münker > Dine davet etme çalışmaları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Dine davet etme çalışmaları  (Okunma Sayısı 1185 defa)
27 Mayıs 2011, 16:10:16
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 27 Mayıs 2011, 16:10:16 »



Mü'minlerin, Ma'rufu Emredip Münkeri Yasaklama Yoluyla Dine Da'vet Etme Çalışmaları


Allah'ın dinine inanmayanları, dine da'vet etme çalışması, gerçek anlamda hedef ve amacına ulaşması uzak bir ihtimaldir. Fakat dine inananlara gelince; eğer aralarında bir zaaf, bir kusur ve inançsızlıktan doğan bir gevşeklik varsa, evvelâ ıslah ve eğitime ihtiyaç var demektir. Yok eğer inandıklarını iddia etmelerine rağmen, bu toplumda dine karşı olumsuz tavır takınan bir kesim veya fert, Allah'ın ceza hududlarını çiğniyor, yahut dinin temel esasları ve aslî görüşleri konusunda bir şüphede iseler, bu cemaat ve fert de da'vet çalışması sahasına girer ve da'vete muhatap olurlar. İslâmî her toplumda böyle bir sınıfın bulunması, İslâm davetine muhâtab olmadığı veya olamıyacağı söylenemez. Çünkü dîne inandığını söylemesine rağmen, onu inkâr edenlere cürümde iştirak ederek ortak olmuştur.
20. Asır müslümanlarının sığındıkları, daha doğrusu sığınmak zorunda bırakıldıkları tâğûtî güçlere rağmen, İslâmî ıslah ve eğitime muhtaç oluşlarıyla birlikte, da'vet ve tebliğe ne kadar muhtaç olduklanm da görürsünüz. Çünkü bu ümmet bugün fiilen iki kışıma ayrılmıştır. Birinci Kısım: Ümmetin çoğunluğunu teşkil eder. Bu kısım, Allah'a peygambere ve âhiret gününe inanır. Kur'an ve sünneti hayatının anayasası ve çalışmasının programı olarak görür. Fakat fikrî ve amelî sahada istikrarsız ve tutarsız bir zeminde seyretmektedir. Böyle bir kesimin dine inanması için da'vete gerek yoktur. Ancak fikri ve amelî planda ıslaha muhtaçtır.
İkinci Kısım: Bu kesim Allah'ın dinine inanmaktan tamamen kopmamıştır. Fakat bu tuplumdan biri ortaya çıkar da îman esaslarını hakim kılmak için teşebbüs etse, kararsızlık içine düşer, zihin ve kalplerinde depresyonlara mâruz kalır. Böyle olunca da bunları topluma bağlamada ve toplumun bir organı olmada kitap ve sünnetin bir etkinliği olmaz. Ümmetin bir kesimini, sosyal bağlar, toplumsal gruplar arasındaki yaşayış ve ilişkilerin tabiî sonuçları olan ırkî yakınlıkların hâkim olduğu birtakım grupları oluşturur. Çoğu kez bu ilişki ve bağlar olmazsa, ümmet ve din ile hiç bir bağları kalmaz. Bundan daha kötüsü de bu ümmetin bazı kimseleri, dine muhalif görünmemelerine rağmen, fakat din ve din kurumlarıyla alay etmede herhangi bir sakınca da görmezler. Bu konularda tereddüt etmedikleri gibi, herhangi bir utanma duygusu da kendilerini bu cürümlerinden men'etmez. Ne hukuka riâyet ederler, ne de saygı gösterirler. Gayr-i müslim ümmetin dışındakilerin muhtaç olduğu gibi, bu kesimin de her şeye rağmen dine da'vet edilmeleri gerekir.
Kur'an-ı Kerim nazil olduğunda, ehl-i kitabın (Yahudi ve Hıristiyanların) maruz kadığı fikrî ve amelî fesat, günümüz İslâm ümmetinin mübtelâ olduğu fesattan daha korkunç idi! O günkü ehl-i kitap, Allah'ın dininden ayrıldı ve dine karşı ayak diretti. Halbuki Allah'ın son peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v.) gönderildikten sonra; şayet onun risâletine inanıp ümmetine iştirak etselerdi- geçmişlerine bakılmaksızın- gerçek kurtuluşa ereceklerdi. Çünkü onun gönderilmesiyle, bütün geçmiş şeriatler hükmen tatbikattan kaldırılmış oldu. Bu durum karşısında ehl-i kitabın yapacağı tek şey; İslâm şeriatına ebediyyen boyun eğmek olacaktı. Zaten Hz. Muhammed'e (s.a.v.) tabî olmalarını açıkça emreden ve dinlerinin temellerini oluşturan sahifeler, bu sahifeler idi. Fakat heyhat ki, nefisleri kendilerini