๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Emanet ve Ehliyet => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 11 Aralık 2011, 17:58:21



Konu Başlığı: Oruç un tarifi ve önemi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 11 Aralık 2011, 17:58:21
ORUÇ'UN TARİFİ VE ÖNEMİ

 

791 ORUÇ KELİMESİ; Farsça'dan Türkçe'ye geçmiş bir kelimedir.(1) Kelimenin aslı "Roze"dir. Bu kelime Türkçe'ye önceleri "Oruze" (Günlük) olarak geçmiş , daha sonra "Oruç" halinde kullanılmaya başlanılmıştır. Arapça karşılığı savm veya siyam'dır. "Savm" kelimesinin lûgat manası: Yeyip-içmekten kendini tutmak, imsak, hareketsiz kalmak ve herşeyden el-etek çekmektir.(2) İslâmî ıstılahta "ikinci fecirden (fecr-i sadıktan) itibaren güneşin gurûbuna kadar; yemekten, içmekten, cinsi münasebetten ve orucu bozan diğer şeylerden, Allahû Teâla (cc)'ya kulluk niyyeti ile nefsi men etmeye"(3) verilen isimdir. Malum olduğu üzere, oruç; yalnız bedenle yapılan ibadetler cümlesindendir. Dolayısıyla her mükellefin nefsi için "farz-ı ayn" dır. Resûl-i Ekrem (sav):  "Bir kimse, başka bir mükellefin yerine oruç tutamaz. Yine bir kimse, başka bir mükellefin yerine namaz kılamaz"(4) hükmünü beyan buyurmuştur. Zira oruçta; sürekli olarak kötülüğü emreden "Nefs-i Emmare'yi" kahretme sözkonusudur.

 

792 Kur'an-ı Kerim'de: "Ey iman edenler!.. Sizden evvelki (ümmet)lere yazıldığı gibi, sizin üzerinize de oruç yazıldı (farz kılındı). Tâ ki, korunasınız"(5) hükmü beyan buyurulmuştur. Oruç'un Hicret'ten sonra "Farz" kılındığı hususunda ittifak vardır. Sahih olan rivayete göre; Bedir Savaşı'ndan kısa bir süre sonra farz kılınmıştır.(6) Hz. Aişe (r.anha) validemizden rivayete göre; Resûl-i Ekrem (sav) daha önce Aşûre orucuna devam buyurmuştur. Hz. Muaz b. Cebel (ra)'den rivayet edilen bir habere göre de; Medine'de her ay üç gün oruç tutmuş ve bunu ashabına da tavsiye etmiştir. İmam-ı Merginani: "Şüphesiz ki; Ramazan ayında oruç tutmak farzdır. Çünkü Allahû Teâla (cc): "Sizin üzerinize oruç farz kılındı" buyurmuştur. Ayrıca farziyeti hususunda icmâ teşekkül etmiştir. Bundan dolayı Ramazan orucunun farziyetini inkâr eden kâfir olur"(7) hükmünü zikretmektedir.

 

 793 Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Oruç insanı cehennem ateşinden koruyan bir kalkandır; tıpkı sizi harpte ölüme karşı muhafaza eden bir kalkan gibi"(8) buyurduğu bilinmektedir. Malûm olduğu üzere oruç; mükellefi her türlü şehvetten alıkoyan ve ihlâsı artıran bir ibadettir. Açlığa, susuzluğa ve nefsin diğer arzularına boyun eğmemek ve direnmek açısından da oldukça önemlidir. Allahû Teâla (cc)'ya iman eden ve O'nun uğrunda cihad'a karar veren mü'min oruç ibadeti ile kuvvetli bir iradeye sahip olur. Hicrî Takvim; ayın hareketlerine göre değiştiği için, her yıl diğerine nisbetle on veya onbir gün önce gelir. Dolayısıyla insan bazen (-30) derecede, bazen de (+40) derecede oruç tutar. Bu bir anlamda mükellefin "Dondurucu bir soğukta ve kavurucu bir sıcakta dahi, Allahû Teâla (cc)'nın emirlerine uymaya hazırım" taahhüdünde bulunmasıdır. Ayrıca bir ay süre ile; nefsinin bütün şehvetlerini terketmesi oldukça önemli bir hadisedir.

 

 794 Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Oruç bir kalkandır. Oruçlu kem (kötü) söz söylemesin. Oruçlu, kendisiyle itişmek ve dalaşmak isteyene iki defa "Ben oruçluyum" desin. Ruhum yed-i kudretinde olan Cenab-ı Hak'ka (cc) yemin ederim ki; oruçlu ağzın (açlık) kokusu, Allah indinde misk kokusundan daha temizdir. Cenab-ı Hak (cc) buyurmuştur ki; "Oruçlu kimse benim (rızam) için yemesini, içmesini, cinsi arzusunu bırakmıştır. Oruç doğrudan doğruya bana edilen (riya karışmayan) bir ibadettir. Onun (sayısız) ecrini de doğrudan doğruya ben veririm. Halbuki başka ibadetlerin hepsi on misliyle ödenmektedir""(9) buyurduğu bilinmektedir.

 


  _________________________________________

 (1) İslâm Ansiklopedisi - İst: 1964, M.E.B. Yayını, C: 9, Sh: 408.

 (2) İbn-i Abidin - Reddü'l Muhtar Ale'd Dürri'l Muhtar - İst: 1983, C: 4, Sh: 228. Ayrıca Molla Hüsrev - Dürerû'l Hükkam fi şerhû Gureri'l Ahkam - İst: 1307 C: 1, Sh: 196, İslâm Ansiklopedisi - "Oruç" maddesi, C: 9, Sh: 408.

 (3) Şeyh Nizamüddin ve bir heyet - El Feteva-ı Hindiyye - Beyrut: 1400, C: 1, Sh: 194.

 (4) İbn-i Hümam - Fethû'l Kadir - Beyrut : 1315 D. Sadr Mtb. C: 2, Sh: 85.

 (5) El Bakara Sûresi: 183.

 (6) Mecmûat'u't Tefasir  İst: 1970, Çağrı Yay. C: 1, Sh: 257, (Haazin böl.). Ayrıca İbn-i Kesir - Tefsirû'l Kur'an'il Azim - Beyrut: 1969, D. Marife C: 1, Sh: 213.

 (7) İmam-ı Merginani - El Hidaye şerhû Bidayetü'l Mübtedi - Kahire: 1965, C: 1, Sh: 118.

 (8) Sünen-i Nesai - İst: 1401, Çağrı Yay. C: 4, Sh: 167, (K. Savm: 43)

 (9) Abdi'l Latifi'z Zebidi - Sahih-i Buhari Muhtasarı, Tecrid-i Sarih tercemesi ve şerhi - Ankara: 1974 (3 bsm) C: 6, Sh: 248, Had. No: 897.


Konu Başlığı: Ynt: Oruç un tarifi ve önemi
Gönderen: Ceren üzerinde 16 Ağustos 2017, 13:47:27
Esselamu aleykum. Rabbim hakkıyla orucunu tutan ve feyzine erişen kullardan eylesin bizleri inşallah. .


Konu Başlığı: Ynt: Oruç un tarifi ve önemi
Gönderen: Sevgi. üzerinde 16 Şubat 2018, 01:59:06
Kuranı Kerim’in Bakara Suresi’nin 183,184,185 ve 187 numaralı dört ayetinde oruçla ilgili tüm bilgiler verilir. Bu dört ayeti inceleyen kişi oruçla ilgili bilmesi gereken her noktayı öğrenir.
   
185 Ramazan ayı ki; insanları doğru yola ileten, apaçık ve ayırt edici olan Kuran onda indirilmiştir. öyleyse sizden kim bu aya tanık olursa, onda oruç tutsun. Hasta ya da yolculukta olanlar tutamadığı gün sayısınca diğer günlerde. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bu, sayıyı tamamlamanız, sizi doğru yola ilettiğinden dolayı Allah’ı yüceltmeniz içindir. Umulur ki şükredersiniz.