aldattı. Nebî'ye (s.a.v.) karşı kin ve düşmanlıklarını gizlediler. O'nun risâletine îman etmekten korktuklarından dolayı, mukaddes kitaplarında, Allah Rasûlü ile ilgili haberleri değiştirerek, en büyük bir cinayet örneği sergilediler. Bununla beraber Allah'ın dînine tabî olmak ve onun sancağını (inanip yaşamamalanna rağmen) taşıdiklanndan dolayı da övünüp durdular. Hakikatte onlar dinden çıkıp tamamen din ile olan ilişkilerini koparmışlardır. Ancak içlerinden az bir kısmı inançlarda sefeât edip onların sapıklıklarına katılmadı. Bu taife, yalnız hak üzere kalmakla yetinmeyip, başkalarını da ıslaha çalıştı. Peygambere karşı beliren menfî hareket ve davranışları da engelledi ve imansız kesimi iman etmeye da'vet etti. Kur'an-ı Kerim onların yaptıkları bu ıslah hareketlerini ve da'vetle ilgili çalışmalarını şö'yle övdü:
“Hepsi bir değildirler. Kitap ehli içinde ayakta dikilen (istikamet sahibi olan) bir ümmet (cemaat) yardı ki gecenin saatlerinde onlar secdeye kapanarak Allah'ın âyetlerini okurlar. Allah'a ve ahiret gününe inanırlar, ma'rufu emrederler, münkerden vazgeçirmeye çalışırlar, hayır işlerinde de birbirleriyle yarış yaparlar. İşte onlar salih kimselerdendirler.” 172
Âyetin parmak bastığı gibi, ma'rufu emretmek, münkeri nehyetmek, da'vet çalışması ile ilgili bir konudur. Bu çalışmanın kâfirler arasında yürütülebileceği gibi mü'minler arasında da yapılacağı âyetten delâlet yoluyla anlaşılmaktadır.
Ehl-i kitap arasında zikredilen bu mü'min cemaatin, yalnız ehl-i kitap mü'minleri olduğu anlaşılmaz. Zira "sebebin hususî olması, hükmün umumî olmasına engel değildir." kaidesi meşhurdur. Âyette adı geçen topluluğun, yaşadıkları kavimleri dışında herhangi bir kimseyi Allah'a ve peygamberine iman etmeye çağırmıyorlardı. Öyle ise bu mü'minlerden murat; yaşadıkları toplumları içersinde da'vet görevini ifâ edenler asırdaki' toplumun inançlı yönetici ve da'vetçi kadroları'dır. Bu nedenle müfessirler onların bu çalışmalarını her asra teşmil ederek, herhangi bir zorlamaya girmeksizin, âyetin anlatmak istediğinin; bu da'vetçi kadro olduğu görüşünde ittifak etmişlerdir.
İmam İbn-i Cerîr et-Taberî, Âl-i İmran sûresinde geçen "ma'rufu emrederler, münkeri nehyederler" âyetini açıklarken şöyle der: "Onlar Allah ve Rasûlü'ne îman etmeyi, Hz. Muhammed'in (s.a.v) getirdiklerini kayıtsız ve şartsız tasdik etmeleri için insanları da'vet edip hakka yönelmelerini emrederler. "Münkeri nehyederler" yani, Allah'ı inkâr etmekten, Muhamed'i (s.a.v) ve Allah tarafından kendilerine inen yasaları yalanlayıp reddetmekten insanları men' ederler. 173 Müfessir el-Cessas şöyle der:
“Bu, ehl-i kitaptan iman edenlerin sıfatıdır. Çünkü onlar Allah peygamberlerine imam ettiler. Hz Muhammed'i (s.a.v.) tasdik etmey insanları davet ettiler ve ona muhalif olanların çalışmlarını engelleyip yasakladılar. Böylelikle Allah Teâlâ'nın "siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz (inançlı ve da'vetçi bir yönetici kadrosunu 174diye vasfettigi insanlar ve cemaatler oldular.”



172 Al-i İmrân: 3/113-114.
173 Câmi-ul-Beyan fi-TeFsîr-ü Kur'an: 4/35

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Dine davet etme çalışmaları
« Posted on: 19 Mart 2024, 09:44:03 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Dine davet etme çalışmaları rüya tabiri,Dine davet etme çalışmaları mekke canlı, Dine davet etme çalışmaları kabe canlı yayın, Dine davet etme çalışmaları Üç boyutlu kuran oku Dine davet etme çalışmaları kuran ı kerim, Dine davet etme çalışmaları peygamber kıssaları,Dine davet etme çalışmaları ilitam ders soruları, Dine davet etme çalışmalarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes